Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/771 E. 2022/51 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/771
KARAR NO:2022/51

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … A.Ş. vekillerinin, alacaklısı oldukları …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının borçlusu olan …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi ve borcun kefili olan …’ın (T.C:…) borcu nedeniyle, davacı müvekkili …’nun ortağı ve yetkilisi olduğu … Ve Enerji San. Tic. A.Ş. Ünvanlı şirketin faaliyet adresi olan … Mh. … Cd. … Sk. … No:74/4 …/İstanbul adresine, 07/02/2020 tarihinde hacze gittiğini, müvekkilinin işyerinin borçluya ait olmadığına ve kendisine ve şirketine ait olduğuna ilişkin itirazına ve başta vergi levhası, kira kontratı gibi bir takım belgeleri göstermesine ve ibraz etmesine rağmen, alacaklı banka vekilince haciz ve muhafaza talep edildiğini, ancak alacaklı vekilinin muhafaza talebinin icra memurunca reddedildiğini sadece haciz işlemi yapıldığını ve mahcuz malların müvekkiline yediemin olarak bırakıldığını, davalı/alacaklı vekilinin ise borçlu …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi ve bu şirketin borcunun kefili olan …’ın internet sitesinde, iletişim bilgileri olarak, davacı müvekkili ve şirketinin ticari faaliyet adresi olan … Mh. … Cd. … Sk. … No:74/4 …/İstanbul yazmış olması ve adreste kefil …’a ait bir kartvizitin ve trafik para cezası ve trafikten men tutanağının bulunmasını gerekçe göstererek davacı müvekkiline ve şirketine ait adreste haciz yaptığını, borçlu/kefil …’ın internet adresinde iletişim bilgileri olarak davacı müvekkilinin ve şirketinin bilgilerini verdiğinden davacı müvekkilinin haberdar olmadığını ve onun bilgisi dahilinde verilmiş olmadığını, bu durumun borçlu …’ın tek taraflı bir tasarrufu olup muhtemelen borçlunun işyerinin kapanmış veya kapatılmış olması nedeniyle, geçici olarak iletişim için bu adres ve telefonlar verilmiş olabileceğini, kaldı ki haczin gerekçelerinden biri olarak gösterilen ve işyerinde bulunan ve bir tarafında …diğer tarafında … yazılı olan kartvizitteki işyeri adresinin 11. Cadde … Rezidans No:5 D:80 …/İstanbul adresi olup haciz yapılan adresle ilgisi olmayan başka bir adres olduğunu, yine ”Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı” ve eki ”Araç Trafikten Men Tutanağı” da 3 yıl öncesine ait (2017 yılına ait) tutanaklar olup bu tutanaklarda da başka bir adres (…) yazılı olduğunu, yani bu belgelerin hiçbirinde haczin yapıldığı adres olan davacı müvekkili ve şirketine ait adres yer almadığını, zaten haciz esnasında borçlu …’ın da haciz yapılan işyerinde bulunmadığını, yine haciz öncesi, haciz esansında ve sonrasında, yani ilk faaliyetinden bu yana, haciz yapılan adresin dış kapısında ve iç kapı kenarında … … Enerji San. Tic. A.Ş.’nin tabelalarının da mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin hem haciz tutanağına istihkak iddiasını yazdırmış hem de 12.02.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yazılı bir dilekçe ile hacze itiraz ettiğini ve istihkak iddiasında bulunduğunu bildirdiğini, bu itirazı ve istihkak iddiasını değerlendiren …. İcra Hukuk Mahkemesi, … Esas ve … K. Sayılı 26.02.2020 tarihli kararı ile davacı müvekkilinin istihkak iddiasını yerinde bulmayarak takibin devamına karar verdiğini, ancak istihkak davası gibi genel bir yargılama yapılmadan sadece istihkak iddiasına ilişkin olan iş bu kararın şekli ve sınırlı bir inceleme ile verilen ve ispatın istihkak davasına bırakıldığı bir karar olduğunu, ancak davacı müvekkilinin bu karardan haberi olmaksızın yani istihkak davası açma fırsatı olmadan bu kararı öğrenen ve kararı hemen icra dosyasına sunan davalı/alacaklı banka vekillerinin alelacele, talimat dosyasına ikinci bir talimat yazdırarak davacı müvekkilinin ve şirketinin adresine ikinci kez 05/03/2020 tarihinde tekrar hacze ve muhafazaya gitiğini ve bu sefer mal kaldırma ve muhafaza baskısı ile davacı müvekkiline dosya borcunu havale/eft ettirdiklerini, zaten 05.03.2020 tarihli haciz tutanağına bakıldığında adrese polis ile gidildiğini ve adrese nakliye, yediemin ve hamal çağrıldığını, ciddi firmalarla çalışan ve çevrede bilinen tanınan davacı müvekkilinin ticari prestiji sarsılmasın diye aynı gün ve muhafazanın yapılacağı saatlerde muhafaza baskısı altında, bu baskıdan kurtulmak ve muhafazayı engelleyebilmek için, bir miktar da borç temin etmek suretiyle başkasına ait 182.000,00 TL.’lik yüksek bir borcu davalı/alacaklı … … A.Ş.’nin avukatlarından Av. …’in hesabına havale/eft etmek zorunda kaldığını, yani davalı banka vekillerinin, cebri İcra, haciz ve muhafaza tehdidi ve baskısı ile 3. Kişi konumunda olan müvekkilden haksız bir tahsilat yaptıklarını, davacı müvekkili ile icra dosyasının borçluları arasında herhangi bir ticari bir bağ veya ortaklık bulunmadığı, davacı müvekkilinin, ayrı ve bağımsız işyerleri ve ayrı faaliyet adresleri olan çok sayıda mimar ve mimarlık firması ile zaman zaman geçici olarak proje bazında çalışmakta ve dosya borçlusu Mimar … ve diğer mimarların kendi adreslerinde ya da zaman zaman davacıya ait adrese gelerek, geçici olarak anlaşılmış olan projeler üzerinde çalıştıklarını ve durum değerlendirmesi yaptıklarını, ancak bu mimarların ve mimarlık firmalarının hepsinin kendilerine ait başka adresleri mevcut olduğunu, hacze gelinen adresin sadece ve sadece davacı müvekkiline ve firmasına ait adres olduğunu, delillerini arasında yer alan bir kısmı işbu dilekçenin ekinde bir kısmı da daha sonra sunulacak ya da celbedilecek olan yıllara yayılı olan, Ticaret Sicil Gazetesi, İTO, Vergi Dairesi, Belediye, …; …, … ve sair çok sayıda resmi kurumlar nezdindeki bilgi, belge ve deliller ile yine ticari fatura, yazışma, tutanak ve sair çok sayıda özel belgeler ve deliller bu durumu teyit ettiğini, yani davacı müvekkilinin ve yetkilisi olduğu … Ve Enerji San. Tic. A.Ş.’nin yıllardan beri haciz yapılan adreste faaliyet gösterdiğinin gerek resmi kurum kayıtlarında gerekse bütün ticari ve özel kayıtlarla aşikar ve tartışmasız olduğunu, davalı tarafça yapılan tahsilat, cebri icra (Haciz ve muhafaza) tehdidi altında yapılan haksız bir tahsilat olup, haksız ve hukuka aykırı işbu ödemenin müvekkiline geri iadesi ve tazmini için davacı müvekkilinin işbu davayı açmak için taraflarına 09/03/2020 tarihinde vekalet verdiğini, ancak Hukuk Bürolarındaki avukat değişikliği nedeniyle açıldığı zannedilen işbu davanın açılmadığının taraflarından fark edilince biraz gecikmeli de olsa işbu yasal süresindeki davayı açma gereği doğduğunu, taraflarınca dava öncesi Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı olan Arabuluculuk başvurusunun da yapılmış olup yapılan arabuluculuk görüşmesinin anlaşmazlıkla (anlaşmama ile) sonuçlanmış olup, Arabuluculuk Büro Dosya Numarası …, Arabuluculuk Numarası ise … olduğunu, bu sebeplerle cebri icra tehdidi yani haciz ve muhafaza baskısı altında davacı müvekkilinin davalı tarafa haksız yere ödemek zorunda kaldığı 182.000,00 TL.’nin (Yüz Seksen İki Bin Türk Lirasının) ödendiği tarih olan 05.03.2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle, harç ve masraflarıyla ve uygun oranda bir kötüniyet tazminatı ile birlikte beraber davalı taraftan alınarak/tazmini ile davacı müvekkile ödenmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın; istihkak iddialarını ileri sürerek Mahkeme huzurunda müvekkili aleyhine tazminat davası ikame ettiğini, davacı tarafın; 07/02/2020 tarihli borçlular hakkında gerçekleştirilen haciz işleminde istihkak iddiasında bulunduğunu ve davacının istihkak iddialarına ilişkin …. İcra Hukuk Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini, takibin devamı kararına istinaden aynı haciz mahalli adresine 05/03/2020 tarihinde gidildiğini ve davacının haciz mahallinde hazır bulunduğunu, icra memurunca davacı tarafa …. İcra Hukuk Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiği bu nedenle haciz mahalline gelindiğinin izah edildiğini davacı tarafın anladığını beyan ettiğini ve bu hususta 05/03/2020 tarihli haciz tutanağına derç edildiğini, izah edildiği üzere ve 05/03/2020 tarihli haciz tutanağından açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafın 05/03/2020 tarihinde takibin devamı kararından haberdar olmasına rağmen istihkak davası ikame etmediğini, bu nedenle davacının istihkak iddialarından vazgeçtiğinin kabulü gerektiğini, İİK md 97/6 ” Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecbur olduğunu, bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahısın alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır. ” şeklindeki hükmünden ; davacının istihkak iddiasından vazgeçtiği hususunda şüpheye yer kalmadığının anlaşıldığını bu nedenle istihkak iddialarından vazgeçen davacının yasal süresinde usulüne uygun ileri sürmediği istihkak iddialarını Mahkeme nezdinde ileri sürerek tazminat talep etmesinde hukuki yararı olmadığını, alacak/tazminat davasının müvekkiline yöneltilemeyeceğini, aktif husumet yokluğu nedeniyle işbu davanın reddinin gerektiğini, Mahkemece de takdir edileceği üzere istihkak davası açma olanağını elde edemeyen üçüncü kişinin ancak borçluya karşı genel mahkemelerde dava açabileceğini, zira izah edildiği üzere davacı tarafın, müvekkiline karşı olan istihkak iddiasından vazgeçtiğini, bu durumda alacak davasının karşı tarafın anca borçlu olabileceğini, borçlunun ödemekle yükümlü olduğu takip alacağının kendi malvarlığından değil, üçüncü bir kişinin malvarlığından ödendiğni ve böylece borçlunun malvarlığında bir azalma meydana gelmesine engel olunmuş bulunduğunu, zira, müvekkilinin, alacağını elde etmek için devletin cebri icra organına başvurduğunu ve bu organ tarafından yürütülen bir icra takibi sonucunda fiili haciz işlemleri uygulandığını, usul ve yasaya uygun olarak istihkak prosedürü işletildiğini ve davacı tarafından istihkak davası açılmadığını, izah olunan nedenlerle işbu davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının her ne kadar takibin devamının kendisine tefhim edilmiş olmasına rağmen istihkak davası açmadığından bu iddialarından vazgeçmiş sayılsa da haksız ve kötü niyetli bu beyanlarına itiraz etmenin hasıl olduğunu, borçluların ticari faaliyetini sürdürdüğü adresine 07/02/2020 tarihinde … 9 icra Dairesi … Tlmt. sayılı dosyası ile haciz ve muhafaza işlemi için gidildiğini, gelinen adreste bulunan istihkak iddia eden 3. Kişinin haczedilen mahcuzların kendisine ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğunu, 3. Şahısın iddialarının tamamen asılsız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu …’ın herkese açık sosyal medya hesaplarında ve internette şahsına ait firması olan … Mimarlık’a ilişkin paylaştığı adresin gelinen haciz mahalli adresi ile aynı olduğunu, bu hususun ibraz edilen … Mimarlık’ın gösterir ve … Mimarlık … tarafından işletildiğine ilişkin belgelerden açıkça anlaşıldığını, aynı zamanda borçlu … tarafından internet üzerinden ticari faaliyetine ilişkin yayınladığı telefon numarasının haciz mahallinde arandığını ve haciz mahallindeki telefonun çaldığını, bu hususun icra memurunca tutanağa derç edildiğini, izah edildiği üzere gelinen haciz mahallinin adresinin borçlu tarafından ticari faaliyetini sürdürdüğü adres olarak yayınlanan adres olduğunu, istihkak iddia eden 3. kişi ve borçlunun aynı iş kolunda muvazaalı işlemlerle borçlunun herkesle ticari faaliyetini sürdürdüğü adres olarak paylaştığı gelinen haciz mahallinde ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, istihkak iddia eden 3. kişi borçlu ile birlikte çalıştığını açıkça beyan ettiğini, gelinen haciz mahallinde borçluya it bir çok evrak olduğunun görüldüğünü, istihkak iddia eden malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükellef olduğunu, istihkak iddia eden 3. Kişi tarafından mülkiyet karinesini ispata yeterli herhangi bir belge ya da evrak sunulmadığını, istihkak iddia edenin sunduğu kira sözleşmesi , fatura ve vergi levhasının ispata yeter kesin ve güçlü delillerden olmadığını, davacının istihkak iddiaları karşısında …. icra hukuk Mahkemesi’nin … e. ve … k. sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini, bu ilamın 05/03/2020 tarihinde davacıya tefhim edildiğini ancak davacı tarafından yasal süresinde istihkak davası ikame edilmediğini, davacı tarafın istihkak iddialarını ileri sürerek Mahkeme huzurunda müvekkili aleyhine tazminat davası ikame ettiğini, davacı tarafın 07/02/2020 tarihli borçlular hakkında gerçekleştirilen haciz işleminde istihkak iddiasında bulunduğunu ve davacının istihkak iddialarına ilişkin …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini, takibin devamı kararına istinaden aynı haciz mahalli adresine 05/03/2020 tarihinde gidildiğini ve davacının haciz mahallinde hazır bulunduğunu, icra memurunca davacı tarafa …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini bu nedenle haciz mahalline gelindiğinin izah edildiğini, davacı tarafın anladığını beyan ettiğini ve bu hususta 05/03/2020 tarihli haciz tutanağına derç edildiğini, izah edildiği üzere ve 05/03/2020 tarihli haciz tutanağından açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafın 05/03/2020 tarihinde takibin devamı kararından haberdar olmasına rağmen ; istihkak davası ikame etmediğini, bu nedenle davacının istihkak iddialarından vazgeçtiğinin kabulünün gerektiğini, İİK md 97/6 ” Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır. ” şeklindeki hükmünden ; davacının istihkak iddialarından vazgeçtiğinin açıkça anlaşıldığını, takibin devamı kararına istinaden gidilen 05/03/2020 tarihli haciz mahallinde fiili haciz ve muhafaza işlemlerinin uygulanmadığını, bu nedenle haciz baskısından söz edilemeyeceğini, davacı tarafın 05/03/2020 tarihli haciz esnasında dava konusu 182.000,00 TL ‘yi haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldıklarını iddia ettiklerini, davaya konu … 9 İcra Dairesi … Tlmt. sayılı dosyasının 05/03/2020 tarihli haciz tutanağı incelendiğinde; icra memurunca fiili haciz ve muhafaza işlemi uygulanmadığını, hiçbir menkulün haczedilmediğinin anlaşıldığını, 05/03/2020 tarihinde hiçbir menkul haczedilmemişken haciz baskısından söz edilemeyeceğinin Mahkemenin malumu olduğunu, davacı tarafından …. icra müdürlüğünün … e. sayılı dosya borcuna istinaden ödeme yapıldığını, davacının bu ödemeyi borç ödemesi olarak yaptığını, bu hususun ödeme dekontundan açıkça anlaşıldığını, davaya konu 182.000,00 TL bedelli ödeme dekontu işbu cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, ödeme dekontu incelendiğinde … tarafından ” TC …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına borç ödeme
” açıklamasıyla ödemenin yapıldığının açıkça anlaşıldığını, davacı tarafın ödeme dekontunda yaptığı ödemenin borç ödemesi olarak yapıldığını açıkça ikrar ettiğini, ödeme dekontunda hiçbir itirazı kayıt olmadığı gözetildiğinde; ödemenin kayıtsız şartsız olarak dosya borcuna istinaden ödendiğinin anlaşıldığını, davacının müvekkilinin kötü niyetli olduğuna ilişkin iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup ; hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilin usul ve yasaya uygun olarak icra müdürlüğünden cebri icra işlemlerinin yürütülmesini talep ettiğini ve icra memurunca da yine usul ve yasaya uygun olarak istihkak prosedürü işletildiğini ve takibin devamı kararı verilmesine rağmen davacının istihkak davası ikame etmeyerek istihkak iddialarından vazgeçtiğini, dosya borcunu ödediğini, müvekkilinin alacaklı sıfatını haiz olup borçlu hakkında cebri icra işlemlerinin gerçekleştirilmesini talep etmekte kanunen haklı durumda olduğunu, icra memurunca fiili haciz işlemleri gerçekleştirilmiş olup davacının istihkak iddiaları karşısında zaten istihkak prosedürü işletildiğini, davacının istihkak iddiaları karşısında takibin devamına karar verildiğini, bu nedenle ek haciz ve muhafaza işlemlerinin uygulanmasını talep etmekte herhangi bir usul ve yasaya aykırılık söz konusu olmadığını, kaldı ki verilen takibin devamı kararının davacıya 05/03/2020 tarihinde tefhim olunmasına rağmen davacının istihkak davası açmamış ve İİK md 97/6 gereği alacaklı müvekkiline karşı istihkak iddiasından vazgeçtiğini, istihkak iddialarından vazgeçen davacının ” TC … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı Dosyasına Borç Ödeme
” açıklamasıyla dosya borcunu ödediğini, tüm dosya kapsamı incelendiğinde müvekkilinin hiçbir kötüniyet ya da ağır kusurunun bulunmadığını, davacının bu iddialarını ispat edemediğini, davacının iddialarının soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu hususa ilişkin hiçbir delil ibraz edemediğinin anlaşılmadığını, bu nedenler ve Mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; öncelikle hukuki yararı olmayan davacının ikame ettiği işbu davanın usulden reddini, yasal süresinde istihkak davası ikame etmeyen davacının alacaklı müvekkiline karşı istihkak iddialarından vazgeçtiğini; devletin cebri icra organına başvururak alacağının tahsili isteminde bulunan müvekkiline karşı bu davanın ileri sürülemeyeceği sabit olduğundan aktif husumet yokluğu nedeniyle işbu davanın usulden reddini davacının istihkak iddialarının işbu davanın konusu olmadığını ve zaten davacı tarafından istihkak iddialarından vazgeçildiğini müvekkilinin iyi niyetli alacaklı olduğunu ve Mahkemece verilmiş takibin devamı kararına istinaden haciz mahalline gelindiğini, davaya konu ödemeye ilişkin dekont incelendiğinde kayıtsız şartsız itirazi kayıt olmaksızın dosya borcuna istinaden ödendiği hususunun açıkça anlaşıldığından işbu davanın esastan reddini, müvekkilinin alacaklı sıfatıyla cebri icra organlarıyla alacağını tahsil ettiğini hiçbir kötü niyet ve ağır kusurunun bulunmadığı vaki olduğundan davacının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddini , işbu davayı ikame eden davacı aleyhine %20 ‘den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalı bankanın dava dışı …ve … hakkında başlattığı icra takibi kapsamında davacının iş yerinde yapılan haciz sebebiyle davacının ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği borcun tazminine karar verilip verilmeyeceği, davacı ile borçluların arasında organik bağ olup olmadığı, haczin haksız olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde Davacının yetkilisi olduğu şirketin vergi levhası ve vergi kayıtları, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu … Ve Enerji San. Tic. A.Ş. Ünvanlı şirketin Ticaret Sicili ve İTO kayıtları, Kira sözleşmeleri, Kira bedellerinin, müvekkilin yetkilisi olduğu şirket adına, kiralayan…’ın (T.C:…) …Bankası A.Ş. … Şubesi nezdindeki hesabına ödendiğine ilişkin banka hesap kayıtları, Cebri İcra tehdidi (Haciz ve muhafaza baskısı) altında, başkasına ait borcun, davacı müvekkilce davalı banka avukatlarından Av. …’in, … … nezdindeki … nolu hesabına ödendiğine ilişkin banka kayıtları, Davacı müvekkilin yetkilisi olduğu … Ve Enerji San. Tic. A.Ş.’nin ticari alışverişlerine ilişkin ticari ve muhasebesel kayıtları, fatura ve irsaliyeler Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Talimat sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas … Karar sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… … … A.Ş. Genel Müdürlüğüne, … Genel Müdürlüğü’ne, … Genel Müdürlüğüne, … Genel Müdürlüğü’ne, …’a müzekkere yazılarak dava konusu haciz yapılan yerde 2019 ve 2020 yılındaki aboneliklerin kimin üzerine olduğu hususu sorulmuştur.
… Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … … ve Enerji San. Tic. A.Ş’nin SGK kayıtları celp edilmiştir.
… Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin SGK kayıtları celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … … ve Enerji San. Tic. A.Ş’nin ve …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin vergi levhası ve vergi kayıtları celp edilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … … ve Enerji San. Tic. A.Ş’nin vergi levhası ve vergi kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nun yetkilisi olduğu … ve Enerji San. Tic. A.Ş firmasının 2017-2018-2019-2020 dönemlerine ait incelenen ticari ve yasal defterlerinde … … Anonim Şirketi’ne asıl borçlu bulunan …. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve kefili …’a ait herhangi bir hesap hareketine veyahut borç alacak ilişkisine vb bir bağa rastlanılmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, davalı tarafından dava dışı borçlular …Ltd.şti ve şirket yetkilisi kefil … aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, … 9. İcra Müdürlüğünün … talimat dosyası ile müvekkiline ait iş yerinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin borçlu olmadığı ve borçlu şirketle ve borçlu kefille bağı bulunmadığı halde icra tehdidi altında ihtirazi kayıtla ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek; haksız olarak yapılan tahsilatın davalıdan tazminini talep ve dava etmektedir.
Davalı taraf ise, davacının dava ehliyeti olmadığını, icra tehdidi altında ödemenin söz konusu olmadığını, davacı ile borçlu şirket ve kefil arasında organik bağ olduğunu, davacının borç ödemesi yaptığını beyan ederek davanın reddini talep etmektedir.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … … A.Ş nin, dava dışı borçlular …Ltd.şti ve şirket yetkilisi kefil … aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı takip başlatığı, bu icra takibi kapsamında … 9. İcra Müdürlüğünün … talimat numaralı dosyasında davacının iş yeri olan … Yapı firmasında 07/02/2020 tarihinde hacze gidildiği, davacının “Ben 20 tane mimarlık firması ile çalışırım, borçlu … da bunlardan biridir. Onun haricinde onunla herhangi bir ilgim alakam yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu adına kıymetli evrak haczi için evrak araştırmasına geçildiği, borçlu …’a ait kartvizitlerin ve trafik cezası tutanaklarının bulunduğu, borçlunun sosyal medya hesabında davacının işyeri adresinin ve numarasının yazdığı, davacının, borçlu ile alakası olmadığını, sadece ofisine proje getirip götürdüğünü, ortağı yada işçisi olmadığını, kartvizitlerin müşterilere dağıtmak için bırakıldığını beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğu, malların davacıya yediemin olarak bırakıldığı, alacaklının itirazı üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile 26/02/2020 tarihinde hacze itiraz eden 3. Şahıs davacının, istihkak davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla takibin devamına karar verildiği, 05/03/2020 tarihinde tekrar davacının işyerine hacze gidildiği, davacının süre istediği, alacaklı (davalı) vekilinin talebi üzerine işleme son verildiği, davacı tarafından aynı tarihte ilgili icra dosyasına hasren 182.000,00TL ödeme yapıldığı dosya kapsamı ile sabittir.
Her ne kadar davalı taraf, ödemenin icra tehdidi altında yapılmadığını, ihtirazı kayıt sunulmadığını iddia etmekte ise de; takip dosyasına yansıyan bu bilgiler ve beyanlar ışığında, haciz tutanakları uyarınca haciz adresinde hem menkul haczi yapıldığı hem de dosya borcunun ihtirazi kayıt ileri sürülerek ödendiğinin kabulü gerekmektedir.
6100 sayılı HMK madde 33’e göre; “Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.” Bu maddenin uygulaması; “Yargıç yalnız dilekçelerde belirtilmiş istem ve savunma dayanaklarını değil, fakat iddia edilmiş vakıalara göre varlığı anlaşılan hukuki istem ve savunma dayanaklarını da nazara almak zorundadır. Yargıç Türk hukukunun hangi kuralının olayda uygulanacağını ve o kuralın anlamını, gereğini resen belirler.” (Bilge Umar; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi; s. 150) şeklinde yapılacaktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 60’a göre de “Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.”
Dava konusu olayda; davalı şirketin sorumluluğu, hem 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 72/VII’ye göre davacıyı borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde bırakmış olması sorumluluğuna, hem de haksız eylem ve haksız iktisaba dayanmaktadır. Bu durumda TBK madde 60’a göre zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebinin araştırılması yapılacaktır. Bu kapsamda mahkememizce yapılan araştırma neticesinde ve iddianın ileri sürülüş şekline göre; dava; davalı bankanın, dava dışı asıl borçlular …Ltd.şti ve şirket yetkilisi kefil …’ın borcundan dolayı haciz işlemini, davacının iş yerinde yapması ve borcun haksız olarak davacıdan alınmasından kaynaklanmaktadır. Davanın dayanağı, haksız eylem ve haksız tahsilattır. Bu bağlamda; davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunduğundan, davalının buna dair itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. (Benzer şekilde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Esas no: 2019/3068 Karar no: 2020/1388 sayılı kararı)
Dosya kapsamında mevcut ticaret sicil kayıtlarından, abonelik bilgilerinden, SGK kayıtlarından; dava dışı borçlu şirket ile şirket yetkilisi kefil …’ın davacı ile alakası olmadığı, şirket ortaklığının olmadığı, ticaret sicilinde kayıtlı adreslerin hiç bir dönemde aynı olmadığı, aboneliklerin farklı olduğu, çalışanların aynı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı, asıl borçlu …’ın, ofisine proje getirip götürdüğünü, ortağı yada işçisi olmadığını, kartvizitleri müşterilere dağıtmak için bırakıldığını beyan etmiştir. Dava dışı borçlu …’ın kartvizitlerinin ve trafik ceza tutanaklarının davacının işyerinde bulunması, sosyal medya hesabında belirttiği iletişim bilgilerinin davacıya ait iş yerine ait olması hususları; dava dışı borçluların borcundan dolayı davacının iş yerinde haciz yapılmasına dair haklı ve geçerli bir sebebin varlığını ispat edememektedir. Bu bağlamda; dava dışı borçlular ile davacı arasında bağ bulunmadığı, davalının davacının iş yerinde yaptığı haczin haksız olduğu, davacının haciz baskısı altında ihtirazi kayıtla ödeme yaptığı anlaşıldığından; davanın kabulüne karar verilerek davacıdan haksız olarak tahsil edilen 182.000,00TL’nin ödeme tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalının kötüniyeti kanıtlanamadığından, kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE,
1-182.000,00TL’nin ödeme tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 27.300,00TL karar harcından peşin alınan 3.108,11TL harcın mahsubu ile eksik 24.191,89TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 4.159,11TL (54,40BH, 7,80TL VSH, 3.108,11TL Peşin Harç, 900,00TL bilirkişi ücreti, 38,80TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 21.190,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır