Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2021/304 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/84
KARAR NO:2021/304

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/02/2020
KARAR TARİHİ:05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı …. ile “Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzaladıklarını, sözleşmeye göre davalı şirkete faturalı hatlar verildiğini, davalı şirketin fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı …. vekili verdiği cevap dilekçesinde, müvekkilinin hizmet süresi içinde faturaları düzenli olarak ödediğini, sözleşme süresinin bitiş tarihi olan Aralık 2017 tarihinden sonra sözleşmeyi yenilemeyeceklerini davacı tarafa bildirdiklerini, davacı tarafın uygun fiyatlarla aboneliği uzatma taahhüdünde bulunması üzerine mutabık kaldıklarını, ancak 24 Aralık – 24 Ocak faturasında taahhüt edilen miktarın çok üzerinde fatura gelmesi üzerine bu fatura tutarlarının iptal edilmesini davacı tarafa bildirdiklerini, davacı tarafın faturaları düzeltme yoluna gitmemesi üzerine sözleşmeden cayma hakkını kullandıklarını, sözleşmenin feshinden sonra kendilerine hizmet bedeli ve cayma bedellerini kapsayan toplam 43.867,04 TL tutarlı fatura gönderdiklerini, bu fatura toplamına dayanarak …. İcra Dairesinin … ve …. İcra Dairesinin … sayılı dosyalarından iki tane icra takibi yapıldığını, bunlardan …. İcra Dairesinin … sayılı takibe konu borcun ödendiğini, ancak …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından yapılan takibe itiraz edildiğini, davacının 25.02.2018 tarihinde düzenlediği … sayılı hatta ait fatura için 17.644,63 TL ve 9.955,37 TL olmak üzere toplam 27.658,33 TL işte cep internet servis cayma bedeli konulu fatura düzenlediğini, bu durumun Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine aykırı olduğunu bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yapılan abonelik nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sözleşmeyi, faturaları, şirket kayıtlarını, yemin delilini, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, faturaları, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yapılan abonelik nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu m. 3/I-b’ye göre; “Abonelik sözleşmesi: İşletmeci ile abone arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmeti yerine getirmeyi veya mal teminini üstlendiği ya da her ikisini birden kapsayan sözleşmeyi,” şeklinde tanımlanmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3’üncü maddesinde “…’in sunduğu, elektronik haberleşme hizmetinden abonelerin faydalandırılmasına ilişkin karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirlenmesidir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki hukuki ilişki ticari nitelikte abonelik sözleşmesi ilişkisidir. Bu sebeple taraflar arasındaki uyuşmazlığa öncelikle sözleşme hükümleri, sonrasında 5809 sayılı kanun hükümleri ve davacının davalıya verdiği hizmet aynı zamanda iş görme niteliğinde olması nedeniyle 6098 sayılı TBK m. 502’de ki “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır.” düzenlemesi uyarınca vekâlet sözleşmesi hükümleri uygulanacaktır.

Davaya konu …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasının ödeme emrinde bir tane değil dört tane telefon numarasına dayalı olarak takip yapıldığı ve takip toplamının işlemiş faiz ve faizin KDV’si ile birlikte 27.985,14 TL olduğu görülmektedir. Takibe konu dört fatura incelendiğinde ise içlerinden birinde 17.644,63 TL işte cep internet servis cayma bedeli ve 9.955,37 TL işte cep servis cayma bedeli yazılı olduğu diğer üç faturadan birinin erken iptal ve cihaz kampanyası iptal ücreti olduğu, iki tanesinin ise telsiz kullanım aylık taksiti olduğu görülmektedir.

6102 sayılı TTK m. 18/III’e göre; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” Davalı şirketin davacıya faturaların düzeltilmesi talebini içeren, düzeltilmemesi durumunda da sözleşmenin feshedileceği ihtarını bildiren 24.04.2018 tarihli yazısı iadeli taahhütlü mektupla davacıya gönderilmiştir. Bu yazının iadeli taahhütlü mektupla gönderilmesi 6102 sayılı TTK m. 18/III’e uygun olmakla birlikte içeriğinde fesih ihbarı bulunmamaktadır. Ancak davacının icra takibine konu yaptığı ve içeriğinde cayma bedeli, erken kapama ve cihaz kampanyası iptal ücreti olan fatura düzenleyip davalıya göndermesi davalının sözlü olarak feshi ihbarda bulunmasını kabul ettiği anlamına gelmektedir. Bu durumda taraflar arasında yapılan sözleşmenin fesih ile ilgili maddelerinin incelenmesi gerekmektedir.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 6.5 maddesinde “Abone talebini …’e ya da adına abonelik sözleşmesi yapmaya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildirmek kaydıyla aboneliğini her zaman sona erdirebilir. Abone sözleşmeyi feshetmek istediği takdirde, bu talebi müşteri hizmetleri tarafından kayıt altına alınan sesli kayıt sistemi ya da …’in internet sitesi üzerinden daha önce belirlenmiş şifre ve benzeri güvenli yöntemler aracılığı ile bildirir. Aboneye sunulan hizmet, bildirimin yapıldığı, andan itibaren 24 saat içerisinde durdurulur. Hizmetin bu süre içerisinde durdurulmaması sebebiyle abone sorumlu tutulamaz. Abone hizmet alımının durdurulmasını takip eden 10 gün içerisinde …’in iletişim adresine veya abonelik sözleşmesi yapmaya yetkili temsilcisine abonenin kimliğini tevsik eden belgeler ile birlikte yazılı bildirimde bulunur. Süresinde bildirimde bulunmayan abonelerin sözleşmeleri … tarafından feshedilmeyerek hizmet sunumuna devam edilebilir. Bu husus müşteri hizmetleri ya da internet aracılığı ile fesih bildiriminde bulunan abonelere bildirilir. … abonenin aboneliğe son verme yönündeki abonenin kimliğini tevsik eden belgeler ile birlikte yazılı talebinin kendisine ulaşmasından itibaren en geç 48 saat içerisinde fesih işlemini gerçekleştirmek ve 7 gün içerisinde abonelik sözleşmesinin feshedildiğini abonenin talebine bağlı olmaksızın aboneye yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.” düzenlemesi getirilmiştir.

Davalı taraf sözleşmenin bitimi ile birlikte sözleşmeyi devam ettirmeyeceklerini davacı tarafa defalarca kez bildirdiklerini ancak daha uygun bir tarifenin uygulanması taahhüt edilmesi üzerine aboneliği devam ettirdiklerini, verilen taahhüde uyulmaması üzerine de davacı tarafa faturaların düzeltilmesi ve fesih ihbarını içeren yazı gönderdiklerini belirtmektedir. Davacının davalının bu bildirimleri üzerine sözleşmenin fesih ile ilgili hükümlerine uygun hareket edip etmediğinin tespiti için davacı …’e yazı yazılarak; davalı şirket yetkilileri ile yapılmış ve kayıt altına alınmış telefon görüşmelerinin CD içinde mahkememize gönderilmesi, davalının hizmet alımının durdurulmasına ilişkin sesli kayıt sisteminden verdiği sözlü talimatından sonraki 10 gün içinde davalının abone kimliğini tevsik eden belgeleri … ya da yetkili bayilerine verip vermediğinin bildirilmesi, davalının hizmet alımının durdurulmasına ilişkin sesli kayıt sisteminden verdiği sözlü talimatından sonraki 10 gün içinde davalının abone kimliğini tevsik eden belgeleri … ya da yetkili bayilerine vermiş ise tarihinin bildirilmesi, davalının hizmet alımının durdurulmasına ilişkin sesli kayıt sisteminden verdiği sözlü talimatından sonraki 10 gün içinde davalının abone kimliğini tevsik eden belgeleri … ya da yetkili bayilerine vermiş ise sözleşmenin fesih işlemini ne zaman hangi yazılı işlemle başlatıklarının bildirilmesi istenilmiştir.

Davacı taraftan gelen 11.01.2021 tarihli yazı cevabında davalıya ait hatların başka bir şebekeye taşındığı bildirilmiş, davalı ile yapılmış olan telefon kayıtlarının ise tarih aralığı belirtilerek istenilmesi halinde gönderileceği bildirilmiş, diğer konularda ise cevap verilmemiştir. Bunun üzerine aynı yazı davacı şirkete tekrar yazılmıştır. 16.02.2021 tarihli ikinci yazı cevabında da davaya konu hatların 23.11.2017 tarihinde abone talebi ile görüşmeye kapatıldığı, görüşme kayıtlarının üç yıl saklanmakta olduğu ve üç yılın geçmiş olması nedeniyle de ellerinde görüşme kayıtlarının bulunmadığı bildirilmiştir. Davalının sözlü bildiriminden sonra 23.11.2017 tarihinde hatların görüşmeye kapatılması ile birlikte sözleşmenin fesih ile ilgili 6.5 maddesindeki diğer koşulların yerine getirip getirilmediği konusunda bir bilgi verilmemiştir. Bu konularla ilgili olarak davalı tarafın da açıklaması bulunmamaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin 6.5 maddesine göre fesih sürecinde davalı abonenin sözlü bildirim aşamasının tamamlandığı, ancak bundan sonra ki aşamaların tamamlandığı konusunda bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 6.5 maddesine göre abonenin hizmet alımının durdurulmasını takip eden 10 gün içerisinde …’in iletişim adresine veya abonelik sözleşmesi yapmaya yetkili temsilcisine kimliğini doğrulayan belgeler ile birlikte yazılı bildirimde bulunma koşulu getirilmiştir. Süresinde bildirimde bulunmayan abonelerin sözleşmeleri … tarafından feshedilmeyerek hizmet sunumuna devam edilebilecektir. Davalı taraf sözleşmede yazılı olan 10 günlük süre içinde bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini kanıtlayacak bir belgeyi dosyaya sunmadığı gibi bu konuda açıklama yapması istenen davacı taraf da mahkememize açıklama yapmamıştır. Davacı taraf 23.11.2017 tarihinde hizmet vermeyi kesmiştir. Ancak davacı taraf hatların kapatılmasından sonra bu durumu müşteri hizmetleri ya da internet aracılığı ile fesih bildiriminde bulunan davalı abonesine bildirdiğine ilişkin bir bilgi ya da belgeyi dosyaya sunmamıştır. Davacının davalı abonenin aboneliğe son verme yönündeki abonenin kimliğini doğrulayan belgeler ile birlikte yazılı talebinin kendisine ulaşmasından itibaren en geç 48 saat içerisinde fesih işlemini gerçekleştirmek ve 7 gün içerisinde abonelik sözleşmesinin feshedildiğini abonenin talebine bağlı olmaksızın aboneye yazılı olarak bildirmek yükümlülüğünü yerine getirdiğine ilişkin bir açıklaması da bulunmamaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin 6.5 maddesine göre her iki tarafında fesih koşullarına uygun şekilde davranmadıkları, 6102 sayılı TTK m. 18/III’e göre de fesih ihbar yükümlülüklerini yerine getirmedikleri anlaşılmaktadır. Ancak davacı taraf dava konusu faturaları davalıya göndererek davalının sözlü fesih beyanını kabul ettiğini göstermektedir. Bu durumda hatları görüşmelere kapatıldığı tarihe göre ve faturalarda talep edilen alacak kalemlerine göre inceleme yapılması gerekmektedir.

Takibe konu fatura tarihleri 25.02.2018 olup hatların görüşmeye kapatılmasından üç ay sonra düzenlendikleri anlaşılmaktadır. Dolayısıyla faturalardan 3,81 TL bedelli ve 32,46 TL bedelli olan faturalar telsiz kullanım aylık taksiti olması nedeniyle hatların kullanıma kapatıldığı tarihten sonraki döneme ilişkindir. Bu nedenle davacının her iki fatura bedelini de talep etmekte hukuki hakkı bulunmamaktadır.

Faturalardan 290,54 TL bedelli olanı erken iptal ve cihaz kampanyası iptal ücretidir. Sözleşmede sözleşmenin feshi ya da erken feshi durumunda erken iptal ya da cihaz kampanyası iptal ücreti alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Davacı taraf davalı ile yapılan telefon görüşmelerinin ses kayıtlarını dosyaya sunmadığından davalının erken iptal durumunda ücret ödemeyi kabul ettiğine ilişkin bir taahhütte bulunup bulunmadığı da davacı tarafından kanıtlanamamaktadır.

Dördüncü fatura ise 17.644,63 TL işte cep internet servis cayma bedeli ve 9.955,37 TL işte cep servis cayma bedeli faturasıdır. 6098 sayılı TBK m. 178’e göre; “Cayma parası kararlaştırılmışsa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır; bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiğini bırakır; almış olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmede cayma parasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Cayma parasına ilişkin antlaşmanın yazılı yapılmış olması koşulu bulunmamaktadır. Ancak davacı taraf davalı ile yapılan telefon görüşmelerinin üzerinden üç yıl geçmiş olması nedeniyle saklanmadığını belirterek mahkememize sunmamıştır. Dolayısıyla sesli görüşme esnasında cayma parası kararlaştırıldığına ilişkin bir delil davacı tarafından dosyaya sunulmuş değildir. Bu gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30-TL maktu harçtan, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Gülçin KARA KÖSE’ye 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2021

Katip …

Hakim …