Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2021/374 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/656
KARAR NO:2021/374

DAVA:Hisse Tescili
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı banka vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … ile Türkiye’de lisanslı bir … şirketi kurma ve hisselerinin yarı yarıya paylaşılması konusunda anlaştığını, kurulan şirketin ismi … A.ş. ( … … ) olmakla, şirket hisseleri halen %51 … -%49 … üzerinde olduğunu, müvekkili, … ile para transfer işinin işleyişinin … işiyle de ortaklık göstermesi dolayısıyla taraflar en kısa zamanda işe girmeye karar verdiğini, yeni kurulacak şirkette de …’de olduğu gibi şirket hisselerinin yarı yarıya müvekkili ve … üzerinde olması konusunda tarafların anlaştığını, Müvekkilinin, … ile yaptığı görüşmede , BDDK’dan 6493 sayılı kanunla ödeme kuruluşu lisansı almadan hiç bir işlem yapıp gelir yaratamayacak olduğu ve şirketin kuruluş aşamasında zarar edeceği süreyi kısaltabilmek adına, daha hızlı lisans alabilmek adına hisselerin kuruluşta %100’unun … üzerinde gözükmesi ancak şirket kurulduktan sonra müvekkile %50’sinin devredileceği üzerinde anlaşılarak davalı şirketin kurulduğunu, müvekkilinin, davalı … … ile şirketin hisselerinin %50’sinin kendisine devredileceği inancıyla birlikte kurduğunu,, şirketin kuruluşu için tüm emek ve sermayesini ortaya koymuşsa da sonrasında … tarafından şirket hisseleri kendisine devredilmediğini, hatta müvekkilinin şirketten tamamen uzaklaştırılmış olduğunu, Davalı şirket hisselerinin %50’sinin müvekkili üzerine tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın konusu, inançlı işleme bağlı olarak müvekkili şirket hisselerinin devrine ilişkin olduğunu, huzurdaki davanın müvekkil şirket’e değil, müvekkil şirket hisselerinin %100’ünü elinde bulunduran dava dışı …’e yöneltilmesi gerektiğini, davanın HMK 114 maddesi uyarınca dava şartı olan taraf ehliyeti yokluğundan husumet yönünden reddini, şirket hisse değerinin yarısı, dava değeri olarak gösterilen meblağ olmayıp; hali hazırda toplam sermaye 3.000.000 tTL olduğunu, davacının talebinin, şirketin mevcut hisselerinin %50’sinin iptal ve adına tesciline ilişkin olması dolayısıyla harca esas değer 5.000 TL değil, 1.500.000 TL olması gerektiğini, davacı iddialarını yasal süresi içerisinde ileri sürmediğinden, davanın esasına girilmeksizin zamanaşımı itirazı dikkate alınarak davanın reddi gerektiğini, davacı taraf , müvekkil şirket’e %50 ortak olacağı inancıyla hareket etmiş olduğunu beyan etmişse de, davacı’nın bu doğrultudaki beyanları hiçbir surette gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirket kuruluşu tamamen dava dışı …’in emek ve sermayeleri ile gerçekleştirildiğini, davacı tarafa hisselerin devrine ilişkin herhangi bir taahhütte bulunulmadığını, müvekkili şirket, dava dışı …’in emek ve sermayeleri ile kurulduğunu, davacı’nın müvvekil şirket kuruluşunda ortaya koyduğu herhangi bir emek veya sermaye bulunmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, kötüniyetle veya haksız dava açtığının aşikar olması nedeniyle; HMK 329 maddesi uyarınca; davacının aleyhinde müvekkiline özel vekalet ücretini ödemesine, davacının disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, yapılan inançlı işlemlere dayanılarak Anonim şirketin %50 hissesinin davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosyaya ibraz edilen sicil kayıtlarına göre … Hizm. A.Ş.’nin %100 hissesine … sahip olup davacı taraf yaptığı inançlı işlemler neticesinde şirketin %50 hissesinin kendi adına tescilini talep etmiş ise de …’e ait %50 hissenin davacı adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin yargılama yapmak için öncelikle davanın hisselerin sahibi adına açılmış olması gerekmekte olup davalı şirketin açılan davanın mahiyetine göre pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının Pasif Husumet Ehliyeti olmadığından açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile artan 26,09 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.040,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …