Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2022/387 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/742
KARAR NO:2022/387

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/12/2020
KARAR TARİHİ:14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 09.05.2011 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerdeki hükümler uyarınca davalı acente müşterilerden tahsil ettiği primleri müvekkili şirkete intikal ettirme yükümlülüğü altında olduğunu, ancak bu yükümlülüğüne rağmen sözleşmenin gereğini yerine getirmediğini, davalı borçluya ödemede temerrüde düştüğünün bildirildiği ve temerrüde düştüğü ödemelerin talep edildiğini, ancak davalı şirketin borcunu buna rağmen ödememesi üzerine acentelik sözleşmesinin fesh edildiğini, müvekkili tarafından davalının münfesih acenteye 16.06.2017 suspan hesaplarına aktarılan nakit teminat iadesi dışında 09.02.2018 ve 08.03.2019 tarihlerinde sehven iki kez 10.000,00-TL, toplamda 20.000,00-TL nakit teminat iadesi ödendiğini, müvekkili şirketin, … 2. Noterliği 15/05/2019 ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sehven ödediği teminat iadelerini münfesih acenteden talep ettiğini, ancak davalının acente ihtara cevap vermediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ….İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlu tarafından haksız olarak hem borca hem de yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin, sehven ödenen mükerrer teminat iadesinin tahsilini ve icra takibine yapılan itirazın iptali amacıyla İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun …/… Büro Dosya No, …/… Arabuluculuk No’lu dosyası üzerinden arabuluculuk kanun yoluna başvurduğunu, davalı/borçlunun acente arabuluculuk sürecinde de yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazını inceleyen … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ../… E., …/… K. Sayılı kesin kararı ile tarafların arasında imzalanan 09.05.2011 tarihli acentelik sözleşmesinde yer alan geçerli yetki sözleşmesi uyarınca İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun yetkili olduğunu, davalı acentenin yaptığı yetki itirazının reddine karar verdiğini, yetki itirazı neticesinde İstanbul Arabuluculuk Bürosu 2020/… Büro No, 2020/… Arabuluculuk Nolu dosyası üzerinden arabuluculuk sürecinin tekrar başladığını, arabuluculuk görüşmesinde davalı şirketin, müvekkili şirketin talebini kabul etmediğini beyan ettiğini ve anlaşmama son tutanağı tutularak arabuluculuk dosyasının kapatıldığını, davalının acenteye sehven ödenen mükerrer teminat iadesinin tahsili talebi ile ilgili icra dosyasından 20.000,00- TL üzerinden icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali için işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan nedenlere göre; davanın kabulüyle davalı borçlunun itirazının iptalini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamını, borca haksız itiraz eden davalı-borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının sözleşmesinin feshine dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davacının kapalı ekran çalıştıklarını, yani kredi kartlarından mail order yöntemiyle kart bilgileri girilmeden poliçenin kesilmediğini, müvekkilinin sadece fiziken poliçe kestiğini, davacı adına tahsilat yapamadığını, poliçesi kesilen kişinin ödemeyi doğrudan davacının hesabına yatırdığını, dönem sonunda yapılan hesaplamaya göre müvekkiline ödenmesi gereken meblağın davacı tarafından müvekkilinin hesabına aktarıldığını, davacı müvekkilinin sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini, bu hususta müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmadıklarını, müvekkilinin bu haksız fesih nedeniyle zarara uğramış olup bu husustaki sair talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, davacının delil olarak dayandığı banka havalesinde paranın gönderiliş nedenine ilişkin davacının iddialarını destekler bir kayıt bulunmadığını, davacının iddiasını ispatlayacak başka bir delil de sunmadığını, bu nedenle kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi sonrasında açılan huzurdaki bu davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatı mahkum edilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerin sair yönleriyle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız ve yersiz davanın reddini, kötü niyetli olarak takip başlatan davacının alacağın %20’sin az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri v e vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının, davalı münfesih acenteye sehven iki kez 10.000’er TL nakit teminat iadesi ödeyip ödemediği, davacının başlattığı icra takibine davalı itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; Acentelik Sözleşmesi, … 2.Noterliği 15/05/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/…,2020/…. Sayılı ilamı, 2020/… Arabuluculuk Nolu Son Tutanak Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı tarafın defterlerinin incelenmesi bakımından … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup 05/07/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davalı … ile ortağı olduğu… Hiz. Tic. Ltd. Şirketi’nin temin edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde davacı … tarafından davalı …’ye teminat bedelinin iki kez gönderilme sebebi ile dava konusu olan alacağa ait davalı ticari defterlerinde her hangi bir kaydın olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı defterlerinin incelenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış olup 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davacı defter ve kayıtlarında rapor içeriğinde de ifade edildiği üzere 09.02.2018 tarih … … … açıklaması ile 20.666,47TL’lik ve 08.03.2019 tarih … *… AC ÖDEME* … açıklaması ile 10.000,00TL’lik ödemelerin … hesabına gönderildiği ancak söz konusu ödemelerin teminat iadesi olduğunun belirlenemediği, acenteye yapılan ödemenin, davacı tarafça beyan edilen ödeme miktarı ile uyuşmadığı, davalı acenteye yapılan ödemenin sebebinin belirsiz olması nedeni ile teminat iadesi olarak kabul edilemeyeceği, davacı ve davalı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar ve kötü niyet tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, ayrıca davalının zamanaşımına ilişkin iddiaları ile ilgili değerlendirme ve takdirin de Sayın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek rapor alınmasına karar verilmiş olup 14/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının sunduğu ek deliller kapsamında yapılan incelemeler sonucunda dekontlar üzerinde teminat iadesine ilişkin ifadeler yer almamakla birlikte davacının defterlerinde kayıtlı muhasebe fişlerinde iş bu davaya konu teminat iadesi tahakkukları sonucunda oluşan borçların açıklamalarının yer aldığı, iş bu davacı defterindeki ki açıklamalar ile birlikte dosya kapsamında ki sözleşmenin 30.maddesinin de taraflarca kabul edildiğine dair Sayın Mahkemenin kanaate ulaması halinde 24.06.2019 takip tarihi itibari ile davalı tarafından talepteki gibi 20.000,00TL asıl alacaklı olacağı, dosya kapsamında davalı tarafa ihtarname keşide edildiği, keşide edilen ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiğine dair şerh evrakının sunulu olmadığı nazara alındığında davacının dava tarihi öncesinde davalıyı temerrüde düşürdüğünün ispatlanamadığı, bu durumda ispatlanmış davacı asıl alacağı 20.000,00TL’sine davalının tacir olduğu nazara alındığında 24.06.2019 takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağına davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K’nun 4489 Sy. K.nun ile değişik 2.maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından dönemde kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018 – 31.12.2019 arası %19,50; 01.01.20202 – 30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020 – 31.12.2020 tarihleri arası %10,00; 01.01.2021 sonrası %16,75) üzerinden basit usulde (3095 Sy. K.m3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı ve davalı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar ve kötü niyet tazminatının Sayın Mahkeme’nin takdirinde bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, taraflar arasında acentelik sözleşmesi imzalandığını, davalı acentenin müşterilerden tahsil ettiği primleri müvekkile intikal ettirmediğini, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili tarafından davalı münfesih acentenin 16.06.2017 suspan hesaplarına aktarılan nakit teminat iadesi dışında 09.02.2018 ve 08.03.2019 tarihlerinde sehven iki kez 10.000,00-TL, toplamda 20.000,00-TL nakit teminat iadesi ödendiğini, ihtara rağmen davalının sehven ödenen bu bedeli iade etmediğini, başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise talebin zamanaşımına uğradığını, feshin haksız olduğunu, havalenin bir ödeme aracı olduğunu, bu karinenin aksini davacının ispatlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığından ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davalının zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından acentelik sözleşmesinden kaynaklanan mükerrer teminat iadesi alacağının talep edildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 09/05/2011 tarihli acentelik sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin Delil Anlaşması başlıklı 30. Maddesi şu şekildedir.“Taraflar arasında ki ihtilaflarda şirket defter ve kayıtları esastır.
Taraflar, aralarında ki borç ve alacak ilişkilerinin tayininde HUMK’nun 287. Maddesine göre şirket defter ve kayıtlarından başka delil kabul olunmayacağını kabul ederler” Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporunda; davacı defterlerinde davalı tarafa
09.02.2018 tarihinde … … … açıklaması ile 20.666,47 TL’lik ve 08.03.2019 tarihinde … … AC ÖDEME … açıklaması ile 10.000,00 TL’lik aktarımların yapılmış olduğu, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstresindeki açıklamalarda davalı tarafa yapılan ödemelerin tahakkuklarının teminat iadesine ilişkin olduğu ve cari hesap ekstresine göre davacının dava ve takip tarihi itibari ile 20.638,05 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında mevcut delillere itibar edilerek; davacının mükerrer ödediği 20.000,00TL teminat iadesine yönelik başlattığı icra takibine davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile; takibin 20.000,00TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 1.366,20TL karar harcından peşin alınan 241,55TL harcın mahsubu ile eksik 1.124,65TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 3.156,75TL (54,40BH, 7,80TL VSH, 241,55TL Peşin Harç, 2.600,00TL bilirkişi ücreti, 253,00TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Dosyada arabuluculuk sarf kararı bulunmadığından bu hususta HESAPLAMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır