Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/285 E. 2022/248 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/285 Esas
KARAR NO:2022/248

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2012
KARAR TARİHİ:21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında medya planlaması ve satın alınması hizmeti sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından davalıya faturalar sebebiyle 23/11/2012 vade tarihli 605.000 TL, 29/11/2012 vade tarihli 175.000 TL ve 11/12/2012 vade tarihli 800.000 TL bedelli 3 çekin verildiğini, faturalandırıldığı beyan edilen 1/03/2012 02/03/2012 ve 09/03/2012 tarihli fatura konusu mal ve hizmetlerin müvekkilince alınmadığının tespit edildiğini ve çeklerin iadesinin istendiğini, iade edilmediğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üniversite tarafından 3 farklı keşide tarihli çekin kurulduğunu, müvekkili tarafından fatura konusu hizmetin verildiğini, taraflar arasında 01/03/2011 tarihinde medya satın alma ajansı sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. Maddesinde 01/03/2011 ve 01/03/2013 tarihleri arası gerçekleştirilecek hizmet bedelinin düzenlendiğini, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların gösterdiği deliller toplanmış, taraflar arasında imzalanan sözleşme bağlamında davalının davacıya hizmet verip vermediği, taraf iddialarının yerindeliği ve davaya konu çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır. 02/05/2014 tarihli raporda bilirkişi kurulu; davacı defterlerinin usulsüz tutulduğunu, davalı defterlerinin usulüne uygun olduğunu, davacı kayıtlarında 21/05/2012 tarihi itibariyle davalı yana verilen çek bedellerinin davalı faturalarındaki tutarları aşması nedeniyle 676.714,87 TL borç oluşturularak devredildiği, 2013 tarihinde … Bankası’na verilen çekler ve 08/05/2013 tarihli protokol gereği bankaya ödenen bedelin borç kaydedilmesiyle davalı şirket borcunun 2.426.714,87 TL olarak yer aldığı, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan 127.084,02 TL alacaklı olduğu, sektör bilirkişisinin değerlendirme yapmaması nedeniyle fatura konusu hizmetlerin verilip verilmediğinin değerlendirilemediği saptanmıştır.
Sektör bilirkişisinin kök rapora katılmaması nedeniyle rapor eksik kaldığından,, bilirkişi kuruluna yeni bir sektör bilirkişisinin katılımı ile bilirkişi incelemesi yapılarak ek rapor alınmış, bilirkişi kurulunca sunulan 21/01/2015 tarihli raporda; davalının 01/03/2012, 02/03/2012 ve 09/03/2012 tarihli faturalardaki hizmetlerin verilip verilmediğine ilişkin davalının sunduğu ordinoların incelendiğini, davalı şirketin taahhüt ettiği medya planlaması ve davacının reklamı ve tanıtımı edimini dosyaya sunulan ordinolar ile kesilen fatura ve çek tarihleri uyuşmadığından ispatlayamadığı belirtilmiştir.
Davalı yanın itirazları ve dosyaya daha önce sunulan CD ve diğer belgelerin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, 17/09/2015 tarihli ek raporda bilirkişi kurulu; sunulan CD ve diğer dökümanların incelenmesinde davalının 01/03/2008 tarihinden 01/03/2013 tarihine kadar çeşitli gazetelerde, dergilerde ve televizyonlarda, fuar ve tanıtım organizasyonlarında pazarlama iletişimi, reklam danışmanlığı, medya stratejisi oluşturma ve medya satın alma konularında davacıya karşı sorumlu olduğu ve kesintisiz iş ilişkisi yaşandığını, davalının sunduğu 119 adet ordino karşılığı ilan hizmeti tespit olunduğunu, 356 adet basın ilanının yapıldığını, sözleşmelerde yazılı hükümlere göre hareket edildiğini belirtmişlerdir.
Davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi ve özellikle CD’de verilen hizmetler ile fatura tarihlerinin tartışılması bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış 17/10/2016 tarihli raporda bilirkişi kurulu; taraflar arasındaki sözleşmede verilen hizmetlere ilişkin faturaların hangi sürede düzenlenmesi gerektiği hususunda hükme yer verilmediğini, davacı yanın ihtilaf konusu faturaları da içeren 1.580.000,00 TL tutarındaki çekleri davalı tarafa vermiş olmasının söz konusu fatura dayanağı hizmetlerin onaylanması olarak kabul edilebileceğini, faturaların dayanağı gazete ordinolarının veya reklam yayın formlarının tarihlerinin 28/06/2008 tarihleri taşıdığını, mükerrer tahsilat teşebbüsünün söz konusu olmadığını beyan etmişlerdir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliler, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında 01/03/2011 tarihli sözleşme düzenlendiği, bu kapsamda davalı tarafından davacıya pazarlama iletişimi, reklam danışmanlığı, medya stratejisi oluşturma ve medya satın alma konularında hizmet verildiği, davacı tarafından bu hizmete ilişkin düzenlenen çeklerin bedelsiz kalmadığı, verilen hizmete karşılık olduğu anlaşılmakla davanın reddine, davacının kötü niyeti kanıtlanmadığından davalının kötü niyet tazminatı istemin reddine karar verilmiş mahkememiz kararı davacı vekili tarafından İstinaf edilmiş olup; İstanbul BAM 44.Hukuk Dairesi’nin 2020/721 esas – 2021/276 karar sayılı ve 11/03/2021 tarihli kararı ile ” Davalı tarafça, cevap ve delil dilekçesinde CD’ye dayanılmadığı,17/12/2013 ve 20/11/2014 tarihli oturumlarda defter ve kayıtlarını sunmaları için taraflara ihtaratlı kesin süre verildiği, davalı tarafça kesin süreye rağmen ilk ve ikinci bilirkişi incelemesinin yapıldığı 12/01/2015 tarihine kadar CD, DVD ve medya mecra yayınlarının sunulmadığı, 19/01/2015 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davacı tarafça CD’nin süreden sonra sunulmasına itiraz edilmesine rağmen, daha sonraki raporlarda CD’nin dikkate alındığı ve mahkemece bu raporların karara esas alındığı tespit edildiğinden, mahkemece HMK’nun 25. maddesindeki düzenlemeye aykırı hareket edildiği tespit edildiğniden, davacı tarafın istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.Davacı Üniversite, 4324 sayılı kanunun ek 48. maddesi gereğince kurulduğundan, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 56/(b) ve 7. maddesi gereğince 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olmasına rağmen, mahkemece harç yükletilmesinin de yasaya aykırı olması sebebiyle kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına ve mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir ” gerekçesi ile İstinaf isteminin kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dosya mahkememize tevdii edilerek yeni esasa kaydedilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, menfi tespit davası olup davacı taraf 23/11/2012 vade tarihli 605.000-TL, 29/11/2012 vade tarihli 175.000-TL ve 11/12/2012 vade tarihli 800.000-TL bedelli 3 adet çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep etmektedir. Taraflar arasında 01/03/2011 tarihli sözleşme yapılmış olup istinaf kararında da belirtildiği üzere sektör bilirkişisinin 19/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda açıkladığı şekilde gazetelerin ilanları yayınlanmadan önce çekleri alıp kendilerini garantiye aldıklarını davacı tarafın çeklerle “ilanı yayınlanacak olan gazeteye 90 gün sonra ödeme yapılacağına ” ilişkin not düşüldüğü, bu nedenle çeklerin 01/03/2011 tarihli hizmet sözleşmesi kapsamında verildiğinin kabul edilmesi gerekeceği,sözleşme çerçevesinde verilen çekler karşılığında davalının hizmet verip vermediği noktasında ise davalı tarafça CD ‘ye dayanılmadığı, mahkememizce ticari defter ve kayıtların sunulması için verilen ihtaratlı ve kesin süreye rağmen dosyaya herhangi bir CD ve medya yayını sunulmadığı, daha sonradan ibraz edilen CD ve delillere de davacı tarafça muvafakat edilmemiş olduğu, bu nedenle HMK 25 Mad’ye uygun olarak davalı tarafça dayanılmayan bir delilin hükme esas alınamayacağı anlaşılmış olmakla sunulan CD ve medya içeriklerinin incelenmesi ve karara dayanak alınması mümkün olmayıp çekler karşılığında hizmetin verildiği ispatlanamamış olduğundan davaya konu çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davacı … Üniversitesinin … Bankası … Şubesine ait … çek nolu 23/11/2012 Vade tarihli, 605.000,00-TL bedelli, … çek nolu, 29/11/2012 vade tarihli 175.000,00TL bedelli, … çek nolu, 11/12/2012 vade tarihli, 800.000,00-TL bedelli 3 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 107.929,8‬0-TL nispi karar harcından peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 107.632,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 88.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.567,55 TL’nin (21,15 TL Başvurma Harcı, 3,30-TL Vekalet Suret Harcı, 297,00 TL Peşin Harç, 2.884,00 TL bilirkişi ücreti, 362,10-TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …