Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/682 E. 2021/1024 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/682
KARAR NO : 2021/1024

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, yukarıdaki adreste elbise askısı imalatı yaptığını, Türkiye ve dünya pazarında önde olan bir şirket olduğunu, borçlu davalı şirketten cari hesap ekstresi ve faturalarda görüleceği üzere toplam 4. 690,30TL alacıklı olduğunu, borçlu davalı şirketin tüm sözlü ihtarlara rağmen borcu ödememesi üzerine hakkında iş bu alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası ile icra takip işlemi başlatıldığını, ancak borçlunun iş bu borcun aslına, ferilerine, faizine süresinde gerekçesiz ve haksız olarak itiraz nedeniyle durduğunu, bu kez arabulucuk başvurusu yapıldığını ancak arabuluculuk başvurusunun anlaşamama olarak sonuçlandığını, bu nedenlerle davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olmasından dolayı iş bu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun hukuka dayanmayan haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davalıdan cari hesap alacağı olup olmadığı, varsa alacak miktarı, davacının davalıdan cari hesap alacağı olup olmadığı, varsa alacak miktarı, davacının başlattığı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu cari hesap ekstresi, faturalar ve sevk irsaliyeleri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defterlerinin, 6102 sayılı kanunun 64. md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 182 ile 220. md. uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca Mali ve Kaydi olarak kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu mütalaa olunmakla birlikte Hukuki ve nihai değerlendirme ile takdirin Mahkemeye ait olabileceği, davacı ve davalı taraflarca ticari nitelikteki ilişkinin yazılı olarak kayıt altına alınmadığı, yazılı bir sözleşme metninin mevcut olmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu davalı tarafa ait cari hesap ekstresinde yer alan işlemlerin, kendi ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu ve şahsi beyanlarını doğruladığı, 2018 yıl sonu bakiyesinin defter kayıtları ile uyuştuğu, 03.10.2019 tarihinde (takip tarihi) 120 hesapta takip edilen 4.690,30 TL’lik bakiyenin şüpheli hale gelmesi sebebiyle muhasebe kayıtlarında 128 Şüpheli Ticari Alacaklar hesabına virmanlandığı ve bu işlemin usulen doğru olduğu, iş bu inceleme neticesinde davacı tarafın 31.12.2018 tarihi sonu itibariyle (Kaydi ve Mali Olarak) Davalı taraftan 4.690,30 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça dava dosyasına herhangi bir bilgi ve belge beyanında bulunulmadığı, ayrıca inceleme gün ve saatinde herhangi bir defter ibrazında bulunulmadığı, işbu suretle davacı tarafça alacağa ilişkin sunulan bilgi ve belgelerin davalı taraf kayıtlarında var olup olmadığı ile Davalı tarafın icra takip dosyasına ilişkin hangi konuda itirazının olduğu ve itirazlarının doğru olup olmadığı konularında inceleme yapılamadığı, davacı tarafın bildirme yükümlülüğü olan ilgili aylara ilişkin BS formları incelenmiş olup, dava konusu 2017 — 2018 ve 2019 yılına ait kendi keşide etmiş olduğu faturalara ilişkin (BS) formu bildirimlerini yerine getirdiği, davacı tarafın 03.10.2019 tarihli takip talebinde asıl alacağa işleyecek faiz talebinde bulunduğu, işleyecek faizin takip tarihi ile başlayarak dava neticesine göre Sayın Mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olabileceği, dava dosyasına mübrez tüm inceleme ve değerlendirmelerin mali ve kaydi bilgi ve belgeler üzerinden yapıldığı, hukuki tüm görüş ve izahların Mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı, davalı aleyhine cari hesap alacağına ilişkin 4.690,30 TL’lik takip başlatmış, davalının itirazı üzerine davacı tarafça iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre tarafların ticari defterlerinin mahkememize sunulmasına karar verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş ancak davalı taraf ticari defterlerini mahkememize verilen süre içinde sunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Hazırlanan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın sunmuş olduğu davalı tarafa ait cari hesap ekstresinde yer alan işlemlerin, kendi ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu , şahsi beyanlarını doğruladığı, bildirme yükümlülüğü olan dava konusu 2017 — 2018 ve 2019 yılına ait kendi keşide etmiş olduğu faturalara ilişkin (BS) formu bildirimlerini yerine getirdiği, 2018 yıl sonu bakiyesinin defter kayıtları ile uyuştuğu ve davalı taraftan 4.690,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının icra takibine itirazının haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının iptali ile; takibin 4.690,30TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 320,40TL karar harcından peşin alınan 80,10TL harcın mahsubu ile eksik 240,30TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.046,900TL (54,40BVH, 7,80TL VSH, 80,10TL Peşin Harç, 800,00TL bilirkişi ücreti, 104,60TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.690,30TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır