Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2022/733 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/409
KARAR NO : 2022/733

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş.’nin …A.Ş. ile birleşmiş olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında 28.12.2011 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalandığını, davalı şirketin müvekkili şirkete Ocak 2012 ila Aralık 2012 arasında elektrik hizmeti sunduğunu, bu hizmete karşılık elektrik faturaları düzenlediğini ve müvekkili şirketten tüm fatura bedellerini tahsil ettiğini, söz konusu faturalarda “kayıp-kaçak elektrik bedeli”nin davalı şirket tarafından hem aktif enerji içerisine dahil edilerek hem de ayrı bir kalem olarak mükerrer bir şekilde tahsil edildiğini,Müvekkili şirketin davalının kayıp kaçak elektrik bedeli konusunda mükerrer tahsilat yaptığını kayıp-kaçak elektrik bedeli ile ilgili davalıya açılan farklı bir davada (…Asliye Ticaret Mahkemesi …E.) tesadüfen öğrendiğini, ü edilen bu davada müvekkili şirketin kayıp-kaçak elektrik bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edildiğini ve bu dava açılırken “aktif enerji bedeli içerisinde” yapılan mükerrer tahsilatların bilinmediğinden, bu yönde bir talepte bulunulmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan …E. No’lu davada bilirkişi raporu tarafından hazırlanan 15.06.2016 tarihli Kök Raporda, davalı şirketin Ocak 2012-Aralık 2012 tarihlerindeki elektrik faturalarında “kayıp-kaçak elektrik bedeli” adı altında EPDK tarifelerine göre tahsilat yaptığını ve bunun haricinde faturalardaki “Enerji Bedeli” içerisine de “kayıp-kaçak elektrik bedelini” yansıttığını ve söz konusu kayıp-kaçak bedelinin aktif enerji bedeli içerisinde ikinci defa mükerrer olarak tahsil edildiğinin bilirkişi kurulu tarafından tespit edildiğini, davalının itirazı üzerine bilirkişi heyetinin ek raporunda görüşlerini aynen muhafaza ettiğini ve söz konusu yargılamada “kayıp-kaçak bedeli” adı altında tahsil edilen kalemlerin iadesi ile ilgili olduğundan ve mükerrer tahsilat ya da EPDK kararlarına aykırı tahsilatın iadesi ile ilgili talep olmadığı gerekçesi ile mükerrer olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedelleri yönünden karar verilmediğini, Bu sebeple işbu davaya konu edilen taleplerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin Ocak-Şubat-Mart 2012 elektrik faturalarında aktif enerji bedeli içerisinde müvekkili şirketten mükerrer ve EPDK kararlarına aykırı olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi ve tahsili olduğunu, tarafların arabuluculuk yoluna başvurduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin, müvekkili şirkete olan toplam 33.744,79 TL tutarındaki Ocak-Şubat-Mart 2012 tarihli elektrik faturalarında aktif enerji bedeli içerisinde mükerrer olarak tahsil edilen bedellerin iadesini ve müvekkili şirketten tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aynı talep için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkeme’sinin …E. Sayılı dosyası üzerinden dava açtığını, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, söz konusu dosya üzerinden hazırlanan bilirkişi raporuna mahkemece itibar edilmediğini ve dava konusu hakkında nihai karar verildiğini, akabinde davacı tarafından aynı taleplerle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosya üzerinden açılan davanın usul şartı yokluğundan reddedildiğini, davacının aynı talep üzerinden mükerrer şekilde dava açtığını, aynı davanın evvelce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce hükme bağlanmış olduğundan davanın dava şartı noksanlığından reddinin gerektiğini, Davacı şirket tarafından dosyaya sunulan 20/01/2020 tarihli Arabuluculuk son tutanağının, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. Sayılı dosyasına sunulduğunu ve söz konusu tutanakta yer alan talep konusunun İst: Ticaret Mahkemesi’nce değerlendirilerek, verilen kararın kesinleşmesi şirkete ulaşan başka bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığını, eski tutanağa dayanarak yeni bir dava açılmasının mümkün olmadığını, Davanın EPDK ve …’a ihbarı taleplerinin bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımı def’inde bulunduklarını, Müvekkili şirketin özel sektör mensubu bir elektrik satış şirketi olduğunu, kayıp-kaçak elektrik bedellerini tahsil yetkisine haiz bir elektrik dağıtım şirketi olmadığını, söz konusu kayıp kaçak elektrik bedelinin müvekkili şirket tarafından bizzat hesaplanmadığını ve kendi namına ve hesabına tahsil edilmediğini, bu işi kar amacı ile yaptığını ve kendisi için sadece “Elektrik net bedelini” tahsil ettiğini, müvekkili şirketin kayıp/kaçak ve sair yan bedeller olarak tahsil ettiği bedellerin alacaklısı olmadığını, bu bedellerin kendi uhdesinde kalmadığını, Müvekkili şirketin elektrik satması nedeniyle mevzuat gereği elektrik bedeli ile birlikte tüketiciden toplanması gereken tutarın sadece tahsilatçısı konumunda olduğunu, EPDK tarafından hesaplanan işbu bedellerin mevzuat gereği dağıtım şirketleri olan…, …,…, …,… adına toplandığını ve bu kurumlara intikal ettirildiğini, Somut olayda müvekkili şirketin tahsil ettiğini kayıp kaçak bedellerini ilgili dağıtım şirketi olan… A.Ş.’ye ödediğini, müvekkili şirketin… A.Ş adına müşterilerden tahsil edilen sistem kullanımı dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, kayıp/kaçak bedeli kapsamında… A.Ş.’nin faturalarına muhatap kılındığını, müşterilerden tahsil edilen tutarların takip eden ayda dağıtım şirketine ödendiğini, davacının dilekçesi ve sunduğu kararlar gereğince iade sorumlusunun elektrik dağıtım şirketleri olduğunu kabul ettiğini, bu sebeple davanın müvekkili şirket lehine husumetten reddi gerektiğini, Davaya konu “kayıp bedeli””nin EPDK’nın kanundan doğan yetkisi ile kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlemiş olduğu bir bedel olduğunu ve düzenleyici işlem olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, bu tarifelerin uygulanmasının müvekkili şirket yönünden yasal bir zorunluluk olduğunu, kayıp kaçak elektrik bedellerinin tahsili ile faturalara yansıtılması işlemlerinin tespiti ve aydınlatılması hususunda EPDK’ya müzekkere yazılmasını, Davacı tarafından dayanak olarak gösterilen bilirkişi raporunun, uzman bilirkişilerce yapılmadığını, davacı ile üzerinde anlaşma yapılan elektrik birim fiyatının; EPDK tarafından belirlenen kayıp kaçak bedelinin içine gömülü olduğu tek terimli perakende tek zamanlı satış fiyatı olmadığını, davacı ile anlaşma yapılan ve davacı tarafından kabul edilen elektrik satış bedelinin, bu tarifeye endekslendiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce müvekkili lehine karar verildiğini, Davacı ile akdedilen sözleşmede fiyatlandırma konusunda anlaşılan elektrik bedelinin, EPDK tarafından yayınlanan listede yer alan tek terimli perakende tek zamanlı satış fiyatına endekslendiğini, EPDK tarafından bu listede yer alan fiyatın, müvekkili şirketin davacıya sattığı elektriğin sadece elektrik bedeli olduğunu, müvekkili şirketin EPDK tarafından sürekli denetim ve incelemesi altında tutulduğunu bu sebeple usulsüz tahsilat yapılması imkan ve ihtimalinin bulunmadığını, Davacı ile imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin IV.Maddesi uyarınca davacıya satılacak sadece elektrik bedelinin birim fiyatının …’ın tarifesine endekslenen tutar üzerinden, net 9620 indirim uygulanacak şekilde oluşturulduğunu, müvekkili şirketin … tarifesine ve hesaplama şekline müdahalesinin olamayacağını, sözleşme hükmünün devamında “Bu fiyata, Özel Tedarikçilerden Enerji Alan Tüketiciler için …’ın belirlediği Sistem Kullanım Bedeli, Kayıp Kaçak Bedeli, TRT Payı, EEF, BTV, KDV ve diğer fer’iler ayrıca ilave edilecek ve her üç zaman için de bu tutar geçerli olacaktır.” Hükmünün mevcut olduğunu, dolayısıyla faturada gösterilen elektrik bedeli kaleminin içinde kayıp kaçak elektrik bedelinin bulunmadığı ve davacıdan mükerrer kayıp kaçak elektrik bedeli tahsil edilmediğini, Düzenlenen faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun şekilde tanzim edildiğini, itiraz süresi olan sekiz gün içinde davacı tarafça itiraz edilmedi; Davacının daha ucuza elektrik elde etmek amacıyla müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığını ve sözleşme süresince piyasanın (9620) çok altında bedellerle enerji kullandığını, sözleşmede salt enerji ücretinin belirlenme ve indirim mekanizmalarının, …’ın belirlediği tarife üzerinden hesaplanacağı ve kullanılan enerji bedeli üzerine EPDK’ya verilmek üzere kayıp kaçak bedelinin ekleneceğinin açıkça yazılı olduğunu, Davacının rızası ile fatura borcuna binaen ödediği ve geri ödenmesi konusunda ihtar ve ihbarda da bulunmadığı, müvekkili şirketin sadece aracı olarak tahsil etmiş olduğu tutarlara ilişkin ödeme tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, İzah edilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı elektrik şirketi arasında 28.12.2011 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalandığını, bahse konu sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak kararlaştırıldığını, bu sözleşmeye istinaden davalı şirketin, müvekkili şirketin işyerlerine Ocak 2012 ila Aralık 2012 tarihleri arasında elektrik hizmeti sunduğunu ve sunulan hizmete karşılık elektrik faturaları düzenlendiğini ve müvekkili şirketten tüm fatura bedellerini tahsil ettiğini, davalı elektrik şirketinin, söz konusu elektrik faturalarında “kayıp-kaçak elektrik bedelini” hem aktif enerji içerisine dahil ederek hem de ayrı bir kalem olarak, mükerrer bir şekilde tahsil ettiğini, müvekkili şirketin, davalı elektrik şirketinin kayıp kaçak elektrik bedeli konusunda mükerrer tahsilat yaptığını, bu nedenle fazlaya dair talep, dava ve her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin, taraflar arasındaki sözleşmeye ve EPDK kararlarına aykırı bir şekilde, “Nisan – Mayıs – Haziran – Temmuz – Ağustos – Eylül – Ekim – Kasım – Aralık 2012” tarihli elektrik faturalarında aktif enerji bedeli içerisinde “MÜKERRER” olarak davacı şirketten fazladan tahsil ettiği bedellerin iadesi için, şimdilik toplam 134.696,25 TL’ nin, müvekkilden tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans(reeskont) faizi ile davalı …Üretim A.Ş’ den alınarak davacı şirkete verilmesine, aynı yıl içerisindeki Ocak – Şubat – Mart 2012 dönemine ait faturalar için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasından derdest davalarının olduğunu, ve iş bu davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası ile birleştirilmesini,, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı talep için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkeme’sinin … E. Sayılı dosyası üzerinden dava açtığını, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, söz konusu dosya üzerinden hazırlanan bilirkişi raporuna mahkemece itibar edilmediğini ve dava konusu hakkında nihai karar verildiğini, akabinde davacı tarafından aynı taleplerle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosya üzerinden açılan davanın usul şartı yokluğundan reddedildiğini, davacının aynı talep üzerinden mükerrer şekilde dava açtığını, aynı davanın evvelce İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce hükme bağlanmış olduğundan davanın dava şartı noksanlığından reddinin gerektiğini, Davacı şirket tarafından dosyaya sunulan 20/01/2020 tarihli Arabuluculuk son tutanağının, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasına sunulduğunu ve söz konusu tutanakta yer alan talep konusunun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce değerlendirilerek, verilen kararın kesinleştiğini, müvekkili şirkete ulaşan başka bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığını, eski tutanağa dayanarak yeni bir dava açılmasının mümkün olmadığını, Davanın EPDK ve …’a ihbarı taleplerinin bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımı def’inde bulunduklarını, müvekkili şirketin özel sektör mensubu bir elektrik satış şirketi olduğunu, kayıp-kaçak elektrik bedellerini tahsil yetkisine haiz bir elektrik dağıtım şirketi olmadığını, söz konusu kayıp kaçak elektrik bedelinin müvekkili şirket tarafından bizzat hesaplanmadığını ve kendi namına ve hesabına tahsil edilmediğini, bu işi kar amacı ile yaptığını ve kendisi için sadece “Elektrik net bedelini”” tahsil ettiğini, müvekkili şirketin kayıp/kaçak ve sair yan bedeller olarak tahsil ettiği bedellerin alacaklısı olmadığını, bu bedellerin kendi uhdesinde kalmadığını, Müvekkili şirketin elektrik satması nedeniyle mevzuat gereği elektrik bedeli ile birlikte tüketiciden toplanması gereken tutarın sadece tahsilatçısı konumunda olduğunu, EPDK tarafından hesaplanan işbu bedellerin mevzuat gereği dağıtım şirketleri olan…, …,…, adına toplandığını ve bu kurumlara intikal ettirildiğini, NETİCEDEN ; İzah edilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan elektrik tüketim sözleşmesi nedeniyle davacıdan haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen aktif enerji bedeli içerisinde mükerrer tahsil edilen kayıp kaçak nedeniyle bedelinin iadesi davasıdır.

Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış Mahkememizce 01/11/2021 tarihli ara karar ile Dosyanın bir elektrik mühendisi ve bir SMM bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile; alacak ve dosya kapsamı hakkında rapor hazırlamalarının istenilmesine, 22/03/2022 tarihli ara karar ile dosyanın yeniden bilirkişilere tevdi ile birleşen dosya ve tarafların itirazları da dikkate alınmak suretiyle alacak ve dosya kapsamında ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verildi.
16/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının, davalının tanzim ettiği Ocak-Şubat-Mart 2012 tarihli elektrik faturalarında fazladan tahsil edilen kayıp kaçak bedelleri, Ocak/2021 dönemi 13.438,07 TL, Şubat/2012 dönemi 13.743,31 TL ve Mart/2012 dönemindeki 14.440,39 TL olmak üzere toplamda 41.621,77 TL hesaplanmıştır. Avans faizlerininde, Ocak/2021 dönemi 17.045,64 TL, Şubat/2012 dönemi 17.239,01TL ve Mart/2012 dönemindeki 17.888,68 TL olmak üzere toplamda 52.173,33 TL hesaplanmıştır. Davacı, davalıdan 41.621,77 TL asıl alacak ve 52.173,33 TL avans faizi olmak üzere toplamda 93.795,10 TL alacaklı olduğu, Ancak ; davacı yan dava dilekçesinde 33.744,79 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereğince talebi ile bağlı kalınarak 33.744,79 TL asıl alacak, 42.299,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.044,22 TL talep edebileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır,
27/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Asıl dosya için, davacıdan fazladan tahsil edilen ilk 3 fatura için kayıp kaçak tutarının 10.782,77 TL * 11.197,22 TL * 11.764,80 TI 744,79 TL hesaplandığı, kalan 9 ay için toplam 134.696,25 TL olmak üzere toplam 12 ay için davacıdan fazladan (Mükerrer) tahsil edilen kayıp kaçak tutarının 33.744,79 TL * 134.696,25 TL — 168.441,04 TL hesaplanmıştır. Avans faizlerininde 194.796,12 TL hesaplanmıştır. Davacı, davalıdan 168.441,04 TL TL asıl alacak ve 194.796,12 TL avans faizi olmak üzere toplamda 363.237,16 TL alacaklı olduğu, sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Tüm açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı … A.Ş. ( birleşme öncesi …. A.Ş.) ile davalı … A.Ş. arasında 28/12/2011 tarihinde Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, Ocak 2012 ileAralık 2012 arasında elektrik hizmeti sunulduğu ve bedelinin tahsil edildiği, uyuşmazlık konusu faturalarda “kayıp-kaçak elektrik bedeli” adı altında yer alan bedelin davalı şirketçe hem aktif enerji içerisine dahil edilerek hem de ayrı bir kalem olarak mükerrer bir şekilde tahsil edildiği iddiası ile asıl dava yönünden Ocak- Şubat-Mart 2012 aylarına ilişkin olarak, birleşen dava yönünden ise; Nisan- Mayıs- Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül- Ekim- Kasım- Aralık 2012 tarihlerine ilişkin iş bu davanın açıldığı, mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuyla mükerrer tahsilat ve miktarının tespit edildiği anlaşılmakla; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, 33.744,79-TL’nin her bir fatura dönemi için tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dava yönünden (İstanbul 4. ATM 2022/138 esas sayılı) davanın kabulü ile, 134.696,25-TL’nin her bir fatura dönemi için tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, 33.744,79-TL’nin her bir fatura dönemi için tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Birleşen dava yönünden (İstanbul 4. ATM 2022/138 esas sayılı) davanın kabulü ile, 134.696,25-TL’nin her bir fatura dönemi için tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.305,10-TL nispi karar harcının, peşin ve ıslah harcından alınan ‭710,77‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭1.594,33‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.876,98-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam ‭778,6‬0-TL (59,30-TL BVH , 8,50-TL VSH, 134,52-TL Islah Harcı, 576,28-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.294,50-TL (3.000,00 TL BK, 294,50-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.671,01-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam (100,00-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 18,93 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre;. ‭249,82-TL‘sının davacıdan, ‭1.070,18-TL’sının davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
Birleşen dava yönünden (İstanbul 4. ATM 2022/138 esas sayılı dosyası):
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 9.201,10-TL nispi karar harcının, peşin harcından alınan ‭2.300,28-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭6.900,82-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 21.204,44-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yapılan yargılama aşamasında yapılan ve dava açılarken yatırılan toplam ‭‭‭2.787,98‬-TL (80,70-TL BVH , 11,50-TL VSH, 2.300,28-TL peşin harç, 395,50-TL yargılama gideri ) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
13-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022
Katip
¸

Hakim
¸