Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2022/521 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/620
KARAR NO :2022/521

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:24/06/2015
KARAR TARİHİ:20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine 01.11.2013 tarihli 49.836,43-TL tutarlı 06.10.2011 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya ile takibe geçildiğini, Müvekkili şirketin Müvekkili şirketin davalı alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını davalının kötü niyetli olduğunu ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davalı-alacaklıya müvekkili şirketin borçlu olmadığının anlaşılacağını, Söz konusu takipte, müvekkili davacı şirket adına çıkarılan ödeme emrinin TK md. 35’e göre “… Mah. … No:4 …/lstanbul” adresine yapıldığını, ancak davacı şirketin … ili … ilçesine taşındığını, yeni taşınmış olduğundan merkez değişikliğini Ticaret Siciline bildiremediğini, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste de bekçilerin tebligatı almamaları üzerine icra tebligatından haberdar olmadığını ve süresinde itiraz edemediğini, davacı şirketin, davalı alacaklıya borcu olmadığı halde icra takibine maruz kaldığını, şirkete ait araçlar üzerine haciz konulduğu, müvekkili davacı şirketin davalı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi neticesinde zarara uğradığını belirterek öncelikle ilerde telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması açısından teminatsız veya uygun bir teminat karşılığında takibin durdurulmasına, dosya kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına, müvekkilini davalı-alacaklıya borcunun bulunmadığı, tespitine, haksız ve kötü niyetli davalı hakkında %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevabı dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirketin davacı ile 06.10.2011 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında … ili … ilçesi …. Mah. … pafta, 1541 ada, 10 parselde yapılacak iki blok inşaatın konvansiyonel kalıp,demir ve beton işlerinin montaj olarak 270 gün içinde yapım işini taşeron sıfatı ile yapılması hususunda sözleme imzaladığını, Müvekkili şirketin üzerine düşen edinimini yerine yetirdiğini, 20.02.2013 yer teslim tutanağındaki eksiklikler müvekkili şirketçe tamamlanarak kesin hesabın yapıldığını ve iş bedelinin faturasının kesildiğini ve davacı şirkete tebliğ edildiğini, fakat şu ana kadar davacı ve diğer ortak girişim şirketince herhangi bir ödemenin yapılmadığını, Taraflar arasında başka davalarında olduğunu, … İnşaat ortak girişiminin müvekkil şirkete açmış olduğu … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … nolu dosyanın olduğunu, bu davanın ve mahkemenizdeki dava ve icra dosyası ile ilgili taraflar arasında sulh görüşmelerinin yapıldığını, neticelendiğinde mahkemenize beyanda bulunulacağını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile açılan iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesi talep etmiştir.
Mahkememizin 02/02/2016 tarihli celse ara kararı gereğince davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir.
11/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketçe 15/09/2014 tarihinde başlatılan takipte 06/10/2021 tarihli taşeron sözleşmesi gereği bakiye 49.836,43 TL tutarındaki alacağın talep edildiği, takip borçlusu davacı şirketçe icra dosyasına 02/10/2015 tarihinde 66.078,34 TL ödeme yapılarak dosya borcunun kapatıldığı, bu nedenle açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesinin talep edildiği, …’ne ait ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı şirketin takip tarihi itibariyle 8.536,44 TL alacaklı olduğu, davalı şirket kayıtlarına göre ortak girişimin takip tarihi itibariyle 49.836,43 TL borçlu olduğu, bakiyeler arasındaki farkın ortak girişim tarafından “26/08/2013 tarihli … sayılı faturaya istinaden fiyat farkı açıklaması ile düzenlenmiş olan 26/09/2013 tarih, 41.300,00 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarına alınmamış olmasından kaynaklandığı, anılan faturanın … 30. Noterliği’nin 27/09/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete gönderildiği, ihtarnamede tebliğ şerhinin bulunmadığı, taraflarca keşide edilen ihtarnamelere göre ihtilafların geç teslim ve eksik imalat hususlarından kaynaklanmakta olduğu, anılan hususların teknik bilirkişilerce değerlendirilmesi halinde daha sağlıklı sonuca ulaşılacağı, 41.300,00 TL tutarındaki ihtilaflı faturanın hesaplanışına veya 27/09/2013 tarihli ihtarnamede belirtilen eksik ve hatalı işlerin tespitine dayanak olabilecek herhangi bir belge ve bilginin sunulmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 02/03/2014 tarihli celse kararı gereğince ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak, taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek ve dosyada yer alan 11.05.2016 tarihli YMM …’nın teknik bilirkişilerce değerlendirilmesini uygun bulduğu konularda inceleme yapılarak, davacı tarafın varsa hak ve alacaklarının (fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte) belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
18/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; geçici kabulde tespit edilen kusurlu imalatların kimin tarafından yapıldığı, geçici kabulde tespit edilen kusurlu imalatlar davalı yüklenici tarafından yapıldığı, çünkü kesin hesapta davacı işveren tarafından bu imalatlar hususunda hiçbir itirazı olmadığı ve bu imalatların yapılmadığına dair yüklenicinin alacağından herhangi bir kesinti yapılmadığı, işin gecikmesinin kimin kusurundan kaynaklandığı, gecikmenin kusuru tamamen işveren idarenin kusurundan kaynaklandığı, çünkü inşaatların yapılacağı yeri zamanında yükleniciye teslim etmediği, kendisi tarafından temin edilmesi gereken malzemeyi geç temin etmiş olduğu ve yüklenicinin yaptığı imalatın bedelini zamanında ödemediği, 11/05/2016 tarihli mali müşavir raporunda tarafların defter ve kayıtları incelemesi sonucunda davalı yüklenici davacı işveren firmalardan 49.836,43 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının kesin hesap sonucu çıkan 49.836,43 TL bakiye alacağı ödenmediği için…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçmesi üzerinde davacı işverenin davayı açtığı ve ihtarların keşide edildiği, davacının iddialarının yersiz, mesnetsiz ve gerçekleri yansıtmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
23/03/2021 tarihli ara karar gereğince dosyanın icra hesap uzmanına verilerek davaya konu…. İcra Dairesinin … / … sayılı dosyasındaki asıl alacak miktarının 8.536,44 TL üzerinden davacının icra dosyasına yaptığı ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ve icra masrafları ile birlikte kapak hesabının yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
05/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … 7. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında 8.536,44 TL takip çıkışı kabul edilerek takip tarihinden iytibaren 3095 sayılı kanun 2 maddesinin birinci fıkrasına ve takip talebindeki kesinleşen talebe göre reeskont avans faizi işletilerek yapılan hesaplamada son ödeme tarihi olan 02/10/2015 tarihi itibariyle kapak hesabının 1,367,00 TL davacının yaptırdığı tutarın 66.078,34 TL olduğu bakiye borç bulunmadığı davacı borçlunun 54.711,34 TL fazla ödeme yaptığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/07/20217 tarih 2015/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş olup; verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2020 tarih 2020/819 esas ve 2020/1002 karar sayılı ilamıyla “.. davanın ortak girişimi oluşturan şirketlerden Buket İnşaat tarafından açıldığı, diğer ortak Kar şirketinin davada temsil edilmediği anlaşılmaktadır. Ortaklığın niteliği gereği diğer ortak Kar şirketinin de bu davada davacı sıfatı ile yer olması gerektiğinden öncelikle bu ortağın davaya muvafakatinin alınması, olmadığı takdirde aleyhine dava açılmak suretiyle bu davayla birleştirilerek davada temsilinin sağlanması gerekir…” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda eksikler tamamlanmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı taşeron şirket ile davalı işveren arasında 06/10/2011 tarihli, … ili … ilçesi … Mahallesi … pafta, 1541 ada, 10 parselde yapılacak iki blok inşaatın konvansiyonel kalıp,demir ve beton işlerinin montaj olarak 270 gün içinde yapım işini taşeron sıfatı ile yapılması hususunda taşeron sözleşmesi imzaladığını, davacı yanın sözleşme gereklerinin yerine getirilmediği iddia edilmiş ise de; mahkememizce aldırılan 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda geçici kabulde tespit edilen kusurlu imalatların yüklenici tarafından yapıldığı, çünkü kesin hesapta davacı işveren tarafından bu imalatlar hususunda hiçbir itirazı olmadığı ve bu imalatların yapılmadığına dair yüklenicinin alacağından herhangi bir kesinti yapılmadığı, işin gecikmesinin tamamen işveren idarenin kusurundan kaynaklandığı, çünkü inşaatların yapılacağı yeri zamanında yükleniciye teslim etmediği, kendisi tarafından temin edilmesi gereken malzemeyi geç temin etmiş olduğu ve yüklenicinin yaptığı imalatın bedelini zamanında ödemediği, dosyamız arasında mevcut ihbarname ve tutanak içerikleri incelendiğinde davalı yükleniciye kusur izafe edilemeyeceği ve bu nedenle davacı yanın hakkedişlerden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yargılama giderleri ve sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 851,09-TL harçtan mahsubu ile artan ‭770,39‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 56,00-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır