Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2022/143 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/601
KARAR NO :2022/143

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/11/2020
KARAR TARİHİ:15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; müvekkili le davalılar arasında akdedilen … 32. Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde … … Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi (bundan böyle kısaca “Sözleşme” olarak anılacaktır) uyarınca davalıların gerek fiili teslim gerekse tapu devrinde gecikmesi nedeniyle doğan kira bedeli tazminatı tutarının … 14. Noterliği’nin 03.07.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile talep edilmesine rağmen ödenmemesi üzerine 14 aylık kira bedeli tazminatı toplamı olan 143.500,00-TL alacağın tahsilini temin zımnında ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Örnek no 7 ödeme emrini 04.09.2020 tarihinde tebellüğ eden davalıların, icra takibine itiraz ettiğini, davalıların, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de taraflar arasında münakit Sözleşmenin (13.4.) maddesinde “Taraflar arasında çıkacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” denilmek suretiyle yetkili yargı çevresinin belirlendiğini, sözleşmedeki yetki şartının, 6100 sayılı HMK’nın 17 vd. maddelerine uygun olduğunu, davalıların, müvekkili şirkete borçları bulunmadığını ileri sürerek takibin esasına da itiraz ettiklerini, taraflar arasında münakit sözleşme uyarınca davalıların, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, 605 ada, 5 parsel (eski 430 ada 6 parsel)’de kain, J Blok, 1.kat, 11 kapı no’lu bağımsız bölümü müvekkile satmayı, müvekkilinin de satın almayı vaad ettiğini, sözleşmenin 9.1.maddesi uyarınca taşınmazın anahtar teslim tarihinen 30.06.2019 tarihi olduğunu, yine sözleşmenin 13.3. maddesi uyarınca davalıların, 30.06.2019 tarihinde müvekkiline tapu devrini de her türlü takyidattan ari olarak [alıcının varsa o gün itibarı ile kalan borç tutarı kadar satıcı tarafından ipotek konulmak üzere] gerçekleştirmekle yükümlü kılındığını, fili teslim veya tapu devrinde gecikme olması halinde, uygulanacak yaptırımın da sözleşmenin 10.10. maddesi (aslında 9.10. maddesi olması gereken tapaj hatası ile Sözleşmede 10.10. olarak yazılmıştır) ile belirlenmiş durumda olduğunu, anılan hükme göre gecikme halinde, sözleşmede belirlenen sürelerin sona erdiği tarihten başlamak üzere satış bedelinin 5/1000’inin davalılarca aylık kira bedeli tazminatı olarak ödenmesi gerektiğini, davalıların, sözleşme ile hem fiili teslim hem de tapu devri için belirlenen 30.06.2019 tarihinde ne teslimi ne de tapu devrini gerçekleştiremedikleri gibi hâlihazırda da ne fiili teslimin ne de tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin, takip tarihinden sonra işleyecek aylık kira bedeli tazminatları için her türlü talep ve dava hakkının mahfuz olduğunu, sözleşme ile bağıtlanan satış bedelinin 2.050.000,00-TL olduğunu, bu bedel üzerinden belirlenecek aylık kira bedeli tazminatı tutarının ise 10.250,00-TL olduğunu, davalıların takip tarihine kadar işleyen 14 aylık kira bedeli tazminatı tutarı olan 143.500,00-TL’yi ödemediklerinden aleyhlerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından icra müdürlüğüne ibraz edilen 10.09.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, taraflarınca huzurdaki itirazın iptali davasını ikame edilmeden evvel ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olması nedeni ile … E. Sayılı başvuru formu ile İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmesinde tarafların anlaşamayarak 07.10.2020 tarihinde anlaşmazlık son tutanağının düzenlendiğini, ayrıntısı ile izah edilen hususlar kapsamında davalıların icra dosyasına konu edilen alacaklardan müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen itirazların ise haksız ve kötü niyetli olduğunun her türlü izahtan vareste olduğunu, bu kapsamda haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamı ve davalıların, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyeti için huzurdaki davanın açılması zaruretinin doğduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü talep, dava, beyan ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına vaki haksız, dayanaksız ve kötü niyetli itirazlarının iptalini, takibin talepleri doğrultusunda devamını, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibine konu taleplerini müvekkillerden isteme hakkı bulunmadığını, davacının işbu dava ile talep ettiği hususun 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 179/2 maddesi uyarınca talep edilebilecek ceza koşulu göründüğünü, ilgili kanun maddesinin “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” şeklinde olduğunu, davacının müvekkillerine gönderdiği ihtarnameden ve işbu davadan anlaşıldığı kadarı ile davacının aynen ifayı talep etmediğini, daha doğrusu davacının talebinin ne olduğunun belirli olmadığını, bu durumda davacının ileride sözleşmenin ifasını mı talep edeceği yoksa sözleşmeden mi döneceğinin bilinmediğini, dolayısı ile ifa davası açmadan yalnızca feri nitelikteki cezai şartın talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ifayı teslim alıp almayacağı, ne şekilde teslim alacağı, çekince sürüp sürmeyeceği, sözleşmeden dönüp dönmeyeceği belirsiz iken cezai şart alacağının muaccel olduğundan söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle öncelikle davacının davasının bu yönden reddinin gerektiğini, müvekkillerinin sözleşme ile kararlaştırılan taşınmazın teslim edilmemesinde kusuru bulunmadığını, davacı ile müvekkillerinin sözleşme akdettikleri taşınmazın da bulunduğu ana taşınmaz üzerinde yapı inşa edilmesi amacıyla, inşai faaliyetlere başlanmasının ardından … Belediyesince müvekkili … Girişim Gayrimenkul Yatırım ve Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen 03/02/2016 gün ve 2016/122-1 sayılı yapı ruhsatının, bu ruhsatın dayanağı olan 20/08/2014 tarih ve 13530 sayılı Olur ile askı süresinden sonra onaylanıp kesinleşen 1/1000 Ölçekli … Revizyon ve İlave Uygulama İmar Planı ile 1/5000 Ölçekli … Revizyon ve İlave Nazım İmar Planının ve söz konusu nâzım-uygulama imar plânının dayanağı olan 01/08/2013 tarih ve 11999 sayılı olur ile askı süresinden sonra onaylanıp kesinleşen 1/25000 Ölçekli … Beldesi Çevre Düzeni Plânının iptali amacıyla … 1. İdare Mahkemesi … E. Sayılı, … 2. İdare Mahkemesi … E. Sayılı, … 2. İdare Mahkemesi 2017/1410 E. Sayılı dosyalarında … Belediye Başkanlığına ve Çevre Şehircilik Bakanlığına karşı davalar açıldığını, söz konusu davalardan müvekkillerin sonradan haberdar olduğunu ve müdahele talebinde bulunulmuşsada yargılamaların öncesinde devam ettiği için katılımının kısıtlı kaldığını, bahsi geçen mahkemelerce yürütmenin durdurulması kararları verildiğini, bu kararlara itiraz edilmişse de Bölge İdare Mahkemesince itirazların reddine dair karar verildiğini, dolayısı ile üçüncü kişiler tarafından açılan davalar neticesinde sözleşmeye konu taşınmazın yapımına devam edilemediğini, yargı kararları neticesinde durdurulan inşaatta, durdurma süresinin teslim tarihine ekleneceğini, inşaat devam ederken bölge sakinleri tarafından mevcut imar durumunun iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını, Mahkemeler tarafından yürütmenin durdurulmasına dair karar verildiğini, bu nedenle inşaat faaliyetinin kamu otoritelerince durdurulduğunu, bu nedenle sonradan ortaya çıkan bu nesnel olanaksızlık nedeniyle yüklenicinin ve iş sahibinin sorumluluğundan söz edilmemesi gerektiğini, mücbir sebep nedeniyle teslim süresinin işlemediğini, bunun yanında süreç işlerken ayrıca maalesef ülkemizi de içerisine alan Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle İç İşleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı Genelgeleri ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile birçok kez sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini, kamu ve özel sektörün çalışmasının sekteye uğradığını ve hem görüşmeleri yapmak, hem görüşme neticelerini resmiyete dökmek (ruhsat tadilatı ve proje sunumları vb gibi) hem de fiilen inşaata devam etmenin imkânsız hale geldiğini, tüm bu süreçle birlikte, bilindiği üzere dava konusu taşınmazın da bulunduğu bölge gibi tüm turizm bölgelerinde yaz aylarında inşaat yasağı olduğunu, dolayısı ile davacının iddiasının aksine, müvekkilleri tarafından herhangi bir temerrüte düşülmediğini, aksine fiili ve hukuki uygunluğun olması ile projeye devam edileceğini, bu nedenlerle; davanın reddini, yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıların fiili teslim ve tapu devrinde gecikmesi sebebiyle davacının sözleşmeden kaynaklanan kira bedeli tazminatı talep edip edemeyeceği, davalının bu tazminat talebine yönelik başlatılan takibe itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
… 1. İdare Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… 2. İdare Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… 1. İdare Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak… Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 07/01/2019 tarihli … 32. Noterliği’nin … yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi aslı, … 14. Noterliği’nin 03/07/2019 tarih ve … yevmiye sayılı tebliğ şerhi aslı Mahkememizin 7712 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
… … Belediye Başkanlığına müzekkere yazılarak; davalılar adına düzenlenen 03/02/2016 tarih 2016/122-1 sayılı yapı ruhsatı ve ilgili belgeler ile bu ruhsatın dayanağı olan 20/08/2014 tarih ve 13530 sayılı Olur ile askı süresinden sonra onaylanıp kesinleşen 1/1000 Ölçekli … Revizyon ve İlave Uygulama İmar Planı ile 1/5000 Ölçekli … Revizyon ve İlave Nazım İmar Planının ve söz konusu nâzım-uygulama imar plânının dayanağı olan 01/08/2013 tarih ve 11999 sayılı Olur ile askı süresinden sonra onaylanıp kesinleşen 1/25000 Ölçekli … Beldesi Çevre Düzeni Plânının suretleri celp edilmiştir.
… … Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu; … İli … İlçesi, … Mah. … mevki 605 ada 5 parsel (eski 430 ada 6 parsel) numaralı taşınmazda J Blok 1. Kat 11 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş olup 22/06/2021 tarihli duruşmada davacı tanıklarının beyanları alınmıştır.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben davacı şirkette 5 senedir finans departmanında çalışıyorum. Davalı şirket ile Bodrumdaki bir gayrimenkulun satışı hususunda anlaştık. Ocak 2019’da sözleşme yapıldı. Biz tüm yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Senetleri zamanında ödedik. Davalı şirketler taşınmazı 2019 Haziranda teslim edeceklerdi ancak teslim etmediler. Bu hususta hiçbir açıklama yapmadılar. Sözleşmede belirtilen kira alacağı tazminatına yönelik herhangi bir ödeme yapmadılar. Benim dava konusu olaya ilişkin görgüm bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA : “Ben davacı şirket kurulduğundan beri şirketin mali müşaviriyim. Dava konusu sözleşme yapıldı. Ödeme planı bana iletildi. Davacı şirket tüm yükümlülüklerini yerine getirdi. Ödemeleri eksiksiz yaptı. Senetler ödendi ve teslim alındı. Ancak davalı şirket 30/06/2019 tarihinde taşınmazı teslim etmesi gerektiği halde halen teslim etmemiştir. Benim dava konusu olaya ilişkin görgüm bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben davacı şirkete 2010 yılından beri mali danışmanlık yapmaktayım. Davalı şirketler ile dava konusu söz konusu sözleşme imzalandı. Davacı şirket tüm ödemeleri yaptı. Yükümlülüklerini yerine getirdi. Ancak davalı şirket teslimi gerçekleştirmedi. Davacı şirket tarafından yapılan ödemeler avans hesabında takip edilmektedir. Davalı şirket cezai şart adı altında ya da herhangi bir ad altında bir ödeme yapmamıştır. Benim dava konusu olaya ilişkin görgüm bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 02/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun davalılar ile davacı arasında akdedilen 07.01.2019 – tarihli gayrimenkul satış vacadi sözleşmesi uyarınca taşınmazın 30.06.2019 tarihinde teslim edileceği ancak müvekkilleri tarafından borcun yerine getirimemesinden dolayı sözleşmede kararlaştırlan cezai şartın ödenmesi için açılan ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile noktasında toplandığı, davacının 2019, 2020, 2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davacı tarafından davalı yana yapılan ödemelerin 259.002.001 no.lu verilen avanslar hesabında tutulmakta olup, 26.01.2021 tarihi itibariyle davacı tarafından davalı yana 2.050.000,00 TL tutarlı ödeme yapıldığı, taraflar arasında münakit Sözleşme uyarınca davalılar, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, 605 ada, 5 parsel’de kain, J Blok, 1.kat, 11 kapı no’lu bağımsız bölümü davacıya satmayı, davalı da satın almayı vaad ettiği, sözleşmenin 9.1.maddesi uyarınca taşınmazın anahtar teslim tarihi 30.06.2019 olduğu, yine sözleşmenin 13.3. maddesi uyarınca davalılar, 30.06.2019 tarihinde müvekkiline tapu devrini de her türlü takyidattan ari olarak (alıcının varsa o gün itibarı ile kalan borç tutarı kadar satıcı tarafından ipotek konulmak üzere) gerçekleştirmekle yükümlü kılındığı, fiili tesiim veya tapu devrinde gecikme olması halinde, uygulanacak yaptırım da Sözleşmenin 10.10. maddesi ile belirlenmiş anılan hükme göre gecikme halinde, sözleşmede belirlenen sürelerin sona erdiği tarihten başlamak üzere satış bedelinin 5/1000’i davalılarca aylık kira bedeli tazminatı olarak ödenmesi gerektiği belirlendiği, dosya içeriğinde davalıların, sözleşme ile hem fiili teslim hem de tapu devri için belirlenen 30.06.2019 tarihinde ne teslimi ne de tapu devrini gerçekleştiremedikleri anlaşıldığı, davalılar icra takibine itiraz dilekçesinde “…Ödeme emrine dayanak teşkil eden sözleşmeye göre Covid-19 sebebiyle ortaya çıkan pandemi mücbir sebep teşkil ettiğini ve sürelerin işlemesi durduğunu, bu nedenle borçlarının bulunmadığını…” beyan etmiş olup bu durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın davasında haklı olduğu yönünde karar verilmesi durumunda sözleşme ile kararlaştırılan satış bedelinin 2.050.000,00 TL olup, bu bedel üzerinden belirlenecek aylık kira bedeli tazminatı tutarı ise satış bedelinin 5/1000’ne takebül eden 10.250,00 TL olduğu, davalıların anahtar teslim tarihi olan 30.06.2019 tarihinden takip tarihine kadar işleyen 14 aylık kira bedeli toplamının ise 143.500,00 TL olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, müvekkilinin davalılar ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede belirtilen tarihte tapu devrinin yapılmadığını, sözleşmeye göre gecikme halinde satış bedelinin 5/1000 lik kısmının davalılarca aylık kira bedeli tazminatı olarak ödenmesi gerektiğini, teslimin gerçekleşmesi gereken tarihten takip tarihine kadar olan 14 aylık kira bedeli tazminatına yönelik başlatılan icra takibine davalıların itirazının haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin ifaya eklenen ceza niteliğinde olduğunu, davacının ileride sözleşmenin ifasını mı talep edeceği yoksa sözleşmeden mi döneceğinin belli olmadığını, ifa davası açmadan feri nitelikteki cezai şartı talep edemeyeceğini, taşınmazın teslim edilmemesinde kusurlarının olmadığını, imar planının iptali için davalar açıldığını, yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin bu davalardan sonradan haberdar olduğunu, sözleşmeye konu taşınmazın yapımına devam edilemediğini, inşaatın durma süresinin teslim tarihine eklenmesi gerektiğini, mücbir sebebin söz konu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı, … 32. Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesini dayanak yaparak 14 aylık kira bedeli tazminatı olan 143.500,00 TL üzerinden takip başlatmış, davalının süresinde yaptığı itiraz ile takip durmuş, davacı işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Taraflar arasında … 32. Noterliği’nin 07.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde … … Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların … İli, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkiü, 605 ada, 5 parsel’de kain, J Blok, 1.kat, 11 kapı no’lu bağımsız bölümü davacıya satmayı, davacının da satın almayı vaad ettiği, sözleşmenin 4. Maddesinde satış bedelinin 2.050.000,00 TL olduğunun belirtildiği, sözleşmenin 9.1.maddesi uyarınca taşınmazın anahtar teslim tarihinin 30.06.2019 olduğu, yine Sözleşmenin 13.3. maddesi uyarınca davalılar, 30.06.2019 tarihinde davacıya tapu devrini de her türlü takyidattan ari olarak (alıcının varsa o gün itibarı ile kalan borç tutarı kadar satıcı tarafından ipotek konulmak üzere) gerçekleştirmekle yükümlü kılındığı, fiili teslim veya tapu devrinde gecikme olması halinde, uygulanacak yaptırımın da Sözleşmenin 10.10. maddesi ile belirlenmiş olduğu, anılan hükme göre gecikme halinde, Sözleşmede belirlenen sürelerin sona erdiği tarihten başlamak üzere satış bedelinin 5/1000lik kısmının davalılarca aylık kira bedeli tazminatı olarak ödenmesi gerektiği belirlenmiş, dosya içeriğinden davalıların sözleşme ile hem fiili teslim hem de tapu devri için belirlenen 30.06.2019 tarihinde ne teslimi ne de tapu devrini gerçekleştiremedikleri anlaşılmaktadır.
Davacının 2.050.000,00 TL taşınmaz bedelini ödediği sabittir.
Türk Borçlar Kanunu 146. Madde uyarınca dava 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davalının zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının talebi, sözleşmede hüküm altına alınan gecikme halinde ödenmesi gereken kira bedeli tazminatıdır. Bu tazminat, sözleşmenin feshine bağlı olmadığı gibi feri nitelikte bir cezai şart da değildir.
Davalının mücbir sebep iddiasının dayanağı … 2. İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; taşınmazın yapı ruhsatının ve imar planının iptali için komşu taşınmaz maliklerinin 23.10.2017 de dava açtığı, davalıların bu davada 08.02.2018 tarihinde müdahale talebinde bulunduğu görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarihinin 07.01.2019 olması, hedeflenen teslim tarihinin 30.06.2019 olması dikkate alındığında, davalı olan yüklenicinin mücbir sebep savunmasına sığınamayacağı anlaşılmaktadır. Zira, yüklenici, davacı ile yapmış olduğu sözleşmeyi, imar planının iptali davasına müdahil olduğu tarihinden sonra yapmıştır. Davalı yüklenici, basiretli bir tacir olarak aksaklıkları dikkate alarak muhtemel teslim tarihini belirlemiş ve sözleşmede hedeflenen teslim tarihini 30.06.2019 olarak belirtmiştir. Bu sebeple mahkememizce davalı tarafın mücbir sebep itirazına itibar edilmeyerek, davacının gecikme halinde ödenmesi gereken kira bedeli tazminatını talep edebileceği, taşınmazın teslim edilmesi gereken tarihten takip tarihine kadar 14 aylık tazminata (aylık bedel, 2.050.000,00 satış bedelinin 5/1000’i 10.250,00TL olmak üzere) yönelik başlatılan icra takibine davalıların itirazının haksız olduğu, alacağın likit olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Benzer şekilde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 2020/1208 Esas 2021/1563 Karar sayılı 15/09/2021 tarihli ilamı)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE,
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin 143.500,00TL üzerinden takipteki şartlarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 9.802,49TL karar harcından peşin alınan 1.733,13TL harcın mahsubu ile eksik 8.069,36TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;

4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 2.844,53TL (54,40BH, 7,80TL VSH, 1.733,13TL Peşin Harç, 900,00TL bilirkişi ücreti, 149,20TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.582,50TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 1.360,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır