Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/86
KARAR NO:2021/16
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/02/2020
KARAR TARİHİ:12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yukarıda belirtilen adresinde analitik ve fiziksel testler üzerine laboratuvar hizmeti verdiğini, davalı borçlunun da müvekkilinin işbu vermiş olduğu hizmetten değişik zamanlarda faydalandığını, akabinde de verilen laboratuvar hizmetinin karşılığında davalı şirkete farklı dönemlerde fatura edildiğini, ilgili faturaların e-Fatura şeklinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının faturalara yönelik herhangi bir itirazı olmadığını, davalı şirketin müvekkil firmadan uzun zamandan beri laboratuvar hizmeti aldığından tarafların cari hesap usulüyle çalıştığını, bu durumun tarafların ticari defter ve kayıtlarından da anlaşılacağını, nihayetinde müvekkil şirketin cari hesabında biriken 17.949,12-TL alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlatıldığını ve borçlu şirkete gönderilen ödeme emri üzerine de davalı şirketin hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki hizmet ilişkisine göre hizmetin verildiği yerin müvekkili şirket adresinin bulunduğu … adresidir. Dolayısıyla HMK m. 10 uyarınca hizmetin ifa edildiği yer açısından … Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalı borçlu firmanın borca yönelik yapmış olduğu itirazın da kaldırılması gerektiğini, davalı şirketin TTK uyarınca bir ticaret şirketi olduğunu, bunun kanuni ve doğal bir sonucu olarak davalının taraf olduğu tüm hukuki işlemlerini ticari işletmesiyle ilintili olduğunu kanuni bir karine olarak kabul edildiğini, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu yetkiye ve borca yönelik itirazlarının iptali ile …. İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunun tespitine ve takibin devamına, borçlunun itirazında haksız olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalının davacıya takip talebine dayanak fatura ve cari hesaptan kaynaklı borcu olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları, arabuluculuk bürosunun 2020/3418 sayılı arabuluculuk dosya fotokopileri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf iddialarının yerindeliği bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı arasında dava konusu olan 2018/2019 dönemleri öncesinden gelen bir ticari ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Her iki tarafın yasal ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul kanunlarının defterlere ilişkin hükümlerine uygun tutuldukları, kayıtlarının genel tebliğ ve muhasebe ilke ve prensiplerinde uyumlu oldukları tespit edilmiştir. Her iki tarafın vermekle yükümlü oldukları 5.000,00 TL ve üstü KDV öncesi aylık toplam tutarlarının sadece 2018 Aralık ayında oluştuğu, bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüklerine 9 adet belge 110.660,00 TL, olarak beyan ettikleri, beyanlarında mutabık oldukları tespit edilmiştir. Davacı ve davalının incelenen yasal ticari defterleri ve muavin defter cari hesaplarında davacı tarafından 17.949,12 TL, davalı tarafında ise 17.948,76 TL olarak bakiye oluştuğu, aradaki 0,36 TL farkın davalı taraf kayıtlarında sehven yapılmış kayıt hatasından kaynaklandığı, davacı tarafındaki 17.949,12 TL’lik davalı borç bakiyesinin esas alınması gerektiği, davacının 13.11.2019 tarihli …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyada 17.949,12 TL asıl alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı ve muaccel olan alacağı için 21.05.2019 tarihi itibariyle 13.11.2019 takip tarihine kadar olan 175 günlük süre için 1.687,71 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, taraflar tacir olduğundan borç bakiyesinin oluştuğu dönem avans faizinin 3095/2 kanuna göre %19,5 oranında uygulandığının ve hesaplanan faiz tutarının yerinde olduğu, davacı tarafından düzenlenen ve davalı da ticari defterlerinde de kayıt gördükleri ve itiraz edilmedikleri tespit edilen faturalar ile iki tarafın kayıtlarında görülen 2 adet davalı ödemeleri ile BA-BS bildirimlerinin örtüştüğü, 21.05.2019 tarihi itibariyle cari hesap bakiyelerinin 0,36 TL fark dışında mutabık oldukları doğrultusunda davacının davalıdan 17.949,12 TL asıl alacağı olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davalı şirkete uzun zamandır laboratuvar hizmeti verdiğini, cari hesap usulü ile çalıştıklarını, davalının cari hesapta biriken borcunu ödemediğini, başlattılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir.
Davalı taraf ise, davaya cevap vermemiş, icra takibine yaptığı itirazda; icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, davacıya borçlu olmadıklarını beyan etmiş, yargılama sırasında davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından faturaya dayalı cari hesap alacağının ve işlemiş faizin talep edildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı borçlu, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu iddia etmiş ise de; Türk Borçlar Kanunu md. 89/1 maddesi gereğince para borçlarının ifa yerinin, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu ve davacının yerleşim yerinin de Kağıthane olduğu anlaşıldığından; davalın yetki itirazı kabul görmemiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırma yapılmış, 08/09/2020 tarihli ara kararı ile tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek bilirkişiye tevdi edilen dosyada bilirkişinin 07/12/2020 tarihli raporunda; her iki tarafın ticari defterlerine göre; davacı tarafın, davalı taraftan takip tarihi itibarı ile 17.949,12-TL asıl alacaklı olduğunu mütalaa ettiği görülmüştür. Bu bağlamda her iki tarafın ticari defter kayıtları ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek, icra takibine itirazının haksız olduğu, davacının davalıdan 17.949,12-TL alacaklı olduğu, alacağın vadesinin belirlenmediği, davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtar ve ihbarda bulunulmadığı anlaşılmakla; işlemiş faiz talebi reddedilerek davanın kısmen kabulü ile alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 17.949,12 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 1.226,11TL harçtan peşin alınan 237,17 TL’nin mahsubu ile eksik 988,94TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 299,37TL (54,40TL BH, 237,17TL PH, 7,80TL VSH,) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 979,50TL (900,00TL bilirkişi ücreti, 79,50TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 895,32TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.687,71TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır