Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2023/762 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/330
KARAR NO:2023/762

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:05/05/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İstikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken traktörünün arkasına takılı römorkun sol köşe kısmına, aynı istikametten gelmekte olan … Lojistik Tic. A.Ş.’e ye ait aracın sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici, traktör römorkunu fark etmediği ve son anda aracı sol şeride doğru yönlendirmesi sonucu çekicinin sağ ön kısmının traktöre çarpması ile traktörün devrilip savrulmasına sebebiyet vermiş ve bu kaza neticesinde davacı ile birlikte traktörde yolcu olan oğlu …’ün vefat ettiğini, bu durum aile için hiç beklenmedik çok büyük bir yıkım olmuştur ve halen olayın şokunu atlatamadıklarını, araç sahibi aracı işletmesi nedeniyle “işleten” sıfatını haizdirler ve her ikisi de sürücü ile birlikte manevi tazminat talebimizden müteselsilen sorumlu olduklarını, kazada kusurlu olan … plakalı aracın kasko poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ye kasko poliçesinde bulunan ve manevi tazminatı da kapsayan İhtiyari Mali Mesuliyet çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu, davacıların murisinin bahsi geçen trafik kazasında vefat etmiş olduğunda yaşadıkları derin elem ve acının tazmini için müvekkil … adına 250.000,00.-TL ve …’e 150.000,00.-TL olmak üzere TOPLAM 400.000,00.-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı …, olay günü idaresindeki … plaka sayılı ve arkasında … plaka sayılı dorse bulunan çekici ile … yönünden … İl merkezine gelirken herhangi bir şekilde ışıklandırması yol aydınlatması olmayan … … … ilerlerken 11/11/2020 tarihli 115 kaza sıra nolu Ölümlü-Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na belirtildiği üzere akşam saatlerinde tam teşekküllü olmamasına rağmen trafikte seyir eden … idaresindeki aniden davalının önünde beliren traktörün römorkunda donanım park ve fren ışıklarının eksik olması sebebiyle davalı birden önünde fark ettiği traktörün römorkuna arkadan çarpmamak için manevra yaptığını, bu manevra olay konusu kazanın meydana gelmesine engel olamadığını, kazanın en büyük sebebinin köprünün herhangi bir yerinde ışıklandırmanın ve köprü aydınlatmasının olmaması gibi dış etkenler ile … isimli kişiye ait trakötürün arka aydınlatma ve fren lambalarının olmadığından kaynaklı olduğunu, takip mesafesini ihlal ettiği için değil römorkun arka fren ve aydınlatma lambalarının olmaması sebebiyle onu bir anda fark etmesi sonrası yaptığı manevra sebebiyle vahim kaza meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu taraf davalının olmayıp bizzat davacı … olduğunu, buna rağmen sanki …’ün herhangi bir kusuru yokmuş gibi davalıya dava açılması ve husumet yöneltilmesi kazanın meydana gelmesinde davacı …’ün kendi kusura ile sebebiyet vermesi nedeniyle davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemeniz tarafından yeniden kaza mahalinde keşif yapılması olayın gerçekleştiği gün karayolunun mevcut fiziki koşulları ile davacının kullandığı traktörün tepe lambasının ve diğer arka fren lambalarının olmamasının kazanın meydana gelmesinde asli etken olup olmadığının araştırılmasını ve bu konuda yeniden Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını ve yeniden kusur değerlendirilmesinin yapılmasını, Mahkemenin yetkisiz olması sebebiyle davanın … ilinde yetkili mahkeme de açılması gerekmekte olduğundan mahkemenin yetkisine itiraz ediyoruz ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, Mahkemenin yetkisiz olması sebebiyle davanın … ilinde yetkili mahkeme de açılması gerekmekte olduğundan mahkemenin yetkisine itiraz ediyoruz ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …Tic. A.Ş.Vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davada öncelikle ele alınıp incelenmesi gereken husus kusur durumu olduğunu, kazanın meydana geldiği tarih itibarı ile havanın karanlık olduğunu, kazanın meydana geldiği mahalde yol aydınlatması bulunmadığını, bu verilere göre kazanın, davalılardan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktöravalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktör ışık donanımı olmayan traktörden kaynaklanması ağırlık kazanan ihtimal olarak ortaya çıktığını, kazanın bir zincirleme kaza olduğunu, davalı şirketin aracının sürücüsünün kazadaki kusurunun hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespitini, bunun yanı sıra kazaya karışan tüm araçların müterafik kusurlarının tespitini, davalı şirket bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.Vekili cevap dilekçesinde özetle;
… Plaka sayılı araç davalı sigorta şirketi nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi yer alan İhtiyari Mali Mes’uliyet teminatı gereği, manevi tazminat için azami limit olay başına 30.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından talep olunan manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, olayın meydana gelmesinde, sigortalı aracın kusur sorumluluğunun ne olduğu hususuna da uzman gözüyle ışık tutulması gerektiğini, sigortalı araca düşen kusur oranı kanunen üstlenilmekte olduğundan, kazada kusursuz olunması halinde, davacıların tazminat talepleri açısından da davalı Şirketin sorumluluğuna gidilemeyecek olup, hakkında açılan davanın reddi gerekeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirket ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, davanın öncellikle reddine mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine; temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan davalı şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
11/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların oğlunun vefat etmesi sebebiyle davalılar sürücü, işleten ve sigorta şirketinden manevi tazminat talep edip edemeyeceklerinden ve tarafların kusur durumunun tespitinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak … esas sayılı kovuşturma dosyasında karar verilip verilmediği, karar verilmiş ise varsa kesinleşme şerhi ile birlikte kararın bir suretinin dosyada alınmış kusur durumuna ilişkin tüm raporlarla birlikte celp edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosyasındaki 12/11/2020 tarihli görüntü izleme ve inceleme tutanağında bahsedilen kamera kayıtları celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
… Sigorta A.ş. Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … poliçe numaralı hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ATK raporu alınmasına karar verilmiş olup 16/02/2022 tarihli ATK raporunda özetle;12.11.2020 tarihli Görüntü İzleme ve İnceleme tutanağında olay mahallini gören kamera kaydının varlığından bahsedilmiş olmasına rağmen mevcut dosya içeriğinde bu kaydın bulunmadığı anlaşılmış olup sağlıklı kusur oranı izafesi yapılabilmesi açısından bahse konu kamera kaydına ihtiyaç duyulduğundan dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek ATK raporu alınmasına karar verilmiş olup 28/10/2022 tarihli ATK ek raporunda özetle;Davalı sürücü …’ın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ün %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu kararına varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu uyuşmazlığın trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların oğlunun … plakalı araçta yolcu olduğu, söz konusu aracın 11/11/2020 tarihinde … Sig. A.Ş tarafından sigortalı, davalı …. A.Ş’ye ait, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıların oğlunun vefat etmesi gerekçesi ile davacıların manevi tazminat istemi ile işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümü için etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış, ceza mahkemesi dosyası celp edilerek incelenmiş, taraf gerçek kişilerin mali ve sosyal durum araştırmaları kolluk marifetiyle yaptırılmış, kusura ilişkin ATK raporu alınmış ve bu şekilde toplanan tüm deliller mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan kusura ilişkin ATK raporunda;Davalı sürücü …’ın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ün %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu kaza nedeni ile TBK hükümleri çerçevesinde davalıların haksız fiil faili (sürücü) ve işleten sıfatları ile manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları aşikârdır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/2. maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denilmektedir.
Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın(kazanın) oluş şekli, kusur oranları (müteveffanın müterafik bir kusurunun bulunmaması), tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacılarla müteveffa arasındaki yakınlık ilişkisi bir bütün olarak değerlendirilerek davacılar lehine manevi tazminat takdir olunmuş, fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacıların davasının KISMEN KABULÜNE;
Davacı … için 50.000,00TL, davalı … için 50.000,00TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen, davalı … Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti olan 30.000,00TL ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren;
Diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren (11/11/2020) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.831,00 TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile geri kalan 5.464,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı … için;
3-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı … için;
5-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 1.434,00 TL (59,30 TL BHV, 8,50 TL VSH, 1.366,20 TL peşin harç) harcın davalılardan alınarak, davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 256,50 TL (256,50TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 64,13 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine bakiye yargılama giderinin davacılar üzerine bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 1.020,00 TL’sının davacılardan, 340,00 TL’sının davalılardan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır