Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2021/905 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/41
KARAR NO:2021/905

DAVA:Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ:21/02/2013
KARŞI DAVA TARİHİ:25/03/2013
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl davada Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat davasının, karşı davada ise trafik kazası sebebi ile araçta oluşan maddi zararın tazmini davasının yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 05.06.2012 tarihinde … yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkillerinin çocuğu olan … bn vefat ettiği, kaza tutanağında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet île … istikametinden … istikametine seyri sırasında karşı istikametten gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı tankerin sol ön kafa kısmına vurması şeklinde meydana geldiği, her iki araç sürücüsünün de kusurlu olarak gösterildiği; ancak müvekkilinin kusurun un olmadığının belirtildiği, … şerit İhlalinde bulunmadığı, … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Ceza Muhakemesinin devam ettiği; … plakalı araca ait Trafik Sigorta Poliçesinin, davalılardan … A.Ş. nezdinde tanzim edildiği; … plakalı araca ait Trafik Sigorta Poliçesinin, davalılardan … A.Ş. nezdinde tanzim edildiği; sonuç olarak; … ve … plakalı araç kayıtlan üzerine ihtiyati tedbir talebinin; trafik kazasında destekten yoksunluk zararı nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere maddi tazminat miktarının ileride artırmak kayıt ve koşulu İle şimdilik baba … İçin 1.000,00 TL, anne … için 1.000 TL olmak üzere 2.000 TL maddi; tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden işleyecek % 18 ticari avans faizi ile birlikte tahsilinin; davalılardan Kalyancuoğlu tnş, San. Tic. Ltd. Şti. ve …nden anne … için 40,000 TL baba … için 40.000 TL olmak üzere 80.000 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket tarafından Hazîne Müsteşarlığının 05.02.2010 tarihli genelgesi gereğince hazırlanan aktüer raporuna göre hesaplanan 8.019,75 TL tazminat tutarının davacılara Ödendiği; ibra edildiğini ve davacıların alacaklarının kalmadığı; davanın reddinin aksi durumda dava konusu kaza ile İlgili olarak açılmış bulunan ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasının, davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminat hesabının Aktüerler Derneğine bağlı bir aktüer tarafından hesaplanması gerektiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varıldığı ihtimalinde Vefat eden …’in desteğinden yoksun kalınıp kalınmadığının, desteğinden yoksun kalınmışsa bunun miktarının İspat edilmesinin gerektiğinin; aktüerya hesabı yapılmasının davacının dava öncesi … A.Ş. den 8.019,75 TL ödeme aldığı bu ödemenin yargılama kapsamında alınacak hesap raporunda tenzilinin; kusur oranlarının tespitinin yapılması gerektiğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … firması vekili cevap dilekçesinde; Müvekkiline ait aracı kullanan …’ nın 2918 sayılı KTKanununun 52/1B tali kusurlu olduğu müteveffa … ‘m ise asli kusurlu olup şeride tecavüz etme suçunu işlediğinin; derinlemesine yapılan araştırmada müvekkili şirketin aracını kullanan sürücünün gerçekten bir kusurunun olmadığı; müteveffanın uyuduğu; aynı zamanda öletı müteveffa ile … nun akraba olduklarını ve müteveffanın bu nedenle araçta bulunduğunun, toplam 80.000 TL bedelli tazminat istedikleri oysa ki davacıların 2 tane daha erkek çocuklarının olduğu, vefat edenin en küçük çocukları olduğunun, araçlarında bulunan takeograf cihazlarında hızlarının kurallara uygun olup kusurlarının olmadığı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-Karşı davacı … firma vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıların oğullarının kullandığı …’ın kullandığı … plakalı aracın maliki olduğunu, müvekkili şirket temsilcisi …’nun da kazada hayatım kaybeden …’ın dayısı olduğu; maktulün dava dilekçesinde iddia edildiği gibi araç sürücüsü olarak çalışmadığı; şirketin İşçi veya elemanı olmadığı; sadece maktülün aracı kullanmak istediği; sürücü …’ın asli kusurunun bulunduğunu maktulün araçta hatır için taşındığı göz önüne alınacak olursa, müvekkili şirketin davacıların destekten yoksun kalma niteliğindeki maddi tazminatlardan dolayı sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını ihtiyati tedbirin yasal şartlarının oluşmadığınnı bu konudaki talebin ve haksız davanın reddini, Karşı dava açısından ise; Söz konusu kaza sonrasında müvekkile şirkete ait … plaka sayılı 2007 model … marka açık kasa kamyonet niteliğindeki aracın çok büyük miktarda hasar gördüğünü, hatta kullanılmaz hale geldiğini … Asliye Ceza Mahkemesinin … E.Sayılı dava dosyasındaki fotoğraflarda müvekkili şirkete ait aracın ağır hasarlı olduğunun görüldüğünü, aracın piyasa değerinin 25.000 TL olduğunu, aracı 2.000 TL’ye sattığını, kazanın oluşumunda ve müvekkili şirketin aracının hasara uğramasında davacıların çocukları …’ın kusurlu olduğundan müvekkili şirketin aracın hasara uğramasından doğan 23.000 TLsı zararının (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) kaza tarihinden İtibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin 07/02/2017 tarih … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla dava- karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi’nin 2020/341 esas ve 2020/485karar sayılı ilamıyla; “Davacı tarafın dava dilekçesinde müteveffa …’ın sağlığında davalılardan …’nde araç sürücüsü olarak hayatını kazanmakta olduğu ve ailesine katkı sağlamakta olduğu belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf istinaf başvuru dilekçesinde kazanın iş kazası olduğunu, davacıların murisinin sigortasız olarak çalıştırıldığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafça tanık olarak bildirilen tanıklardan duruşmada dinlenen tanıkların Kalyoncuoğlu şirketinin sahibi …’nun yeğeni olan müteveffanın dava dışı …’nun muhtelif işlerinde çalıştığı yönünde beyanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacı tarafça davalılardan …’nde çalışmakta iken kazanın meydana geldiği iddia olunmasına ve bir kısım tanıkların anılan davalı şirketin çalışanı olduğu ve şirketin sahibi olduğu beyan edilen …’nun bir kısım işlerinde çalıştığı yönünde beyanda bulunmalarına karşın İlk Derece Mahkemesi’nce davalı şirket … İle müteveffa … arasında 4857 sayılı yasa kapsamında değerlendirilecek iş ilişkisi bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmadan karar verildiği, bu hususun tartışılmadığı görülmektedir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacı tarafça her ne kadar asliye ticaret mahkemesinde dava ikame olunmuş olsa da davalı şirket ile muris müteveffa arasında işçi işverenlik ilişkisi bulunduğuna göre öncelikle bu hususta özellikle ücretle bağımlılık unsurları yönünden müteveffanın davalı şirketle arasında iş ilişkisi bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, dosyada bildirilen tanıkların beyanlarının alınması, müteveffanın çalışma ilişkisi varsa ne şekilde istihdam edildiği ve ücretinin ne şekilde belirlenip ödemesinin kim tarafından yapıldığı gibi hususların araştırılması ve bu yöndeki tüm delillerin toplanılması sosyal güvenlik nezdinde birlikte çalıştığını söyleyen davacı tanıklarının sigorta kayıtları ile kazaya dair bildirim yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılarak getirtilmesi ve taraflarca dayanılan delillerin tümü öncelikle davalı şirket ile müteveffa arasında iş ilişkinin bulunup bulunmadığının belirlenip somut olarak karar yerinde açıklanmak sureti ile görevli mahkeme olunup olmadığının tespit olunarak tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir….” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
… 2. İş Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı ilamıyla dava konusu uyuşmazlığa ilişkin kaza tarihinde asgari ücretle iş sözleşmesine bağlı olarak çalıştığı tespit edilmiş ve verilen karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 07/06/2021tarih 2020/7667 esas ve 2021/7689 karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacı tarafça her ne kadar asliye ticaret mahkemesinde dava ikame olunmuş olsa da; asıl ve karşı dava yönünden 6100 sayılı hmk m. 114/ı-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-ASIL VE KARŞI DAVA YÖNÜNDEN 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olması nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili … İŞ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair,Davacı-Karşı Davalı vekili Av…. ve Davalı-Karşı Davacı … vekili Av….’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸