Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2021/996 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/245 Esas
KARAR NO:2021/996

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:31/03/2021
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “Müvekkil Şirket … Tic. Ltd. Şti, yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarındandır. Davalı … ün talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkil şirketin, davalı borçludan 329.99 TL tutarında alacağı bulunmaktadır.Müvekkil şirket, davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirmiştir. Bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğmuştur. Ancak davalı/borçlu, borcunu ödememiştir. Alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, herhangi bir olumlu netice elde edilememiş ve bunun üzerine davalı tarafa karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas
Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Ancak davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takip durmuştur.Davalının haksız itirazları neticesinde durdurulan icra takibinin devamı amacıyla Müvekkil Şirket tarafından ilk olarak, 6102 Sayılı TTK 5/A. Maddesi (Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.) gereğince arabuluculuk başvurusu yapılmıştır. Arabulucu tarafından gönderilen davet mektubuna her iki tarafta icabet etmiş ancak anlaşma sağlamanamamıştır. 06.10.2020 tarihli tutanak ile de kayıt altına alınan anlaşamama hali neticesinde Müvekkil Şirket tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı icra takibinin devamı amacıyla işbu itirazın iptali davasını ikame etme zarureti hasıl olmuştur.Davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödememiş, arabuluculuk toplantısına icabet etmemiş; borca, masrafa, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmiştir. Ancak davalı yan tarafından ileri sürülen itirazlar aşağıda izah edilecek nedenlerle haksız ve dayanaksızdır: Davalı borçlu tarafın borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazı haksızdır; Davalı tarafın isteği üzerine kendilerine kargo hizmeti tam ve eksiksiz olarak verilmiş, ancak verilen kargo hizmetinin bedeli davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ödenmemiştir. Müvekkil şirket tarafından Davalı, taşıma kural ve koşullarını bilerek hizmet talep etmiştir. Buna rağmen kendi hatalarına binaen sunulan hizmetin bedelini ödememesi kötü niyetlidir. Davalının faize itirazı da kötü niyetlidir; zira davalı/borçlunun borcuna takip öncesi herhangi bir şekilde faiz işletilmemiş olup, takip sonrası uygulanan faiz ise yasal faizdir. Müvekkil şirketin alacağı, davalı/borçluya verilen hizmeti likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Zira müvekkil şirketin vermiş olduğu kargo hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen cari hesap ile takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğu açıktır. Bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.”Davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli borca,masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20 ’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Öncelikle, borca itiraz tarihi 30.10.2019 olup; 31.03.2021 tarihli işbu dava bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamıştır. Ayrıca dava, yetkili ve görevli mahkemede açılmamıştır. İstanbul Mahkemeleri yetkili değildir. Müvekkilin yerleşim yerinin Ankara olması nedeniyle Ankara Mahkemeleri yetkilidir. Yine, hizmet satın alan müvekkil tüketici olduğundan işbu dava konusu Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Borcu kabul etmemekle birlikte, zamanaşımı defini de ileri sürmekteyiz. Dolayısıyla davanın öncelikle usulden reddini talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.Müvekkile tebliğ edilen ödeme emri ekinde ve icra dosyasında borca dayanak herhangi bir belge bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında açıklandığı üzere İİK’nın 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Buna ek olarak, itirazın iptali davasında dosyaya ilk defa sunulan belgelere dayanılarak hak iddia edilmesi kabul edilemez. Nitekim “İtirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Şu durumda bizatihi kendisi bir borç sebebi ve dayanağı teşkil eden ancak takipte dayanılmayan genel kredi sözleşmesinin itirazın iptali davasında kullanılması davanın yukarıda açıklanan niteliği ile bağdaşmamaktadır. … itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına göre kaynak belgeye itibar edilmesi gerekmektedir.” (YHGK Esas: 2017/2076 Karar: 2020/117 Tarih: 11.02.2020). Dolayısıyla, icra dosyasında mevcut olmayan fatura, sözleşme v.b. belgelerin işbu davada hükme esas alınmaması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, alacaklı takip talebinde dayandığı belgeye istinaden itirazın iptali davası açabilir. Takipte dayanılmayan bir belge işbu davada ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Başkaca bir belgeye dayanılması iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına aykırılık teşkil etmektedir. Öncelikle davanın usulden reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine; takibinde haksız ve iyiniyetli olmayan alacaklı hakkında %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınıp müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Taraflar arasında imzalanan 19/02/2018 tarihli sözleşme kapsamında oluşan ticari ilişkiden dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı, davacının faturalarda fazla ücretlendirme yapıp yapmadığı, borcun miktarı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası celp edilerek Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Davacı vekili 31/03/2021 tarihli dava dilekçesi ekinde faturalar, tebliğ evrakları, hesap ekstresi, Arabuluculuk Tutanağı, taşıma sözleşmesinin fotokopisini Mahkememize dosyasına sunmuştur.
Davacı vekili tarafından 01/12/2021 havale tarihli dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi talepli dilekçesi ile davalı vekili tarafından 03/12/2021 havale tarihli dava konusuz kaldığından karar verilmesi talepli dilekçesi ile taraflar aralarında anlaşmış olup dava konusuz kalmıştır beyanlı dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin 01/12/2021, davalı vekilinin 03/12/2021 havale tarihli dilekçeleri ile taraflar arasında anlaşma sağlandığını, borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını beyan etmeleri üzerine; mahkememizce, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubuna,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır