Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/659 E. 2023/265 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/659 Esas
KARAR NO :2023/265

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… D. İş sayılı dosyası üzerinde müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden işleme konulmuş olduğunu Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2020/… Talimat sayılı dosyasından 19.11.2020 tarihinde müvekkili şirket adresine yapılan haciz ile davaya konu senetten haberdar olduğunu bunun öncesinde müvekkili şirketin defterlerinde ve hesabında alacaklı …’a bir borç görünmediğini alacaklı olduğu iddia edilen … müvekkili şirkete ulaşmadığını alacağı olduğunu belirtilmediğini bu hususta en ufak bir girişimi olmadığını, yukarıda açıklanan ve mahkemece re’sen nazara alınacak diğer sebeplerle ihtiyati tedbir talebinin Kabulü ile ihtiyati haciz kararından ve esas takipten …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esasında icra veznesine yatacak paranın davalıya ödenmemesini, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında takibe konulan senetten ve icra dosyasından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini fazlaya ilişkin zararları ileride dava edilmek kaydıyla davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu şirket …’le müvekkili … arasında, 23/09/2019 tarihinde … 16. Noterliği … yevmine nolu sözleşme ile araç satış sözleşmesi akdedilmiş olduğunu bu sözleşmeye istinaden, 2016 model, … plakalı … … araç 193.000 TL satış bedeli karşılığında … Pormosyon’a satılmış olduğunu bu satış sözleşmesine istinaden, 193.000 TL olan satış bedelinin 150.000 TL tutarındaki kısmı banka yoluyla müvekkili …’a ödenmiş olduğunu geriye kalan 43.000 TL’lik kısmı içinse … Promosyon tarafından, bu itiraza konu olan ihtiyati haciz talebine dayanak olan 43.000 TL tutarındaki senet tanzim edildiğini senedin tanzim tarihine bakıldığında, tarihin 23/09/2019 olduğunu banka hesap hareketleriyle birlikte değerlendirildiğinde, satış sözleşmesine konu olan 193.000 TL değerindeki aracın 150.000 TL’lik kısmının banka aracılığıyla ödendiği, geriye kalan 43.000 TL tutarındaki kısmın ise senede bağlanarak mutabakata varıldığının anlaşılacağını karşı tarafın, senet alacağı karşılığında herhangi bir işlem yapılmadığı ve gerçekte böyle bir borcun olmadığı yönündeki iddiaları tamamıyla gerçekten uzak olduğunu müvekkili, bir seneyi aşkın bir süre alacağını tahsil etmeyi umduğunu fakat borcun bir türlü ödenmemesi üzerine alacağını icra yoluyla tahsil edebilmek üzere icra yoluna başvurmuş olduğunu olayda, özetle, müvekkili … ile … arasında araç satış sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, bu sözleşmeye istinaden belirlenen 193.000 TL olan araç satış bedelinin 150.000 TL tutarındaki kısmı banka yoluyla müvekkiline ödendiğini, 43.000 TL tutarındaki kısmı için ise işbu ihtilafa konu olan senet tanzim edildiğini senedin 1 yılı aşkın bir süredir ödenmemesi üzerine ise senet icra takibine konu edilmiş olduğunu yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiğini …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında tutara ilişkin verilen icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatını, tüm yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Takibe konulan bonodaki imzanın kaşeden çok ayrı bağışık bir yere atıldığı, kaşe ile imza arasında bağlantı olmadığı, sadece eski ortak ve yetkilisi …’in sorumlu bulunduğu iddiasıyla senedin bedelsizliğine dayalı olarak borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2020/… Talimat sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığına müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 12/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı şirketin davalı taraftan 23.09.2019 tarihinde 193.000,00 TL. bedelle taşıt aldığı, 254 Taşıtlar Hesabına kaydettiği ve davalı tarafa 193.000,00 TL. borç kaydettiği, – Davacı taraf davalı taraftan almış olduğu taşıt borcuna karşılık, 24.09.2019 tarihinde banka yolu ile 150.000,00 TL. ödediği, kalan 43.000,00 TL. bakiyenin 331 Ortak Cari Hesabı … Hesabına “C/H Mahsuben” açıklaması ile virman kaydı yapıldığı ve davalı tarafa borç- alacak bakiyesinin kalmadığı, Davacı tarafın davaya konu … plaka nolu aracı 19.06.2020 tarihli yevmiye maddesi ile dava dışı …’a 200.000,00 TL. bedelle araç satış kaydı işlediği, Davalı tarafın 16.11.2020 takip tarihli …. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyası ile davacı taraftan 43.000,00 TL. asıl alacak, 7.25S,22 TL. işlemiş faiz, 129,00 TL Komisyon, 151,80 TL. İhtiyati Haciz Masrafı ve 755,00 TL. İht. Haciz Vek. Ücreti olmak üzere toplam 51.291,02 TL. alacak talebinde bulunduğu, Davacı tarafın davalı tarafa borçlu olup olmadığı Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Tarafların %20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu” Görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; takibe konulan bonodaki imzanın kaşeden çok ayrı bağışık bir yere atıldığı, kaşe ile imza arasında bağlantı olmadığı, sadece eski ortak ve yetkilisi …’in sorumlu bulunduğu iddiasıyla senedin bedelsizliğine dayalı olarak borçlu olunmadığının tespitinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davalı, davacı aleyhine 23/09/2019 tanzim, 30/09/2019 vade tarihli 43.000,00 TL tutarlı bono için …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapmıştır.
Davacı vekili, bonodaki imzanın kaşeden çok ayrı bağışık bir yere atıldığı, kaşe ile imza arasında bağlantı olmadığı, sadece eski ortak ve yetkilisi …’in sorumlu bulunduğu iddiasıyla senetlerin bedelsiz kaldığından davalı/alacaklıya borçlu olmadığını iddia etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında, 23/09/2019 tarihinde … 16. Noterliği … yevmine nolu sözleşme ile araç satış sözleşmesi akdedilmiş olduğunu bu sözleşmeye istinaden, 2016 model, … plakalı … … araç 193.000 TL satış bedeli karşılığında davacıya satılmış olduğunu bu satış sözleşmesine istinaden, 193.000 TL olan satış bedelinin 150.000 TL tutarındaki kısmının banka yoluyla müvekkiline ödenmiş olduğunu geriye kalan 43.000 TL’lik kısmı içinse davacı tarafından, bu itiraza konu olan ihtiyati haciz talebine dayanak olan 43.000 TL tutarındaki senedin alındığını, davacının borçlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, senede dayalı menfi tespit davasıdır.
Davaya konu bonolar incelendiğinde, bonolar üzerinde ” bedeli nakden alınmıştır.” şerhlerinin olduğu görülmüştür.
Menfi Tespit davalarında, ispat yükü kural olarak davalıdadır. Genel İspat Kuralının istisnası kambiyo senetleridir. Kambiyo senedine dayalı, Menfi Tespit Davasında ispat yükü davacı/borçludadır.
Kambiyo senetleri sebepten mücerret de olsalar esasında bir borç ilişkisine dayanırlar. Bonoya isteğe bağlı olarak; Faiz, bedeli nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da koyulabilir. Bonoya konulan, bedel kayıtları, keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem arz eder. Kişisel defilerin ispatını kolaylaştır. İlgilileri bağlar. Bedel kaydı içren bononun lehtarı, artık senedin ” kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarı niteliğinde ” olduğuna dair mücerretlik kuralına dayanamaz. İspat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden taraftadır. Ancak senette mal alış verişine dair ” malen”, alacak verecek ilişkisine dair “nakden” ibareleri senede yazılmışsa, artık buna itibar edilir. Bu kayıtların aksini iddia eden senedi talil etmiş sayılır ve bu iddiasını ispatla mükelleftir. Yani, taraflardan biri senette yazılı kaydın doğru olmadığını iddia ediyorsa, buna senedin ta’lili denir ve bu senedin ihdas nedenine aykırı beyanda bulunmaktır. Bononun düzenlenme nedeni bulunmuyorsa talilden söz edilemez.
Dosyadaki mübrez ” Nakden ” ibareli senetlerde, davalı/alacaklı cevap dilekçesinde “davacı/borçluca araç satışı karşılığında düzenlendiği ” beyanında bulunmak suretiyle , senedi talil etmiştir. Bu suretle ispat yükünü üzerine almıştır.
Çift taraflı talilde ise ispat yükü tekrar davacı/borçluya döner, başka bir ifadeyle başlangıçtaki yeri değişmez. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15485 esas, 2016/4098 karar sayılı kararında “… her iki taraf da dava konusu bononun dava dışı … Turizm Ltd Şti’nin davalıya olan borcu için düzenlendiği hususunda mutabık kalmışlardır. Bir başka anlatımla somut olayda hem davacı yan hem de davalı yan bononun ihdas sebebini talil etmişlerdir. Çift taraflı talilde ispat külfeti yer değiştirmeyeceğinden davacının iddiasını ispatlaması gerekir.” şeklinde hüküm kurmuştur.
Dosyada mevcut davacı tarafça sunulan 27.01.2021 tarihli cevaba cevap konulu beyan dilekçesinde senedin araç satışı karşılığında verildiğini davalının ikrar ettiğini, aracın satışına ilişkin … Noterliğinin 23/09/2019 tarih … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde satıcının araç bedelini aldığının yazıldığını ve sözleşmenin taraflarca imzalandığını, herhangi bir kısmi ödemeden bahsedilmediğini beyan etmiş, bu şekilde hem davacı hem davalı bononun araç satışı sebebiyle düzenlendiği hususunda mutabık kaldığından çift taraflı talil sebebiyle davacının iddiasını ispatlaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça davacının ticari defterlerine dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmış, 10/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait yevmiye defterinde yapılan incelemeler sonucunda, davacı şirketin davalı
taraftan 23.09.2019 tarihinde 193.000,00 TL. bedelle taşıt aldığı ve Taşıtlar Hesabına kaydettiği, taşıta ilişkin ticari defterlerine 320 satıcılar
hesabından davalı tarafa 193.000,00 TL. borç kaydettiği, taşıt borcuna karşılık,
24.09.2019 tarihinde banka yolu ile 150.000,00 TL. ödediği, kalan 43.000,00 TL.
bakiyenin 331 Ortak Cari Hesabı … Hesabına “C/H Mahsuben” açıklaması ile virman
kaydı yapıldığı ve davalı tarafa borç-alacak bakiyesi kalmadığı görülmüştür.
… Noterliğinin 23/09/2019 tarih … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi incelendiğinde satıcının davalı, alıcının davacı olduğu, satış bedelinin 193.000,00 olduğu görülmüştür.
Davalının satış bedelinin 150.000,00 TL’lik kısmının banka üzerinden havale ile alındığı beyanı ile davalı ticari defterleri uyuştuğundan bu husus tartışmasızdır. Davacı, noter araç satış sözleşmesinde araç bedelinin alındığı yazıldığından aksini davalının ispat etmesi gerektiğini beyan etmiş ise de davalının araç bedelinin kalan 43.000,00 TL’lik kısmı için bono aldığı beyanı ve araç satış sözleşmesi ile dava konusu bononun düzenleme tarihinin 23.09.2019 tarihi olması karşısında sözleşmedeki araç bedelinin bir kısmı için davacı tarafça bono düzenlendiği anlaşılmıştır. O halde bononun ödendiğini davacı ispat etmelidir. Davacı ticari defterlerinde 43.000,00 TL’lik kısım için …’in cari hesabına mahsuben şeklinde virman kaydı yapıldığı ancak bu suretle davalıya yapılmış bir ödemeden bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça takibe konulan bonodaki imzanın kaşeden çok ayrı bağışık bir yere atıldığı, kaşe ile imza arasında bağlantı olmadığı, sadece eski ortak ve yetkilisi …’in sorumlu bulunduğu iddia edilmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-812 esas, 2018/756 karar sayılı kararında da “Keşidecinin el yazısıyla atılmış imzasının senedin ön yüzünde ve senet metninin altında bulunması gereklidir. Kanunen keşidecinin imzası yeterli olmakla birlikte keşidecinin kim olduğunun tespiti ve özellikle keşidecinin tüzel kişi olması durumunda keşideci unvanının poliçede yer alması, poliçenin kim tarafından verildiğinin tespiti bakımından önemlidir. Zira, poliçede imzası bulunanın borçlu olarak mı yoksa bir başka kişi adına temsilen veya vekaleten mi poliçeyi imzalamış olup olmadığının tespiti ancak ad ve soyadı veya unvan ile sıfatın belirtilmiş olması ile mümkündür. Poliçe borçlusunun tüzel kişi olması hâlinde, yetki belgesinde şirketi temsile yetkili şahısların poliçeyi imzalamış olmasına ve usulünce kaşe basılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bu durumda, poliçeden doğan sorumluluk doğrudan doğruya temsil edilen tüzel kişiye aittir.” şeklinde belirttiği üzere dava konusu bonodan doğan sorumluluğun tüzel kişilikte bulunduğu zira bonoda tek imza bulunduğu, davacı şirket yetkili …’in imzası ile davacı şirket kaşesinin bulunduğu, bononun düzenleme tarihlerinde şirket yetkilisinin … olduğu, senetlerde imza ve yaşı tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki itirazları da mahkememizce kabul görmemiş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/4 maddesi gereğince %20 oranında hesap edilen 10.258,20-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 875,93 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 696,03 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/04/2023

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır