Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/678 E. 2022/82 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/678
KARAR NO : 2022/82

DAVA : TESPİT
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, eşi …nın T.C. …A.Ş. … Şubesinden kullandığı kredilere kefil olduğunu, 2017 yılında, SGK emekli maaş promosyon protokolü imzalanacağı belirtilerek, maaşının tamamının kefalet borcuna mahsup edilmesi için muvafakat yazısı imzalatıldığını, İmzaladığı belgenin içeriğine başlangıçta vakıf olmadığını, emekli maaşının tamamının borç için kesilmesine muvafakat vermediğini, bankanın tüm emekli maaşına el koyması nedeniyle 2017 yılından beri emekli
maaşını alamadığını, emekle maaşının tamamının üzerine haciz veya bloke konulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin serbest meslek sahibi olduğunu, son yıllardaki olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle zor günler geçirdiğini, emekli maaşını hiç kullanamadığını, banka şube müdürü ile yaptığı görüşmelerden olumlu bir cevap alınamadığını, bu nedenle yargı yoluna başvurmak zorunda kalındığını, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından açılan davanın görevsizlik nedeniyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına kayıt edildiğini, davanın zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığından usulden reddedildiğini, Yapılan arabuluculukgörüşmesinde de uzlaşma sağlanamadığı için dava açılmak zorunda kalındığını, müvekkilinin emekli maaşı üzerindeki bankaca konulanhacizvekesintilerintümdenkaldırılmasına, bu mümkün olmazsa haciz ve kesintilerin maaşın ¼’üne indirilmesine, yargılama giderlerinin davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından açılan dava dilekçesi ekinde emekli maaşına ait hesap hareketleri ile bankanın yaptığı kesinti tutarlarını göstermiş olduğu, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının haksız olduğunu, 28.09.2017 tarihli kendi el yazısı ile verdiği taahhütnamesi ve 28.09.2017 tarihli Kredi Sözleşmesine Ek Taahhütname ile, Fatih Şubesinin … numaralı müşterisi … – …Balıkçılık işletmesinin kullandığı ticari kredilerin kefili olarak SGK emekli maaşının tamamının kredilere geri ödenmesini kabul ve beyan ettiğini, bankanın da verilen bu talimat ve muvafakat gereğince … – …Balıkçılık işletmesinin borçlarına kefil …’nın SGK maaşından kesinti yaparak borçlardan mahsup edildiğini,kendi el yazısı ile yazarak imzaladığı taahhüdüne rağmen, üstelik SMMM olarak çalışan üniversite mezunu davacının, taahhütnameyi yanlışlıkla imzaladığını ileri sürmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, Yargıtayın son kararlarında bankanın bu taahhüde inanarak, başka teminat istemeden kredi kullandırdığını belirterek verilen muvafakatın geçerli olacağının hükme bağlandığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 13/10/2021 tarihli ara karar ile davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
25/11/2021 tarihli raporunda bilirkişi; kredi borçlusu ve borcun müteselsil kefil …’nın gönderilen ihtarname ile temerrüde düşmeleri sonrasında, müteselsil kefil Davacı …’nın, kendi el yazısı ile yazarak imzaladığı 28.09.2017 tarihli “Taahhütname” başlıklı yazısı ve…-Takas-Mahsup Talimatı ile SGK emekli maaşının tamamının …-… Balıkçılık işletmesinin kullanmış olduğu ticari kredi borçlarının geri ödenmesinde kullanılmasını yönünde Banka’ya verilmiş bir yetki olduğu, …’nın verdiği 28.09.2017 tarihli“Taahhütname” ve Virman-Takas-Mahsup Talimatı, ticari kredi borcunun muacceliyet kazanması ve borçluların temerrüde düştükleri tarihten 30.12.2016 tarihinden sonraki tarihli olduğu, 5510 sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ile getirilen “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması hâlinde, icra müdürü tarafından reddedilir” şeklindeki düzenleme ile ahde vefa göstermesi umulan borçlunun haczedilmezlikten feragat etmesine izin verilmek suretiyle kuralın aksi yönde serbestçe tasarruf imkânı yaratıldığı, somut uyuşmazlıkta davacı, kefili olduğu kredi borcunun muaccel hale gelmesi ve kendisinin de temerrüde düştüğü tarihten sonra, borcunun ödenmesini teminen, emekli maaşının kredi borcunun ödenmesinde kullanılması yönünde bankaya verdiği yetkinin geçerli ve bağlayıcı olacağı, davacının 28.09.2017 tarihinde verdiği Taahhüt ve talimat çerçevesinde, emekli maaşından kredi borcuna ödeme yapılmasına herhangi bir itirazda bulunmamışken, taahhüt ve talimat tarihinden üç yıl sonra eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması
isteminin iyi niyetle bağdaşmadığı ve bu talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamaması gerektiği, davacının 28.09.2017 tarihinde verdiği Taahhüt ve Takas-Mahsup Virman talimatının geçersiz olduğu, emekli maaşı üzerinde, kesinleşmiş bir icra takibi olmadan bu yönde yapılmış tasarrufun mutlak surette geçersiz olduğu inancında olması halinde; bankanın emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasının gerekeceği, yönündeki tespitlerimi meselenin hukuki tavsifi ve takdiri 6100 sayılı HMK’nın266/c.2 hükmü gereği tamamen mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, davacının maaş promosyonu protokolü imzaladığını sanarak SGK emekli maaşından kesintiye muvafakat verdiği iddiasıyla haksız olarak yapılan maaş kesintilerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüştür.Yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa’nın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.
Somut olayda, davacı …’nın, davalı banka ile dava dışı … … Balıkçılık şirketi arasında 06/01/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefil olduğu, bu sözleşme uyarınca kredi hesaplarının 28/12/2016 tarihinde kat edildiği, ihtarnamenin müteselsil kefil davacıyla 30/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 28/09/2017 tarihinde davacının kendi el yazısı ile yazmış olduğu “Taahhütname” başlıklı belgede, SGK emekli maaşının tamamının…’nın kredi borçları nedeniyle mahsup edilmesini kabul ettiği, ayrıca davacının yine 28/09/2017 tarihinde Bireysel Kredi Sözleşmesine Ek Taahhütname ve Virman-Takas-Mahsup talimatı verdiği ,muvafakat yazısının davacının el yazısı ile olduğu ve tarihinin de kredi hesaplarının kat ihtarının tebliğinden sonra yapıldığı, dolayısıyla muvafakat yazısının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının dava dilekçesindeki maaş pomosyonu verilmesi zannı ile kredi akdine ek muvafakatnamenin imza ettirildiği iddiası ile blokenin kaldırılması talebinin, talimat tarihinden 3 yıl sonra talep edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup TMK m. 2 dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bankanın davacının talimatına uygun olarak SGK maaşından kesintiler yaptığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A’a göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır