Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2023/574 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/771 Esas
KARAR NO:2023/615

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/11/2022
KARAR TARİHİ:27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında 385.914,05-TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun muaccel olduğu, Borçluların bu borcun tamamına , ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiği, borçluların itirazlarının kabulünün mümkün olmadığı, Takibe ilişkin genel kredi sözleşmesi incelendiğinde borçlu … … İnşaat Turizm Sanayi Tic. Ltd. Şti. ‘nin sözleşmede imzasının olduğu, borçlu …’un Sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, … 1. Noterliği … yevmiye numaralı 06.01.2022 tarihli ihtarname ile kredi borçlularının ödenmesi talep edilmiş, ancak tahsilat yapılamadığından banka alacağının muaccel olduğu, bu nedenle de …, İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasında davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, Borçluların Yetki itirazında bulunduğu, Borçluların ticari kredi kullandığı, Borçlu …’un … … İnş.Turizm SanTic Ltd.Şti. ‘nin tek yetkilisi olduğu, Tacir sıfatına haiz olduğu, Davacı Bankanın merkez adresinin İstanbul/Levent olduğu, yetkili icra müdürlüğü’nün İstanbul Çağlayan İcra Müdürlükleri olduğu, Ayrıca HMK madde 10: gereği “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmüne yer verildiği, ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesi uyarınca “Pata alacağına ilişkin davalar da aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun, alacaklının yerleşim yetinde ödenmesi gerektiğinden” dava dosyasının İstanbul da açıldığı, Bu nedenle davanın kabülü ile İTİRAZIN İPTALİNE, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;İlamsız icra takiplerinde yetkili icra dairesi ve mahkemelerin borçlunun yerleşim yer icra daireleri ve mahkemelerinin olduğu, Yerleşim yerlerinin Eskişehir olduğu, Eskişehir’de açılması gerektiğinden yetkisizlik kararının verilmesi gerektiği, Esasa ilişkin olarak da icra takibine konu olacağın yargılamayı gerektirdiği, Hesap kat ihtarnamelerinin 12-13.01.2022 tarihlerinde tebliğ edildiği, 7 gün süre verildiği, ancak 17.01.2022 tarihinde 7 günlük süre dolmadan icra takibi başlatıldığı, bu yüzden de konu alacağın kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, Hesabın kat edildiği tarihte, İİK Md. 68/B’de belirtildiği üzere bahsi geçen hesap özetleri ve dönem borçlarının Noter yoluyla Tebliğ edilmediği, Hesap kat İhtarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, zira Aynı adreste çalışan … İmzasına tebliğ edildiği, hükmü şahısların kendilerine tebliğ yapacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerlerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerden bitine yapılır hükmünden hareketle, … ile ilgili olarak hangi pozisyonda çalıştığına yönelik bir ibare bulunmadığı, Davacı tarafın takip talebinde yıllık %27,60 Temerüd faizi istenmesinin, oranın çok fahiş ve yıkıcı olduğundan bahisle, bu oranın kabul edilmesinin, davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı, Borç varlığını iddia eden bankanın ticari defter kayıtlarının incelenmesi gerektiği, Bütün bunlar göz önünde bulunarak REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına dayanak teşkil eden Genel Kredi ve teminat sözleşmesinden dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarından ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Bankanın ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 20 Ocak 2022 temmerrüt tarihi itibariyle Davalı … … Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited şirketinden …-TT- … Referanslı Kredi den 333.690.98 TL asıl alacak, 1.918,72 TL işlemiş faiz, 95,93 TL toplam 335.705,63-TL alacağının hesaplandığı, takibin bu tutar üzerinden devamı gerektiği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına dayanak teşkil eden Genel Kredi ve teminat sözleşmesinden dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarından ibaret olan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyası, takip dayanağı genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnameleri, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 03/04/2023 tarihli kök rapor, kredi ödeme planı dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 385.322,48 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 21/01/2022 ve 24/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu … ve davalı borçlu şirketin 27/01/2019, tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın 7 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı, itirazın davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Anılan icra takiplerine dayanak genel kredi sözleşmelerinin davacı banka ile davalı şirket arasında 04/02/2019 tarihinde 800.000,00 TL limit ile akdedildiği, davalı …’un anılan sözleşmelerde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefaletin sözleşme tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerinde düzenlenen şekil koşullarına uygun olduğu, davalıların sözleşmede yer alan imzalarını inkar etmediği anlaşılmıştır.
Davacı yan genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiştir
Taraflar arasında davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı …’un anılan sözleşmelerde müteselsil kefil olarak imzasının yer aldığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan talep edebileceği muaccel bir alacak bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, davacının davalılar hakkında icra takibi başlatmasının TMK’nun 2. maddesine aykırı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından davalılara gönderilen 06/01/2022 tarihli … yevmiye numaralı noter ihtarnamesinde 331.401,71 TL kredi borcunun ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi istenmiştir. Anılan noter ihtarnamesi davalı şirketin sözleşmedeki adresine 13/01/2022 tarihinde tebliğ, diğer davalı …’un adresine ise 12/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yine 06/01/2022 tarihli … yevmiye numaralı noter ihtarnamesinde 50.635,89 TL kredi borcunun ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi istenmiştir. Anılan noter ihtarnamesi davalı şirketin sözleşmedeki adresine 13/01/2022 tarihinde tebliğ, diğer davalı …’un adresine ise 12/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ihtarnamede verilen 7 günlük sürenin dolması beklenilmeden, 19/01/2022 tarihinde dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
“Davacı banka tarafından kredi hesabının kat edilmesiyle birlikte davalılara bir ihtar yapılmasa bile borç muaccel hale gelir ise de; davacı banka gönderdiği ihtarnameyle borçlulara ihtarnamenin tebliğine kadar ve tebliğinden sonraki 1 gün için atıfet tanıyarak alacağını imhal etmiştir. Bir başka anlatımla davacı banka tarafından muacceliyet atıfet süresinin sonuna kadar ertelenmiştir (Emsal Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03/04/2019 tarih ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı). Bu durumda verilen atıfet süresi sona ermeden ve ertelenen muacceliyet süresi bitmeden icra takibine geçilmesi TMK’nun 2. maddesine aykırıdır.
Hal böyle olunca mahkemece takip tarihi itibariyle davalıların muaccel bir borçları olmadığı, itirazın iptali davasında usulüne uygun takip başlatılmasına ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. ” (… Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı ilamı)
Yukarıda bahsi geçen istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla “İstinaf mahkemesince, davacı banka tarafından kredi hesabının kat edilmesiyle birlikte davalılara bir ihtar yapılmasa bile, borcun muaccel hale geleceği ancak davacı bankanın gönderdiği ihtarnameyle borçlulara ihtarnamenin tebliğine kadar ve tebliğinden sonraki 1 gün için atıfet tanıyarak alacağını imhal ettiği, takip tarihi itibariyle davalıların muaccel bir borçları olmadığı, itirazın iptali davasında usulüne uygun takip başlatılmasına ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesi kararında isabet görülmeyerek, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Yine aynı yönde yerleşmiş şekilde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/3451 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı ilamları bulunmakla, mahkememizde görülmekte olan dava konusu takibin, hesap kat ihtarı ile tanınan 7 (yedi) günlük süre dolmadan önce başlatıldığı, hesabın kat edilmesinin muaccel hale gelen borç yönünden temerrüt şartlarının oluşturulması yanında borcun ödenmesi için süre tanınmak suretiyle borcun ödenmesinin ertelenmesi niteliğinin de bulunduğu, hesap kat ihtarı ile tanınan süre dolmadan icra takibine başlanılmasının TMK’nin 2. maddesi hükmüne aykırı olduğu, hesap kat ihtarı ile süre verilmesinin sonuca etkili olmayacağının düşünülmesi halinde ise hesabın kat edilmesine gerek kalmaksızın icra takibine başlanılmak suretiyle temerrüt şartlarının oluşmasının sağlanabileceği, bu hali ile hesap kat ihtarı ile tanınan süre dolmadan takibe başlanılması nedeniyle davaya dayanak takip tarihleri itibari ile muaccel hale gelmiş istenilebilir bir borç bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85 TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 6.590,45 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 6.320,6‬0 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 59.887,11TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk ücreti olan 3.200,00TL’nin davacıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır