Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2022/317 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/140
KARAR NO:2022/317

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:24/08/2012
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı acente (şirket) arasında … 3. Noterliği’nin 23.01.2003 tarihli işlemi ile yetkili acentelik sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan borcun teminatını teşkil etmek üzere diğer davalının maliki bulunduğu taşınmazdaki hissesi üzerine müvekkili şirket lehine birinci dereceden 50,000,00 TL ‘ye kadar ipotek tesis edildiğini, davalı acentenin acentelik sözleşmesin aykırı eylemleri nedeniyle … 5. Noterliğinin 14.07.2004 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, davalı acenteye 13.04.2004 tarihi itibariyle 78.596,34 TL olan cari hesap borcunu 10 gün içerisinde ödenmesi için … 5. Noterliğinin 15.07.2004 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğine rağmen davalı acentenin borcunu ödemediğini, bunun üzerine … 22. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas saylı dosyası ile davalı acente ve diğer davalı … aleyhine 08.09.2004 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattıklarını, dava süreci sonunda …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.05.2007 tarih ve … K. Sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.05.2007 tarih ve … K. Sayılı ilamında belirtilen usul eksikliğinin giderilmesi için müvekkilinin davalı …’ye 04.02.2009 tarihli ihtarnameyi göndererek borcun ipotek limiti tutarı olan 50.000,00 TL’ lık kısmın 7 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından borçlulara ödeme emrinin gönderildiği, borçluların ödeme emrine itiraz ederek icra takibini durdukları için işbu itirazın iptali davasını açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek davalıların itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalılar aleyhine %40’ dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilesine, yargılama ve vekalet ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının acentelik sözleşmesini ihtarnameden önceki bir tarihte müvekkili şirketin ekranlarını hiçbir açıklama yapmadan kapatarak, acentelik faaliyetlerini fiili olarak sonlandırıldığını, yaklaşık bir ay sonra da kendilerine fesih ihbarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede feshe ilişkin haklı herhangi bir neden belirtilmediği gibi talep edilen miktarında doğru olmadığını, davacının kendi kayıtlarından yola çıkarak iddia ettiği alacaklarının hangi poliçelerden kaynaklandığını açıkça belirtmesi gerektiğini, mükerrer ödemeler ve iptal edilen poliçe bedelleri ortaya çıktığında borçlarının olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafın, icra takibinde borca ilişkin talep ettiği faiz miktarının kanuna uygun olmadığını, asıl alacak ve asıl alacağa işleyen faizin toplanarak bu tutar üzerinden faiz hesaplanmasının BK hükümlerine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddi ile %40 ‘tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipotekli takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 07/06/2016 tarih, 2014/… Esas 2016/… sayılı kararı ilamıyla davanın kısmen kabulü ile takibin devamına kara verilmiş olup verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2018 tarih 2016/14527 Esas ve 2018/6283 Karar sayılı ilamıyla;” davacı tarafa, davanın konusu borca dayanak poliçe suretleri, acente partajı, resjistro kayıtları, hesap mutabakat formalarını dosyaya sunması için süre verilmiş, davacı tarafça istenilen belgelerin dosyaya sunulduğu beyan edilmiştir. Buna rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, anılan belgeler dosya kapsamında bulunmadığı için incelenip değerlendirilmeden, davacı defter ve kayıtları doğrultusunda hesaplama yapılmıştır. Davacı şirketin defterlerini inceleyen bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler denetime ve hükmü izlemeye elverişli görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece, borca dayanak poliçe suretleri, acente partajı, rejistro kayıtları, hesap mutabakat formaları temin edilip, gerekirse bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek yardımcı defterlerin, rejistro dökümlerinin ve davacı tarafından düzenlenen poliçe nüshalarının incelenmesi, davalı defterleri ile karşılaştırılması, davacı defterlerinde alacak olarak görünen tutarın kaynağının belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken..” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce 21/04/2021 tarihli celsede davalı şirketin bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; Davalı şirketin ticari defterlerinin ve düzenlediği bütün poliçelerin mali müşavir ve sigortacılık uzmanı bilirkişi aracılığı ile incelenmesi, davalı şirketin davacıya acentelik ilişkisinden kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığının tespitinin tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. 23/06/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda; davalılardan … Aracılık Hizmetleri 1.td. Şti için dava dosyasında belirtilen … Cad. No: …/1 …./…, … için … Mah. … Cad. No:3 …/… adreslerinde gerekli araştırmalar yapılmış, ancak söz konusu şirket ve şahısla ilgili olarak belirtilen adreslerde bulunduklarına dair herhangi bir tespit yapılamadığı, özellikle davalılardan … ile ilgili olarak kendisinin vetat ettiği belirtilen adres çevresinde yapılan araştırmalardan teşpit edildiği, ayrıca, gerek … Serbest Mühaseheci Mali Müşavirler odası ve gerekse … Ticaret Odası nezdinde şifaen yapılan araştırmalarda dava konusu olup, davalıların faaliyette bulundukları dönemlere ilişkin herhangi bir ticari defter veya belge tespitinde bulunulamadığını, dava konusu ticari defter ve belgelerin sağlanması veya bulundukları yerin tespiti durumunda mahkemeniz gerekleri ile ilgili olarak gerekli hesaplamalar tarafımızdan yapılabileceği görüşüne varılmıştır.
Yine Mahkememizce 21/04/2021 tarihli celsede talimat ile alınan bilirkişi raporu geldikten ve davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın sigorta uzmanı bilirkişiye verilerek; davacının davalıdan alacaklı olduğu miktar bulunup bulunmadığının, davacının davalıdan alacaklı olduğu miktar varsa ne kadar olduğunun tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş, müzekkere cevapların konu borca dayanak poliçe suretleri, acente partajı, rejistro kayıtları, hesap mutabakat formaları temin edilemediğinden ve verilen süreye rağmen davacı tarafça eksik evraklar dosyamız arasına sunulamadığından; bilirkişi incelemesi yapılamamış ve ispat yükü kendisinde olan davacının haklılığını ispat edemediği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 492,50-TL harçtan mahsubu ile artan 411,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ,DAVALI …’YA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan toplam 77,00-TL (tebliğler ve posta) yargılama giderinin davacıdan alınarak, DAVALI … MİRASÇILARI’NA VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip …

Hakim …