Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/286 E. 2021/779 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/286 Esas
KARAR NO : 2021/779

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2007
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile özetle, müvekkili ile borçlu … A.Ş arasında 23/01/2007 tarihli, 2.000.000-TL bedelli, genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların kredi borcunu müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, dava dışı şirkete nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, teminat mektubu düzenlediklerini, halen meri olduklarını, hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, … 2 İcra Müdürlüğünün, … sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli davalının % 40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Şti ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kredi sözleşmesini imzalamadıklarını, müvekkillerine atfedilen imzaların eli mahsulü olmadıklarını, …’ün kendi adına ve 23/02/2007 tarihinde münferit yetkilisi olduğu şirket adına 23/01/2007 tarihinde imza atmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesi savunulmuştur.
3.Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2.000.000-TL lik kredi sözleşmesi imzalamadığını, davacı banka ile borçlu … imzaladığı başka bir 150.000-TL lik kredi anlaşmasında kefil olduğunu ve 150.000-TL lik senet imzaladığını, kredi limitinin yükseltildiği tarihin yanıltıcı ve yasalara aykırı olduğunu belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesi savunulmuştur.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesine dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. … 2 İcra Müdürlüğünün, … sayılı dosyasında davacı tarafın 902.835,84-TL asıl alacak olmak üzere feri’leriyle birlikte toplam 916.167,40-TL alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek % 52,50 temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi ile birlikte ödetilmesi istemi ve takip tarihi itibariyle meri bulunan teminat mektupları bedeli 215.087,54-TL ve çek karnesi nedeniyle bankanın sorumluluğu çerçevesinde 4.100,000-TL nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi, nakde dönmesi halinde, nakde döndüğü tarihten itibaren tahsili ve % 52.50 temerrüt faizi, faizin % 5’i gider vergisi yürütülmesi istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafın yasal süresi içinde itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 66.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İ.İ.K.nun 67.maddesinde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalıların, davacı banka ile dava dışı …Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin kefili oldukları, davalı …’ün sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin itirazının, alınan Adli Tıp Kurumu raporu karşısında yerinde olmadığı, adı geçen davalının … adına münferiden imza yetkisinin 26.02.2007 tarihinde verilmesine karşın, dava konusu sözleşmenin tarihinin 23.01.2007 olması ve imzanın anılan davalıya ait olması karşısında kefaletine engel teşkil etmediği, takip tarihinden önce nakde çevrilen teminat mektubu bedelinden davalıların sorumlu olup, nakde çevrilmeyen ve blokesi istenen teminat mektupları ve çek yaprakları yönünden kefillerin nakit bloke edeceğine ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığından, bu kalanlar yönünden davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Daire’sinin 2014/4725 Esas 2015/8928 Karar sayılı 16/06/2015 tarihli kararı ile mahkememizce verilen kararın; Davalı şirket yetkilisi olarak Genel Kredi Sözleşmesini imzalayan …’ün sözleşmenin yapıldığı tarihte davalı … temsile yetkili olmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığı, mahkememizce yetkisiz kişinin imzaladığı sözleşmeden davalı şirketin kefalet sorumluluğunun bulunmadığı gözetilmeden davalı şirketin de sorumluluğuna hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün davalı şirket yararına, davacı lehine ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesap ve takdirinde hata yapılması bozmayı gerektirdiğinden hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı ile mahkememiz 2017/999 Esas sırasına kaydolunan dava dosyasında verilen duruşma günü taraflara usulüne uygun tebliğe çıkarılmış, yargıtay ilamının usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı Yargıtay bozma ilamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı gerçek kişiler …, …, … hakkında mahkememizce daha önceki verilen karar yargıtay tarafından onandığından bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı … Şti. Hakkındaki davacının itirazın iptali değerlendirildiğinde davalı şirket yetkilisi olarak Genel Kredi Sözleşmesini imzalayan …’ün sözleşmenin yapıldığı 23/01/2007 tarihinde davalı … temsile yetkili olmadığı, …’ün şirketi münferiden temsil etme yetkisini 26/02/2007 tarihinden itibaren verildiği, dosya içeriğinden anlaşıldığından yetkisiz kişilerce imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesi de davalı … Şti. Şirketi bağlamayacağından davacının icra takibine yaptığı itirazın iptali talebinin hukuken korunamayacağından davacının davasının Reddine ayrıca davacı tarafın kötü niyetli olduğuna dair dosyada kesin bir delil bulunmadığından davalı … Şti. Şirketinin kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2020/3396 Esas – 2020/5955 Karar sayılı 17.12.2020 tarihli bozma ilamına göre ” Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmediği gibi daha önceki ilamda kısmi onamaya dair herhangi bir ibare bulunmamasına rağmen bundan söz edilmek suretiyle HMK’nın 297/2. maddesine aykırı bir şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, yeni esas alınarak yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Dosya temyiz aşamasındayken davalı …’ün 01/03/2014 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiş yargılamaya bu şekilde devam edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup davacı temlik eden banka ile dava dışı asıl borçlu … Tic. A.Ş. Arasında 23.01.2007 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşmeyi muris davalı …, davalı … müşterek borçlu/müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Davalı şirketin de müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu davacı tarafça iddia edilmiş imzanın …’e ait olduğu dosyada alınan ATK raporları ile sabit olmuş ise de Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı 23.01.2007 tarihinde …, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olmayıp imza yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki 26.02.2007 tarihinde verilmiş olup sözleşmenin akdedildiği tarihte yetkisiz kişinin imzaladığı sözleşmeden davalı şirketin kefalet sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sorumluluğu olmayan davalı şirket yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı ve dahili davalı yönünden ise …’ün sözleşmede bulunan şahsen attığı imzanın kendisine ait olması da gözetilerek kefalet limiti oranında davalıların genel kredi sözleşmesinden dolayı sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda hesaplanan nakdi alacak, faiz ve gider vergisi kalemleri ile birlikte teminat mektuplarından tazmin edilip nakde dönüşen alacak kalemlerinden davalı …’ün toplamda 906.160,95 TL alacak için, davalı Muris … kısmı itirazda bulunduğu gözetildiğinde dahili davalıların 752.148,95 TL için borçlu ve sorumlu oldukları, tazmin edilmeyen teminat mektupları ve çek karnelerini içeren gayrinakdi alacak talebi yönünden genel kredi sözleşmesinde bu bedelin depo edilmesinin kefillerden istenebileceğine dair açık ve net hüküm bulunmadığından bu talebin reddine karar vermek gerektiği, dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalılarda haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalı …Ltd.Şti yönünden açılan davanın REDDİNE,
B) Davalı ve dahili davalılar yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
1)Davalı ve dahili davalı … yönünden;
… 2.İcra Müdürlüğü’nün… (Devir : … 10.İcra Müdürlüğü …esas ) takip dosyasından yaptığı itirazın Kısmen İptali ile takibin 906.160,95-TL toplam alacağın asıl alacak olan 902.017,30-TL ‘sine takip tarihinden itibaren işleyecek %52,50 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Dahili davalı … yönünden;
… 2.İcra Müdürlüğü’nün … (Devir : … 10.İcra Müdürlüğü … esas ) takip dosyasında davalı muris …’ün kısmi itirazının kısmen iptali ile takibin 752.148,95-TL için iptali ile itiraz edilmeden kesinleşen miktar dahil olmak üzere toplam 902.148,95-TL alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 52,50 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Gayrinakdi krediler yönünden tazminat edilen teminat mektupları yönünden 203.634-TL alacak üzerinden yapılan itirazların iptali ile bu miktarın 5.000-TL sine 18/07/2007 tarihinden , 198.634-TL ‘sine 23/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek % 52,50 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacak miktarları üzerinden hesaplanacak olan % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı ve dahili davalı … ve …’den tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen nakdi ve tazmin edilen gayrinakdi alacak üzerinden hesap olunan 75.810,09.TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan toplam 9.616,10 TL harç ve ilk bozma kararından önce verilen karar nedeniyle alınan 52.283,75 TL harç toplamı olan 61.889,85 TL harçtan mahsubu ile eksik 13.910,24 TL harcın … tamamından, … ise 11.979,84 TL’sından sorumlu olmak kaydı ile adı geçen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 9.631,40-TL (13,10-TL Başvurma Harcı, 9.616,10 TL Peşin Harç, 2,20 TL Vekalet Suret Harcı ) harcın davalı … ve …’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yönünden yargılama esnasında yapılan toplam 4.109,35-TL (3.900,00-TL Bilirkişi ücreti, 209,35-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 4.031,25-TL’nin … tamamından, Davalı … 3.471,81 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla adı geçen davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalılar … ve … tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.393,50-TL (1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 193,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 216,14-TL’nin davacıdan alınarak DAVALILAR … VE …’E VERİLMESİNE,
8-Nakdi ve tazmin edilen gayri nakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 71.642,82 TL nispi vekalet ücretinin (davalı … 64.839,15 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalı …’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi 3/2 Maddesi hükümleri gereğince ret sebepleri ayrı ayrı olduğundan reddedilen nakdi alacak yönünden 71.993,05 TL nispi ve gayri nakdi alacak yönünden 4.080,00 TL maktu olmak üzere toplam 76.073,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI … TİC. LTD. ŞTİ.’NE VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi 3/2 Maddesi hükümleri gereğince ret sebepleri ayrı ayrı olduğundan reddedilen nakdi alacak yönünden 4.080,00 TL nispi ve gayri nakdi alacak yönünden 4.080,00 TL maktu olmak üzere toplam 8.160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI …’E VERİLMESİNE,
11-Gayri Nakdi Alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI … LTD. ŞTİ. ve …’E VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …