Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2021/283 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/40
KARAR NO:2021/283

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/01/2017
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla; …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile borçlu … hakkında cari hesaba dayanan ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlu, süresi içinde 19.12.2016 tarihinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz edip, takibi durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğu, davalı yanın icra dosyasına ilişkin tebligat tebliğ olduktan sonra müvekkil firmaya ait hesaba; işbu dava konusu borca ilişkin 11.147.76-TL ödemede bulunduğunu, borçlu … aleyhine; müvekkil şirket ile borçlu … İŞ ORTAKLIĞI arasında araç kiralama hizmetinden doğan, cari hesapta kalan bakiye bedel olan 19.821,90-TL üzerinden takibe geçildiğini, karşı yanın itiraz dilekçesinde, söz konusu borcu doğuracak herhangi bir hukuki ilişkinin var olmadığından bahisle takip konusu borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı yan ödeme emri tebliğ edildikten sonra müvekkilin hesabına 11.147,76 tl ödeme yaptığını ve ayrıca icra dosyasında da borcun tamamına itiraz ettiğini, Hal böyle iken; fatura bedelini ifa etmeyen borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi, müvekkilin alacağının tahsilinin borçlu tarafça engellenmesi amaçlı olduğu, alacak likit niteliğe haiz olduğunu ve borçlu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, akabinde takibin durmasına yol açtığını, müvekkilin alacağım almasını engelleyen davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine konu anapara alacağı olan 19.821,90 TL’den, davalı tarafın 26/12/2016 tarihinde müvekkilinin hesabına ödendiği 11.147,76 TL’nin düşülmesi ile birlikte geri kalan ana para tutarı olan 8.674,14 TL’nin harca tabi esas değer olarak kabul edilmesi ve ilaveten anapara alacağı olan 19.821,90 TL üzerinden başlatılan icra takibinden doğan dosya ferileri ile birlikte yapılan itirazın iptali ile takibin devamı karar verilmesi gerektiğini, kısmi ödeme sonrası anapara yönünden kalan 8.674,14 TL anapara alacağı, icra dosyasına konu 19.821,90 TL anapara yönünden faiz, vekalet ücreti ve tüm feriler ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkilinin aleyhine yapılan icra takibinde, davalı tarafa gönderilen ödeme emrini 15/12/2016 tarihinde tebliğ aldıktan sonra müvekkil şirket adına süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı firma tarafından müvekkil şirkete kiralanmış olan araçlar hususunda muvazaa söz konusu olduğunu, ekte sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere davacı firma ile araç kiralama sözleşmesine istinaden ödemeler yapıldığını, davacı firma tarafından tarafımıza kiralanmış olan … plakalı araç 3 ay süredir tamirde olduğunu, Araç kira sözleşmesinin 7/b gereğince “Araçların periyodik bakım ve onarım maliyetleri kira bedeline dahil olup KİRALAYANA aittir” maddesi ihlal edilmesi söz konusu olduğunu, davacı firma tarafından tamir edilmesi gereken araç halen tamir edilmemiş olup bu araca ilişkin faturaların müvekkiline gönderildiğini, ayrıca … plakalı araç maliye tarafından ödenmemiş vergiler sebebiyle bağlanmış olduğunu, Araç Kira sözleşmesinin 3/d gereğince “Kiralanan taşıtların motorlu taşıtlar vergisi vs. yatırılması gereken her türlü vergiler ve her türlü periyodik bakım-onarımı yaptırmak araç sahibi sıfatıyla KİRALAYANA aittir” maddesinin ihlal edildiğini, davacı firma ile yapılan görüşmelerde müvekkiline kullanılamayan ve tamiri onarımı yapılması gereken aracın onarılmaması ve yükümlülüğünü yerine getirilmemesi sebebiyle itirazda bulunulmuş olsa da davacı firma tarafından müvekkiline faturalar kesildiğini, müvekkili tarafından iade faturalar gönderilmiş olup davacı firma iade faturaları teslim almadığı gibi, sorumluluğunu yerine getirmediğini, davacı firma ile yapılan yazışmalarda eksikliklerin giderilmesi istenilmiş olup bu eksikliklerin giderilmesi ve araçların kullanıma hazır olması durumunda bakiye borçların kapatılacağı bildirilse de davacı firma davalı müvekkilini haksız, bir şekilde icraya verdiğini, ….İcra dairesinin… E. Sayılı dosya ile tarafımıza icra takibi başlatıldığını. icra takibi başlatıldıktan sonra tarafımızca itiraz edildip ve takip durdurulduğunu, Ekte sunduğumuz Ticari Değerden de anlaşılacağı üzere mevcut firmaya 11.147,76 TL. bakiye borç ödendiğini, ayrıca ….Noterliğinin 26.12.2016 tarih ve … yevmiye numarasıyla ihtar çekilerek sözleşmemiz haklı sebepler ile feshedildiğini, yukarıda arz ettiğimiz üzere, ekte sunduğumuz deliller ile mevcut bakiye borcumuzun ödendiğini itiraza konu olan meblağın ise iade faturalar ile reddedildiği anlaşılmakta olup, davacının açmış olduğu davanın hukuki mesnetten yoksun olması sebebiyle, açılmış olan İcra takibinin İptaline, haksız açılan dava sebebiyle davacının %20’den az olmamak kavdı ile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretine davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında araç kiralama işinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin davalının borcu bulunup bulunmadığı, …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarınnı oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.

Mahkememizce davanın 18/09/2018 tarihinde kabulüne karar verilmiş olup, kararın davalı vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’nin 2019/8 Esas 2020/2216 Karar sayılı 22/12/2020 tarihli kararı ile ” Taraflar arasında operasyonel oto kiralama sözleşmesi bulunduğu, HMK 4. maddeye göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtildiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemenin resen yargılamanın her aşamasında ele alınması gerektiği, Dava konusu uyuşmazlığın motorlu araç kira sözleşmesinden kaynıklandığı, HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu ” gerekçeleriyle kaldırılmıştır. Mahkememiz dosyası istinaf incelemesinden sonra yukarıda belirtilen esasa kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu uyuşmazlığın motorlu araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE;
2-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra taleple bulunulması halinde mahkememizce davacının açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır