Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2022/75 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS N:2021/219
KARAR NO 2022/75

DAVA TARİHİ:08/08/2017
KARAR TARİHİ:15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1981 yılında kurulduğunu, kara ve deniz salyangozu ihracatı ve ithalatı yapan köklü bir firma olduğunu, davalının ise teknesi olan ve balıkçılık işiyle uğraşan bir kimse olup müvekkili şirket yetkilisi … ile çok uzun zamandır tanışıklıkları bulunduğunu, dava yetkilisine deniz salyangozu işi yapmak istediğini teknesi bakımda olduğu iiçin 10.000 TL avansa/borca ihtiyacı olduğunu, bu paranın kendisine ödenmesi halinde teknesi yaparak düzenli olarak müvekkili şirkete bu borçtan bağımsız olarak yine ücreti mükabilinde deniz salyangozu göndereceğini, borcunu da ayrıca ödeyeceğini, davalı ile müvekkili şirket yetkilisinin aralarındaki uzun yıllara dayalı güven ilişkisini de gözeterek PTT kanalıyla 22.08.2014 ve ve 01.09.2014 tarihlerinde havale masrafları da dahil 10.000 TL davalıya havale edildiğini, bu havale dekontlarının açıklamasında “salyangoz alımı için avans olarak” ibaresi yer aldığını, bu alacağın müvekkili şirket defterlerine kaydediliğini, havale edilen avans tutarı sonrası bir defaya mahsus olmak üzere deniz salyangozu gönderildiğini, gönderilen malın bedelinin ayrıca kendisine ödendiğini, sonrasında müvekkili şirkete hiçbir mal gönderilmediğini, davalının borç/avans olarak aldığı 10.000 TL ‘yi de geri ödemediğini, aradan geçen zamanda müvekkili şirket yetkilisi …’ün arama ve mesaj yoluyla avansın iadesini talep ettiğini, öncelerinde borcunu ödeyeceğini söyleyen davalının sonrasında telefonlara cevap vermediğini, gelinen noktada davalı tarafın ödenmemiş olması sebebiyle ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı davalı/borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından gerçek dışı iddiayla itiraz edilmiş olup bunun üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen itirazın tamamen gerçek dışı ve haksız ve kötü niyetli olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilin uzun yıllardır balıkçılık ve deniz ürünleri konusunda çalıştığını, davacı şirketin müvekkili ile deniz salyangozu işi konusunda teklifi üzerine iş ilişkisi doğduğunu, davacının dava dilekçesinde daha işin başında kendilerinden 10.000 TL avans istediğini, bu avans ile gemisinin bakımını yaptıracağını ve kendileri için çalışarak deniz salyangozu göndereceğini söylediğini beyan ettiğini, bu beyanın mesnetten yoksun olduğunun açık olduğunu, 1981 yılından bu yana anaonim şirketin sözleşme yapmadan bu şekilde bir avans ödemesi yapmasının akışına aykırı olduğunu, gönderilen mallar ile ilgili davalı müvekkiline mal tutarının 2014 yılında olması sebebiyle hangi kanal ile olduğunu belirlenememekle birlikte PTT veya banka hesabına yapıldığını, müvekkiline yapılan ödeme ile gönderilen malların toplam tutarı arasındaki farktan da anlaşılacağı üzere, müvekkilinin davacı şirkete şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının ayrıca gönderdikleri mallara ilişkin tanıkları da olduğunu, salt davacının havale sırasında tek taraflı olarak yaptığı açıklamaya istinaden ilgili tutann avans olduğunun kabulünün hakkaniyete aykın olacağı, kesinlikle kabul manasına gelmemekle beraber, davacının iddia ettiği borcu ödemesi için müvekkiline gönderdiği herhangi bir ihtarnamenin bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacı müvekkilinin gönderdiği malın bedelinin ödendiğine dair şirket kayıtlarını dilekçeleri ekinde sunduklarını beyan etmişse de dosya kapsamında ilgili belgelerin bulunmadığını, ispat yükünün davacıda bulunduğu ve davasını ispata yarar belge sunamadığını, davacının defter kayıtlarının incelenmesinin talep edildiğini, …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptalini, haksız kazanç gayesi ile hareket eden davacının aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında Deniz Salyangozu alım satımı mevcut olup davacının PTT havalesi ile gönderdiği bedelin avans olarak gönderilip gönderilmediği, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyasının fotokopisi celp edilmiştir.
… Bankası A.Ş … Şubesine, … Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü’ne, müzekkere yazılarak davalı …’ın (TC: …) … nolu hesabının 01/11/2018-01/12/2018 tarihleri arasındaki hesap hareketleri celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı defterlerinin incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup; 31/08/2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından dava konusu döneme ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalar ile kayıtları uyumlu olan davalı taraf defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, davacının defter kayıtlanndan Davalı …’dan 9.928,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu tutarın 9.200 TL’sinin 30/12/2017 tarihinde şüpheli alacaklar hesabına alındığının görüldüğünü, dava dosyasında icra takibi ile ilgili bilgi belge bulunmadığı için ilgili bakiyenin temerrüde düşürme tarihi tespit edilemediğinden faiz hesaplanmadığı, dava konusu olan 9.928,00 TL nin borç-alacak tutarına ilişkin hükmün Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 06/11/2018 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmuş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/164 Esas 2021/221 Karar sayılı 18/02/2021 tarihli ilamı ile; “mahkemece, davacı tarafın, davalının kendisine bir seferliğine mal teslimi yaptığına dair beyanları dikkate alınarak, davacı tarafından yapılan avans ödemesinin kendisine teslim edilen mallarla ilgili olup olmadığı, teslim edildiği kabul edilen salyangozlarla ilgili avans ödemesi dışında davacının iddia ettiği ödemenin yapılıp yapılmadığının davalının hesabının bulunduğu ilgili bankadan sorulmak suretiyle araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.” gerekçeleriyle kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan salyangoz satın almak istediğini, fakat davalının, teknesinin bakımda olduğunu, kendisine 10.000-TL borç olarak verilmesi halinde teknenin bakımını yaptıracağını ve bu borçtan bağımsız olarak bedeli karşılığında salyangoz göndereceğini söylediğini, müvekkilinin de bu kapsamda davalıya borç olarak havale yoluyla 10.000-TL gönderdiğini iddia etmektedir. Bununla birlikte davacı vekili, dava dilekçesinde davalıya teknenin bakımı için kendisine 10.000-TL gönderilmesinin ardından davalı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere salyangoz teslimi yapıldığını ve bunun da bedelinin ödendiğini, ancak borç olarak gönderilen 10.000,00 TL nin ödenmediğini beyan ederek taraflarınca başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ise, davacı tarafından havale edilen bedelin müvekkili tarafından davacıya gönderilen salyangozların bedeli olduğunu, havale dekontunda “avans” ibaresine yer verilmiş olmasının gönderilen bedelin avans ödemesi olduğu sonucunu doğurmayacağını, davacının gönderilen mal bedelini ödediğini kanıtlaması gerektiğini ileri sürmektedir.
Davacı tarafından davalıya 22/08/2014 tarihinde 4.978-TL havale yapılmış, açıklama kısmında “avans olarak (borç)” ifadesine; yine, davacı tarafından davalıya 01/09/2014 tarihinde 4.950-TL havale yapılmış, açıklama kısmında “salyangoz alımı için avans olarak” ifadesine yer verilmiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen elektronik ileti dökümlerinde, davacı tarafından davalıdan 10.000-TL’nin ödenmesinin istenildiği, beyanlarda davalı tarafından 8 ton civarında malın teslim edildiğinden de bahsedildiği, ayrıca 800,00-TL komisyon kesintisi yapıldığını ve davalının 9.200,00 TL borcunun bulunduğu ifade edilmiştir. Elektronik iletilerde davalı tarafa ait olup da borcu doğrulayan bir beyan bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından 2014 ve 2017 yılları defterleri incelenmiş, davacı tarafından davalıya yapılan toplam 9.928,00 TL ödeme avans olarak kaydedilmiş olup, davalı tarafından davacıya mal teslimi ile ilgili kayıtlı herhangi bir fatura tespit edilmemiştir. 9.928,00 TL alacak bulunmasına rağmen sadece 9.200,00 TL şüpheli alacaklar hesabına aktarılmıştır.
İstinaf ilamında da belirtildiği gibi; davacı kendisine salyangoz teslimi yapıldığını, bunun da bedelinin ödendiğini, fakat salyangoz tesliminin dava konusu avans ödemesi ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürdüğü dikkate alındığında ispat yükünün yer değiştiğini, davacının ispat yükünü üzerine aldığını kabul etmek gerekir. Havale dekontlarından birinde açıkça salyangoz için avans ödemesi yapıldığı belirtilmekle artık davalıya ödenen avansın borç olarak verildiğini ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunduğu elektronik ileti dökümlerinden 8 ton civarında malın davalı tarafından teslim edildiği sabittir. Her ne kadar dava dilekçesinde, bir sefer mal teslimi yapıldığını ve bedelinin ödendiği iddia edilmiş ise de; davacı vekili, 01/11/2018 tarihli dilekçesinde, 12/09/2014 tarihinde müvekkiline gönderilen 5600 kg salyangoz bedeli olan 7.280-TL’nin aynı gün şirket yetkilisi tarafından davalının hesabına gönderildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davacıya birden fazla mal tesliminin olduğu, 5.600 kg salyangozun bedelinin 12/09/2014 tarihinde davalının banka hesabına gönderildiği kanıtlanmış ise de; davacının da kabulünde olan 8 ton salyangoz bedelinin ödendiği hususu kanıtlanamamıştır. Bu bağlamda; dava konusu 10.000,00 TL nin davalı tarafından teslim edilen 8 ton salyangoz bedeline ilişkin ödeme olduğu kanaatine varılarak ispatlanmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile eksik 49,30TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Bozmadan önce verilen 2017/705 Esas 2018/1132 Karar sayılı 06/11/2018 tarihli karar nedeniyle bakiye 651,70TL harcın tahsili için yazılan 11/01/2019 tarih ve 2019/24 harç tahsil nolu müzekkereye konu 651,70TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 23,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır