Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2022/520 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/368
KARAR NO :2022/520

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ.25/05/2021
KARAR TARİHİ:20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin 12/04/2021 tarihli proforma fatura ile 133.576,00 TL bedel mukabilinde proforma fatura muhteviyatı ürünlerin satın alınmasına dair sözleşme yapıldığı, davalı şirket hesabına toplamda 50.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, dava konusu ürünlerin bedeline karşılık olmak üzere … Bankası … Şubesi, 31/05/2021 tarihli, keşidecisi … Dış Ticaret Ltd. Şti., keşide yeri … olan, 31.750,00 TL miktar ve … seri numaralı çekin, davalı şirket adına düzenlenmiş ve müvekkili şirket yetkilisi … tarafından 18/05/2021 tarihinde … Merkez’de bulunan davalı şirket adresine otobüs kargo ile gönderildiği, ancak çekin gönderildikten sonra davalı şirket tarafından müvekkili şirket ile hiç iletişime geçilmediğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin bir buçuk ay geçmesine rağmen söz konusu ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ihtarname gönderilerek, sözleşmeye konu ürünlerin tesliminin gerçekleştirilmediği, dava konusu çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmiş olması ihtimali doğrultusunda üçüncü kişilerin … Bankası … Şubesi, 31/05/2021 tarihli keşidecisi … Dış Ticaret Ltd. Şti. Keşide yeri İstanbul olan 31.750,00 TL bedelli çekten sorumlu tutulamayacağını, davalı şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
TÜM DOSYA VE DELİLLER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE;
Dava; … Bankası … Şubesi, 31/05/2021 tarihli, keşidecisi … Dış. Tic. Ltd. Şti. Keşide yeri … olan 31.750,00 TL miktar ve … seri numaralı çekten dolayı açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 23/03/2022 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
05/05/2022 tarihli raporunda bilirkişi; ibraz edilen ticari defterler kanununa göre eksiksiz ve usülüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfının olduğu yönünde bilirkişi kanaati oluştuğu, davalı taraf ticari defter ve belge ibraz edilmediği, davacının ibraz edilen ticari defterinden davalıya 13.04.2021 tarihinden 30.000,00-TL 30.04.2021 tarihinden 20.000,00-TL ve 03.05.2021 tarihinde 31.750,00.-TL çekle olmak üzere toplamda 81.750.00-TL ödeme yaptığı tespit edildiği, davacının davaya konu olan çek davacının ticari defterlerinde davalı tarafa verilmiş şekilde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından davalıya çek verilmesine rağmen davalı taraftan alınmış ticari mala ait kayıt ve belge davacı ticari defterleri üzerinden tespit edilmediği, geçerli bir borç ilişkisi kapsamında ödeme vasıtası olarak keşide edildiği varsayılması zorunlu olan çekin geçerli bir alacak hakkı ihtiva ettiği, bu hususta davacının ticari kayıtlarından, davalının taahhüt etmiş olduğu malları davacıya teslim etmediği, dolayısıyla davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlığa konu çekin yer aldığı, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, ödeme aracı olan çekin karşılığında mal veya hizmet verildiği hususunun ispat edilmesi gerektiği ve ispat külfeti kendisinde olan davalının ispata ilişkin bilgi ve belge dosyaya sunmadığı görülmekle ve soruşturma dosyası içeriği ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; Davanın kabulü ile; Davacının … Bankası … Şubesi, 31/05/2021 vade tarihli, keşidecisi … Dış Ticaret Ltd Şti olan, … seri numaralı, 31.750,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davacının … Bankası … Şubesi, 31/05/2021 vade tarihli, keşidecisi … Dış Ticaret Ltd Şti olan, … seri numaralı, 31.750,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Yargılama giderleri ve sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.168,85-TL karar harcından peşin alınan 542,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.626,62-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.749,32‬-TL’nin ( 59,30-TL BVH, 8,50-TL VH, 542,22-TL Peşin Harç, 239,30-TL Tebliğ ve Posta, 900,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 0/09/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır