Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2022/642 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/269 Esas
KARAR NO :2022/642

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09.04.2021
KARAR TARİHİ:20.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müflis şirketin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasından 01.02.2017 günü saat 16:59’den itibaren iflasına karar verildiğini, İflas kararının kesinleştiğini, İflas işlemlerinin …. İcra ve İflas Müdürlüğü’nün 2017-3 iflas dosyası ile devam ettiğini, Müflis şirket hakkında tasfiye Basit Tasfiye olarak yapıldığını, davalı aleyhine taraflarınca …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile sermaye taahhüt alacağına dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarınca arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığı için anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, 26.03.2021 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağı aslının ekte sunulduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, iflas masası tarafından müflis şirketin ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davalının 593.600,00 TL. borçlu olduğunun tespit edildiğini, iflas masası tarafından davalıya borcun ödenmesi için 27.10.2017 tarihli muhtıra gönderildi; muhtıraya rağmen davalı-borçlu tarafından borcun ödenmediğini, davalı-borçlunun sermaye taahhüt borcundan kaynaklanan alacağı bugüne kadar tüm ihtarlara ve icra takibine karşın borcun iflas masasına ödemediğini, davalı-borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun sermaye taahhüt borcu alacağından kaynaklanan borcunu müflis şirkete ödemediğini, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamını talep etmek gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, fazlaya ilişkin tüm dava, hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun borca itirazının iptali ile …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının takibinin devamına, borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz etmiş olması sebebiyle %20 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri
ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; alacaklı masa tarafından aleyhine başlatılan icra takibinin önce … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, süresi içinde 29/11/2017 tarihinde yapmış olduğu borca ve yetki itirazı neticesinde takibin durduğunu, bunun üzerine alacaklı vekilinin 11/12/2017 tarihinde dosyayı yetkili icra dairesine götürmek için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından teslim aldığını, alacaklı masa vekilinin daha sonra, … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile yeniden ödeme emri gönderdiğini, bu ödeme emrine de tarafınca 26/12/2017 tarihinde süresi içinde itiraz edildiğini, alacaklı vekilinin 09/04/2021 tarihinde itirazın iptali için huzurdaki davayı açtığını, ancak açılan bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, her ne kadar alacaklı masa vekilinin, itiraz dilekçesinin kendilerine tebliği edilmediğinden bahisle dava açma sürelerinin başlamadığını beyan etmişse de 04/09/2018 tarihinde …. İcra ve İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, takip dosyasına borçlu … tarafından itiraz edildiğini ve dava açması için harç gerekli olduğundan bahisle başvuru yaptığını ve itirazından bu tarih itibari ile haberdar olduğunu, aynı zamanda 05/09/2018 tarihinde de …. İcra Dairesinin bu talebi değerlendirdiğini, talebe olumlu cevap verdiğini, icra takibine konu edilen alacağına itiraz edilen alacaklının, yasaya uygun bildirimin yapılmasını beklemesinin hukuk düzeninin kendisine tanıdığı bir hak olduğunu, 4721 sayılı TMK 2. Madde gereğince herkes haklarını kullanırken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğunu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumadığını, alacaklının itirazın iptali davası açmaya yaracak doğru ve sağlıklı bilgileri öğrenmiş olmasına rağmen kendisine yasaya uygun bildirim (tebliğ) yapılmasını beklemesinin dürüst davranma kuralına aykırı olacağını, nitekim 24.06.1994 tarih, 1993/3 Esas, 1194/2 Karar Sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararında da aynı sonucun benimsediğini, bu kararın 2942 sayılı Kanunda 4650 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerden önceki hükümlere göre açılabilen kamulaştırma bedelinin arttırılması davasıyla ilgili olsa da aradaki benzerlik nedeniyle itirazın iptali davası açılmasındaki süre başlangıcı için yapılacak ödeme emrine itirazın tebliğine ilişkin esaslara uygun olduğunu, somut olayda, alacaklı masa vekilinin …. İcra ve İflas Dairesinin … İflas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile açıkça icra takibine itiraz yapıldığını ve itirazın iptali davası için gerekli harcı talep ettiği açıkken, itirazdan tebliğat yapılmadığı için bihaber olduğunu ileri sürmesinin dürüstlük kuralına uymadığını, huzurdaki davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini talep etmiştir.
Dava, davacının ödenmeyen sermaye taahhüt borcunun tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının Müflis Uzman … A.Ş. İflas masası olup borçlusunun … olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, yasal 1 yıllık sürenin kararın tebliğinden itibaren başladığı dikkate alındığında davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 12.05.2022 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın 24.11.2015 takip tarihi itibarı davalı taraftan 593.600,00 TL ödenmemiş sermaye, 1.427,08 TL. (talep edilen
2.695,59 TL.) işlemiş faiz ve 12,50 TL İhtarname Gideri olmak üzere toplam 595.039,60 TL alacaklı olduğu, davacının %20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 01.02.2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin ….İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, iflas dosyasında davalı …’a 27.10.2017 tarihli muhtıra ile sermaye taahhüt borcu olan 593.600,00-TL ‘yi ödemesi hususunda süre verildiği, muhtıranın 07.11.2017 tarihinde …’a tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle 24.11.2017 tarihinde ödenmeyen sermaye taahhüt borcunun tahsili talebiyle ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, borçlu tarafından takibe yapılan yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın ….İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına gönderildiği, yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalının 593.600,00-TL ödenmemiş sermaye borcu bulunduğunun müflis şirket defter kayıtlarından anlaşıldığı, davalı tarafça ödemeye ilişkin bir savunmada bulunulmadığı, bu haliyle davacının harca esas değer yönünden bildirilen miktarla sınırlı olarak yapılan yargılamada davasında haklı olduğu anlaşıldığından davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sermaye taahhüt borcunun tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü ile 593.600,00-TL asıl alacak yönünden davalının ….İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, Asıl alacağın % 20 si üzerinden hesap edilen 118.720,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 40.548,81 TL nispi karar harcından peşin alınan 7.155,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 33.393,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan toplam 8.935,57 TL’nin ( 59,30 TL BVH, 8,50 TL VH, 7.155,67 TL Peşin Harç, 212,10 TL tebliğler,1.500,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 83.296,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7155 sayılı kanunla değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuk ücreti olan 1.320-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20.10.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸ ¸ ¸¸