Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/354 E. 2022/255 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/354
KARAR NO : 2022/255

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2015
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Afganistan’da bulanan… Dairesi ve… Birliği’nin Almanya kısmının gıda ihtiyatlarının giderilmesi için açılan ihaleye katılarak ihale yükelincisi olduğunu ve Almen Silahlı Kuvvetleri askerlerinin gıda ihtiyaçlarını karşılamaya başladığını, nedensin olarak … tarafından müvekkili şirketten istenen ürünlerin…Havalimanı’nda buluanan …antreposunda gönderilmeye hazır olarak bekletilirken faturanın davalı şirket tarafından navlun faturası keşide edildiğini ve konişmentosunun da hazırlandığını ve taraflarına herhangi bir yazılı bildirim yapılmadan Afganista’a uçak ile götürülmediğini, davalı şirket tarafından ürünlerin feshedildiğini ve müvekkilinin bu sebeple milyonlarca euro zarar ettiğini, davalı şirket tarafından süresinde ürünler taşınmadığından gönderilecek yaş sebze ve meyveler de kullanılamayacak hale geldiğinden ticari değerini yitirdiğini,…Havalimanı…antrepolarında bulunan ürünlerin tesipiti için Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile sabit hale geldiğni beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davalı şirket tarafından taşınacak olan ürünlerin bedeli ile kullanılamacak halde çürümüş ve bozulmuş malların bedeli ile sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle uğranılan zararların tespitini ve taraflarına ödenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı alacaklı şirketin yabancı olması sebebi ile davacı şirket tarafından verilen vekalet ile dava konusu icra takibi ile dava açılması için usul hukuku yönünden gerekli şartların oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiğinin, davacının müvekkil şirketten alacaklı olmadığını, aksine müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirket tarafından Afganistan’a götürülmeyen sebze ve meyveler dolayısıyla müvekkil şirketin milyonlarca Euro zarar ettiğini, müvekkil şirketin Türkiye’den tedarik ettiği sebze ve meyveleri Afganistanda bulunan… askerliğine ulaştırmak için davacı şirket ile anlaştığını, davacı şirket tarafından ürünler süresinde taşınmadığından müvekkili şirketin milyonlarca Euro zarar ettiğini, müvekkili şirketin götürülmeyen sebze ve meyvelerin çürüdüğü ve bozulduğuna ilişkin Bakırköy…AHM’nin …D.İş sayılı dosyası ile tespitin yaptırıldığını, müvekkilinin davacının edimlerini yerine getirdiği taşımalara ilişkin olarak ödemelerin yapıldığını, davacı şirketin kötü niyetli olarak bu davayı ikame ettiğinden bahisle davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 2020/251 Esas, 2021/390 Karar, 25/03/2021 tarihli ilamı ile Mahkememizin … Esas,… sayılı kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce 16/11/2021 tarihli celsede dosyanın SMM, taşıma hukukçusu bilirkişi ve sektör bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların ticari defterlerinin SMM aracılığı ile de incelenmek suretiyle alacak ve dosya kapsamında rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
30/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının 27.10.2011 tarihinde tedarik ederek Afganistan’a göndermek istediği
11.985,52 TL kıymetinde emtiasının hava taşıma sürecine girmeden önce zayi
olduğunun değerlendirildiği,
davalı … yolu firmasına karşı zayi zararı için talepte bulunmak bakımından 2 yıllık
hak düşürücü süre geçtikten sonra dava ikame edildiği tespiti bakımından nihai
değerlendirme ve tespitin yüce mahkemeye ait olduğu,
yükün bozulabilir nitelikte yaş sebze meyve olması yönünde davacı beyanı da
gözetildiğinde, zayiatın yükün niteliğinden kaynaklandığı ve bundan taşıyıcının
sorumlu tutulamayacağı,
davacının davalıya olan taşıma bedeli borcunun 31.12.2012 kayıtlarında 128.616,36-TL tespit edildiği, bu borcu dolayısı ile davalının taşımaya yükü kabul etmemesinin
davalı için haklı sebep teşkil ettiği görüşüne varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, hava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 05/11/2018 tarih, 2017/204 esas ve 2018/1121 karar sayılı ilamıyla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olup verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2021 tarih 2020/251 esas ve 2021/390 karar sayılı ilamıyla; “Uyuşmazlık, somut olaya uygulanması gereken hukukun tespiti bakımındandır. Uluslararası hava taşımalarında ulusal hukuk kurallarının uygulanması sözkonusu olabilmektedir. Bu hallerden biri de, Varşova /Lahey ve Montreal Sözleşmelerinin düzenlememiş olduğu veyahut eksik bir biçimde düzenlemiş olduğu hallerde ulusal hukuka ilişkin kurallarının uygulanması sözkonusudur. Nitekim somut olayda, davalı taşıyıcı tarafından taşıma sözleşmesindeki borcun yerine getirilmediği ileri sürülmüş olmasına göre, böyle bir durum, Varşavo/Lahey Sözleşmesinde ne de Montreal Sözleşmesinde düzenlenmediği için uygulanacak hukuk l… uyarınca tespit edilecek hukuktur. Bu durumda, yük taşımalarına uygulanacak olan hukukun tespitinde “Eşyanın Taşınmasına İlişkin Hükümler” başlıklı MÖHUK md 29. uygulama alanı bulmaktadır.
Hal böyle olunca, az yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, somut olaya uygulanması gereken hukukun tespitinden sonra, hasıl olacak sonuca bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygulanma koşulları bulunmayan uluslarası taşıma sözleşmesi hükümlerine göre hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddinde isabet görülmemiştir….” gerekçesiyle kaldırılması karar verilmiştir.
Eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeler başlıklı 29. Madde gereğice; “(1) Eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeler tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde, sözleşmenin kuruluşu sırasında taşıyıcının esas işyerinin bulunduğu ülke aynı zamanda yüklemenin veya boşaltmanın yapıldığı ülke veya gönderenin esas işyerinin bulunduğu ülke ise bu ülkenin sözleşmeyle en sıkı ilişkili olduğu kabul edilir ve sözleşmeye bu ülkenin hukuku uygulanır. Tek seferlik çarter sözleşmeleri ve esas konusu eşya taşıma olan diğer sözleşmeler de bu madde hükümlerine tâbidir.
(3) Hâlin bütün şartlarına göre eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye bu hukuk uygulanır. “
Taraflar arasında uyuşmazlığa konu eşyanın taşınması hususunda yazılı bir anlaşma bulunmayıp; uygulanacak hukuk konusunda da seçim yapılmamıştır. İş bu somut uyuşmazlıkta davacı yan Türkiye sınırları içerisinde de ticaret yapmakta olup; uyuşmazlığa konu meyve ve sebzeler Türkiye’den temin edilmekte ve rizikoda Türkiye’de gerçekleşmiştir. Bu haliyle eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeyle daha sıkı ilişkili olan Türk hukukunun uygulanmasına karar verilmekle davanın esası irdelenmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2021 tarih 2020/251 esas ve 2021/390 karar sayılı ilamı mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında uyuşmazlığa konu eşyanın taşınması hususunda yazılı bir anlaşma bulunmayıp; bu hususta taraflar arasında bir itilaf bulunmamaktadır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile ticari defter ve kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirkete önceki tarihli taşımalardan dolayı borçlu olduğu ve bu nedenle taşımayı kabul etmediğini belirtmiş ve bu hususta mail yazışmalarının bulunduğu hususu da dikkate alınarak,
yükün bozulabilir nitelikte yaş sebze meyve olması, zayiatın yükün niteliğinden kaynaklandığı ve bundan taşıyıcının
sorumlu tutulamayacağı,
davacının davalıya olan taşıma bedeli borcunun 31.12.2012 kayıtlarında 128.616,36-TL tespit edildiği, bu borcu dolayısı ile davalının taşımaya yükü kabul etmemesinin
davalı için haklı sebep teşkil ettiği, davacı tarafın zararından sorumlu olmayacağı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 204,69-TL harçtan mahsubu ile artan 123,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸