Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/160 E. 2021/1027 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/160
KARAR NO:2021/1027

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ihbar olunan konumunda bulunduğu …. İş Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı …’ın davacı konumunda olduğu iş kazası davasının 30.10.2019 tarihinde karara çıktığını, karar incelendiğinde de müvekkili şirket hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığını, hal böyle olduğundan takip alacaklısı tarafından da ilamlı icra değil …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilamsız takip ödeme emrinin salgın Covid 19 nedeniyle müvekkili şirket tarafından tebliğde karışıklık sonucu ve yasal süre zarfı içerisinde ödeme emri kesinleştiği bilgisi edinilerek müvekkilinin hesaplarına haciz konulduğunu, bu süreçte hak kaybı yaşanmaması adına …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş ve … Karar sayılı dosya ile tedbir kararı alındığını, haksız hacizleri kaldırabilmek adına anılan icra dosyasına borcun %120 karşılığı kadar (475.000,00TL) teminat mektubu sunulmuş olup hacizlerin kaldırıldığını, tedbir davalarının devamı niteliğinde olan menfi tespit davacı açmalarının hasıl olduğunu, müvekkili şirketin ilamsız takibe konu bir borcu söz konusu olmadığını, müvekkili nezdinde … … Ltd. Şti’nin bir poliçesinin mevcut olmadığını, takip alacaklısı davalı işçinin … … Ltd. Şti çalışanı olup, ilgili işyerinde çalışmakta iken iş kazası geçirdiğini, iş kazası sebebiyle tazminatını, dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin işveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinden talep ettiğini, ancak ilgili hasarın poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirket nezdinde dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin adına düzenlenen … numaralı ve 19.09.2007-17.05.2018 tarihleri arasında geçerli İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ilgili poliçeden de anlaşılacağı üzere işveren Mali Mesuliyet kapsamındaki her bir hasarda teminat limitinin 200.000TL olduğunu, ancak işverenin sorumluluk sigortası genel şartları uyarınca davacı yanın taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olabilmesi için kazazedenin işverene bir hizmet akdiyle bağlı ve sosyal sigortalar kanununa tabi işçilerden olması gerektiğini, poliçeden de görüleceği üzere poliçede taşeron alt işveren teminatı bulunmadığını, dosya muhteviyatının incelendiğinde açıkça görüleceği üzere kazazede işçi sigortalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ‘nin çalışanı olmadığını, … … Ltd. Şti çalışanı olduğunu, kazazedenin poliçede sigortalı olarak belirlenen sigortalının çalışanı olmadığından bu poliçeden yararlanamayacağını, poliçelerin tanzim edilirken sigortalının kim olduğu, kaç tane sigortalı olduğu, hangi tazminatların karşılanacağı gibi hususların sigorta pirimine doğrudan etken olduğunu, alt işverenlerin teminata dahil edilmesi sigortalı sayısını artırdığından riziko gerçekleştiğinden daha fazla sigortalının kusuruna sigorta şirketinin katlanacağı anlamına geldiğini, keza manevi tazminat talepleri yönünden teminat verilmesinin sigortacının riziko gerçekleştiğinde katlanacağı tazminat kalemlerini de artırdığını, bu sebeplerden taşeron ve manevi tazminat teminatlarının verilen poliçelerin primlerinin verilmeyenlerden daha yüksek olduğunu, anılan poliçede alt işverenlerin kusurları ve manevi tazminat taleplerinin teminat altına alınmayacak şekilde üretildiğini, dolayısıyla da primin ona göre tahsil edildiğini, ödenen prim ve poliçe gereği karşılanmaması gereken tutarın sigorta şirketi tarafından karşılanmasının sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmayan … … Ltd. Şti’nin çalışanlarının bu poliçeden yararlanmasının haksız menfaate sebebiyet vereceğini, poliçede manevi tazminat taleplerinin teminata dahil olmadığını, işverenin mali mesuliyet sigortası genel şartları 2.maddesi uyarınca aksine sözleşme yoksa manevi tazminat taleplerinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu, ancak davalının teminata dahil olmamasına rağmen taşeron kusurlarına da denk gelen tazminat tutarları ve manevi tazminat talepleri için de takip başlatıldığını, müvekkilinin ihbar olunan konumunda olduğu davada hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin haksız şekilde takibe konu edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin davada taraf olmamasına rağmen ilamda hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin takibe konu edildiğini, müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığı davada vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konu edilemeyecekken adeta ilamlı icra mahiyetinde bir takip başlatılmaya çalışıldığını ve ve kalemlerin talep edilmesinin dahi takipte haksız ve kötü niyetin göstergesi olduğunu, tüm bu sebeplerle 7155 sayılı TTK. 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda arabuluculuk dava şartı yerine getirilerek arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ve bu durumların izah edildiğini, her ne kadar durum açıkça ortada olsada bir neticeye ulaşılamadığından anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle uğradığı zararlar nedeniyle alacağın %20’sinden daha fazla tutarda davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, İİK 72/1 gereği müvekkilinin …. İcra Dairesi’nin … Esas dosyasının alacaklısına karşı da borcu olmadığının tespitini ve takibi niptalini, İİK 72 uyarınca alacağın yüzde yirmisinden daha fazla tutarda davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketinin kazadan ve zarardan taşeron alt-üst işveren gibi kavramlarla sorumlu olmaktan kaçınmasının kanunu dolanma anlamına geldiğini, iş kazası nedeni ile verilen kararda davacının sigortaladığı şirketinde müştereken borçlu ve müteselsilen sorumlu olduğuna dair karar verildiğini, 5510 sayılı kanunun 16/6 maddesi gereği ve gerekse 4857 sayılı iş kanunu madde 2/7 gereği alt işverenin işçisinin aynı zamanda üst işvereninde işçisi sayıldığını, işçini illaki sigortalı olması gerekmediğini, iş mahkemesi dosyasında mevcut SGK müfettiş raporunun kusur durumları başlığı altında işverenlerin %80 kusurlu olduğu tespitinin yapıldığını, daha sonra alınan rapor ile işverenlerin iç ilişkideki kusurunun … için %50 ve … için %30 olarak belirlendiğini, bu kusur oranlarının iç ilişkide birbirlerine rücu sebebi olabileceğini, ancak müşterek ve müteselsil sorumluluk emreden Mahkeme kararına göre tarafları borçtan alacaklı işçiye karşı kurtarmayacağını ve sigorta şirketinin de işverenler gibi borcun tamamından sorumlu olacağını, sigorta şirketinde mevcut poliçede manevi tazminatın teminat altına alındığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; dava dışı işveren … İnşaat Ltd. Şti’nin işveren mali mesuliyet sigortacısı olan ve davalı işçinin iş kazası sebebi ile işverenlere karşı açtığı maddi manevi tazminat davasında ihbar olunan konumundaki davacı sigorta şirketine karşı açtığı maddi manevi tazminat davasında ihbar olunan konumundaki davacı sigorta şirketine karşı davalı işçinin iş mahkemesi ilamını dayanak göstererek başlatığı ilamsız icra takibi sebebi ile davacının davalıya borçlu olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Genel Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu … numaralı poliçe dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; iş kazası geçiren …’ın … İnş. Ltd. Şti’nin sigortalı çalışanı iken kaza geçirdiği, … İnşaat San. Tic. Ltd. Şti çalışanı olmadığı, davacı … Sigorta A.Ş nezdinde … İş. San. Tic. Ltd. Şti’nin … sayılı poliçe ile işveren mali mesuliyet sigortası bulunduğu ve poliçede taşeron alt taşeronlar yönünden teminat mevcut olmadığı, bu nedenle … İnş. Ltd. Şti’nin sigortalı çalışanı …’ın geçirdiği iş kazasının poliçe teminat kapsamına girmediği ve sigorta şirketinin …’a karşı sorumlu olmayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı işçi …, dava dışı … İnşaat Gıda ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin sigortalı çalışanı olarak dava dışı … İnşaat Ltd. Şti’nin yağmur kanal inşaatında çalışırken 17.11.2007 tarihinde iş kazası geçirmiş ve …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … İnş. Ltd. Şti ve … İnş . San. A.Ş aleyhine iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat talepli dava açmıştır. Dava, dosyamız davacısı … Genel Sigorta A.Ş’ne ihbar edilmiştir. …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı davasında alınan bilirkişi raporları ile …’ın sigortalı olarak çalıştığı … İnş. Ltd. Şti %50 ve … İnşaat San Tic. A.Ş %30 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece 143.069,46 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminatın her iki şirketten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar 01.07.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı … tarafından davacı … Sigorta A.Ş aleyhine …. İş Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı ilamı dayanak yapılmak sureti ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İlamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine, davacı … Sigorta A.Ş tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesine müracaat edilerek icra takibinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir talep edilmiş ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı ilamı ile icra takibinin teminat mukabili durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı vermiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin adına düzenlenen … numaralı ve 19.09.2007-17.05.2018 tarihleri arasında geçerli İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, işverenin sorumluluk sigortası genel şartları uyarınca davalı yanın taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olabilmesi için kazazedenin işverene bir hizmet akdiyle bağlı ve sosyal sigortalar kanununa tabi işçilerden olması gerektiğini, poliçeden de görüleceği üzere poliçede taşeron alt işveren teminatı bulunmadığını, kazazede davalı işçinin, sigortalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ‘nin çalışanı olmadığını, … … Ltd. Şti çalışanı olduğunu, kazazedenin poliçede sigortalı olarak belirlenen sigortalının çalışanı olmadığından bu poliçeden yararlanamayacağını belirterek davalı işçinin başlattığı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve takibi iptalini, ve İİK 72 uyarınca alacağın yüzde yirmisinden daha fazla tutarda kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde, poliçede alt işveren – üst işveren ayırımı yapılmadığını ve iş mahkemesi dosyasında …’ın sigortalı olarak çalıştığı … İnş. Ltd. Şti ile davacı sigorta şirketinin sigortalısı … İnş. Ltd. Şti’nin müşterek ve müteselsil olarak sorumluluğuna karar verildiğini ve bu sebeple … A.Ş ‘nin sigortacısı bulunan davacı … Sigorta A.Ş’nin poliçe teminatı kapsamında sorumlu olacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı … Sigorta A.Ş nezdinde dava dışı … İnş. San Tic. Ltd. Şt’nin … sayılı poliçe ile İşveren Mali Mesuliyet Sigortası mevcut bulunmaktadır. Poliçe incelendiğinde, sigortalı firmada çalışan 50 işçinin teminat kapsamına alındığı ve “işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve Sosyal Sigortalar Kanunun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat taleplerine ” teminat verildiği görülmektedir. Poliçede taşeron / alt taşeron / müteahhitler yönünden ve bunlara bağlı çalışanlar yönünden teminat mevut bulunmamaktadır. Poliçede iş kazası geçiren …’ın SGK’lı olarak çalıştığı … İnş. Ltd. Şti’nin de teminat kapsamı altına alındığı yönünde bir ibare ve teminat mevcut değildir Poliçe gereğince taşeronlar teminat kapsamı dışındadır.
İşveren sorumluluk sigortaları, işverenin Sosyal Sigortalar Kanununa tabi çalışanlarına karşı olan sorumluluk riskini temin etmekte olup, sigorta ettiren işverenin var ise tali müteahhitleri ve taşeronları, alt taşeron çalışanları ayrıca sigorta ettiren işveren tarafından beyan edilirse, sigorta kapsamına sözleşmede belirtilmek ya da ek bir zeyilname ile alınabilirler. Davacı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenmiş poliçede taşeronlar yönünden teminat mevcut bulunmamaktadır. Bu bağlamda; … 2. İş Mahkemesinin dosyasında asıl işveren – alt işveren yönünden sorumluluğa gidilmiş olması, sigorta poliçesinde taşeronlar yönünden teminat mevcut olmadığından davacı … Sigorta A.Ş yönünden sorumluluk doğurmayacağından davacının bu ilama dayanılarak başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, davalının kötüniyeti kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 22.389,63TL karar harcından peşin alınan 5.597,41TL harcın mahsubu ile eksik 16.792,22TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 6.668,21TL (59,30BVH, 8,50TL VSH, 5.597,41TL Peşin Harç, 900,00TL bilirkişi ücreti, 103,00TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 31.393,55TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır