Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/463 E. 2022/571 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/463
KARAR NO:2022/571

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:01/07/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan firma uluslararası alanda ticaret yapan bir şirket olduğunu Davalı şirket ile konteynırların taşıma işlemleri hususunda anlaşılmış olmakla müvekkilinin hükümlülüklerini yerine getirdiğini ve fakat davalı şirketçe kaynak ve belge sunulmadan fahiş oranlarda kesilen demuraj bedelleri hususunda anlaşmazlık çıkmış olduğunu iyi niyetle yapılan tüm görüşmeler sonuçsuz kaldığını dava öncesi arabulucuya başvurulmuş olmakla yine sonuç alınamaması üzerine iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu ,Müvekkilin yurtdışından gelen 3 adet konteynır taşıması gümrük işlemleri üzerine anlaşılmış olmakla gerekli işlemler davalı tarafından üstlenilerek başlatılmıştır. Davalı firma ile müvekkili arasında işin her sürecinde sıkıntı yaşanmış olmakla taraflar arasındaki ücret anlaşması belirli olmasına rağmen sürekli olarak ücret hususunda tartışma çıktığını davalı firma anlaşılan ücreti taşıma işlemi başladıktan sonra devamlı arttırmıştır. Bu hususa ilişkin yazışmalar dilekçemiz ekinde sunduğunu, yaşanan sıkıntılar üzerine müvekkil bu konteynırlar haricinde daha sonra iş yapamayacaklarını davalı firmaya bildirdiğini ve tüm ödemeleri yaptığını davalı firma demoraj bedeli olarak müvekkil firmaya; 10.02.201 tarihli … fatura nolu 12 gün demuraj bedeli olarak 3.900,00 USD bedelli, 09.02.2021 tarihli … fatura nolu kalan demuraj bedeli olarak 1.675,00 USD bedelli, 03.02.2021 tarihli … fatura nolu 16 gün demuraj bedeli olarak 2.875,50 USD bedelli faturalar keserek gönderdiğini Müvekkilinin malların alınması için bu bedelleri ödediğini ancak müvekkil kendisinden ne kadar tahsilat yapıldığını tam net bilmemekle beraber şimdilik tahmini zararının 5.000,00 $ yani yaklaşık 43.350,00 TL civarında olduğunu bu sebeple davamızı bu tutar üzerinden açmış olmakla bilirkişi raporu neticesine göre ıslah haklarımızı saklı tuttuğumuzu beyan ettiğini, Müvekkiline kesilen demuraj ücretlerinin fahiş gelmesi nedeniyle davalı firmadan hangi konteynırın kaç gün süre ile demuraja girdiği bilgisini talep ettiğini ücretin çok fahiş olduğunu belirtmesi üzerine davalı firma açıklama yapma yükümlülüğünün olmadığını işine gelmiyorsa ödememesini dile getirdiğini müvekkilin gelen mallara ihtiyacı olması nedeniyle ödemeyi yapma zarureti doğduğunu zira malların müvekkile teslimi davalı firmaya ait olup davalı firma da bu durumu kötü niyetli şekilde lehine kullandığını ve ekte sunacağımız whatsapp yazışmalarıyla da davalı kötü niyetini müvekkile açıkça gösterdiğini, müvekkilin ordino veren firma olan … Uluslararası Taş. Ve Tic. A.ş. ile iletişime geçmesi üzerine davalı firmanın ordino için başvuruda bulunmadığı bu nedenle konteynırların demuraja düştüğü bilgisine ulaşıldığını bu sebeple davanın … Uluslararası Taş. Ve Tic. A.ş. firmasına ihbar edilmesi ve davalıya isnat ettiğimiz hususların müzekkere ile kendilerine sorulmasını talep ederek aynı zaman müvekkil şirketin ticari defter kayıtları ve BA/BS formları incelendiği zaman ödemelerin faturalar doğrultusunda yapıldığı ortaya çıkacağını ancak fatura bedelleri yapılan işin ve piyasasının çok üzerinde olduğundan fazladan yapılmış ödemeleri tahsilini talep zorunluluğu doğduğunu Davalı taraf basiretli bir tacir gibi davranmamış ve müvekkili kasıtlı şekilde ödeme yapmaya zorladığını sonuç olarak müvekkil kendisine kesilen her faturayı mallarına ulaşabilmek adına baskı altında ödemek durumunda kalmış ve mallarını teslim alır almaz karşı taraftan davacı olarak öncelikle arabuluculuk görüşmelerini başlatıldığını ancak karşı tarafın tutumu aynı şekilde devam etmesinden sebep iş bu noktaya gelmiş ve dava açma zarüreti hasıl olduğunu davalıya gerçek ödenmesi gereken tutarın tespiti hususunda fazlaya ilişkin ve üçüncü kişilere karşı tüm talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile, Müvekkilimin şimdilik 43.350,00 TL tutarındaki alacağının davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca uygulanan en yüksek banka mevduat faiz oranı esas alınarak faiz işletilmesini, Tüm yargılama giderleri ve tarafımıza takdir olunacak vekâlet ücretinin davalıya tahmiline, Karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket deniz taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren bir forwarder şirketi olduğunu Müvekkili, davalı … firmasına iki farklı taşıma hizmeti verdiğini ilk taşımaya dair düzenlenen … No’lu konişmento davalı şirket tarafında Mahkeme huzuruna sunduğunu işbu taşımada müvekkil emtianın Çin’in … Limanı’ndan İstanbul’a … gemisi vasıtasıyla deniz yolu ile taşınması konusunda hizmet verdiğini diğer taşımaya dair düzenlenen … No’lu konişmento davalı şirket tarafında Mahkeme huzuruna sunduğunu işbu taşımada müvekkil emtianın Çin’in … Limanı’ndan … Limanı’na … gemisi vasıtasıyla deniz yolu ile taşınması konusunda hizmet verdiğini İşbu taşımada yükün çekilmemesi nedeniyle demuraj oluştuğunu ve müvekkil şirket tarafından hizmet verilen davalı … firmasına … No’lu 2.760,00 USD bedelli demuraj faturası düzenlenlendiği anılan faturayı da ekte Mahkemeye değerlendirmelerine sunduklarını söz konusu taşımaya ilişkin tarihler Gemi varış tarihi: 27/12/2020-Telex tarihi: 18/01/2021 Ordino veriliş tarihi : 04/02/2021 olduğunu Ordinonun geç bir tarihte verilmesinin sebebi ise, Müvekkili olan şirket müşterisi olan davalı firma … Global’in yetkilisi …’ ten “Erek yüklerinden birinin Ordinosu cuma yapıldı galiba onu istiyorlar. Erek Ordinosu tutulacaktır.”Saygılarımızla, Best Regards Tuğba Özmert “
şeklinde müvekkili olan şirkete mail atıldığını ve mailin mahkemeye sunuluduğunu Mahkemeniz tarafından re’sen gözetilecek nedenlerle, ilgili deliller tarafımıza tebliğ edilene kadar beyan ve savunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu bildirdiklerini belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri (Denizcilik İhtisas Mahkemesi) ne gönderilmesine, haksız davanın öncelikle usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tarafların arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle fazla tahsil edildiği iddia edilen demuraj bedelinin iadesi davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve Mahkememizce 07/12/2021 tarihli ara karar ile dosyanın deniz taşıması alanında uzman bilirkişi ile SMM bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile SMM bilirkişiye tarafların ticari defter ve kayıtlarının yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle tarafların İddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. 08/07/2022 tarihli tarihli bilirkişi raporunda; Davacının ticari kayıtlarında yer alan ve ödemek durumunda kaldığı/ödediği defterlerin de sabit olan 43.350,00 TL demuraj bedellerinin iadesini talep ettiği , Davacının ödemesini iade talep ederken, davalının bu faturalara konu demuraja hak kazandığının sabit olmadığı, bu nedenle ödemeleri iade talep edebileceği, Davalının tahsilatının haklı olması için öncelikle 3.000 USD * 1.675 USD * 2.875,50 USD demuraj alacaklısı olmasını gerektiren bekleme ve bunun hesabına yol açan rayiç veya sözleşme şartını ispatlaması gerektiği, Davacının malları teslim alabilmek için ödemek durumunda kaldığı sabit olan ödemeleri mevcut dosya kapsamına göre iade talep edebileceği, kanaatine varılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir. Tüm bu açıklamalar ışığında; davacı yanca ticari defter ve kayıtlar sunulmuş olup, davalı yanca ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunmamıştır. İhbar olunan dava dışı … Uluslararası Taş. Ve Tic. A.ş. Cevabi yazısı ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınmak suretiyle; davanın kısmen kabulü ile, 43.350,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
43.350,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.961,24 TL nispi karar harcının, peşin ve ıslah ile alınan toplam 2.543,99 TL (740,31TL peşin, 1.803,58TL ıslah harcı) harcın mahsubu ile geri kalan 417,25TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılırken ve ıslah ile yatırılan toplam 2.611,79TL (59,30TL BVH, 8,50TL VSH, 740,31TL peşin harç, 1.803,68TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.050,50TL (250,50TL tebliğler ve posta, 1.800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 596,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 935,88 TL’sının davacıdan, 384,12TL’sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …

Hakim …