Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2022/446 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/223
KARAR NO:2022/446

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:23/12/2013
KARAR TARİHİ:28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti 3 numaralı davalı … Müd. Ait olan ve davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı belediye otobüsünün 20.02.2013 tarihinde otobüs durağında beklemekte olan müvekkilinin ayağının üzerinden geçtiğini, müvekkilinin kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, eski sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için davalı sigorta şirketine müracat ettiklerini kendilerine ödenen miktarın müvekkilinin zararını karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın 20.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın 20.02.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ( Teminat kapsmında değil ise taleplerinin yalnızca … ve …’e yönelik olarak ) yargılama giderleri vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle açılan davayı ve talepleri kabul etmiyoruz. Davacı … Sigorta A.Ş’den hakkı olan tazminatları almıştır. Celb edilecek belgeler de dava hakkının saklı tutulup tutulmadığının incelenmesi gerektiğini, Kazanın oluşu dava dilekçesinde iddia edildiği gibi otobüs duraklarında değil otobüslerin manevra yapabilmesi için kendisine tahsis edilmiş olan yolda meydana gelmiştir. Nitekim 20/02/2013 tarihli ve 239 kaza sıra nolu yaralamalı trafik kazası tespit tutanağında belirtildiği üzere kaza karanlıkta ,yaya geçidi olmayan bir yolda meydana geldiğini, Davacının dava dilekçesinde iddia edildiği gibi davalı-müvekkflin kullandığı otobüsün (iki katlı ağır bir vasıta olması, dönüş yapılan noktanın dar bir alan olması göz önünde bulundurulduğunda ) hızla durağa girmesi mümkün değildir. Bu fiziki olarak da imkansızdır; olayın oluş saati 18:46 oiup kaza mahalli deyim yerindeyse ana-baba günüdür. Çünkü hem karşıya vapur ve motorlarla geçmek isteyenler hem de duraklar nedeniyle otobüse binmek isteyenler iş çıkışı saati olan bu saatte meydanı tıklım tıklım doldurmakduğunu, Ayrıca olayın olduğu gün İstanbul da trafik yabancı misafirler dolayısıyla çok yoğun olduğunu, Davacının iddiasının aksine olay davalı-müvekkilin kullandığı otobüsün kendine ayrılmış yolu üzerinden dönüş yaparak peronuna yanaşmak istemesi ancak İstanbul da sürekli görüldüğü üzere otobüslerin perona girmeden yolcular tarafından kapısına yaslanılması ve bu sırada aynanın ölü noktasında bulunan yolcuların arkadan İtenlerin de verdiği ivme ile otobüs altına girmesi veya otobüslerin ayaklarının üzerinden geçmesi maalesef çok sık görülmektedir. Şoförlerin göstereceği dikkat bu tür kazaları önlemeye yetmemektedir. Olayda da davacı kendi kusuru ile kazaya sebebiyet vermiştir. Yapması gereken peronda yayalara ayrılmış otobüs durağında beklemesi iken yol ortasında dönüş yapan otobüsün kapısına yüklenmek kazayı oluşturmuştur. Bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen davacının hiçbir kusuru olmadığı yönündeki beyan gerçek dışıdır. Nitekim bu husus yerinde keşif ve bilirkişi incelmesi yapıldığında ortaya çıkacağını, Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi davacı kaza nedeniyle uğramış olduğu zararları … Sigorta A.Ş’den tahsil etmiştir. Nitekim bu husus dava dilekçesinde davacının sigorta şirketi tarafından kendilerine 13.043,00 TL ödeme yapıldığı beyanı ile de sabittir. Fakat davacı iş bu ödeme ile yetinmeyip maddi zararının bu ödemenin üzerinde olduğunu iddia etmektedir. Kendi beyanına göre Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli olan ve fiilen herhangi bir İşte çalışmayan davacının, maddi zararının kendisine ödenmiş olan rakamdan çok fazla olduğu iddiası tarafımızca kabul edilmediğini, Ayrıca davacı maddi tazminat talebinde bulunmuş fakat isteminin içeriğini dava dilekçesinde netliğe kavuşturmamıştır. Şöyle ki, talebinde yer alan maddi tazminatın neleri kapsadığını .sigortanın yapmış olduğu ödeme haricinde karşılanmayan maddi zararlarının ne olduğu hususunda bir açıklama yapmamıştır. Borçlar Kanunumuzun 54.maddesinde bedensel zararların kapsamı net bir şekilde sayılmıştır. Davacı taraf madde metninde yer alan zarar kalemlerinden hangisini tazminat istemine konu yaptığını açıklayamamıştır. Eğer kİ davacının talebi madde metninde yer alan zarar kalemlerinin tümünü kapsıyor ise bu zararlarını ispatlamakla ve yapmış olduğu masrafların belirlenmesine yönelik dayanaklarını göstermekle yükümlü olsuğunu, Davacının bu yönde herhangi bir belge ve beyanı bulunmadığını belirterek haksız ve mesnedsiz olarak açılan davanın reddi İle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; 20.02.2013 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç müvekkili Şirkette, … nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalıdır. Söz konusu poliçeye göre teminatımız, sakatlanma kişi başı 250.000,00 TL ile sınırlı olduğ, Teminatının ödenen tutar ile azaldığını, Söz konusu poliçeye göre teminatımız , Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatik man her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusur, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağı belirlendiğini, Müvekkil şirket tarafından davacının sürekli sakatlanması nedeniyle 06.12..2013 tarihinde 13.043.00 TL tazminat ödemesi yaptığını, Aktüer hesaplamasına göre 13.043,00 TL lik tazminat tespit edilmiş ve bu tutar davacının banka hesabına 06.12.2013 tarihinde ödendiğini, Sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, Dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrüdün sözkonusu olmadığını aleyhimize masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, sigorta şirketinin müvekkiline ödeme yaparak araç sürücüsünün kusurunu kabul ettiğini iddia etmektedir ki hukuki dayanağı olmayan bu iddianın kabul edilebilir yanı bulunmamadığını,. Sigorta şirketlerinin tazminat ve giderleri ödemesi prosedürü 2918 sayılı yasanın 99’uncu maddesinde düzenlenmiş olup, sigorta şirketlerinin kanunun amir hükmüne dayanarak yapmış olduğu ödemelerin araç sürücüsünün kusurunu kabul şeklinde değerlendirilmesi mümkün olmadığını, Hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek ve husumet itirazımız baki kalmak kaydıyla, yargılama neticesinde hükmedilecek olası tazminata avans faizi işletilmesi talebi hukuka aykırı olduğunu, Hükmolunabilecek olası tazminata ancak yasal faiz işletilebileceğini, davacı vekilinin müvekkilinin kusursuz olduğuna yönelik beyanlarına katılmak mümkün olmadığını, kazanın meydana gelmesinde tek ve ana etken davacının kusurlu davranışları olduğunu,. Davacı otobüsün durağa yanaşmasını beklemeksizin binmek için otobüse doğru koşmuş, kusurlu eylemleri ile kazanın meydana gelmesine neden olduğunu, Davacı vekili, yapılan ihalenin kesinleşip kesinleşmediğinin belirtilmediğini ve bu husustaki belgelerin sunulmadığını ifade etmiştir. Yüksek malumları olduğu üzere, ihale kesinleşmeden sözleşme yapılması mümkün değildir. Yasanın ve Yüksek Yargıtay’ın aradığı yegane ölçüt işleten sıfatının kime ait olduğu hususu olduğunu belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun davanın; öncelikle husumet yokluğu nedeniyle davanın husumetten reddi ile haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ara kararı gereğince davacı Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş olup dosyaya ibraz edilen Adli Tıp raporunda; … oğlu, 30/10/1949 doğumlu …’in 20/02/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (28Aa…10)A %14,E cetveline göre %19.0 (yüzdeondokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 20/02/2013 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce verilen ara kararı gereğince dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; 2002,2013 günü trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacıya, … Sigorta Şirketi nin yaptığı ödemenin ‘’yeterli olup olmadığının’1 ve kazanın oluş biçimine göre sürücülerin kusur durumlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu, Kusur yönünden: Davalı … Müdürlüğü’nün üzerine kayıtlı, davalı … Sigorta A.Ş ‘ne ZMMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı … plakalı otobüsün sürücüsü davalı Ştnasİ İşleyen in %60 (altmış) oranında, Davacı … %4’ü (kırk) oranında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı Sonucuna varıldığına, Tazminat hesabı yününden: … Sigorta Şirket i’nın davacıya ödeme yaptığı talihteki verilere (hesap unsurlarına) göre, davacının tazminatının 15.035,80 TL. hesaplandığına, bunun 13.043,00 TL ödeme tutarı ile karşılaştırıldığında aradaki farkın 1.992,80 TL olarak belirlendiğine, aradaki bu farkın 2918 sayılı KTK’nun 111/2,maddesine göre “yetersiz olup olmadığının, davacıya ibranamenin iptali ile bakiye zararını isteme hakkı verip vermediğinin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, en son verilere göre tazminat hesaplandığına; En son verilere göre tazminat tutarının 17.824,87 TL, hesaplandığına, bu hesap sonucundan Sigorta Şirketi’nin ödediği miktar, Yargıtay kararlan uyarınca, yasal faizler ölçüsünde “günceİlenerek” 14.560,99 TL tutarında indirim yapılmasından sonra, davacı … davalı … Sigorta Şirketi’nden isteyebileceği bakiye tazminat tutarının 3.263,88 TL olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazası nedeniyle haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/05/2015 tarih 2014/… esas ve 2015/… karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; verilen karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/06/2020 tarih 2019/2649 esas ve 2020/3681 karar sayılı ilamıyla; “Davacı vekilince tazminatlar için temerrüt faizi olarak ticari avans faizi istenilmiş, mahkemece tazminatta davalılar yönünden yasal faize hükmedilmiştir. Zarara neden olan aracın kullanım amacı ticaridir. Buna göre, temerrüt faizi olarak davalılar yönünden avans faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru değildir. Yargılama sırasında makine mühendisinden alınan 23.03.2015 tarihli raporda,davacının durak üzerinde otobüs beklemesi gerekirken durağa yaklaşan otobüslerin manevra alanı, yani yol üzerinde beklemesi ayrıca perona gelen otobüslere karşı gereken dikkat ve tedbiri göstermeyerek, otobüsün önünden çekilmede geç kalmak suretiyle can güvenliğini tehlikeye atmasından dolayı %40 kusurlu olduğu,davalı sürücü,tedbirli ve dikkatli manevra yapması ve çok yavaş hızla girmesi kurallarına uymadığından %60 kusurlu bulunarak hükme esas alınmıştır. Ceza dosyasında ise 02.06.2014 tarihli trafik bilirkişisinden alınan raporda ise davalı sürücü tam kusurlu bulunmuş, temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Bu yönüyle ceza dosyasında hükme esas alınan trafik bilirkişisi ile dosyada bulunan makine mühendisi bilirkişisince düzenlenen raporlar arasında çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, ATK 3.İhtisas Dairesinden, ceza dosyasında ve dosyada bulunan raporları irdeleyen, kusur durumuna ilişkin çelişki giderici, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır….” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, Mahkememizce verilen 20/09/2021 tarihli ara kararla Yargıtay bozma ilamındaki belirtilen hususlar doğrultusunda çelişkinin giderilmesi için dosya ATK 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş ve akabinde 15/02/2022 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından aktüer bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 20/02/2013 günü saat 18:46 sıralarında, davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile Beşiktaş Meydanında bulunan 28/T no’lu durak peronuna sağa dönüş manevrasıyla girdiği esnada aracının sağ ön tekerler kısımları ile durak mahallinde kaplama üzerinde otobüs beklemekte olan davacı yaya …’ın ayağının üzerinden geçmesi neticesinde dava konusu trafik kazası meydana geldiği, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesinin 2021/110521/13789 sayı ve 11.10.2021 tarihli raporunda; olayda; davalı sürücü …’in %60 (yüzde- atmış) oranında kusurlu, davacı yaya … 9040 (yüzde- kırk ) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, Adalet Bakanlığı Adli tp Kurumu Başkalığının 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2014/106328/14616 sayı, 10.12.2014 tarih ve 16302 Karar nolu Raporunda; 30.10.1949 doğumlu …”ın 20.02.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, E cetveline göre %19 (yüzde on dokuz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa olunduğu, davacı …”ın 20.02.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası; 6 aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün yansıtılmasıyla zararının 2.982,91 TL, %19 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin gelirine sürücünün %60 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 62.653,42 TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 65.636,33 TL olacağı, %60 kusur oranının davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 06.12.2013 tarihinde tazminat ödemi yapıldığı ve ödemenin 24.03.2022 işbu rapor tarihi itibariyle güncel değeri hesaplanan maddi zarardan tenzili sonrası davacının Bakiye maddi zararı; 42.848,60 TL olduğu, … plakalı, Otobüs davalı … Sigorta Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı olduğu tarafından, Karayolları Trafik sigorta poliçesinde davalı sigorta sakatlık teminatı 225.000,00 TL davacı vekili, 15.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, sorumluluk, temerrüt tarihi, manevi tazminat ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir Mahkememize ait olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/06/2020 tarih 2019/2649 esas ve 2020/3681 karar sayılı ilamı ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da davacı yanın maddi zararı tespit edilmiş olup; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 42.848,60-TL maddi tazminatin 20/02/2013 tarihinden itibaren ( davalı sigorta şirketi yönünden 06/12/2013 tarihinden itibaren ) işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmetmek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden;
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre; davacının haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Kaza sonucunda davacının%19.0 (yüzdeondokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 20/02/2013 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının kaza sonucu yaralanması belli bir manevi ızdırap ve üzüntü yaratacaktır. Bu sebeple Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre davalılar sürücü ve işletenin manevi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilerek maluliyet oranı, kusur durumu, tarafların gelir durumu, kaza tarihi, paranın alım gücü gibi hususlar dikkate alındığında; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 7.000-TL manevi tazminatın 20/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi … Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin davalı sigorta şirketi yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE ; 42.848,60-TL maddi tazminatin 20/02/2013 tarihinden itibaren ( davalı sigorta şirketi yönünden 06/12/2013 tarihinden itibaren ) işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 7.000-TL manevi tazminatın 20/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat talebinin davalı sigorta şirketi yönünden REDDİNE,
4-Yargılama giderleri ve sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.405,15-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan ‭197,65‬-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭3.207,5‬0-TL harcın davalılardan (davalı …’nin 2.757,08-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam ‭3.392,75‬-TL ( 1.900,00-TL BK ücreti, 723,00-TL ATK Fatura Ücreti, 769,75-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭225,7‬0-TL ( 24,30-TL BH, 54,65-TL PH, 3,75-TL VH, 143,00-TL Tamamlama Harcı ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.370,32-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALI …’NE VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davalı asil ve davacı vekilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır