Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2021/438 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/637
KARAR NO :2021/438

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/11/2020
KARAR TARİHİ:28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait dairenin 26/09/2019 tarihinde … meydana gelen depremde dairenin bulunduğu binanın tamamen hasarlı ve oturulamaz hale geldiğini, karot raporu ve … Belediyesi’nce yapılan araştırma ile de bu durumun tespit edildiğini, binanın boşaltıldığını ve akabinde yıkıldığını, binanın yeniden inşasının devam ettiğini, müvekkilinin maddi zarara uğradığını, taşınmazın 30/07/2019 tarihinde müvekkiline devrolunduğunu, binaya ait … poliçesinde zeyilname ile taraf değişikliğine gidildiğini, deprem ve hasar tarihinde malikin müvekkili olduğundan davanın müvekkili adına açıldığını, menfaat sahibinin müvekkili olduğunu, hasar tarihinde 62.300,00 TL bedelli 02/11/2018 tanzim tarihli … poliçesinin mevcut olduğunu, davalıya yapılan başvuru neticesinde bina tamamen hasarlı olmasına rağmen sigorta bedelinin aksine kısmen ödeme yapıldığını, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu ödemeyi aldığını, kalan kısım için yapılan taleplere davacı yanca cevap verilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, %2 muafiyet bedeli ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak tahsil edilen meblağ mahsup edildikten sonra kalan 54.701,33 TL’nin 26/09/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalının taleplerini ekspertiz raporuna göre değerlendirdiğini, binada meydana gelen hasarın deprem sebebiyle meydana gelip gelmediğinin nasıl ve kimlerce yapılacağı ise düzenlemelerle açıkça belirlendiğini, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılması yasal olarak iyileştirme olup zorunlu deprem sigortası kapsamında olmadığını, zorunlu deprem sigortası poliçelerinin sigortalıların beyanlarına göre oluşturulduğunu, poliçedeki teminat miktarının …’ın sorumluluğunun üst sınırını teşkil etmekte ve zararın meydana geldiği tarihteki serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasındaki ilişki her iki taraf için ticari iş niteliğinde olmadığından avans faizi talebinin yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; zorunlu deprem sigorta poliçesi kapsamında sigorta bedeli talebine ilişkindir.
Mahkemelerin görevine ilişkin kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden Mahkememiz dosyası usul ekonomisi ilkesi gereğince duruşmasız olarak ele alınıp incelenmiştir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması davaşartı olarak düzenlenmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir. (YHGKK 2017/…-… E, 2019/…. K)
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin 1/L bendinde Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde tanımlanmıştır. Bu madde hükmüne göre davacı ile davalı kurum arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. (… BAM 11. HD 2018/… E, 2020/… K., … BAM 11. HD 2019/… E, 2020/… K. sayılı kararları)
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalıya … sigortalı konutunun depremde zarar görmesi nedeniyle maddi zararını Zorunlu Deprem Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Davacının tacir olduğu yönünde iddia olmadığı gibi bilgi ve belgeye de rastlanılmamış olup sigortalı ev ise hususi bir konuttur. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenecek olduğu ve davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır