Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2022/747 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/143 Esas
KARAR NO : 2022/747
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23.02.2021
KARAR TARİHİ : 24.11.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket yetkilileri, Davacı şirkete ait … plakalı 2013 model …
otobüs ile … plakalı 2013 model … otobüslerin her birini 850.000,00
TL’den toplam 1.700.000,00 TL karşılığında davalı şirkete satılması hususunda mutabakata
varması neticesinde araç satış sözleşmeleri ile davacı şirkete ait araçlar davalı şirkete
satıldığını, araç satışlarına ilişkin davacı şirket tarafından davalı şirkete faturalar kesildiğini, davalının
bu faturalarla toplam 1.700.000,00 TL tutarındaki asıl alacak borcunun 900.000,00 TL
kısmını 29.09.2020 tarihinde davacı şirkete banka hesabına ödediğini, ancak kalan
800.000,00 TL bakiyeyi ödemediğini,
davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmeler neticesinde kalan bakiyeyi tahsil edemeyen
davacı şirket, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete icra takibi başlattığını, icra takibi
davalı şirket vekilinin itirazı ile durdurulduğunu,
dava şartı olarak arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerde
anlaşmaya varılmadığını,
yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile
takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesine,
yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı alacaklı iki ayrı araç satış sözleşmesinde taraflar arasında kararlaştırılan bedelin
tamamını tahsil ettiğini imzası ile ikrar ettiğini, noter huzurunda düzenlenen araç satış
sözleşmesi resmi senet niteliğinde olduğunu işbu belgelerin sahteliği ispat edilmedikçe
içeriklerinin aksi ispat edilmiş olmayacağını ve geçerli olduğunu,davacı tarafın
sözleşmelerin içeriği ve şekli noktasında herhangi bir sahtelik iddiası söz konusu
olmadığında davaya konu satış sözleşmeleri tüm içeriği ile gerçekliği ve geçerliliği
noktasında uyuşmazlık olmadığını,
davacı imzaladığı her iki sözleşmede de ayrı ayrı 850.000,00 TL olmak üzere toplam
1.700.000 TL’yi tahsil ettiğini açıkça ikrar ettiğini ve beyanını imzaladığını,
davacının bu satışlar için fatura düzenlediği ve faturaların eksik olarak ödendiğini iddia
etmiş ise de, davacı taraf fatura ile davalıyı borçlandırdığını noter satış sözleşmelerinde
fatura bedellerini tahsil ettiğini beyan ederek de borcun sonlandığını mutlak delil ile ikrar
ettiğini,
yukarıda açıklanan nedenlerle davalı hakkında açılış bulunan işbu itirazın iptali davasının
reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın
%20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile
vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının … San.Tic.Ltd.Şti, borçlusunun … Tic.Ltd.Şti olduğu ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 18.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 800.000,00-TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından Cari Hesap Alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas numarası ile 16.12.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 23.02.2021 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, detaylıca verilen davacı taraf 2020 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam 1.700.000,00-TL tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından 900.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.Davacının davalıdan kaydi olarak 800,000,00 TL tutarında alacaklı olduğu, tespit edilmiştir. Detaylıca verilen davalı taraf 2020 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam 1.700.000,00 TL tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından 1.700.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.Davalının davacıya kaydi olarak 0,00TL tutarında borçlu olduğu, tespit edilmiştir.Sonuç olarak sayın mahkemenin talebi doğrultusunda ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 800.000,00TL’lik ödemeden kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu hususta Nihai Takdir ve kararın Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Huzurdaki davada 2 farklı sonuca ulaşıldığı, bunların; Sonuç1;Davaya konu olan 800.00,00TL ‘Lik ödemeyi davalı tarafından davacı yana 03.10.2020 tarihinde davacı yana Finansal Kuruluş aracılığı ile yapmadığı söz konusu ödemeyi Tahsilat Makbuzu ile Nakit ödeme yapıldığını ve yapılan ödemeyi de Ticari defterine 03.10.2020 Tarihinde … Yevmiye numarası ile kaydedildiği görülmüştür. Tahsilat makbuzu; para, mal veya hizmetin teslim alındığını gösteren belgedir. Başka bir deyişle, yasal olarak hem işletmeyi hem müşteriyi güvence altına alan makbuz, gerekli ödemelerin yapıldığının göstergesidir. Sayın Mahkemenizce davalı tarafından davacı yana yapılan 03.10.2020 Tarihli 800.00,00TL“Lik ödemeyi Kabul Etmesi Halinde Davacı yanın Davalı yandan Borç/Alacak olmadığı,Sonuç 2 – Ancak, Davacı tarafa ödeme yapıldığına dair belgenin davalı tarafından beyan edildiği görülmüş ise de Davacı tarafa beyanına göre Ticari defterinde kayıtlı olmayan ve dava konusu ödemenin alınmadığının davacı tarafın kanıtlanması gerekmektedir. Bu hususta davacı tarafça yazılı delille kanıtlanması halinde Davacı yanın Davalı yandan 800.00,00TL alacaklı olacağı ” görüşü beyan edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 29.07.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök raporumuzdaki varmış olduğumuzu sonucu değiştirecek bir itirazın mevcut olmadığı, tahsliat makbuzuyla bakiye araç bedelinin haricen aldığına beyan eden … isimli şahsın tahsilat makbuzunda isim soyisim ve imzasının bulunduğunu, söz konusu tahsilat makbuzun ve buna dayanan ödemenin geçerli kabul edilip edilmemesi hususunda hukuki nitelendirme barındırdığı ve mahkemenin takdirinde olduğu, tahsilat makbuzunda isim soyisim ve imzası bulunan … isimli şahsın davaya konu teşkil eden araç plakların … plakalı araçların … Noterliğin 29.09.2020 tarih … nolu araç satış sözleşmelerinde davacı vekili olarak yer aldığı ve resmi senet niteliğindeki sözleşme içeriğine göre araç bedelinin tahsil ettiğini sözleşmede yer aldığı açıklanan bu hususlar dikkate alındığında Nihai takdir mahkemeye ait olmakla kök raporda alternatifli olarak sunduğumuz şıklara göre mahkemece karar verilebileceği, mahkeme tarafından bu noktada bilirkişiliğimizden uygun görüşün sorulması halinde kök raporun 2. Görüşte belirtilen borcun bulunmadığına yönelik beyanımıza itibar edilmesini dosya içeriğine göre daha uygun olacağı ” görüşü beyan edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacı şirket tarafından 29/09/2020 tarihli araç satış sözleşmesine göre davacı şirkete ait … ve … plakalı araçların davalı şirkete satıldığı, her bir araç için 850.000,00 TL’lik 2 adet satış faturası düzenlendiği, davalının fatura toplamı olan 1.700,00 TL tutarındaki asıl alacak borcunun 800.000,00TL’lik bakiyesini ödemediğinden bahisle bakiye fatura alacağının tahsili talebi ile başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine açılan davada davalı tarafça satış sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin tamamının tahsil edildiğinin yazılı olduğu, noter huzurunda düzenlenen satış sözleşmesinin resmi senet niteliğinde olup aksinin davacı tarafça iddia edilmesi gerektiği, davacının talebi üzerine 900.000,00 TL’lik kısmın banka kanalı ile kalan kısmın harici olarak ödendiği belirtilmiş olup faturalara itiraz edilmediğinden ödeme yapıldığının ispat yükü davalı üzerindedir. Faturalara konu 29/09/2020 tarihli … ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmelerinin incelenmesinde satıcı olarak davacı … Şirketine vekaleten … alıcı olarak davalı … Turizm Şirketini vekaleten … ‘nin yer aldığı, noter huzurunda düzenlenen sözleşmelerde satıcının sözleşmeye konu aracı satarak bedelini aldığı, alıcının da bedeli ödeyerek aracı teslim aldığının yazılı olduğu, bu hali ile davalının ödeme savunmasını ispat ettiği anlaşılmıştır. Yine bilirkişi raporunda incelenen 03/10/2020 tarihli tahsilat makbuzunda 800.000,00 TL’lik ödemenin vekaleten …’a yapıldığının gözüktüğü, davacı tarafça tahsilat makbuzunda adı geçenin müvekkili şirket çalışanı olmadığından bahisle ve tahsilat makbuzunda belirtilen ödeme tutarının banka kanalı ile yapılmasının zorunlu olduğundan bahisle rapora itiraz edilmiş ise de; davaya konu araç satış sözleşmesinde davacı şirketi vekaleten tahsilat makbuzunda adı geçen …’ın yer aldığı bu haliyle davacının itirazının yerinde görülmediği, yine ek bilirkişi raporunda belirtildiği üzere Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 4.2.maddesi uyarınca noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsam ve tutar içerisinde bulunmadığının, bu haliyle genel tebliğe bir aykırılık görülmediğinin bildirildiği, kaldı ki noterde düzenlenen resmi araç satış sözleşmesinde belirtildiği üzere satıcı olan davacının bedeli aldığı kendi beyanından anlaşılmakla yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiş, gerek noter satış sözleşmesinde davacının bedeli aldığının yazılı olduğu, gerekse bilirkişi raporunda inceleme konusu yapılan tahsilat makbuzunda satış sözleşmesini davacı adına vekaleten gerçekleştiren …’a dava konusu bedelin ödendiği hususları dikkate alındığında davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmakla davalının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile; takibe konu asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin KABULÜ İLE; takibe konu asıl alacağın %20’si olan 160.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 9.662,00 TL harçtan mahsubu ile artan 9.581,30 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 106.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Başkan …
*e-imzalıdır

Üye …
*e-imzalıdır

Üye …
*e-imzalıdır

Katip …
*e-imzalıdır