Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2022/590 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/435 Esas
KARAR NO :2022/590

DAVA:İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22.06.2021
KARAR TARİHİ:06.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş. ile kiracı … … Tic. ve San. A.Ş. arasında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde … 35. Noterliği’nde 25.04.2005 tarihli ve … yevmiye numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ile … 3. Noterliği’nde 20.10.2005 tarihli ve 14108 yevmiye numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini,davalı … işbu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Finansal kira bedellerinin ödenmemesi üzerine dava dışı kiralayan … A.Ş. tarafından … 37. Noterliği’nden 23.01.2007 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname borçlulara keşide edilerek, finansal kira borçlarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde anılan şirkete ödenmesi aksi halde sürenin sonunda başkaca ihbara, ihtara ve mehil tayinine gerek olmaksızın Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedilmiş olacağı ve tüm borcun muaccel hale geleceğinin bildirildiğini ve finansal kiralama konusu kiralananların 60 günlük sürenin sonundan itibaren 3 gün içinde kiralayana teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini, davalılar tarafından borca, faize, takibe, ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müteselsil kefilin asıl borç, faiz, faiz oranına ve fer’ilerine ilişkin itirazları mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, sözkonusu borcun davalının dava dışı finansal kiralama şirketi ile akdettikleri finansal kiralama sözleşmesindeki kefaletinden kaynaklandığını, Finansal kiralama sözleşmesi borçlunun borcuna kaynak teşkil ettiği gibi kefillerin de sorumluluğunun dayanağını oluşturduğunu, sözleşmenin borçlu yanca ihlal edilmesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşmeden kaynaklanan tüm borcun muaccel hale geldiğini, kefillerin de sorumluluğunun bu şekilde doğduğunu, davalı müteselsil kefilin finansal kira borçlarının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. (eski dosya no:…) sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, dava dışı … ile müvekkili arasında yapılan temlik sözleşmesi gereği alacağın müvekkiline temlik edildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı yana takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, Türk borçlar kanunu uyarınca kira alacaklarında zamanaşımının 5 yıl olduğunu, bu sebeple davacının icra ve dava tarihleri dikkate alındığında alacak zaman aşımına uğradığını,itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu …. icra müdürlüğünün … esas (eski… esas) sayılı dosyasının 2013 tarihli olduğu göz önüne alındığında bu hususun ortaya çıkacağını,davalının kefaletlerinin geçersiz olduğunu, dava konusu kredi sözleşmelerindeki kefaletnamelerin TBK md. 583/1“Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmüne göre de kefilin adı, soyadı, sorumlu olduğu miktar ve tarih kefilin el yazısı ile yazılması gerektiğini, davalı tarafça müvekkilin adı, soyadı, sorumlu olduğu miktarlar ve kefalet akdinin yapıldığı tarihin sonradan yazıldığını, bu nedenle TBK açısından söz konusu kefalete ilişkin hükümlerin kesin hükümsüz olduğunu, davacının asıl borçludan alacaklı olduğunun ispatlanması gerektiğini, kefilin sorumluluğunun asıl borçla ilgili olduğunu, bu sebeple davacının asıl borçludan alacaklı olduğunu ispatlamadan kefil olarak gösterdiği davalıdan talepte bulunamayacağını, faiz talebinin olabilmesi için davalının temerrüde düşürülmesi gerektiğini, davalının temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz taleplerinin dayanağının olmadığını ve reddedilmesi gerektiğini, davacının davasının reddine, davalı lehine davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, finansal kiralama sözleşmesine dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … ( eski dosya no:…) esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; dosya borcunu temlik eden finansal kiralama sözleşmesinin tarafı … A.Ş. tarafın borçlu aleyhine dayanak 252.727,00 TL asıl alacak, 449.715,58 TL işlemiş faiz, 43.881,00 TL Sigorta ve diğer alacak olmak üzere toplam 746.323,58 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 30 faiz talebiyle finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu … ‘a ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; TBK 598/4, 6101 sayılı kanunun 1. ve 5/2.maddeleri gereği zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 29.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … şirketinin T.C. ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında 27.02.2013 takip tarihi itibariyle toplam 740.714,86-TL tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının kısmen iptaline karar verilebileceği, davalının sorumluluğu kapsamında 27.02.2013 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmeleri tahtında serbestçe belirlendiği şekilde faize esas asıl alacak toplamı 290.999,28-TL’ye yıllık %30 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, tarafların icra inkar ödencesi istemi, masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin
Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı görüşü bildirilmiştir.
Sonuç olarak, incelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; davacının 29.06.2017 tarihli alacak temlik sözleşmesine istinaden takibe konu alacağı devir aldığı, temlik eden … A.Ş. ile dava dışı kiracı … … Tic.ve San.A.Ş. arasında 25.04.2005 ve 20.10.2005 tarihli finansal kiralama sözleşmeleri yapıldığı, …’ın sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, …’ın aynı zamanda kiracı şirketin yetkilisi olduğu, kira bedellerinin ödenmediğinden bahisle kiracı ve kefile … 37.Noterliği’nin 23.01.2007 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesiyle finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçların 60 gün içinde ödenmesi, ödenmediği taktirde sözleşmenin fesh olduğuna ilişkin ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin borçlulara 25.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği, 60 günlük sürenin 26.03.2007 tarihinde dolduğu, borcun muacceliyetinin tarihinin ödeme süresi bitiminden itibaren 3 gün olmakla 29.03.2007 olduğu, takibe konu sözleşmenin 818 sayılı mülga BK yürürlükte iken akdedildiği, kefalet sözleşmesinin geçersizliğine ilişkin savunmalarının değerlendirilmesinin de bu kanun kapsamında yapılması gerektiği, sözleşmede müteselsil kefalete ilişkin açıklayıcı hükümler bulunduğu, kefalet sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı, kefilin sorumlu olacağı azami meblağ sözleşme limitiyle sınırlı ve belli olduğu, bu haliyle kefalet akdinin gerekli ve yeterli şartları taşıdığı anlaşıldığından davalının bu husustaki savunmalarına itibar edilmemiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının muacceliyet tarihi olan 29.03.2007 tarihi itibariyle alacağının 271.430,27-TL olduğu tespit edilmiş olup muacceliyet tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem içerisinde yapılan tahsilatlar mahsup edilmek fesih ödeme planı, kira anapara toplamı ve kalan diğer alacak ayrım talebi gözetilerek talep konusu faize esas anaparaya sözleşmeler ile serbestçe belirlendiği şekilde yıllık % 30 oranında temerrüt faizi işletilmek, taahhukkuk eden masraf ve sigorta bedelleri ilave edilmek suretiyle takip alacağı belirlenmiş olup mahkememizce de denetime elverişli olup yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden alınan rapora itibar edilerek 252.727,00-TL asıl alacak, 449.715,58-TL işlemiş faiz, 38.272,28-TL sigorta ve diğer alacaklar olmak üzere toplam 740.714,86-TL alacak yönünden davalı kefilin borçtan sorumlu olduğu gözönünde bulundurularak itirazın iptali talebiyle ilgili kısmen kabul kararı verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmeden ve ihtarnameden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine, davacının takibe geçmekte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığı için reddedilen kısım yönünden davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 252.727,00-TL asıl alacak, 449.715,58-TL işlemiş faiz, 38.272,28-TL sigorta ve diğer alacaklar olmak üzere toplam 740.714,86-TL alacak yönünden davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … ( eski… ) esas sayılı takibe vaki itirazının 740.714,86-TL yönünden iptaline, takibin bu alacak miktarı yönünden devamına; fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın likit niteliği gözetilerek hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 148.142,97-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının takibe geçmekte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığı için reddedilen kısım yönünden davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 50.598,23TL nispi karar harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.607,50-TL (107,50-TL Tebliğler ve postalar, 1.500,00TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.595,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 99.478,63 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.608,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’ye 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 9,91-TL’nin davacıdan, 1.310,08-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06.10.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸¸ ¸ ¸