Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2022/499 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/403
KARAR NO :2022/499

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:08/06/2021
KARAR TARİHİ:13/09/2022
K
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalara konu borç ile alakalı bugüne kadar tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilince düzenlenen toplamı 136.348,13 TL tutarındaki 9 adet faturaya ilişkin tüm mallar teslim etmiş olup, davalı borçludan ödeme alamadığı, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçilmiş olduğu, davalı borçlu icra takibine itirazda bulunmuş olup bunun üzerine takip durmuş olduğu, davalı borçlu itirazında hasız olduğu, kaldı ki davalı/borçlu borcun ödediğine dair hiçbir belge dahi sunamadığını, davalının itirazı, takibi durdurmak için kötüniyetle yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenle itirazın iptali gerektiği, bu nedenlerle borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce 19/04/2022 tarihli celsede dosyanın SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
21/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ibraz edilen bilgi ve belgelere göre taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu açık olmakla birlikte davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi 03.02.2021 itibariyle davalıdan 136.123,60.-TL alacağı olduğu tespit edildiği, davalı taraf (inceleme günü ve daha sonrası defter ve belgelerini) ibraz etmediğini, davalı ticari defter ve belgeleri incelenmediğini, davalı asıl inceleme günü duruşma salonuna geldiği bilirkişi rapor tanzim edilemebilmesi için davalı taraftan taleplerimiz neler olduğu yazılı olarak davalı asıla verildiği, taleplerimiz ibraz edilmediğinden davalı asılın telefon numarası whatsapp konuşma programında taleplerimiz tekrardan istendi ancak sonuç alınamadığı, konu hakkında takdir ve değerlendirme yetkisinin Mahkememize ait olduğu, davalı taraf, cari hesabı oluşturan faturalara süresi içerisinde itiraz ettiğini iddia ve ispat edemediği, faturanın kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazının da bulunmadığı, aynı şekilde faturaya konu mal veya hizmetin teslim alınmadığına yönelik bir iddia ve delil de bulunmadığı, davalının icra müdürlüğü itirazında takip alacaklısına herhangi borcunun bulunmadığını belirttiği, davalının borcu olmadığını, yani takip konusu borcu ödediği iddiasını somut belgelerle ispatlaması gerektiği, ispatlayamadığı takdirde davalının 136.123,60 TL cari hesap tutarını davacıya ödemekle yükümlü olması gerektiği açık olduğu, bilgi ve belgelere göre davacının davalıdan 03.02.2021 takip tarihi itibariyle 136.123,60 -TL alacağı olduğu, davalının, ticari defter ve belgelerini incelenmek ve değerlendirmek için ibraz etmediği, davada taraflar arasında yapılmış sözleşme olmadığı görüldüğü, tarafların mahkeme masrafları, vekâleti ücreti, icra inkâr tazminatları ve benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; mahkememizce incelenen bilirkişi raporuna göre alacak hususu davacı yan ticari defter ve kayıtlarına göre tespit edilmiş olup davalı yanca süresinde ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediği gibi, ödeme olgusu da ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile; Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, yaptığı itirazın reddi ile takibin 136.123,60-TL asıl alacak, ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, yaptığı itirazın reddi ile takibin 136.123,60-TL asıl alacak, ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 9.313,95-TL nispi karar harcının peşin alınan 1.646,75-TL harçtan mahsubu ile eksik 7.667,20-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.061,50-TL ( 900,00-TL BK ücreti, 161,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.059,75-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭1.714,55‬-TL ( 59,30-TL BH, 1.646,75-TL PH, 8,50-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 21.418,54 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’a 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A’a göre arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır