Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/433 E. 2022/598 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/433
KARAR NO :2022/598

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete karşı …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında ilamsız takip başlatıldığını ve bu kapsamda faiz ve masraflar hariç 65.397,13 TL tutarında ödeme emri gönderildiğini, icra ödeme emrinde cari hesap bakiye alacağı 09.10.2020 tarihli … No’lu 65.397,13 TL tutarlı faturanın alacağa dayanak olarak gösterildiğini, İcra takibinden önce davalı tarafa ihtarname ile temel fatura gönderildiğini, davalı yanın temel faturaya karşı 16.10.2020 tarihli … No’lu iade faturası gönderdiğini, müvekkili firmanın iade faturasına karşı 8 gün içerisinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı yanın itiraz ederek takibi durdurduğunu, … Arabuluculuk No’su ile yapılan başvuruda anlaşılamadığını, Müvekkili şirketin, taraflar arasındaki sözleşme, faturalar, cari hesap çizelgesi, muhasebe ticari defter ve kayıtları uyarınca alacağının olduğunu, … Ambalaj ve Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin üretici firma, … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin satıcı olduğu, davalının da “Müşteri” olarak taraf olduğu 01.03.2016 tarihinde Fason Üretim,Dolum ve Ambalaj Sözleşmesinin yapıldığını, işbu sözleşmenin 2. Maddesinde anlaşma konusunun belirlendiğini, işbu sözleşmenin 4. İşin Bedeli ve Ödeme kısmının “C” bendinde belirtildiği üzere … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından maliyetlerin ne olduğunun açık maliyet şeklinde davalı müşteriye aylık maliyet tablosu olarak e-mail ortamında bildirildiğini, üzerine maliyet hesabına açık koyulan 969 peşin ödemeye muhassıl kar/servis marjının eklenerek, taraflar arasındaki anlaşma ve davalı yan ticaret siparişlerinin karşılanarak devam ettiğini, Temlik eden … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin devam ettiğini, davalı tarafından da 2016-2018 döneminde verilen hizmet karşılığında üretilen fason ürünlere ait ödemelerin yapıldığını, Şubat-Mart 2018 yılından sonra davalının kendi insiyatifiyle tüm ürünlerinde tasarım değişikliğine gittiğini, bu sebeple … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından davalı adına satın alınan başlıca muhtelif Baskılı PE Tüp, PET Şişe, Baskılı Koli, Valf ve Kimyasal Hammadde türevinde malzemelerin üretici adresinde kaldığını ve … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin sözleşmeye konu bu kalan malzemeleri artık kullanımı olmayacağından davalıya sözleşme maddesine istinaden faturalandırılmak istenildiğini ancak davalı tarafından mevcut ticari ilişki bahane edilerek, kalan malzemelerin bedelinin davalı tarafından sürüncemede bırakılarak sürecin ötelendiğini ve süreç sonucunda 50.917AD eski tasarımlı Baskılı PE Tüpün bedelinin … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş.’ye ödenmediğini,
… Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. (Pazarlayan)’nin, 13.11.2019 tarihi ile sözleşmedeki pazarlayan vasfını … Kozmetik ve Ambalaj San. Tic. A.Ş.’ye tüm yetkileriyle devrettiğini ve davalı şirketin bu durumdan haberdar olduğunu, davalı yanın siparişleri çerçevesinde ticari ilişkilerin müvekkili firma … Kozmetik ve Ambalaj San. Tic. A.Ş ile devam ettiğini, siparişlerin süresinde karşılandığını ve müvekkili … Kozmetik ve Ambalaj San. Tic. AŞ’ye ilgili siparişlerin ödemesinin 2019-2020 yıllarında davalının bilgisi ile muhasebe kayıtlarında mevcut olduğu üzere birçok kez fatura vadelerinden daha uzun şekilde müvekkili firmaya yapılmaya devam edildiğini, İş devri sebebi ile … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından zamanında davalı tarafa fatura edilmesi gereken sözleşme konusu kullanılamayacak süreç sonunda kalan mallardan 50.917AD Baskılı PE Tüp davalı taraf malzemelerine ait 969 pazarlayan servis marjı ve 9618 KDV dahil, 65.397,13 TL’nin, Fason Üretim, Dolum ve Ambalaj Sözleşmesi şartları altında müvekkili … Kozmetik ve Ambalaj San. Tic. A.Ş ‘nin temellük eden sıfatı ile … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile arasındaki 14.11.2019 tarihli temlik sözleşmesi ile tüm haklarıyla temlik almış olduğundan konunun muhattabının artık müvekkili olduğunu, Davalı taraf adına satın alınan tüm ürünlerin sözleşmede davalı tarafından verilen bitmiş ürün şeklinde tüketim ve kullanımı olmaması durumunda girdi malzeme formunda geri faturalama taahhüdüne istinaden güven ilişkisi dahilinde pazarlayan tarafından, fason üretim amacı ile müşteri adına satın alındığını, müvekkili şirketin 1 yılı aşkın süredir bu malzemeleri davalının almasını veya projede kullanmasını beklediğini, bahse konu tüplerin stok külfeti bedelinin de davalı yan ödemediğinden ve aldırmadığından müvekkili şirkete bu bedelin zararının yükletilmeye çalışıldığını, Müvekkili şirkete yazılı/sözlü bildirim yapılmaksızın taraflar arasındaki sözleşmeyi yok sayarak, davalının “…” markalı sıvı saç kremi ve serum ürünlerinin gizlice Sudan Firması’nda eş zamanlı ürettirdiğini ancak zamanında müvekkiline bilgisi verilmediğinden ilgili kalan malzemelerin uzun süre alınmadığını ve davalının müvekkilini maddi olarak etik anlaşma şartlarına aykırı davranarak zarara uğrattığını, konunun ortaya çıkması sonucunda davalı yanın üretimlerinin tümünü (50.917AD Baskılı PE Tüp harici) …’a geçirmesi sebebiyle artan tüm kalan malzemelerini sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin fatura etmesini kabul etmeden diğer bir ifadeyle 469 servis marjını eklemeden direkt girdi maliyeti ile fatura kesmesi halinde davalının bu malları kabul edip, ödeyeceğini ve malları satın alacağını müvekkili şirkete bildirdiğini, davalının uzlaşma talep ederek (50.917AD Baskılı PE Tüpleri de alma taahhüdü ile) müvekkili şirket nezdinde kalan malzemeleri almak için 10.06.2020 tarihli … No’lu KDV dahil 16.505,00 TL fiyat farkı faturasını müvekkili Şşirketin kabul etmesini aksi halde ödeme yapmayacağını bildirdiğini, Davalı yanın ilgili ürünün sonlanması veya repete siparişinin 3 ay içinde gelmemesi, üretimin başka üreticiye taşınması durumlarından biri oluştuğunda taraflar arasında imzalanan fason üretim sözleşmesi kapsamında davalı adına satın alınmış olunan kalan girdi malzemeleri, bitmiş ürün formuna gelmese dahi bedel ödeyerek, yatırım yapılarak davalı talebi üzerine satın alınan ve müvekkilince finansman sağlanarak saklanıp muhafaza edilen sözleşmenin 3/G maddesine istinaden CC fiyatıs 969 kar/servis marjını davalının ödemekle yükümlü olduğunu, Davalı yanın kalan malzemelerine ait 09.10.2020 tarihli … No’lu faturaya istinaden müvekkili şirketin alacaklı olduğunun, … 13. Noterli; in 09.10.2020 tarihli … Yevmiye No’lu ihtarname ile davalıya bildirildiğini, davalı yanın da faturaya karşı 16.10.2020 tarihli … Fatura No ile iade faturası gönderdi , davalı yanın … 17.Noterliği’nin 20.10.2020 tarihli … Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile cevap vererek ödemeyi gerekçesiz reddetti;İade faturasının, müşteri tarafından satın alınan bir nün, satıcıya iadesi halinde düzenlenen bir fatura olduğunu, 50.917AD Baskılı PE Tüplerin davalı tarafından teslim alınmadığını ve kesilen iade faturasının borçtan kurtulmak adına usulen kesilen ve hukuki anlamda iade faturası olmayan bir fatura olduğunu, Y Müvekkili şirket tarafından kesilen faturanın ticari ilişkiye ilişkin olduğunu, iade faturasına konu olan mal iadesi olmadığını ve işbu iade faturasına karşın 8 gün içerisinde icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, ” Davalı yanın 09.10.2020 tarihli faturaya karşı 20.10.2020 tarihinde beyan ve itiraz içerikli … 17. Noterliği’nin … Yevmiye No’lu ihtarnameyi gönderdiğini, ihtarın süresinde olmadığını, beyanlarının somut bir gerekçe içermediğini, NETİCETEN ; Davanın kabulünü, davalının yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın Yo 40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği faturaların dayandığı Fason Üretim, Dolum ve Ambalaj sözleşmesinin maddesi uyarınca davada yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesini istediklerini, Fason Üretim, Dolum ve Ambalaj sözleşmesinin müvekkili şirket ile … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. arasında imzalanmış olduğunu, davacının sözleşme tarafı olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş’nin sözleşmedeki satıcı vasfını davacı şirkete devrettiğine ilişkin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, bahsi geçen devir işleminin sözleşmenin devri niteliğinde olduğunu, 01.03.2015 tarihli Fason Üretim, Dolum ve Ambalaj sözleşmesinin 3.madde B. Uyarınca sözleşmenin devredilmesi için müvekkili şirketin onay vermesi gerektiğini, devir ile ilgili müvekkili şirketin bilgisi olmadığını, müvekkil şirketin sözleşme devrine onay vermediğini bu sebeple davacının husumet ehliyeti olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, Dava dışı ile … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile … Ambalaj ve Kimya San. Tic. A.Ş. İle müvekkili şirket arasında imzalanmış sözleşme uyarınca müvekkili şirkete satıcı sıfatına haiz hava dışı … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından düzenleneceğini, dava dışı … A.Ş. tarafından müvekkili şirkete yapılmış bir faturalandırma olmadığını, faturası olmayan bir ticari işten kaynaklı alacak iddiasının temlik edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin 3. Madde B uyarınca da ürünlerin devrinin yasaklandığını, bu ürünlerden kaynaklı alacağın temlikinin de sözleşme uyarınca mümkün olmadığını, alacağın temliki için devreden alacaklının devir konusu alacak üzerinde tasarruf yetkisi olması gerektiğini ancak somut uyuşmazlıkta alacağın temlikine konu alacak ve bu alacağa dayanak gösterilen stoktaki ürünler hakkında … A.Ş.’nin tasarruf yetkisinin olmadığını, bu sebeplerle dava dışı … A.Ş. ile davacı arasında yapılan temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, buna dayalı olarak davacının alacak talep hakkı olmadığını, İddia edilen stokta bekleyen ürünlerin davacıya devrinin hukuken sözleşme ilişkisinin de davacıya devri ile mümkün olabileceğini, sözleşme ilişkisinin devri için ise müvekkili şirketin yazılı onayının bulunmadığını, sözleşmenin devralındığının davacı tarafından iddia ve ispat da edilememiş olduğunu, davacının sözleşmeyi devraldığı iddiasına dayalı alacak talebinin bulunamayacağını, Davacı tarafın gönderdiği … No’lu 65.397,13 TL değerindeki faturanın iade edildiğini, daha sonra davacı şirketin 13.İcra dairesinde icra takibi başlattığını, işbu davaya konu faturalara dayamlarak başlatılan icra takibinin hukuka uygun olmadığını, kesilen faturalara ilişkin müvekkili şirketin borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin fatura konusu alacağa dayanak herhangi bir sipariş vermediğini, sipariş verilmeden üretilen üründen müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, üretilen fazla ürünlerin stokta kalmasına ilişkin müvekkili şirketin satın alınacağına ilişkin bir vaadinin bulunmadığını, Faturaya konu sözleşmedeki 3/H maddesine aykırı olarak üretilen ürünlere ilişkin müvekkili şirket tarafından sipariş verildiğini ve sözleşme şartlarına uygun üretim yapılan ancak stokta kalan üretimden de müvekkili şirketin sorumlu olduğunu ispat yükünün davacıda olduğunu, sözleşmenin F ve 3/G maddeleri uyarınca da müvekkili şirketin siparişlerde değişiklik yapma hakkına sahip olduğunu ve ancak kati siparişinden sorumlu olduğunu, sipariş iptali veya formül değişikliği veya kontrat feshi durumlarında ancak çeyreklik plan ve minimum sipariş ambalaj miktarını aşmamak kaidesi ile stoktaki ve teslimattaki sipariş ambalaj miktarını aşmamak kaidesi ile stoktaki ve teslimattaki sipariş hammadde ve ambalaj malzemeleri CC fiyatları ve politikası üzerinde fiyatlandırılabildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu için dava konusu alacak isteminin kati sipariş olduğu ve stoktaki ürünleri çeyreklik plan ve minimum sipariş miktarı kadarınca olduğunu ispat yükünün davacıda olduğunu, Müvekkili şirketin, sözleşmeyi temlik ettiği iddia edilen dava dışı … Üretim Pazarlama İç Ve Dış Ticaret A.Ş. ile uzun zamandır iş ilişkisi olduğunu ve tasarım değişikliğine gidileceğinin dava dışı şirket tarafından da bilindiğini, müvekkili şirketin talebi olmayan ürünlerin üretilerek iş ilişkisi bittikten aylar sonra faturalandığını, faturaya ilişkin iade işlemi yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından sipariş verilmediğinden ne davacıya ne de dava dışı şirkete sorumluluğunun bulunmadığını, Davacının, müvekkili şirketin başka üreticiye üretim yaptırdığı iddiasının kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin başka üretici ile anlaşmasının sözleşmeye veya yasal düzenlemelere aykırı olmadığını, Müvekkili şirketin kendisine tebliğ edilen faturaya itiraz ettiğini satıcıya beyan etmek için noter aracılığıyl iade faturası düzenlediğini, NETİCETEN ; Haksız davanın reddine, davacının aleyhine 96 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, yargılama giderlerinin davacıya yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası konu 2004 sayılı İİK madde 67’e göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 02/11/2021 tarihli ara karar ile Dosyanın bir SMM ve bir ticaret hukukçudan oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile, alacağın varlığı, miktarı ile dava konusu ambalaj malzemelerinin CC fiyatları ile politikası üzerinden miktarının ayrı ayrı hesaplanması ile tüm dosya kapsamı hakkında rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dosya mevcudu, davacı ve davalı yan ticari defterleri, Dava ve icra Dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporumuz içinde açıklanan nedenlerle; Davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020 yılına ait elektronik ticari defterlerine ait beratların yasal sürelerinde alındığı, Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, davacı yana ait 2020 yılına ait ticari defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tasdik edildiği, bu anlamda kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 6.2 Davalı Ticari Defterlerinin “Usulüne Uygunluk Yönünden” tetkik edilmesi; İncelenen davalı şirkete ait 2020 yılı ticari elektronik defterlerine ait beratların yasal sürelerinde alındığı, Envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı bu anlamda davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 6.3 Davacı yanın incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde davalı yandan icra takip tarihi olan 27.10.2020 tarihi itibariyle 65.397,13 TL alacaklı olduğu, 64 Davalı yanın incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde son işlem tarihi olan 16.10.2020 tarihi ve icra takip tarihi olan 27.10.2020 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin (0) sıfır olduğu, 6.5 Davalı yanın davacı tarafından adına düzenlenen 09.10.2020 tarih … nolu 65.3697,13 TL bedelli faturayı önce kayıtlarına alarak akabinde düzenlediği 16.10.2020 tarih … nolu 65.397,13 TL bedelli iade faturası ile kayıtlarından çıkardığı bu hususun takdirinin sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkeme tarafından davacı alacağının benimsenmesi halinde asıl alacağına 376,26 TL faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Borcun kaynağı ne olursa olsun, alacaklının, alacağını bir başkasına (üçüncü kişiye) temlik etmesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkabilir (Kılıçoğlu, M.A.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, Ankara 2012, s. 784). Alacağın temliki, mevcut bir alacağın alacaklısının değişmesi işlemidir. Alacaklının bir borç ilişkisinden doğan alacağını borçlunun rızasına gerek olmadan bir sözleşmeye dayanarak üçüncü bir kişiye devretmesine alacağın temliki adı verilir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 23. Baskı, Ankara 2018, s.1252).Alacağın temliki, sözleşme tarihinde uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir (6098 sayılı TBK m.183 vd.). 818 sayılı Kanunun rızai temliki düzenleyen 162. maddesinde; “Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir. Borçlu, alacağın temlik edilmemesi şart edilmiş olduğunu, bu şartı ihtiva etmeyen bir ikrarı bilkitabeye istinat ile alacağını temellük eden üçüncü bir şahsa karşı iddia edemez”, Akdin Şekli başlıklı 163. maddesinde ise; “Tahriri şekilde yapılmış olmadıkça alacağın temliki muteber olmaz. Bir alacağın temlikini va’detmek, hususi şekle tabi değildir” hükümleri mevcuttur. Şu hâle göre 818 sayılı BK’nın 163. maddesinde alacağın temliki sözleşmesinin geçerliliği sadece yazılı şekle tabi tutulmuş olup resmî şekle bağlanmamıştır. Dolayısıyla yazılı şekilde düzenlenmiş olması şartıyla, bir kimse bir başkasından olan alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir, böyle bir sözleşme alacağın temliki hükmünde olup, hukuken geçerlidir. Aynı Kanunun 164. maddesinde; “Alacağın temliki kanun veya mahkeme kararı mucibince vuku bulduğu hâlde, bir güna merasime tabi olmaksızın ve evvelki alacaklı tarafından rıza izhar edilmesine bile ihtiyaç bulunmaksızın üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir.” Hüsnüniyetle Yapılan Ödeme başlıklı 165. maddesinde de; “Temlik veya temellük eden tarafından alacağın temlik olunduğu kendisine bildirilmezden mukaddem evvelki alacaklıya ve mütevali temlikler vaki olmuş ise alacağı temellük edenlerden tercihi lazım gelen biri var iken diğerine hüsnü niyetle tediyede bulunan borçlu, beri olur.” Borçluya ait def’iler başlıklı 167. maddesi ise; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir. Borçlunun matlubu temlik eden zimmetinde temlike vakıf olduğu zaman müeccel bir alacağı var idiyse bu alacağın temlik edilen matluptan sonra muacceliyet iktisap etmiş olmaması şartıyla borç ile takas edilmesini talep edebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümlerden de açıkça anlaşılacağı üzere, alacağın temliki; bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikal etmektedir.
Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, öncelikle temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece hâlen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir. Alacağın hukukî muameleden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya doğrudan doğruya kanundan doğmuş olmasının da bir önemi yoktur.
Alacağın temliki bir tasarruf işlemi olduğu için bunun geçerli olması, her şeyden önce alacaklının temlik ettiği alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmasına bağlıdır. Alacaklının tasarruf yetkisi, ilke olarak temlik işleminin yapıldığı anda mevcut olmalıdır. Alacaklının temlike konu olan alacak üzerinde tasarruf yetkisi yoksa temlik işlemi de hüküm ve sonuç doğurmaz. Bu bakımdan devredilen alacağın birden çok alacaklısı varsa, hepsinin tasarruf yetkisine sahip olması gerekir. Alacaklı adına temlike yetkili iradî veya kanunî temsilcinin de alacak üzerinde tasarruf etmesi mümkündür. ( Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2021/8335 esas ve 2022/4374 karar sayılı ilamı)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlıkta; dava dışı … Üretim Paz. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile davacı … Kozmetik ve Ambalaj San. Tic. A.Ş arasında 14/11/2019 tarihli temlik sözleşmesi imzalandığı ve alacağın temliki sözleşmesi için 3. Kişinin onayı gerekmediğinden geçerli bir temlik sözleşmesi bulunmakla birlikte davacı yanca taraflar arasında uyuşmazlığa konu 13/11/2019 tarihli Fason Üretim, Dolum Ve Ambalaj Sözleşmesi’nin 3/F maddesi gereğince çeyrek plan dahilinde ilk iki ayın kati sipariş ve devam eden iki ayın ise tahmini sipariş dahilinde verildiğine ilişkin e- mail formunun sunulmadığı, tahmini plan periyodunun hangi zaman dilimine denk geldiği ve dolayısıyla yine sözleşmenin 3/G maddesi gereğince sipariş iptali durumunda CC fiyaatlandırması üzerinde fatura düzenlenmeye haklı olunduğu hususunun davacı yanca ispat edilemediği, her ne kadar bir kısım mallar davacı yanın elimde kalmış ise de bu malların çeyreklik plan dahilinde üretildiğinin de ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİ İLE;
2-Yasal şartlar oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 788,11-TL harçtan mahsubu ile artan 707,41-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.463,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 150,00 TL (tebliğler ve posta) yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸