Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2022/313 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/609 Esas
KARAR NO:2022/313

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/11/2020
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkili firma ile davalı taraf arasında 08.01.2019 tarihinde 90.000,00 Euro bedelli “Çöp Şutu ve Borulama Sistemi Tedarik Sözleşmesi” imzalandığını, işbu sözleşme dayanak alınarak davalı taraf aleyhine 21.09.2020 tarihinde …. İcra Dairesi …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı; davalı tarafından takibe hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olarak itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu,2.Müvekkili ile davalı tarafın imzaladığı sözleşmenin … Demokratik Halk Cumhuriyetinin, … vilayetinde yapılacak olan 50.000 kişilik çok amaçlı kapalı stadyum ve ekleri projesi inşaatı kapsamıtıda çöp şutu ve borulama sistemi tedariğine ve montajına yönelik olduğunu, müvekkili şirketin ilgili sözleşmenin gerektirdiği tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olup sözleşmeye konu tüm ürünlerin montaja hazır halde üretilmiş olduğunu müteaddit defalar davalı tarafa bildirdiğini, bu duruma karşılık davalı tarafın, …’de iç karışıklıkların olduğunu belirtmiş bu nedenle müvekkili şirketçe ürünlerin teslimatının yapılamadığı, davalı taraftan hiç bir ödeme alınamadığını,3.Müvekkili şirketin bu bildirimlerine karşılık davalı tarafın TBK 106.maddesi “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun barcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık flillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” uyarınca temerrüde düşürüldüğünü, müvekkili şirket tarafından davalıya ürünlerin tamamını bünyelerinde bulunan bir depoya aldırmaları, montaj hariç şekilde ödeme yapmaları bilgisinin verildiğini, Ürünleri aldırmamaları durumunda müvekkili şirketçe bir depo kiralanarak ürünlerin nakliye olmuş şekilde taşınacağı, * Kdv şeklinde faturanın kesileceği, ve 90 gün içinde …’e sevkiyatın gerçekleşmesi halinde Kdv’nin mahsuplaşılacağı, ödemelerin yapılması durumunda … veya farklı bir şantiyede ürünlerin montajının ücreti mukabilinde yapılacağı bildiriminde bulunulduğunu, bildirimin devamında ödeme ve depolama alanı ile ilgili 7 işgünü içerisinde dönüş yapılmasımı aksi halde yasal sürecin başlatılacağı ihtar edildiğini,4.TBK’nun bir şeyin teslimine ilişkin edimlerde tevdi hakkını düzenleyen 107. maddesi “Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir.” hükmü gereğince davalıya … 2. Noterliği marifetiyle gönderilen 04.02.2020 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği ve bu ihtarnameye davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediği, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca imal edilen malların ihtarnamede adresi belirtilen depoya nakledildiğini, bunun üzerine uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığı, davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının ödeme emrine haksız ve dayanaksız itiraz etmesi üzerine işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu “,Tüm bu nedenlerle, davalının …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına karşı yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamnına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, özetle;” Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmenin, …’de yapılması planlanan 50.000 kişilik çok amaçlı kapalı stadyum inşaatı projesi sözleşmelerine bağlı olarak yürürlüğe giren bir sözleşme olduğunu, huzurdaki sözleşme yorumlanırken ve bu sözleşmeye göre uyuşmazlık çözümlenirken, bağlı olunan Ana Sözleşme ve bu sözleşmelerde belirtilen idare ile iş sahibi şirketlerin konumunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle Ana Sözleşme ile alt sözleşmelerinin tarafları ve idare’nin sözleşmelerin uygulanmasındaki işlevinin tespit edilmesi gerektiğini,2.Taraflar arasındaki sözleşmenin “Tanımlar” ve “Sözleşme Konusu”bölümlerinde bu hususların açıklardığını,Tanımlar başlıklı bölümde şu şekilde açıklamalar bulunduğunu; İDARE: … tarafından yapılan işin (50.000 kişilik çok amaçlı kapalı stadyum ve ekleri projesi) sahibi olan … Cumhuriyeti, Tizi Ouzou vilayetinin Gençlik ve Spor Müdürlüğü, DUNE: İdare adına işin projesinin ve fiilen yapımını denetleyen firma olup “DUNE ve/veya MÜŞAVİR” olarak anılacaktır.CTC : İdare adına işin projesinin ve fiilen yapımını denetleyen ve yarı devlet kuruluşu olan denetim firması “CTC ve/veya MÜŞAVİR” olarak anılacaktır.ANA SÖZLEŞME: İdare ile … arasında proje konusu işin yapımı için imzalanmış olan sözleşme,” olarak tanımlandığını,Sözleşmenin Konusu başlıklı 1. Maddede açıklandığı üzere;“… Demokratik Halk Cumhuriyetimin, Tizi Ouzou Vilayetinde yapılmakta olan 50.000 kişilik çok amaçlı kapalı stadyum ve ekleri projesi inşaatınım kalan işlerinin yapımını yüklenici olarak “…” üstlenmiş,”…” bu proje kapsamında yer alan “Çöp Şutu ve Borulama Sistemi malzemelerinin temini ve montajı” işleri için … ile taşeron sözleşmesi yapmış,“…” bu yükümlülüğü kapsamında, “Çöp Şutu ve Borulama Sistemi malzemelerinin temini” için “…” Endüstri ve Taş. Ltd. Şti. ile anlaşma yapmış, “…” bu yükümlülüğünün gereği olarak Tedarikçi (davacı şirket) ile işbu sözleşmeyi imzalamıştır.” Sözleşme hükümleri incelendiğinde, tüm üretim sürecinin ve teslim sürecinin İdare ve Müşavir firmaların denetimi ve onayına bağlı olduğunun görüleceğini, üretilecek tüm ürünlerin, Ana Sözleşmenin eki ‘niteliğinde olan ve huzurdaki sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak kabul edilen CCTP’ye (teknik şartname) uygun olması gerektiğini,Örneğin Sözleşmenin 3/b-c-e-f-g maddelerinde, hazırlanan projeler ve tüm süreçler açısından İdareden onay alınmak zorunluluğunun belirtildiğini, aynı şekilde “Kalite ve Kontrol” başlıklı 9. Maddesinde; teslimattan önce kalite plant ve kalite prosedürleri için idareden onay almak zorunluluğunun getirildiğini, Müvekkili şirket tarafından üstlenilen iş eksiksiz olarak yerine getirilmekte ve projenin bitirilmesi için tüm süreçler hatasız olarak yürütülmekte iken, …’de meydana gelen olaylar, hükümet değişikliği ve halihazırda devam eden protestolar nedeniyle idareden sözleşme maddelerinde belirtilen hususlarda onay almanın imkansız hale geldiği, asıl işveren tarafından tüm ödemelerin durdurulduğunu, projenin askıya alındığını,Bu nedenle, müvekkili şirketin tüm tedarikçilere yazı göndererek, çalışmaların durdurulduğunu, geçici bir süre imalata ara verilmesi gerektiğini bildirdiğini, “Geçici iş durdurma hakkında bilgilendirme” konulu yazıda;“Yüklenimimiz altında olan proje kapsamında; … Demokratik Halk Cumhuriyetinde son 3-4 ay içinde yaşamılmakta olan politik sorunlar nedeniyle hakkedişlerimizi tahsil edemiyoruz. Ayrıca, 30.06.2019 tarihinde, sözleşme kapsamında çalışabilme süremiz sona ermiş ve şu ana kadar maalesef idare tarafından süre uzatımı verilmemiştir. Bu iki temel soruna ilave olarak; idare tarafından karara bağlanması gereken proje onayı, malzeme onayı v.b. sorunlar mevcultur.Bu nedenle, tarafınızca yürütülmekte olan Çöp Şutu ve Borulama sözleşmesi kapsamındaki çalışmaları geçici olarak durdurmanızı bilginize sunuyoruz” – şeklinde bilgilendirme yapıldığını,Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinden anlaşılacağı fizere, idarenin onayı alınmadan teslimatın gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin temerrüde düştüğünden de bahsedilemeyeceğini, sözleşmeye göre teslimatın tamamlanması için gerekli koşullar sağlanmadığından ödeme yapma zorunluluğunun da bulunmadığını, Ayrıca belirtmek gerekir ki, … İdaresi ile görüşmelerin son hızda devam ettiğini, sözleşme hükümlerinin yerine getirilebilmesi, uygulanabilir. Hale getitilebilmesi için gösterilen çabaların sonuç vermesi halinde ortada herhangi bir uyuşmazlık da kalmayacağını, mevcut durumda müvekkili şirketin temerrüde düşmüş alacaklı olarak kabul edilemeyeceğini, projenin devam etmesi ve sözleşme hükümlerinin uygulanabilir hale gelmesi için iyi niyetle çaba gösterdiğini belirterek, davacı tarafından açılar davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini,Tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, sözleşme hükümleri gereği tüm süreçlerin ve teslimatın … İdaresinin onayına tabi olduğu, …’de meydana gelen olaylar nedeniyle projenin askıya alındığı ve onayların yapılmadığı göz önüne atındığında müvekkili şirket açısından alacaklının temerrüdü hükümlerinin uygulanamayacağı dikkate alınarak haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine,yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 mad.dayalı olarak davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında 90.000,00 Euro asıl alacak, 378,00 Euro işlemiş faiz, üzere 90.378,00 Euro toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek fiili ödeme tarihindeki Euro mevduatına kamu bankalarınca uygulanan efektif satış kuru üzerinden değişen oranlarda faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca İtirazın İptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Davalı şirkete ait sicil kayıtları ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacının alacağının varlığı ve miktarın belirlenmesi yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti sunduğu 05/10/2021 tarihli raporda ” Davalı şirketin alacaklı temerrüdüne düştüğü ve öne sürdüğü gerekçelerin TBK mad.106/I çerçevesinde haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin TBK m.125/1 çerçevesinde aynen ifayı talep edebileceği”görüşü bildirilmiştir.
Davalı tarafça yapılan teknik itirazların değerlendirilmesi, sözleşme maddelerinin yorumlanması ve …’deki risk kısmının açıklanması için ek rapor düzenlemek üzere dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin sunduğu 31/01/2022 tarihli ek raporda ” Kök rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, Kök bilirkişi raporumuza yönelik itiraz ve beyanlarının, yapılan inceleme, tespit ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup … Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin … Vilayetinde yapılacak 50.000 kişilik çok amaçlı kapalı stadyum ve ekleri projesi inşaatının kalan işlerinin yapımını yüklenici dava dışı “… üstlendiği, yüklenicinin “Çöp şutu ve Borularına sistemi malzemelerinin temini ve montajı” işi için “…” ile taşeron sözleşmesi imzalandığı, bu şirketin işi davalı şirkete tevdi ettiği, davalı şirketin de bu yükümlülüğü yerine getirmek için tedarikçi olarak davacı şirket ile “Çöp Şutu ve Borulama Sistemi taderik sözleşmesi”ni 08/01/2019 tarihinde imzaladıkları, sonradan imzalanan zayilname ile işin bitim tarihinin 23.04.2019 olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin konusunun tedarikçi davacı firmanın gerekli tüm malzemeleri temin ederek ve fabrikasında her türlü üretimi yaparak ve montaja hazır hale getirerek paketlemek, konteynerlara yüklemek, teslim etmek ve işin montajı süresince süpervizörlük yapmak olduğu, davacı şirketin sunulan yazılı bildirimlere göre 11.04.2019 tarihinde ürünlerin teslime hazır olduğunun bildirildiği, yani süresinden bile önce kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, ifaya hazır olduğu alacaklıya bildirdiği fakat davalı ait yüklenici alacaklının malları teslim almadığı, bunun üzerine dosyaya ibraz edilmiş olan Gebze 2. Noterliği’nin 04.02.2020 tarih ve 938 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirketin TBK 106-107 Madde’sine atıf yaparak ticari malların teslim alınmasını, ticari malların teslim alınmaması halinde alacaklı temerrüdü nedeniyle malların depoya tevdiden önce son kez süre verildiğinin ihtar edildiği fakat ihtarnameye rağmen sözleşme konusu malların teslim alınmamış olduğu, mallar teslim edilemediğinden fatura düzenlenmemiş ve bu nedenle tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlenemediği, yapılan icra takibinde davacı şirketin sözleşme konusu bedeli talep etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf TBK 106/1 Md. Belirlenen haklı sebebin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin ana sözleşmeye ve idare ile iş sahipleri arasındaki sürece bağlı olduğunu, …’de yaşanan olaylar hükümet değişikliği ve protestolar nedeniyle idarenin onay vermediğini ve ödemelerin durdurulduğunu bu nedenle bir kusurlarının bulunmadığı savunmasında bulunmuş ise de davalı şirketin sözleşmeyi durdurduğu bildirimi 15.07.2019 tarihinde yapılmış ise de davacı şirketin ifaya hazır olduğu bildiriminin 11.04.2019 olması ve zaten sözleşmenin bitim tarihinin 23.04.2019 olması, bu tarihten çok sonra davalı şirketin idare ile ilgili sıkıntıları dile getirdiği, ayrıca taraflar tacir olup davalı şirketin projenin inşaatı işinde yer alırken o ülkenin siyasi, ekonomik durumunu araştırmak ve öngörmek zorunda olduğu, Cezayirdeki hükümet değişikliği veya protestoların TBK 106/1 Md. Uyarınca ifayı kabulden kaçınması için haklı sebep oluşturmadığı, alacaklı temerrüdünün oluşmuş olması nedeniyle TBK 107 Md. Uyarınca ticari malların depoya sevkinin hukuka uygun olduğu TBK 125 Md. Uyarınca davacı şirketin sözleşmeye göre aynen ifayi talep edebileceği, buna göre yapılan icra takibinin haklı olup itirazın iptaline ve davanın kabulüne karar vermek gerektiği ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptıkları itirazların iptali ile takibin 90.000,00 Euro asıl alacak, 378,00 Euro işlemiş faiz, üzere 90.378,00 Euro toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek fiili ödeme tarihindeki Euro mevduatına kamu bankalarınca uygulanan efektif satış kuru üzerinden değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 60.802,73-TL nispi karar harcından peşin alınan 11.152,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 49.650,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 61.555,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan kamu görevlisi hazine avukatı Ayça Aydın Evcimik’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 13.694,41 TL’nin (54,40 TL Başvurma Harcı, 7,80-TL Vekalet Suret Harcı, 11.152,21 TL Peşin Harç, 80,00 TL tebliğler, 2.400,000 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …