Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/417 E. 2022/583 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/417 Esas
KARAR NO :2022/583

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:13/07/2018
KARAR TARİHİ:05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket çalışanı … aleyhine icra takibi başlatılmış olduğu müvekkili şirkete maaş haczi gönderdiği maaş haczi yazısı müvekkili şirkete 19/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği müvekkili şirketin hesaplarına haciz konulduğu müvekkili şirket davalı şirketin alacaklı olduğu dosyaya yatırmış olduğu 3.865,87-TL’nin yatırılan tarih itibariyle hesaplanacak faizi ile tahsilini ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Dava konusu olayda takip borçlusunu istihdam eden davacı şirketin kendi hatası ve kusuru ile maaş haczi müzekkeresine cevap vermemiş olduğundan icra dairesine ödeme yapmak zorunda kaldığı takip alacaklısı müvekkilinin şirket aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddinin gerekmekte olduğu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip borçlusu …’ın maaşına haciz konulması için davacıya iki kez haciz müzekkeresi gönderildiği iki müzekkereye de davalı tarafın cevap vermediği olayda müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmadığı davacının birinci müzekkereye yanlış cevap vermesi nedeniyle cevabının dosyaya girmemesi, ikinci müzekkereye ise hiç cevap vermemiş olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Dava, dava dışı borçlunun borcu nedeniyle haciz baskısı altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile davalı tarafından dava dışı borçlu … aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlunun davacı şirkete ait işyerinde çalışıyor olması nedeniyle borçlunun maaş ve ücretinin 1/4’ünün haczi için İİK’nun 355 ve 356. maddeleri uyarınca davacı şirkete iki kez yazı yazıldığı, gönderilen yazıların davacıya 19.09.2016 ve 28.07.2017 tarihlerinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından 19.09.2016 tarihinde yazılan haciz yazısına cevap verildiğinden bahsedilmiş ise de söz konusu cevabın …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına gönderildiği anlaşılmakla usulüne uygun bir cevap olmadığından davacının haciz yazılarına cevap verilmediğinin kabul edildiği, davalı şirketin….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlu …’ın maaşının haczi için davalı 3.kiyişe haciz müzekkeresi gönderildiğini, müzekkereye cevap verilmediği gibi maaş kesintilerinin de dosyaya gönderilmediğini, bunun üzerine SGK’dan borçlunun aldığı maaşların sorulduğunu, gelen cevaba göre 3.kişi tarafından kesilip gönderilmeyen tutarlar için 3.kişi hakkında haciz uygulanmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini belirterek 3.kişiye İİK.356.maddesi uyarınca haciz uygulanması taleplerinin reddine dair müdürlük kararının kaldırılmasına yönelik yaptığı şikayetlerin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek 23/11/2017 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verildiği, davacı şirketin tüm haklarını saklı tutarak ödemelerde bulunduğu anlaşılmıştır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından yapılan ödemelerin takip borçlusunun borcuna karşılık yapılıp yapılmadığına ve yapılan ödemelerin iadesinin istenip istenemeyeceğine ilişkindir. İİK’nun 355. maddesinde; ”Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar. Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur.” denilmiş, 356. maddesinde ise ” Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır. Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu hakkında yapılan icra takibi nedeniyle davacı şirketin çalışanı takip borçlusunun ücretinin haczi için İİK’nun 355. maddesi uyarınca iki defa yazı yazılmasına rağmen davacı şirket tarafından haczin icra edildiğine ilişkin usulüne uygun cevap verilmemiş, haczedilen miktarı tevkif edip icra dairesine göndermemiş ve borçlunun iş aktinin sona erdiğini derhal icra dairesine bildirmemiştir. Bu nedenle davacı tarafından ödemeler yapılmıştır. Davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin İİK’nun 356. maddesi uyarınca takip konusu borca karşılık yapıldığının kabulü gerekir. Şu halde davacının, yaptığı ödemeler nedeniyle takip borçlusuna karşı rücu hakkının varlığı da dikkate alınarak davalıdan talep etmesi yasal değildir. (Aynı yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5995 Karar No: 2016/4586) Bu sebeplerle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM:
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70TL maktu red harcınını davacıdan tahsiline, peşin alınan 66,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.68 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesinin 7/2 ve 13/1. Maddeleri gereğince hesap olunan 618,54.TLnispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinden ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip … Hakim …
E imzalıdır E imzalıdır