Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/99 E. 2020/816 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/8
KARAR NO: 2020/810

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 03/08/2016
KARAR TARİHİ: 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti.’den makine aldığını, makinenin 01.06.2016 tarihinde arızalandığını, makinenin tamirini davalı şirketten talep ettiklerini ancak davalı şirket yetkilisinin arızanın garanti kapsamında olmadığını belirterek makineyi tamir etmediklerini, motorun kendilerine getirilmesi durumunda tamire verebileceklerini söylediklerini, motorun davalının gönderdiği kişilerce sökülerek götürüldüğünü, iki gün sonra getirmeleri gerekirken getirmediklerini, davalı şirketin kendisine mesaj atarak motorun dava dışı … isimli firmada olduğunu ve oradan alınabileceğini söylediklerini, motoru kendi olanakları ile kendisinin gidip aldığını, 961,70 TL tamir masrafı ile 2.000,00 TL otuz günlük zarar tazminatının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227’ye göre satılanın ayıplı olması nedeniyle tazminat ve aynı kanunun 49’uncu maddesine göre kazanç kaybından kaynaklı zararın tazmini davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, garanti belgesini, tamirat faturasını ve satış faturasını delil olarak sunmuştur.
Davalı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227’ye göre satılanın ayıplı olması nedeniyle tazminat ve aynı kanunun 49’uncu maddesine göre kazanç kaybından kaynaklı zararın tazmini davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 219’a göre; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” aynı yasanın 227’nci maddesine göre de “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” Davacı taraf davalı şirketten satın aldığı makinede arıza çıkması üzerine 6098 sayılı TBK m. 227/I-3’e göre bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını talep etmiş ancak bu talebi kabul edilmemiş ve makine davalı şirket tarafından başka bir firmaya tamir için gönderilmesine karşın bu firma tarafından da tamir edilememiştir. Aynı madde de yer alan “Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” hükmüne göre davacı yaptığı tamir masraflarını ve makineyi kullanamamaktan kaynaklı zararlarını talep etmektedir.
Makinedeki arızanın üretimden mi yoksa kullanım hatasından mı kaynaklı olduğunun tespit için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya makine mühendisi bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 10.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda makineye yüksek miktarda yükleme yapılması durumunda makinenin arızalanabileceği, bunun tespitinin ise elektronik mühendisi tarafından tespit edilebileceğini, aşırı yükleme yoksa makinenin satın alınmasından dokuz ay sonra arızalanamayacağı, arızanın garanti kapsamında olduğu, makinenin motorunun ve rulmanının bir bütün olduğunu ayrı ayrı değerlendirilemeyeceğini, her ikisinin de garanti kapsamında bulunduğunu, arızanın kullanımdan mı yoksa üreticiden mi kaynaklandığının elektronik değerlerine göre tespit edileceğinden elektronik mühendisi bilirkişiden rapor alınması gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce 10.10.2018 tarihinde mali müşavir ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden ikinci rapor alınmıştır. Bu raporda makinenin arıza nedeniyle gürültü yapması yüzünden belediye tarafından iş yerinin kapalı tutulduğu sürenin 59 gün olduğu, bu sürede yoksun kalınan kâr miktarının 11.484,41 TL olduğu, yeni motorun değerinin 3.068,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetine 10.04.2017 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere göre elektronik mühendisi bilirkişinin alınmaması nedeniyle bu rapor hükme esas alınmamıştır.
Dosya mali müşavir ve elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine verilerek dava konusu makinedeki arızanın kullanımdan mı yoksa üretimden mi kaynaklandığının tespiti ile makinenin motorunun tamirde olduğu otuz gün ve davacının dükkanının belediye tarafından kapatıldığı elli dokuz gün olmak üzere seksen dokuz günde yoksun kaldığı kârın hesaplanması istenilmiştir.
Hazırlanan 03.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda makinenin motorunun kumanda panelinden aldığı değerler limitinde çalıştığı için kullanıcının rulmanı bozma olanağının bulunmadığı, arızanın üreticiden kaynaklandığı, onarım bedelinin 961,70 TL olduğu, otuz günlük kâr kaybının 791,88 TL, elli dokuz günlük kâr kaybının ise 12.010,29 TL olduğu, toplam kâr kaybının ise 12.802,17 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı 07.05.2018 tarihli dilekçesi ile arıza yapan makinenin motoru nedeniyle yeni bir motor satın aldığını, iş yerinin kapalı kaldığı altmış gün için 30.000,00 TL zararının bulunduğunu belirterek bu zararının da karşılanmasını talep etmiştir. Davacının bu dilekçesi 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre dava dilekçesinin ıslahı olarak kabul edilmiş ve 10.12.2019 tarihli duruşmada davacı tarafa 30.000,00 TL tutarlı talebini harçlandırması için iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı taraf bu süre içinde ıslah harcını yatırmamıştır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK m. 181’e göre ıslah edilen işlemin yapılmamış olması nedeniyle ıslah hiç yapılmamış sayılmış ve davaya devam edilerek dava dilekçesindeki taleplere göre karar verilmiştir.
Hükme esas alınan 03.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu makinenin motorundaki arızanın kullanım hatasından değil üretim hatasından kaynaklandığı tespit edilmiş olup bu durumda 6098 sayılı TBK m. 219 ve 227’ye göre davalı şirket dava konusu makinedeki ayıptan ve bu ayıp nedeniyle davacının uğradığı zarardan hukuken sorumludur.
Davacı dava dilekçesinde 961,70 TL tamir masrafı ile 2.000,00 TL otuz günlük zarar tazminatının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Hükme esas alınan 03.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda onarım bedeli 961,70 TL yoksun kalınan kâr bedeli ise 12.802,17 TL olarak tespit edilmiştir. Bu gerekçelerle davacının onarım bedeli talebinin kabulüne ve 961,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, zarar tazminatı talebinin ise 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre 2.000,00 TL üzerinden kabulüne ve 2.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına yönelik olarak aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının tamir masrafı talebinin KABULÜ ile 961,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının yoksun kanılan kar talebinini KABULÜ ile 6100 sayılı HMK madde 26 talepte bağlılık ilkesine göre 2.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 202,31-TL karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 562,90-TL harçtan mahsubu ile artan 360,59-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde DAVACIYA İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.595,66-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 562,90-TL Peşin Harçtan iade edilmesine karar verilen 360,59-TL’den kalan 202,31-TL, 2.950,00 -TL Bilirkişi Ücreti, 407,45-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.23/11/2020

Katip …

Hakim …