Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2022/835 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/229
KARAR NO :2022/835

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:25/11/2016
KARAR TARİHİ:20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacının gerçek hamili olduğu … Bankası … Şubesine ait 31.05.2016 keşide tarihli, … nolu, 15.000,00TL bedelli, keşideci … olan çek, davacının işyerinde olmadığı 17.01.2016 gecesinde, işyerinin demir kapı ve çelik kasalarının kırılması neticesinde, diğer birçok çekle birlikte çalındığını, bu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyalarında soruşturmaların devam ettiğini, davacının dava konusu çeklerin iptali için … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açtığını, mahkemesince çek için tedbiren ödeme yasağı konulduğunu, … Bankası … Şubesi tarafından dava konusu çek ile ilgili olarak … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına göndermiş olduğu 27.10.2016 tarihli cevabi yazıda ilgili çekin davalı … tarafından ibraz edildiğini bildirildiğini, çek fotokopisi gönderildiğini, dava konusu çekteki imza, davacının eli ürünü olmadığını, kaşenin de sahte üretildiğini, davacı çeki haklı iktisabından sonra ciro etmediğini, kimseye devretmediğini, kendi iktisabından sonraki cirantalarla arasında ne ticari ne de hukuki hiçbir ilişki bulunmadığını, davalı tarafından çek bedelinin tahsili durumunda davacının telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağını, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince Bankaca çek bedelinin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … Bankası … Şubesine ait 31.05.2016 keşide tarihli, … nolu, 15.000,00TL bedelli, keşidecisi … olan çekin davacının lehine istirdadı ile haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine dair ara karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 12/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Söz konusu 3 adet çekin davacı … kapı-…’ın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 1. Sıradaki çekin ticari ilişkisi bulunan curanta …’dan, 2 ve 3. Sıradaki çekleri ise ticari ilişkisi bulunan keşideciler Dedes İnşaat ve …’dan alındığı, sonraki cirantalarla davacı …’ın hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı şeklinde tespit etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacının sahte ciro ve imza itirazına esas olmak üzere, dava konusu çek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması amacı ile, çek hesabının bulunduğu … Genel Müdürlüğü’nün çekin iptali davası dosyasına sunduğu 27.10.2016 tarihli yazı cevabına göre dava konusu çeki elinde bulundurduğu anlaşılan davalıya, 6100 sayılı HMK’nun 2019 maddesi uyarınca dava konusu çeki dosyaya ibraz etmek üzere kesin süre verilerek kesin sürenin sonuçlarını içerir davetiye davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen dava konusu çeki imza incelemesine esas bilirkişi incelemesi yapılmak üzere davalı tarafından Mahkememize sunulmamıştır.
Senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet metninden anlaşılsın anlaşılmasın senedin hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Bu defilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi) defi niteliğindedir. Gerek doktrinde ve gerek uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı )
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 219. maddesi “taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar” hükmünü, 220. maddesi ise “ibrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da ….teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir” hükmünü düzenlemiştir.( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi 2021/495 Esas 2021/435 Karar)
Verilen makul ve kesin süreye rağmen dava konusu çeki elinde bulunduran davalının çeki Mahkememize sunmadığı, imza inkarına karşı iyiniyet savunması dinlenilmeyeceğinden HMK 220 gereği yapılan ihtarata rağmen çek aslı ibraz edilmediğinden çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A)Davacının Davasının KABULÜNE;
1-… Bankası … Şubesine ait, 31/05/2016 keşide tarihli, … seri numaralı, 15.000,00 TL bedelli, Keşidecisi … olan çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.024,65 TL nispi karar harcının peşin alınan 256,17 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 768,48 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 289,67TL(29,20 TL BVH, 4,30 TL VSH, 256,17 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 42,00 TL (42,00 TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır