Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/214 E. 2022/685 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/214
KARAR NO :2022/685

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:19/03/2021
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Sigorta Şirketinin yetkili sigorta acentesi olduğunu, 2017- 2019 yılları arasında toplam 2.904 adet sigorta poliçesi kestiğini, 2016 yılına ait verilerini, ekranın haksız ve ani kapatılması nedeniyle saklayamadığını, 2016 verilerinin Sigorta Şirketi sisteminden alınmasını, davalı sigorta şirketi tarafından 2016-2019 yılları arasında acenteliğine, toplam 565.818,87 TL tutarında komisyon tahakkuk ettiğini, bu verilerin; acentenin gayretlerini gösterdiğini, imaj yaratma, sigorta şirketini ve ürününü tanıtma konularında ciddi emek verdiğini ortaya koyduğunu, sigorta Şirketine yaptığı poliçe tekliflerinin onaylanmasını beklerken, davalı şirketin 02/03/2020 tarihli, … Numaralı ihtarname ile Acentelik Sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini, fesih bildiriminde hiçbir haklı neden gösterilmediğini, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı denkleştirme tazminatı talebi için davalı sigorta şirketine gönderilen 09/02/ 2021 tarihli, … Numaralı ihtarnameye cevap verilmediğini, sözleşmenin haksız feshinden dolayı TBK M. 112 ve TBK M. 125/2 gereği davalının, davacının tüm zarar ve kar kayıplarını gidermekle yükümlü olduğunu belirterek, 01/01/ 2020- 01/04/ 2020 tarihleri arasında Sigorta Şirketi’nin haksız ekran kapama işlemi nedeniyle tam olarak belirlenemeyen trafik sigortası dışında 485.000 TL tutarında poliçe tekliflerinin, sözleşme feshedilmemiş olsaydı getireceği komisyon tutarı ile fesih öncesi tahakkuk eden 565.818,87 TL komisyon tutarının birlikte dikkate alınarak maddi zararın tazmin edilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak davası olarak 1.000.000 TL maddi tazminatın sözleşme fesih tarihi olan 02/05/2020’den tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Acentenin müvekkil şirkete bir portföy kazandırmadığını ve bu portföy sayesinde gelir elde edilmesinin söz konusu olmadığını, bu portföyün Acentede bulunduğunu, davacının sadece müvekkil şirketin acentesi olmayıp birden fazla şirketin acenteliğini yaptığını, poliçe vadeleri bittiğinde başka sigorta şirketlerinden poliçe tanzim etmesi normal olduğundan kaybedilmiş bir portföyden söz edilemeyeceğini, davacının hangi müşteri poliçesinin müvekkili şirket tarafından doğrudan yenilenerek kazanç elde ettiğinin ortaya konması gerektiğini, müddeinin iddiasını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket, hayat dışı branşlara ruhsat sahibi olup ürünlerinin, kısa süreli sigorta poliçeleri olduğunu, portföy tazminatının uzun vadeli sigorta branşlarında söz konusu olabileceğini, bireysel emeklilik sigortası, uzun süreli hayat sigortası, birikimli hayat sigortası gibi sigorta ürünlerinde, acente İle sözleşme sona erse bile, poliçe kapsamında prim ödemelerinin devam edeceğini ve sigorta şirketinin bir gelir elde edeceğini, bu tip poliçeler için tazminat talebinde bulunulabileceğini, trafik branşından kaynaklı bir portföyden bahsedilemeyeceğini, trafik poliçelerinin zorunlu poliçeler olarak teminatlarının Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenerek sabit tutulduğunu, bu nedenle müşterinin öncelikli tercihinin, ucuzluk olduğunu, aynı teminatı sağlayan bir poliçeyi alan şahsın, ucuz teklifi veren sigorta şirketinden alacağını, davacının iddia ettiği gibi sürekli bir müşteri çevresinin sağlamadığını, Acente portföyünde yenileme olmadığını, acenteden şirkete sürekli sağlanan önemli bir menfaat bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Acentelik sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat şatlarının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu görüldü.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 27/09/2021 tarihli ara karar ile, bilirkişi SMM ve ticaret hukuku uzmanı bilirkişiye verilerek iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
24/06/2022 tarihli raporunda bilirkişi heyeti; Taraflar arasında akdedilen … 16. Noterliğinden 02/07/ 2014 tarih- … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş “Yetkili Sigorta Vekâletnamesi” başlıklı Acentelik Sözleşmesi’nin mevcut olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. (dava tarihindeki Unvanı … Sigorta A.Ş.) tarafından keşide edilen … 47. Noterliğinin 02/03/ 2020 tarih … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile davacı Acente … Sigorta Aracılık Hizmetleri’ne; acentelik sözleşmesinin 24.maddesi uyarınca, “ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren üç ayın bitiminde” sözleşmenin fesih olacağının bildirilmiş olduğu, acentelik Sözleşmesinin fesih tarihi 02/03 /2020 olduğundan ve Acente denkleştirme talebini, … Noterliğinden … yevmiye numarası ile 09/02/ 2021 tarihinde ihtar ettiğinden, yasanın öngördüğü “bir yıllık zamanaşımı” süresinin somut olayda geçerli olmadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; davacı acentenin faaliyet dönemi boyunca (2015 – 2020 yılları içerisinde), 763.234,47 TL komisyon geliri hak etmiş olduğu, Bunun 620.378,27 TL’sinin Trafik, 128.776,65 TL’sinin kasko olmak üzere toplamda 749.154,92 TL’sinin oto branşından oluştuğu, bu tip poliçelerde portföy devamlılığının olmadığı dolayısıyla denkleştirme bedelinin amacına uygun ileriye dönük bir kaybın söz konusu olamayacağı, zararlı portföy haklı fesih nedeni olmamakla beraber, denkleştirme talebinde bulunmak için gerekli olan “sigorta şirketinin “önemli menfaatler” elde etmesi” şartının sağlanmasını engellediği, Nitekim üretimin çoğunun ait olduğu oto branşı poliçelerinde son iki yılın hasarının, elde edilen gelirin çok üzerinde (96100 ün üzerinde) gerçekleştiği, davalı Şirketin sözleşme fesih sürelerine uymuş olmasına rağmen, yapılan incelemede şirket nezdinde devam eden bir miktar Acente portföyünün kalmış olduğu, Acente portföyünden devam eden bu poliçelerin 17 adet ve 1.746,53 TL komisyon geliri olan poliçeler olduğu, davacı Acente; dava konusu “devam eden poliçelerine” ilişkin herhangi bir bilgi/ belge sunmadığından, poliçe incelemelerinin davalı Sigorta Şirketi kayıtlarından yapıldığı, 3.235,45 TL Denkleştirme Bedeli alma hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TTK 122. Maddesine göre, ” Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa,acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır” denilmektedir.
Kanunda açıkça düzenlenmeyen kendine özgü (sui generis) bir yapısı olan tek satıcılık sözleşmesinde, tek satıcı yapımcı ile olan sözleşmeye dayanarak yapımcıdan aldığı mal veya hizmetleri kendi adına ve hesabına olmak üzere satar. Tek satıcı yapımcıdan mal aldığında bu malların mülkiyeti kendisine geçmektedir. Dolayısıyla bu malları sattığında başkasına ait bir malı değil, kendi malını satmış olmaktadır. Bu yüzden acente müvekkili adına yapmış olduğu faaliyetlerinden dolayı ücrete hak kazanır. Buna karşın tek satıcının kazancı yapımcı tarafından ödenen ücret değildir. Tek satıcı malı yapımcıdan almakta ve bu malı kendi adına ve hesabına satmaktadır. Alım satım arasındaki fark tek satıcının kazancıdır. Tek satıcılık sözleşmesinin başka bir zorunlu unsuru ise, inhisar hakkının mutlak olmasıdır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerledirildiğinde; mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davacı yanın denkleştirme bedeli tespit edilmiş olup; davalı yanca da bu hususta ödeme olgusu olgusu ispat edilemediğinden; davanın kabulü ile; 4.981,98 TL tazminatın 09/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
4.981,98 TL tazminatın 09/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 340,32-TL nispi karar harcından peşin ve ıslah harcından alınan 159,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 181,02-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.981,98-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.629,6‬0-TL’nin ( 59,30-TL BVH, 8,50-TL VH, 59,30-TL Peşin Harç, 100,00-TL Islah Harcı, 152,50-TL Tebliğ ve Posta, 2.250,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu Serhat Koca’ya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır