Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2022/168 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/618
KARAR NO:2022/135

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:08/07/2018
KARAR TARİHİ:09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Çin’den satın aldığı 6 adet Otoglav kazanı, Türkiye’de stoklarımızda saklanmak üzere, yağmur, kar, güneş vb. Etkenlerden etkilenmemesi ve emtianın bozulmaması içni özellikle maliyetlerini üstlenerek branda ile kapatılmış olduğunu, brandaların mülkiyeti müvekkiline ait olduğunu, Çin’den … Limanına gleen kazanların üzerinde brandaların davalı firma yetkilileri tarafından sorulmadan söküldüğünü, kazanlar şirkete çıplak halde teslim edildiğini, bu durumun davlıya … 20. Noterliği 28/05/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, davalı ihtarnameye cevap vermediğini, dava konusu olan brandaların Uluddağ branda adlı firmaya tekrar yaptırdığını ve davalı firmaya 12/06/2018 tarihinde faturalandırıldığını, fatura bedeli 5.900,00 TL olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kaybolduğunu iddia ettiği brandaların mülkiyetinin kendisine ait olduğuna ilişkin somut bir delil sunulmadığını, sunduğu fotoğrafın davacının iddiasını hukuken kanıtlamaya yeterli olmadığını, davacının önce brandanın mülkiyetine sahip olduğunu, brandanın müvekkili tarafından sökülerek iade edilmediğinin kanıtlanması gerektiğini, davacı dava dilekçesinde iddiasını ispatlar nitelikte dosyaya delil sayılabilecek belge sunmadığını ve hukuki bir açıklama yapmadığını, bu nedenlerde davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 23/09/2020 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına ve talimat yazılmasına karar verilmiştir.
19/11/2021 tarihli raporunda bilirkişi; ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ve görüşmeler neticesinde, bu raporun önceki bölümlerinde ayrıntıları ile arz ve izah olduğu üzere; davalı taraf Ticari Defterlerinin; 6102 sayılı kanunun 64. Md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 182 ile 220. md. uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, Mali ve Kaydi olarak kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu mütalaa olunmakla birlikte, işbu çerçevede 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca Hukuki ve nihai değerlendirme ile takdirin mahkememize ait olabileceği, taraflar arasındaki husumet konusu sürece ilişkin dava tarihi itibariyle davalı şirket kayıtlarına göre mali ve kaydi açıdan taraflar arasında herhangi bir borç/alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, brandanın, davalı şirket tarafından söküldüğünün, tanık beyanlarına göre, kabul edilebileceği, davacı şirketin zararının karşılaması gerektiği kanaatine ulaşıldığı, dava dosyasına mübrez tüm inceleme ve değerlendirmelerin kaydi bilgi ve belgeler üzerinden yapıldığı, hukuki tüm görüş ve izahların mahkememizin değerlendirme ve takdirinde olduğu, tüm arz ve izah olunan hususların alacak talebine ilişkin ödemeyi gerektirip gerektirmeyeceğinin takdiri ile hukuki kanaat ve nihal değerlendirmenin mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/01/2021 tarihli talimat raporunda; davacının 2018 yılı defterinin açılış ve kapanış beratlarının T.T.K’nun 64. İle 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin de birbirlerini doğruladığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ticari defter ve bağlı evraklarına göre değerlendirildiğinde; Davalıya 12/06/2018 tarihinde dava konusu kapsamında fatura kestiği ve ticari defterlerine işlediği, davalının da 21/06/2018 tarihinde kesilen faturaya iade faturası düzenlediği ve davacının iade faturasını kayıtlarına aldığı, tespit edildiğini, 07.06.2018 tarihinde, Polyester Branda yapımı açıklaması ile Uludağ Branda-Nedim Karagöz firmasından 5.900,00 TL’llik fatura kaydının olduğu, bedelini de makbuz karşılığı nakden ödediği ve kayıtlarına aldığı, davacının brandanın mülkiyetine sahip olduğunu, işbu brandanın davalı tarafından verilen hizmet esnasında kullanıldığını sonrasında ise bizzat davalı tarafından sökülerek iade edilmediğinin kanıtlanması hususlarında davacı yanın sunduğu tanık beyanları ve diğer beyanların değerlendirilmesinin mahkememizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; davacının mallarının üzerindeki brandanın taşıma sırasında taşıyıcının çalışanları tarafından sökülmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafın yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucunda maluliyetini gerektirir nitelikte yararlandığından bahisle daimi maluliyet tazminatı talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Maddi tazminat; hukuka aykırı şekilde kişilerin zarar görmesi, mal varlığının eksilmesi ve gerçekleşen olay karşısında, etkilendiklerine dair açılan davalardır. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için, maddi tazminat davası şartları oluşmalıdır.
Maddi zarar; gerçekleşen zarar verici olay karşısında, mağdur olan kişinin malvarlığında, zarar verici olayın öncesinde ve sonrasında çıkan durum farkıdır. Haksız yere gerçekleşen olay sonrasında kişinin vücut bütünlüğünde veya malvarlığında eksilme ya da borçlarında artış görülebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 49 ‘da “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hükmüyle kusurlu, yapmış olduğu fiil ile başkasının mal varlığında eksilmeye sebep olur veya şahsında oluşan acı, üzüntü, eleme neden olursa bunların tazminiyle yükümlüdür.
Kanun koyucu bu madde ile hukuki sorumluluğun unsurlarını da belirtmekte olup bunları Fiil,Hukuka aykırılık, Zarar, Kusur, Uygun illiyet bağı olarak sıralayabiliriz. Bu unsurların tazminat talebi için birlikte bulunması gerekmektedir.
Taraflar arasında yazılı taşıma sözleşmesi bulunmamaktadır. TTK’DA TAŞIMA SÖZLEŞMESİ ŞEKİL ŞARTINA BAĞLANMAMIŞ OLUP ,TTK m. 856/2 uyarınca sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulmuş olmaktadır. Bu aşamadan sonra taşıyıcı, taşıma süreci içinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluğu altında dikkatli ve özenli olarak taşımak yükümlülüğü altındadır.
Bu kapsamda taşıyıcının adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yyerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine gelen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur(TTK m. 875,879).
Talimat mahkemesince dinlenen Tanık …, “… Vinç adına çalışırız, nakliye yapmak için … tarafından … limanına çağırıldık,, Biz malı … Limanından teslim aldık, teslim aldığımızda mal brandalı bağlıydı, biz çekici ile gittik, gümrükteki yetkililer yüklemeyi yaptı, …’ın elemanları ya da kim olduğunu bilmiyorum, ancak bizim aracımıza yükleme esnasında yüklemeyi yapan kişiler brandasız olarak yüklediler, çünkü biz brandalı olarak bağlantıyı gerçekleştiremeyiz dediler, Bağlantı yerlerini görmemiz gerekiyor dediler, forkliftçinin isteği üzerine branda … yetkilileri tarafından açıldı ve bir kenara atıldı, biz malın yüklenmesi ve bağlanması işini yapmıyoruz, yalnızca taşıma işini yapıyoruz”
Talimat mahkemesince dinlenen … tanık olarak beyanında; “Ben uzunyol şoförüyüm, Ben ve diğer tanık … …’da taşıyıcı firma olan … Vinç Firmasında çalışırız, bu şirketin araçları ile taşıma işi yaparız, …’in müşteri olan taşıtıcı firmaları tanımayız, Biz malı … Limanından teslim aldık, teslim aldığımızda mal brandalı bağlıydı, biz çekici ile gittik, gümrükteki yetkililer yüklemeyi yaptı, …’ın elemanları ya da kim olduğunu bilmiyorum, ancak bizim aracımıza yükleme esnasında yüklemeyi yapan kişiler brandasız olarak yüklediler, çünkü biz brandalı olarak bağlantıyı gerçekleştiremeyiz dediler, biz malın yüklenmesi ve bağlanması işini yapmıyoruz, yalnızca taşıma işini yapıyoruz,” şeklinde açıklamalarda bulunduğu görülmektedir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve Talimat Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olduğu tespit edilmiştir.
Davacının 28/05/2018 TARİHLİ … 20. NOTERLİĞİ … YEVMİYE NOLU İHARNAME İLE davalıdan brandanın teslimin istediği, davalı tarafından olumlu cevap verilmemesi üzerine brandayı tekrar satın aldığı dosyaya sunulan 07/06/2018 tarihli 5.900,00TL bedelli faturadan anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı taraf 5.900,00TL bedelli faturayı iade etmişse de takdiri delil olarak kabul edilen yukarıdaki tanık beyanlarında davalı firmanın yönlendirmesi ile brandanın söküldüğü ve bir kenara bırakıldığı, davacı şirkete teslim edilmediği, davacının brandayı malları için özel olarak yaptırdığı ,bu kapsamda taşıyıcının adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine gelen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu (TTK m. 875,879) olması nedeniyle davacının uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğu davanın branda bedeli olan 5.900,00TL üzerinden tarafların tacir olması nedeniyle ticari temerrüt faizi işletilmesi suretiyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
5.900,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 403,02-TL nispi karar harcından peşin alınan 100,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 302,26-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.685,61‬-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 100,76-TL Peşin Harç, 493,75-TL Tebliğ ve Posta, 2.050,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır