Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2021/733 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/361
KARAR NO :2021/733

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:24/05/2021
KARAR TARİHİ:17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının dosya üzeriden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak göstererek müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davalı, müvekkil şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup taraflar arasında cari hesap bulunmaktadır. Taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde takibe konu böyle bir faturanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine davalı şirket yetkilileri bir yanlışlık olduğunu, dosyada işlem yapılmayacağını beyan etmişlerdir. Nitekim davalı tarafından da dosyada 1 yıl 4 ay boyunca hiçbir işlem yapılmamış, taraflar arasındaki kira ilişkisi bugüne kadar süre gelmiştir. Ancak davalı tarafın müvekkil şirketi hukuka aykırı yollarla yıldırarak taşınmazdan tahliye saiki içine girdiği bugünlerde birden bire davalı taraf, icra dosyasından müvekkil şirket adresinde haciz talep etmiş ve müvekkil şirketin mallarına 18.05.2021 tarihinde haciz konulmuştur.Davalı tarafından icra takibine dayanak gösterilen fatura, hiçbir zaman müvekkil şirkete tebliğ edilmemiş, vergi dairesine BA-BS formları ile bildirilmemiş, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında yer almamış, müvekkil şirket tarafından böyle bir faturaya konu olabilecek bir hizmet alınmamıştır. Yani davalı tarafın icra takibine dayanak olabilecek bir alacağı bulunmamaktadır. 17.01.2020 tarihinden bu yana dosyada tek bir işlem dahi yapılmaması taraflar arasındaki cari hesabın da yıllarca mutabık olarak işlediği düşünüldüğünde; davalı tarafın da takibe konu gerçek bir alacağın bulunmadığını bildiği ancak müvekkil şirketi taşınmazdan tahliye etme saikiyle bu dayanaksız takipte haciz işlemlerine başladığı ortadadır.Öncelikle dava konusu mesnetsiz icra takibi sebebiyle müvekkil şirket her geçen gün telafisi imkansız zarara uğradığından nihai karar verilinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına,müvekkil şirketin … 4. icra dairesi … e. sayılı icra takip dosyasına konu fatura sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalının müvekkil şirketi taşınmazdan tahliye etme maksadıyla hukuka aykırı davranışlar içinde olduğu dönemde icra dosyasında haciz talep ettiği,Davalının kendi defterlerinde dahi takibe dayanak yaptığı faturanın işlenmemiş olduğu, Hiçbir zaman hayali faturaya konu bir borç doğmadığı nazara alındığından davalının kötüniyeti ispatlandığından davalı taraf aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada mahkemenizin görevine ve yetkisine itiraz ediyoruz. Huzurdaki davada görevli ve yetkili mahkeme … Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Zira Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında kiraya veren-kiracı ilişkisi mevcuttur. müvekkilim davacıya işbu kira ilişkisi nedeni ile kira ve aidat faturası kesmektedir. Takibe konu alacak da davacının müvekkilime takip tarihi itibari ile kira ve aidat borçlarını içermektedir. Bu durumda huzurdaki davanın temelinin kira ilişkisine dayandığı sabit olup arz edilen nedenlerle mahkemenizin görevsiz olduğu da açıktır. Zira; HMK md 4-1-A uyarınca “Kiralanan taşınmazların, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.” şeklinde belirtilmiştir. Bununla birlikte Kira ilişkisinden doğan davalarda yetkili mahkeme, kira sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesidir. Bu duruma göre, sözleşmenin feshi, fesihle birlikte kira alacağı, kira tespiti, uyarlama gibi istemleri içeren davalarda kiralananın bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Kiralanan taşınmaz “… …öyü Yolu … Mevkii 1. Km. …/…” da bulunduğundan sayın mahkeme yetkisizdir. Yetkili ve görevli mahkeme … Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Sayın mahkemenizin görev ve yetkisine itirazlarımız doğrultusunda dava dilekçesinin görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.Davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret- i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takipten dolayı borçlu olup olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… 4.İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu … 38.Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamenin fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE;
2-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde; mahkememizce davacının açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,

Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 17/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır