Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/644 E. 2022/132 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/268
KARAR NO:2022/93

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/02/2016
KARAR TARİHİ:22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02.09.2007 tarihinde … idaresindeki … plakalı motosikletin … … … Karayolunun 5.km.sinde tek taraflı trafik kazası yaptığını, kazada davacı …’in eşi ve diğer davacıların babası olan sürücü …’in hayatını kaybettiğini, … plakalı aracın kaza anında ZMMS bulunmadığından davalı … Hesabına 25.01.2016 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi amacıyla başvurulduğunu ve …-… sayılı hasar dosyasının açıldığını, 02.02,2016 tarihli cevabî yazıda kazanın tek taraflı gerçekleştiğinden dolayı tazminat talebinin reddedildiğini, davacılara ölüm tazminatı kapsamında destekten yoksunluk tazminatı ödenmesi gerektiğini, davacılar adına ayrı ayrı hesaplanacak destekten yoksunluk tazminatının HMK.nun 107,maddesi gereğince, şimdilik 1.000 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde, davacıların TC kimlik numarasına n belirtilmediğini, davacı tarafa bu konuda kesin süre verilmesini, aksi halde HMK.nun ll/2,maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istediklerini, davanın, kazaya karışan … plakalı aracın 02.09.2007 tarihindeki işleteninin trafik kayıtlanndian tespit edilmesi suretiyle ihbar edilmesini talep ettiklerini, 2918 sayılı KTK.mın 109/l.maddesi gereğince davanın zamanaşımına uğradığını, kazanın 02.09.2007 tarihinde meydafta geldiği gözetildiğinde, davanın esasına girilmeden zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, davacıların destek İlişkisini şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıklanması gerektiğini, güncel nüfus kayıtlarının alınması gerektiğini, özellikle davacı …’m destek ilişkisinin davacı tarafından somut olarak tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu olayın tek taraflı olarak gerçekleşmesi sebebiyle de davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davalı Kurum’un cevabi yazısının da bu yönde olduğunu, olayda sadece sürücü-ölenin kusurunun söz konusu olduğunu, sorumluluk hukukunun genel ilkesi gereği liç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, KTK.nun 86.maddesinde de bu konunun tekrarlandığını, kabul anlamına gelmemek üzere, yapılacak bir ödeme halinde dahi 6;K:nuî 135.maddesi gereği alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden davanın reddi gerektiğini, davalın n sorumluluğunun 2007 yılına ait trafik sigorta teminatı olan 80.000,00 TL ile sınırlı olduğum, … Hesabının Yönetmeliğin 16, maddesi gereğince sorumlulara rücu edebileceğinin düzenlendiğini, olayda sorumlunun tam kusurlu olan davacılar murisi olduğunu, destek yatısının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışı olduğunu, davalı Kurum’ı sorumluluk yüklenemeyeceğini, dava öncesi, dava dışı kişilere ödeme yapılmış olduğu! dan, yapılan ödemelere ve müteveffanın kusuruna istinaden BKmun 52.maddesi gereğim :e indirim veya hiç tazminata hükmetmemenin hakimin takdirinde olduğunu, dava konusu olayda davacıların kusurlu olan sürücünün külli halefleri olduğu, kanunda aranan borçlu ve alacaklı sıfatları birleşmiş olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini belirtmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 02/09/2007 tarihinde müteveffa …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsikletin yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiği, davacıların ZMMS poliçesi bulunmadığından destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan talep ettikleri, davacının varsa talep edebileceği maddi tazminat miktarından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; kaza soruşturma dosyası, mirasçılık belgesi, SGK evrakları, … Hesabı cevabi yazısı Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… Hesabına müzekkere yazılarak; dava konusu poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere y azılarak davacıların sosyal ekonomik durum tespitlerinin yapılması istenilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
… SGK Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu trafik kazasında vefat eden …’e ve yakınlarına ödeme yapılıp yapılmadığı, herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı hususları sorulmuştur.
Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı motosikletin ZMSS poliçesi celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 13/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda kaza tarihi itibarı ile ZMM sigortası bulunmayan … plakalı aracın sürücüsü …’in 94 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Yargıtay Hukuk Gene! Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı araç sürücüsü miülteveffa … 94100 kusurlu olsa bile; destekten yoksun kalan davacı hak sahibi babasının zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek maddi tazmi inawmmn yapıldığı, 3- Davacı … …’ in nihal ve gerçek maddi zararının 63.277,94 TL olduğu, davacı …’ in mihal ve gerçek maddl zararının 10.063,11 TL olduğu, davacı …’in nihal ve gerçek maddi zararının 4,717,51 TL olduğu, davacı …’ in nihai ve gerçek maddi zararının 1,941,44 TL olduğu temerrüt başlangıç tarihinin 02.02.2016 tarihi ve işleyecek falzin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 26/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda HMK 107 gereği dava değerini artırdıklarını, buna göre talep edilen alacak tutarının; … için, 63.277,94TL, … için; 10.063,11TL, … için; 4.717,51TL, … için; 1.941,44TL olmak üzere toplam 80.000TL artırdıklarını, HMK 107.madde kapsamında 1000-TL dava değeri ile açılmış davanın, dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda 79.000-TL daha arttırarak toplamda 80.000TL bedele yükseltiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacı … lehine 63.277,94-TL, davacı … … lehine 10.063,11TL , davacı … lehine 4.717,51TL, davacı … lehine 1.941,44TL , toplamda 80.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 02/02/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın 25/12/2018 tarihinde reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmuş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2019/729 Esas 2021/420 Karar sayılı 04/03/2021 tarihli ilamı ile; ” Somut olayda kaza 02.09.2007 tarihinde meydana gelmiştir. Yeni genel şartlar 01.06.2015 tarihinde, Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinde değişiklik yapan yasa ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğinden somut uyuşmazlıkta uygulanması olanaklı değildir. Bu halde yukarıya aktarılan Yargıtay kararları gereğince davacının, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulunduğu, bu nedenle murisin kusurunun, davacıya yansıtılamayacaktır. Mahkemece 2918 sayılı KTK ve … Hesabı Yönetmeliği’ne göre, davalı … Hesabının, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğu, destekten yoksunluk zararını, davalı taraftan talep edebileceği gözönüne alınarak değerlendirme yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile poliçe tarihinde yürürlükte olmayan yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.” gerekçeleriyle kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Kaldırma sonrası Mahkememizce bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 11/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; usulü kazanılmış haklar nazara alındığında yeniden tazminat hesabı yapılmasına mahal olmadığı, 13.08.2018 tarihli kök raporda hesaplanan maddi tazminat tutarlarının aynen esas alınması gerektiği ve buna göre; davacı …’ in talep edebileceği maddi zararının garameten 63.277,94 TL olduğu, davacı …’ in talep edebileceği maddi zararının garameten 10.063,11 TL olduğu, davacı …’ in talep edebileceği maddi zararının garameten 4.717,51 TL olduğu, davacı …’ in talep edebileceği maddi zararının garameten 1.941,44 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 02.02.2016 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili; 02/09/2007 tarihli tek taraflı kaza nedeniyle müvekkillerinin desteği …’in vefat ettiğini, müvekillerinin destekten yoksun kaldığını müteveffanın kullandığı motorsikletin kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından davalı … Hesabı’na başvurulduğunu, sonuç alınamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık ölümlü tek taraflı kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce verilen davanın reddi kararının kaldırılmasına hükmedilen istinaf ilamında da belirtildiği gibi; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanun’un 85/1.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların desteğinin, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt vefat etmiş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına halel getirir bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Bu çerçevede, kaza tarihi itibariyle, ZMSS poliçesi bulunmayan araç nedeniyle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesine göre, ZMSS poliçesinin kaza tarihindeki limiti dahilinde … Hesabı’nın sorumluluğu bulunmaktadır.
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamayacaktır. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olması desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/17669 E. 2017/919 K.sayılı kararı, HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları).
Somut olayda kaza 02/09/2007 tarihinde meydana gelmiştir. Yeni genel şartlar 01/06/2015 tarihinde, Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinde değişiklik yapan yasa ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, somut uyuşmazlıkta uygulanması olanaklı değildir. Bu halde yukarıda aktarılan Yargıtay kararları gereğince davacıların mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulunduğu, bu nedenle murisin kusuru, davacılara yansıtılamayacaktır. davacılar destekten yoksunluk zararını, davalı taraftan talep edebilecektir.
Mahkememizce tazminat hesaplaması için alınan 13/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … yönünden 63.277,94TL, davacı … yönünden 10.063,11TL, davacı … yönünden 4.717,51TL, davacı … yönünden 1.941,44TL maddi tazminat hesaplanmıştır. Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacılar …, …, … ve … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı … de maddi tazminat talep etmiş ise de; olay tarihinde 18 yaşından büyük olduğundan talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesisi edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
1-Davanın davacı … yönünden REDDİNE,
2-Davanın davacı …, …, … ve … yönünden KABÜLÜ ile; Davacı … yönünden 63.277,94TL, davacı … yönünden 10.063,11TL, davacı … yönünden 4.717,51TL, davacı … yönünden 1.941,44TL maddi tazminatın 02/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 5.464,80TL karar harcından ıslah ile alınan 269,83TL harcın mahsubu ile eksik 5.194,97TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 3.136,73TL (4,30TL VSH, 269,83TL ıslah harcı, 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 462,60TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.026,13TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI …’e VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI …’e VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince 4.717,51TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI …’e VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince 1.941,44TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI …’e VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince 1.000,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı22/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır