Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2021/670 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/233
KARAR NO :2021/670

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:26/03/2021
KARAR TARİHİ:09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket aracılığı ile … gönderi nolu kargo ile … şirketine gönderilen eşya, davalı tarafından kaybedildiğini, söz konusu ticari malın 11/04/2019 tarihinde KDV HARİÇ Türk Lirası bedeli 3778,32 Türk Lirası olduğunu, davalının başvurularına rağmen zararı karşılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, bu sebeplerle 3778,32 TL zararın 11/04/209 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazminine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu zararların zamanaşımına uğradığını, TTK. 855. ile 904. Maddeleri uyarınca davacı tarafça süresinde dava açılmamıştır. TTK. 855 maddesine göre “(1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.” hükmünün düzenlendiğini, söz konusu taşıma işinin 24/09/2019 tarihinde olup açılan dava yasada belirtilen 1 yıllık süre geçtikten sonra açıldığını, bu kapsamda zamanaşımı yönünden davacının davasının reddine karar verilmesini, davacı tarafından, müvekkili şirkete teslim edilen kargonun içeriği ve önemi hakkında açıklama yapılmadığını, içeriği belirtilmemiş ve yahut soyut şekilde belirtilmiş olan kargolar için oluştuğu iddia edilen zararın fahiş olduğunu ve bu zarar doğrultusunda ikame edilen icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle; davanın zamanaşımı yönünden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise yukarıda davanın esastan reddini, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin Davacı taraf üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davalı şirket aracılığıyla … gönderi no ile gönderdiği eşyanın davalı tarafından kaybedilip kaybedilmediği, davalının kusurlu olup olmadığı, davacının zararının tazmini için eşya bedeline hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dava konusu taşımaya ilişkin belgelerin fotokopisi dava dosyasına sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk, madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekilinin dava dilekçesine arabuluculuk son tutanağını eklemediği, mahkememizce 22/06//2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekiline arabuluculuk son tutanağını sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde sunulmadığı takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği, ancak davacı vekilinin verilen süreye rağmen arabuluculuk tutanağını dosyaya ibraz etmediği ve dava konusu alacak talebi bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 64,53TL harcın mahsubu ile artan 5,23TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 ve 13/2 maddesi gereğince 3.778,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/07/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır