Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2023/110 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/411
KARAR NO : 2023/110

DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARAR YAZIM

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka ile davalı …Tic. A.Ş arasında 20.02.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme uyarınca davalıya ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalılar … ve …’a genel kredi sözleşmesinde “Müteselsil Kefil” sıfatıyla borçtan sorumlu olduklarını, kredi borcunun vadesinde ödenmediği 12.03.2020 tarihinde hesap kat edilinildiğini, davalılara ihtarnamenin keşide edinildiğini, ihtarnamenin davalı …ye 16.03.2020 tarihinde, davalı kefiller … ve …e 14.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 davalının da bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olduğunu, davacı banka ile … A.ş. arasında üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davacı banka tarafından davalı Bürsana, işyerinde kredi/banka kartları ile yapılacak satışlarda kullanacağı pos cihazı tahsis edildiğini ve kullandırıldığını, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklı borcunu vadesinde ödenmediği davalı firmaya ihtarnamenin keşide edildiğini ve 16.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini davalı … a.ş.’nin üye işyeri sözleşmesinden kaynaklı borçtan sorumlu olduğunu, ihtara rağmen borcunu ödemediğini, direnen davalılar aleyhine 13.01.2021 tarihinde …. 32. İcra Md. … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların … 32. İcra Md. .. E. Sayılı dosyasında adreslerine gönderilen … ödeme emrinde belirtilen borca, faize ve ferilere itiraz etmesi nedeniyle huzurunuzdaki davanın açıldığını, genel kredi sözleşmesinin 4/a maddesinde davacı bankanın aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan kredi faiz oranı akdi faiz olarak uygulanacağını, sözleşmenin 4/b maddesinde müşterinin kredinin anapara, faiz, dönem faizi, taksit, komisyon, masraf, kur farkı, ücret, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri vb.leri ödemede gecikmesi halinde, gecikme faizi uygulanacağını gecikme faizinin, akdi faiz oranına azami %50’si oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edileceği, ancak cari faiz oranı, akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi cari faiz oranına azami %50’si oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilerek düzenleneceğini, sözleşmenin 4/c maddesinde müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanacağını, temerrüt faizi akdi faiz oranına azami %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edileceğini, ancak cari faiz oranı, akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi cari faiz oranına azami %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edileceğini, üye işyeri sözleşmesinin 10.7 maddesinde sözleşmeden doğan her türlü alacağı ve tazmin hakkı için, alacağın/tazmin hakkının doğduğu tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçecek süreci için yürürlükte olan en yüksek ticari kredi faiz oranının %50 fazlasıyla hesaplanacak faizi, bu tutara ilişkin bankanın ödemekle yükümlü olduğu vergiler de dahil olmak üzere tüm vergi, fon ve masraflarıyla birlikte ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt etiğini, davacı bankanın davalıların serbest iradesi ile imzalamış oldukları sözleşmelerin kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullandığını, sözleşmelerin anılan maddelerinde borçlunun yaptığı işlemlere uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranlarının düzenlenmiş ve hükme bağlanmış olduğunu, madde hükümlerinin BK. sözleşme serbestîsi ilkeleri çerçevesinde akit davalılar tarafından açıkça kabul edildiğini, takip tarihi itibariyle davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak için talep edilen %26, üye iş yeri pos alacağı için talep edilen %20,20 faiz, kaynak maliyeti ile mütenasip olduğu gibi sektörde diğer bankalarca uygulanan diğer faiz oranları bakımından MK.2, BK.19 ve BK.20′ ye uygun olduğunu, nakdi alacağın dışında takip talebinde gayrinakdi 17.175,00 TL çek taahhüt kredisi’nin depo edilmesinin talep edildiğini, alacakla ilgili davacı banka ile davalı … için 01.03.2020 tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna … Büro Dosya No, … arabuluculuk no ile başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin 09.04.2021 tarihinde anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, diğer davalılar … a.ş. ve …’ için de 31.03.2021 tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna … Büro Dosya No, … arabuluculuk no ile başvurulmuş olup, arabuluculuk süreci 28.04.2021 tarihinde anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, davalıların … 32. İcra Müdürlüğünün… e. sayılı dosyasına yapmış oldukları 1.676.563,59-tl davalı/asıl borçlu bürsan bilgi işlem yönünden, 457.710,36-tl davalı/müteselsil kefil … yönünden, 457.710,36-tl davalı/müteselsil kefil … yönünden borca, faiz ve ferilerinin iptali ve takibin devamı, takipte talep edilen gayrinakdi 17.175,00-TL’nin çek taahhüt kredisinin depo edilmesine, kesin ve likit borca usul ve yasaya aykırı itiraz ederek takibin durmasına sebep olan davalıların aleyhine, itiraz olunan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 67 yaşında sadece emekli maaşı ile geçinen hiçbir yan geliri ve taşınmazının olmadığını bu konuda avukat tutacak imkanının olmadığını cevap olarak yazıyı kendisinin yazdığını, itiraz nedenlerinin şirketi 5/7/2017 tarihinde …’e devrettiğini, şirketle en ufak bir ilişkisinin kalmadığını, davacı vekili bunu belirtmediğini, kanıt olarak 14 temmuz 2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde ispat olunacağını, 5 temmuz 2017 tarihine kadar bankaya hiçbir vedesi gelmiş borcunun olmadığını davalı vekilinin kendisinin dönemimden sonra alınan kredi ve diğer borçlarıdanda sorumlu olduğu yönündeki ifadesini anladığını, icra takibine itiraz ettiğini bir çok bankada hesabına ilişkin 1.677.951,24 TL ihtiyati haciz koydurulduğunu, kredi kartlarını ve bireysel kredilerinin kullanılmaz duruma getirildiğini, 67 yaşında kendisinin mağdur edildiğini, 32. İcra müdürlüğü birinci haciz ihtarnamesi ile kendisinin dönemimde alınan kredinin 12/3/2020 tarihi itibariyle 126.942,99 TL borcunun kaldığını 32. İcra Müdürlüğünden gelen yazı ile bankalara ihtiyati haciz yazısının geldiğini, davacının tam ve kesin bilgiye dayanmıyan davayı açarak kendisini madur ettiğini, bu davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı, aşamalarda sunulan beyan dilekçesinde özetle; 5 ağustos 2017 tarihinde ziraat bankasına gittiğini ve …’ın kefilliğinin iptal edilmesini ve kefil olarak kendisinin üstlendiğini söylediğini, banka yetkilileri Müdür Engin Koçak nezlinde girişimci MİA Ufuk Yıldırır tarafından düzenlenen kredi sözleşmesi üzerine kendi el yazısıyla doğmuş ve doğacak olan borçlardan sorumlu olduğunu kabul ettiğini islak yazı ,imza ve kaşeliyerek üstlendiğini, 24/2/2022 de tarihindeki duruşma zaptında celse no 2 de belirtildiği üzere kendi ifadesine davalı …’la 2017 yılının Temmuz ayında onun şirket hisselerini küçük bir meblağ karşılığında devraldığını ve bu devir işleminden önce kredi kullanması gerektiği, kendi işi için … üzerinden kredi kullandığını ve kendisinin devir sözleşmesinden sonra da geçmişte doğacak olan tüm borçları da kabullenerek kefaleti devraldığını, ve bankaya giderek bu kefaletin düzeltilmesini ve gerekli işlemlerin yapılmasını istediğini ve kendisinin gözünün önünde bankanın bu düzeltmeleri yaptığını, bu nedenle …’ın bu davadan ve GKS’den kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını …’ın ifadesinde 2017 yılının Temmuz ayında hisselerini ve kredi sözleşmesindeki kefaletini …’e devrettiğini, kendisinin de gidip bankada kredi sözleşmelerine kefil olduğunu, bu nedenle kendisinin kefalet borcunun sona erdiğine karar verdiğini, borçlu olmadığı ve kefalet borcunun bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini, ayrıca kefilliği devraldığını 5 ağustos 2017 tarihinde attığını imzaların müdür ve müdür yardımcısının önünde sesli ve görüntülü kamera kaydı yapılarak kaydedildiğini, 12/ 5 /2022 tarihindeki duruşma tutanağında … ifadesinin ilk sözleşmede …’ın isminin üzeri çizilerek kendisinin sözleşmeyi imzaladığını, 2. sözleşmede ise …’ın imzasının hiç bulunmadığını, adli tıp raporunda hangi bölümlerde tahrifat var belirtiniz anlamında yazılan yazıyı okuduğunu, ilk kredi sözleşmesinin … ile banka arasında 22/2/2017 tarihinde yapıldığını, imzalarının üzerine …’ın kefil imzasını iptal ettiğini, 5 ağustos 2017 tarihinde üzerine kendi imzasını attığını, alınan kredilerin … kiralanılan otel için kullanıldığını ve 2 yıldan fazla 2020 yılına ödemeye çalıştığını 2020 yılında çıkan pandemi dolayısı ile ve tutulan otelin ruhsat sorunu yüzünden müşterilerinin azaldığını, pos borcunda Avrupa da seyahat acentasının kendilerini suistimal etmesi nedeniyle ödeyemediğini, Sovyet Rusya da yaptığı bir anlaşmayla 2023 yılından itibaren ödemeye başlayacağını banka ile görüşerek bir anlaşma yapabileceğini, …’ın bu davada madur olduğunu, kefilliğinin yazdığı kanıtlar doğrltusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillerin imzalanan GKS ve üye işyeri sözleşmelerinden borçlu ve sorumlu olup olmadıkları, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
DELİLLER;
… bankasına yazılan, çeklerin basım tarihinin 29.08.2017 tarihi olduğu hangi tarihlerde ibraz edildiğine ilişkin yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
… 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının aslı celp edilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16/06/2021 tarihli müzekkerede istenilen sicil kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince 05/05/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış ise de; rapor teknik olarak yeterli olmadığından ve yapılan itirazlar dikkate alınarak başka bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 11/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 380.668,90 TL’ye tamamen ödeninceye kadar %26 oranında; asıl alacak tutarı 786.597,85TL’ye ödeninceye kadar yıllık %20,20 oranında temerrüt faizi istenebileceği , davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin …’ın 460.000,00 TL, …’in 610.000,00 TL olduğu nazara alındığında kefillerin kendi kefalet limitleri ile sınırlı olarak borçtan sorumlu olduklarının söylenebileceği, fakat davacının takip talebinde davalı kefillerin sorumlu olduğu miktarın 457.710,36 TL olarak gösterdiğini, çeklerin taahhüt bedeli kredisi alacağı depo talebi yönünden dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıpta hamilleri tarafından garanti bedelleri talep edilmeyen 8 adet çek yaprağından dolayı davalıların 17.175,00 TL’yi depo etmeleri gerektiği ancak çeklerin baskı tarihinin 29/08/2017 olduğu nazara alındığında 5941 Sayılı Çek Kanunu 3/9.maddesi uyarınca 5 yıllık yasal yükümlülük süresinin 29/08/2022 tarihinde dolduğunu, … A.Ş tarafından yapılan ödemenin kredi borcundan mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile davalı kredi borçlusu … Tic. A.Ş arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi davalı …’ın 460.000,00 TL kefalet limiti ile ve …’in 610.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak imzaladıkları, dosya içeriğine göre kefillerin 20/02/2017 tarihli tek bir sözleşmeyi imzaladıkları, sözleşmeyi önce …’ın daha sonra …’in kefaleten imzaladığı, şirket adına …’ın sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Davalı …’ın şirketteki hissesini …’e devredip ortaklıktan ayrıldığı görülmüş ise de; hisse devir tarihine kadar geçen süreçte …’ın şirket yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olduğu, kredi borcunun ve kefaletinin kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’ın sorumlu olmadığına ilişkin beyanına itibar edilmemiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca kredi lehtarı asıl borçlu tarafından taksitli kredi, şirket kredi kartı ile gayri nakti çek taahhüt bedeli kredisi kullandırıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.maddesinin c bendinin revize edilmiş haline göre tespit edilen temerrüt faiz oranı %31,51 olup davacı tarafça takip talebinde %26 ile %20,20 oranında temerrüt faizi talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak takip talebindeki faiz oranına itibar edilmiştir.
Davacı tarafça … 25. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi cari hesabının 12/03/2020 tarihi itibari ile kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, borçluya çıkarılan tebligatın 14/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefillere çıkarılan tebligatların 14/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ihtarname ekindeki tebliğ şerhinden anlaşılmıştır.
Davalılara çıkartılan kat ihtarının tebliğ edildiği anlaşılmakla borçlu ve kefile verilen 1 günlük süre sonrası 16/03/2020 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 11/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 1.676.206,55 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, takip talebinde kefillerin sorumlu oldukları miktarın 457.710,36TL olarak gösterildiği anlaşılmakla kefillerin kefalet limiti kapsamında ve taleple bağlı kalınarak sorumlu olduklarına hükmedilmiştir.
Davacı bankanın gayri nakti çek taahhüt kredisi alacağı depo talebi yönünden çeklerin baskı tarihinin 29/08/2017 olduğu, 5 yıllık yasal yükümlülük süresinin dava açıldıktan sonra 29/08/2022 tarihinde dolduğu anlaşıldığından konusuz kalan depo talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, dava tarihi itibari ile davacı davasında haklı olduğundan davacı lehine yargılama giderlerine hükmolunmuştur.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-… 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile; davalı kefiller … ve … kefalet limiti kapsamında ve taleple bağlı kalınarak alacakların 457.710,36 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak üzere takibin;
a)Genel kredi sözleşmesi alacağı bakımından 380.668,90 TL asıl alacak, 78.303,23 TL işlemiş faiz, 4.108,10 TL BSMV olmak üzere toplam 463.080,23 TL alacak üzerinden devamına; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %26 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Üye işyeri pos alacağı bakımından 786.597,85 TL asıl alacak, 405.350,93 TL işlemiş faiz, 20.267,54 TL BSMV, 910,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.213.126,32TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %20,20 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
c)Gayrinakdi çek taahhüt kredisi alacağı depo talebi yönünden çeklerle ilgili banka sorumluluğu kalktığından konusuz kalan depo talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 335.241,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 114.501,66 TL nispi karar harcının, peşin alınan 20.248,70 TL harçtan mahsubu ile eksik 94.252,96 TL harcın davalı kefiller … ve …’in 31.266,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Gayri nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 20.216,50 TL ( 59,30 TL BVH, 8,50 VSH, 20.248,70TL Peşin Harç) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 4.601,00 TL ( 601,10TL Tebliğler ve postalar, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 182.096,52TL nispi vekalet ücretinin davalı kefiller … ve …’in 49.723,86 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Gayri nakit alacak miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden yapıldığı anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı …’in yüzünü, diğer davalının yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır