Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/617 E. 2022/862 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/617
KARAR NO:2022/862

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:10/11/2020
KARAR TARİHİ:23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafından 08/01/2019 tarihinde …. icra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile davacıya ve çekteki diğer cirantalara karşı çekin tahsili için icra takibi başlatıldığını, çekte imzanın davacıya ait olmadığını, davacının çekte yer alan şahıslardan hiçbirini tanımadığını, davacının 15/12/2018 keşide tarihli 17/12/2018 ibraz tarihli 58.000,00 TL bedelli çeki nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine çekte yazılı miktarın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davacının icra takibine konu çekten dolayı borçlu olup olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… CBS’ye müzekkere yazılarak 2020/… soruşturma numaralı dosyası celp …/… 1. Noterliğine müzekkere yazılarak 14/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı evrakın onaylı sureti celp edilmiştir.
… … … Anonim Şirketine müzekkere yazılarak … numaralı GSM hattına ilişkin sözleşme, dilekçe vs. Evrakları celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir
… Cumhuriyet Başsavcılığı sahtecilik Ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosuna müzekkere yazılarak …’a ait 15/12/2018 Keşide tarihli, … seri numaralı, 58.000,00 TL bedelli çek aslı celp …/… İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına müzekkere yazılarak … TCKN davacı …’ın ıslak imzasının bulunduğu evrak asılları celp edilmiştir…. Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılarak … TCKN davacı …’ın ıslak imzasının bulunduğu evrak asılları celp edilmiştir.
…A.ş’ne müzekkere yazılarak … TCKN davacı …’ın ıslak imzasının bulunduğu evrak asılları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 06/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu çekin arka yüzünde … adına atılı soldaki 1. ciro imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekin arka yüzünde … adına atılı sağdaki 1. ciro imzası ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususları bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, davalı tarafından çeke dayanılarak başlatılan icra takibine ve dayanağı olan çekte yer alan lehtar ciro imzasının lehtarın eli ürünü olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (6102 TTK’ nın 778, eTTK. 690, 730).
6102 sayılı TTK’nın 818. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. maddesi uyarınca ”bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz.
İmzaların bağımsızlığı ilkesi, ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak sağlamaz. Diğer bir deyişle, “imzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Buna göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Kanun yapıcı, 6102 sayılı TTK’nun 677. maddesinde senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğini kabul etmiştir. Çekteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Çekin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir. (Reha Poroy/ Ünal Tekinalp; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 17. Baskı, İstanbul 2006, s. 141-142; Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2.Bası, Ankara 1997, s. 414 vd; Hüseyin Ülgen / Mehmet Helvacı / Abuzer Kendigelen/ Arslan Kaya; Kıymetli Evrak Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2004, s. 126 vd; Naci Kınacıoğlu; Kıymetli Evrak Hukuku, 5.Baskı, Ankara 1999, s. 122 vd; Gönen Eriş; Türk Ticaret Kanunu, Kıymetli Evrak ve Taşıma, Ankara 1988, s. 174 vd- s.286; Yargıtay 11.HD.3.11.1987 tarih, 347/5865 Esas ve Karar sayılı kararı; Oğuz İmregün; Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1998, s.58 vd; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, c.II , 3. Baskı, Ankara 1990 s.1611 vd.).
6102 sayılı TTK’nun 686/1.maddesi; “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” hükmünü içermektedir.
Sahte imza bir başkasının imzasının taklit edilmesi hali olup, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı yasanın TTK’nın 677. maddesi hükmü gereğince; Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse ,diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez (Hulusi Gürbüz; Yargıtay Uygulaması Işığında Ticari Senetlerin iptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar, İstanbul 1984, s.295; Doğanay s.1646-1647; Murat Alışkan; Kambiyo Senetlerinde Temlik Cirosu, İstanbul 1998, s. 255 vd; Tarık Başbuğoğlu; Uygulamalı Türk Ticaret Kanunu, 1.cilt Ankara 1988, sh. 807; Erol Ertekin/İzzet Karataş; Uygulamada Ticari Senetler: Ankara 1998, s. 363).
Yine 6102 sayılı TTK’nun Kanunun 710/3. maddesi uyarınca; “Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kişi borcundan kurtulur. Ödeyen kişi, cirolar arasında düzenli bir teselsülün bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir”.
Davacı, davalı tarafından 08/01/2019 tarihinde …. icra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile davacıya ve çekteki diğer cirantalara karşı çekin tahsili için icra takibi başlattığını, çekte imzanın kendisine ait olmadığını, çekte yer alan şahıslardan hiçbirini tanımadığını, 15/12/2018 keşide tarihli 17/12/2018 ibraz tarihli 58.000,00 TL bedelli çeki nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı cevap vermemiştir.
Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun olup ve bu nedenle hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen bilirkişi raporuna göre ; İnceleme konusu çekin arka yüzünde … adına atılı soldaki 1. ciro imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekin arka yüzünde … adına atılı sağdaki 1. ciro imzası ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir.Bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 15/12/2018 keşide tarihli, 58.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, somut olayda,davacı hamil davalının çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötü niyetli hamil olduğunu kanıtlayamadığı için kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A)Davacının Davasının KABULÜNE;
1-Davacının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 15/12/2018 keşide tarihli, 58.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Yasal şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.691,98 TL nispi karar harcının peşin alınan 990,50 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 2.971,48 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.280,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 1.052,70 TL(54,40 TL BVH, 7,80 TL VSH, 990,50 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 608,08 TL (608,08TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır