Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 E. 2021/1080 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/459 Esas
KARAR NO : 2021/1080

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı … tarafından, davacı kulübe karşı açılmış olan İstanbul … İş Mahkemesi … E., … K. Sayılı dosya 02.06.2021 tarihinde karara çıkmıştır. İşbu kararda neticesinde davalının kulüpten 1.762.076 TL alacağı olduğuna karar verilmiştir. Ancak davalı, işbu ilama dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile ilamlı icra takibini 30.06.2021 tarihinde başlatmış ve tarafımıza aynı tarihte tebliğ edilmiştir. İcra emrinin incelenmesi ile görüleceği üzere, ilamdan kaynaklı diğer alacak kalemlerine ek olarak; davalıya ödenen asıl alacak olan ücret alacağı da takibe konu edilmiştir. İlamlı icra takibine karşı icra dairesine itiraz yolu açık olmadığından ödenen bu miktar bakımından davacı Beşiktaş’ın borçlu olmadığının tespiti amacıyla işbu menfi tespit davasının açılması elzem olmuştur. Davalıya, davaya konu ücret alacağı ödemesi, … Kulüp Lisans Talimatı ve … Talimatı nedeniyle yapılmıştır. İcraya dayanak olan ilama karşı istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. Ancak tehiri icra kararı alınması için icra dosyasına ödenecek teminat, mükerrer ödemeye neden olacak olup müvekkil kulübü zarara uğratacaktır. Bu nedenle öncelikle teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde davacı kulübün 1.762.076 TL’lik tutar yönünden borçlu olmadığının tespitine ve davalı tarafın takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmelidir. Öncelikle teminatsız olarak aksi takdirde uygun görülecek teminat karşılığında icra takibinin durdurulması için İhtiyati tedbir talebimizin kabulüne,” Davanın kabulüne ve 1.762.076 TL yönünden borçlu olmadığımızın tespitine,İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasının 1.762.076 TL yönünden iptali ile kötü niyetli ve ağır kusurlu davalı yönünden %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Öncelikle belirtmek isteriz ekte Davacı Kulüp her ne kadar davayı Sn. Mahkemeniz huzurunda ikame etmişse de ekte yer alan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 31.01.2020 tarihli ve 2020/186 E., 2020/239 K. sayılı kararından da açıkça anlaşılacağı üzere, futbolcular ile futbol kulüpleri arasındaki ihtilaflarda İş Mahkemesi yetkili ve görevlidir. Bu itibarla, Sn. Mahkemenizin huzurdaki dava kapsamında görevli olmadığını belirtmek isteriz. Bununla birlikte taraflarını işçi ve işverenin oluşturduğu huzurdaki dava kapsamında dava ikame edilmeden önce arabuluculuk kurumuna başvurmuş olmanın dava şartı olduğunu ve dolayısıyla huzurdaki davanın usulden reddedilmesi gerektiğini de ayrıca belirtmek isteriz. Müvekkil Davalı Futbolcu’nun, Davacı Borçlu Kulüp ile arasında görülen alacak davası kapsamında verilen İstanbul … İş Mahkemesi …E. 2021/298 K. sayılı kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. sayılı dosyası üzerinden 30.06.2021 ilamlı icra takibi başlatmıştır. Davacı Kulüp dava dilekçesi ile icra takibinin ödeme yapıldıktan sonra ikame edildiğini bu nedenle ödenen 1.762,076-TL bedel üzerinden takibin durmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki Müvekkil Davalı Futbolcu 30.06.2021 tarihinde icra takibini ikame etmiş, ödeme emri aynı tarihte tebliğ edilmiştir. Her ne kadar Davacı Borçlu Kulüp icra takibinin ödeme yapıldıktan sonra ikame edildiğini iddia ediyorsa da Davacı Borçlu Kulüp tarafından sunulan ödeme dekontundan da görüleceği üzere kulüp tarafından yapılan ödemenin valör tarihi 30.06.2021’dir. Valör tarihi, işlemin karşılıklı olarak muhasebe hesaplarına alacak ve borç olarak geçtiği, özetle işlemin fiilen gerçekleştiği tarih anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Müvekkil Davalı Futbolcu’nun hesabına fiilen 30.06.2021 tarihinde ödenmiştir. Bu bakımdan icra takibinin ödeme yapıldıktan sonra ikame edildiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.Ayrıca ve önemle belirtmek isteriz ki Davacı Kulüp İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyası kapsamında yürütülen icra takibinin iptali için İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası üzerinden yaptığı başvuru ile takibin iptalini talep ve dava etmiş ve 1.762,076,00-TL’lik tutar yönünden tedbir kararı almıştır. Ancak alınan tedbir kararı faiz ve ferileri kapsamadığından takip bu alacaklar yönünden devam etmiş, dosya kapsamında tahsilat yapılmıştır. Bununla birlikte İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası hala derdesttir.” Hukuki dayanaktan yoksun ve huzurdaki haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile KDV hariç olarak hükmedilecek olan vekalet ücretinin Davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, İstanbul …İcra Dairesi’nin… sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul …İş Mahkemesi’nin … esas – … karar sayılı 02/06/2021 tarihli dosyasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, ücret alacağının tahsili için başlatılan icra takibinden borçlu olmadıkları iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesi incelendiğinde, üç grup ticarî davanın bulunduğu, ayrımın 1- Mutlak Ticari Davalar, 2- Havale, Vedia ve Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Haklardan Doğan ve Bir Ticarî İşletmeyi İlgilendiren Davalar 3- Nispi Ticari Davalar olarak yapılabileceği, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davaların (mutlak ticarî davalar); ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar (nispî ticarî davalar) olarak nitelendirilebileceği, Mutlak Ticarî Davaların, 6102 Sayılı TTK’ nın 4/1.a bendinden f’ bendine kadar sayılan hususlardan doğan davalar ile özel kanun hükümleri gereği (Mutlak) ticarî sayılan davalar olarak ikiye ayrılabileceği, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın belirtildiği gibi bu tür davaların mutlak ticarî dava sayılacağı ve Ticaret Mahkemelerinin görevine gireceği, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticarî dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticarî işletmesiyle ilgili olması koşulu aranmayacağı (TTK 4.1, son cümle), nispi ticari davalar ile ilgili olarak ise; TTK 4/1 Maddesinde yer alan hükme göre “her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının” ticarî dava sayılacağı, taraflardan yalnız birinin ticarî işletmesi ile ilgili olarak yasada sayılanlar dışında sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların, ticarî davaya vücut vermeyeceği, taraflardan birinin ticarî işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmelerin, her ne kadar TTK 19.2 uyarınca diğer taraf için de ticarî iş sayılırsa da, bu durumun, davanın TTK 4/l’e göre (nispî) ticarî dava sayılmasını gerektirmeyeceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında TBK ‘nın ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmesine tabi işçi/işveren ilişkisi olduğu, davalının İş Kanununun 4/1-g mad.düzenlenen spor kapsamında çalıştığı, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5 mad’sine göre hizmet sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklara bakma görevinin İş Mahkemelerine ait olduğu, somut davada İstanbul …İş Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasında kabul edilen ücret alacağının takibe konulmasına rağmen ödenmiş olması nedeniyle borçlu olmadıklarını iddia etmekte oldukları, uyuşmazlığın ücret alacağından kaynaklı olması nedeniyle görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …