Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2021/721 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/278
KARAR NO :2021/721

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:13/04/2021
KARAR TARİHİ:14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine davalı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü … E. numarasına kayıtlı takip başlatıldığını ancak yapılan takipteki alacak kalemlerinin hukuka ve gerçeğe aykırı olduğundan huzurdaki menfi tespit davasını açmalarının zaruri hale geldiğini, müvekkili şirket hakkında açılan icra takibinin, taşıt kredisi ile alınan araç üzerine koyulan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğunu, ancak iş bu taşıt kredisinin taksitlendirilmesi yapılmış olup takibe konu alacak miktarının gerçek bedeli yansıtmadığını, taksitlerin toplam bedelinin kar payları dahil 45.249,61 TL olduğunu bu bedelin üzerindeki miktarın gerçek miktara aykırı olup böyle bir alacaklarının söz konusu olmadığını, i bu sebeple davalının (takip alacaklısının) ilgili icra takibinde iddia ettiği ve 45.249,61 TL’nin dışında kalan bakiye bir borcunun kesinlikle mevcut olmadığını, bunun üzerindeki meblağların tümünün hukuka ve maddi gerçekliğe aykırı olduğunu, tüm bu sebepler ile davaya konu icra takibinin fazla olan kısmının iptalinin gerektiğini, zira her ne kadar konkordatoda rehinli alacağa faiz işletilmesi mümkün olsa da kar payının faiz olmadığını ve talep edilemeyeceğini, bu durumda sadece, konkordato başvuru tarihi itibarıyla işlemiş kar paylarını ve diğer fer’ileri içeren anapara olan 45.249,61 TL ödenmesi gerektiğini, bu meblağın taraflarınca ödendiğini, bu ödemeye ilişkin dekontu sunduklarını, bundan başkaca bir borç olmadığını, bu hususa ilişkin arabuluculuk kanun yoluna gidilmiş olup … arabuluculuk büro dosya numarası ve …arabuluculuk numarası ile 12.04.2021 tarihinde bu arabuluculuk süreci anlaşmama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle telafisi imkânsız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle teminatsız veya bunun mümkün olmaması halinde ise uygun görülecek bir teminat karşılığında …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyanın 45.249,61 TL’den fazla olan kısmı için Takibin durdurulmasını, araç yakalanmış ve otoparka çekilmiş olmakla, hergün yed-i emin ücreti işlediğinden ve araç durduğu yerde bozulacağından aracın yed-i emin olarak davacı şirket yetkilisine tedbiren teslimine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu rehin sözleşmesinin incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili bankanın rehin sözleşmesi kapsamındaki doğmuş ve doğacak bilcümle alacaklarının teminatını teşkil ettiğini, davaya konu rehin sözleşmesinin şartlar kısmında yer alan 1. bentte belirtildiği üzere davaya konu rehinli aracın davacının müvekkili bankaya karşı; her ne sebeple olursa olsun doğmuş ve bundan sonra doğacak (kefalet, aval ve garanti dahil) bilcümle borçlarının teminatını teşkil etmek üzere banka lehine tesis edildiğini, rehinle temin edilen alacaklarının sona erdiği yönündeki iddianın tümüyle gerçek dışı olduğunu, davacının 45.249,61-TL ödeme ile borcun kapandığı yönündeki iddiasının tümüyle gerçek dışı olup borçlunun borcunun kapanması için ödenmesi gereken tutarın …. icra müdürlüğü … Esas sayılı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takipte talep edilen 86.259,00-TLden fazla olduğunu, takibe rehinle temin edilen alacağın tamamının dahil edilmemiş olmasının ise sırf bu takip kapsamında elde edilebilecek tahsilatın aracın değeriyle sınırlı olmasından kaynaklanmakta olup takibe konu edilen tutarın bu minvalde takibe konu aracın kasko bedeli nazara alınarak belirlendiğini, bu durumun rehnin belirtildiği üzere davacının müvekkili bankaya karşı doğmuş ve/veya doğacak bilcümle borçlarının teminatını teşkil ettiği gerçeğini değiştirmediğini, davacının borcun kapandığı yönündeki iddiasının sadece bir temenniden ibaret olması gerektiğini, davacı tarafın rehinle temin edilen müvekkili banka alacağının devam ettiğini bilmesine rağmen huzurdaki davayı açmayı tercih etmiş olmakla birlikte Mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili bankanın rehinle temin edilen alacaklarının halen de devam ettiği ve alacak miktarının takibe konu edilen tutarın da çok üzerinde olduğunun vuzuha kavuşacağını, hal böyleyken davacının borcun kapandığı yönündeki iddiasının sadece bir iddia yahut temenniden öte bir anlam taşımadığını ve huzurdaki davanın tümüyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun her türlü izahtan vareste olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/09/2021 havale tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde yetki durumu incelendiğinde davada feragata yetkili olduğu anlaşılmakla, dosyanın feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 700,34TL harçtan mahsubu ile artan 641,04TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. Maddesi gereğince 1/2 oranında hesaplanan 2.040,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır