Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/292 E. 2022/648 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/56
KARAR NO :2022/605

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/01/2022
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalıların müvekkili oldukları bankaya müracaat ederek genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, davalıların borcunu zamanında ödemeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle hesabı kat edilerek bu husus ve borç miktarının kendilerini ihtarname ile bildirildiğini, davalıların borcunu ödememesi üzerine aleyhlerinde icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine süresinde yazılı olarak itirazda bulunduklarını, davalıların yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının sözleşmede bildirilen son ödeme gününde ödeme yapmadığı için temerrüde düştüğünü, davalının itirazının iptali ile itirazına konu alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu bu nedenle davanın reddini, gerek icra takibinin gerekse davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkillerine usulüne uygun ihtarname tebliğ edilmediğini, muaccel olmayan alacakla ilgili müvekkilleri hakkında icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen ihtarname ile müvekkillerinden temerrüt faizi talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan Kredi sözleşmesinde belirli bir temerrüt faiz oranı kararlaştırılmadığı gibi taraflardan birine tek taraflı olarak faiz oranını belirleme yetkisinin de verilmediğini, dava konusu takipte müvekkillerinden fahiş bir faiz oranı talep edildiğini, bu durumun ilgili mevzuata ve temel hukuk kurallarına aykırı olduğunu, icra takibine dayanak olan kefalet sözleşmesinin kanun kapsamında kefalet sözleşmesi için aranan geçerlilik şartlarını taşımadığını, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefaletin belirlilik unsurunu taşıması gerektiğini, davalı …’un eşinin kefaletin geçerlilik şartlarından olan, kanunun aradığı anlamda geçerli bir muvafakatı söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine yüzde yirmi oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;davacının GKS’den kaynaklanan alacağının miktarı, faiz oranı, temerrüdün oluşup oluşmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, davacının başlattığı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Türkiye İş Bankası Anonim Şirketine müzekkere yazılarak GKS, hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhi onaylı sureti celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;davacı banka ile davalı asıl borçlu olan … inş. Kuym. San.ve tic. Ltd. Şti. arasında 25/0/ 2019 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, …’un sözleşmeye kefil olarak imza attığını, bu nedenle 250.000, 00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalının 25/04/2019 tarihinde 250.000, 00 TL limitli genel kredi sözleşmesini Müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğunun sabit olduğunu, kefilin borcu asıl borçlunun borcunu geçemeyeceğinden ilk önce davalı asıl borçlunun borcunun hesaplanması gerektiğini, temerrüt tarihlerinin 15/08/2020 olması nedeniyle ayrı ayrı hesaplama yapılmadığını, davacı bankanın taksitli Kredi alacağına ilişkin, davalıların ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle mahkemece kabul edilmesi halinde 18/08/2020 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 44.506,18 TL asıl alacak, 142,42 TL işlemiş faiz ve 7,12 TL BSMV olmak üzere toplam 44.655,72 TL alacaklı olduğunu, 44.506,18 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %38,40 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM’nin davalıdan istenebileceğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacının alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile davalı … İnş. Kum. …Ltd. Şti, arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’un kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalılara kredi kullandırdıklarını, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığı için davalılar hakkında icra takibi başlattıklarını ileri sürmekte, davalılar ise muaccel olmayan alacakla ilgili başlatılan icra takibinin hukuka uygun olmadığını söylemektedirler.
Davacı banka ile davalılar arasında 25/04/2019 tarihinde 250.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme uyarınca davalılara kullandırılan kredilerin geri ödenmesinde sorunla karşılaştığı düşüncesinde olan davacı tarafından alacağının tahsili amacı ile davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatılmıştır. Bu icra takibi ile davalılardan krediden kaynaklanan asıl alacak ve işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile birlikte BSMV’den oluşan alacağın tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 26/08/2020 ve 31/08/2020 tarihlerinde tebliğ edilen davalıların 28/08/2020 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalılar itirazında asıl alacak ve ekleri kadar davacı bankaya borçları olmadığını söylemiştir.
Davacı alacağının olup olmadığı, varsa miktarı ile birlikte diğer eklerinin hesaplanması teknik incelemeyi gerektirdiği için sorun tespit bölümünde belirtilen konuları değerlendirmek üzere bankacı bilirkişiden 25/05/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davacı banka tarafından davalılara kredi kullandırılmış olup, asıl alacak ve eklerinden oluşan davacı alacağının belirlenmesine çalışılmıştır.
Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun olup, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve bu nedenle hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen bilirkişi raporuna göre ;davacı banka ile davalı asıl borçlu olan … inş. Kuym. San.ve tic. Ltd. Şti. arasında 25/0/ 2019 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, …’un sözleşmeye kefil olarak imza attığını, bu nedenle 250.000, 00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalının 25/04/2019 tarihinde 250.000, 00 TL limitli genel kredi sözleşmesini Müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğunun sabit olduğunu, kefilin borcu asıl borçlunun borcunu geçemeyeceğinden ilk önce davalı asıl borçlunun borcunun hesaplanması gerektiğini, temerrüt tarihlerinin 15/08/2020 olması nedeniyle ayrı ayrı hesaplama yapılmadığını, davacı bankanın taksitli Kredi alacağına ilişkin, davalıların ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle, 18/08/2020 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 44.506,18 TL asıl alacak, 142,42 TL işlemiş faiz ve 7,12 TL BSMV olmak üzere toplam 44.655,72 TL alacaklı olduğunu, belirlenmiştir.
Yukarıda içeriği özetlenen bilirkişi raporu ve itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması ilkesinden hareketle yapılan değerlendirmede, icra takibi ve itirazın iptali davasında daha fazla miktarlar talep edilmekle birlikte davacı alacağının bilirkişi raporu ile belirlenen toplam 44.655,72 TL olduğu kabul edilmiştir.
44.655,72 TL tahsili gereken alacağı bulunduğu, bu miktara yönelik davalı itirazı haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği, sözleşme hükümlerine göre davacı alacağının hesaplanması mümkün olup, haksız itiraz nedeni ile davacının likit nitelikteki alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan miktarın % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınması gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
1-Davanın …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının kısmen iptaline,
2-44.506,18 TL asıla alacak 142,42 TL işlemiş faiz 7,12 TL BSMV olmak üzere toplam 44.655,72 TL üzerinden takibin devamına,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %38.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 i oranında BSMV’nin işletilmesine,
4-Asıl alacağın % 20 si olan 8.901,23 TL icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.050,43TL nispi karar harcının, peşin alınan551,62TL harcın mahsubu ile geri kalan 2.498,81TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.017,63TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 643,82TL (80,70TL BHV, 11,50 TL VSH, 551,62 TL peşin harç) harcın davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.121,60TL (221,90TL tebliğler ve posta, 900,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.096,61TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
10–Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 30,30TL’sının davacıdan, 1.329,70TL’sının davalılardan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır