Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2021/663 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/189
KARAR NO :2021/663

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:09/03/2021
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka nezdinde mevduat hesabı bulunduğunu, banka hesabının internet kullanımına hiç açılmadığını ancak bilinmeyen şahıslar tarafından hesapta biriken paranın çekildiğini, daha sonradan müvekkilince hesaptaki paranın sahte EFT talimatlarla gönderilerek hesabın boşaltıldığını, bankaya paranın iadesi yönünde ihtar çekildiğini, banka şubesi ile yapılan görüşmede işlemlerin genel müdürlük üzerinden yapıldığını, işlemi yapan kişilerin işten ayrıldıklarını, şimdilik kısmi olarak 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ile ilgili ceza davası bulunduğunu, bekletici mesele yapılmasını, davacının talep ettiği gibi bir zararı bulunmadığını, zararın bir kısmını iade aldığını, “Sistem” adlı örgüt ile davacının ilişkisinin açıklanması gerektiğini, bu örgütün bir saadet zinciri olduğunu, farklı kişiler tarafından bu şekilde açılmış davaların olduğunu ancak talep edilen paraların iade edildiğini, karşılıklı para transferlerinin ve finansal döngünün araştırılmasının gerektiğini, davacı taraf ile havale işlem alıcısının birbirilerini tanıyan ve dava öncesi ve sonrasında pek çok işlem gerçekleşen kişiler olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının mevduat hesabından 3. şahıslarca dolandırıldığı iddiasıyla hesabından bilgisi ve onayı olmaksızın başka banka hesabına para aktarılması sonucunda meydana gelen zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı,
Aynı yasanın 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.

Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
Davaya konu uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklandığından TTK 4. Maddesine göre mutlak ticari davadır. TTK 5. maddeye göre aksine hüküm bulunmadıkça Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. 6502 sayılı kanun 73. maddede Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir denilerek TTK 5. maddede öngörülen istisnai durum belirtilmiştir. Ayrıca 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, Geçici 1/1 Maddesinde ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre dava mutlak ticari dava olsa bile taraflardan birinin 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olması halinde ve uyuşmazlık konusu tüketici işlemine ilişkin olması durumunda görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Bu tür uyuşmazlıklara ilişkin İstanbul BAM 13. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2444 ,KARAR NO: 2020/654, 18/06/2020 tarihli kararı da bu yöndedir.
Hâl böyle olunca, davacı ile davalı Banka arasında “Mevduat Hesabı Sözleşmesi” imzalandığını, mahkemece davacı ile davalı Banka arasındaki ilişkinin Bankacılık işlemi, davacının ise ticari ve mesleki amaçlı hareket etmediğinden davacının 6502 sayılı kanunun 3. maddesi k) bendinde tanımlanan tüketici, uyuşmazlık konusunun l) bendinde tanımlanan tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulması gerektiğinden dava tarihi itibariyle bu tür davalarda Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK m. 114/1-c ve m. 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır