Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2022/166 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/570
KARAR NO:2022/166

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:19/10/2020
KARAR TARİHİ:24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle;; Keşideci … San ve Tic.A.Ş’nin T.C. … Bankası A.Ş. …/… Şebesinin İBAN … nolu hesaptan keşide ettiği … seri nolu 25.08.2020 tarihli 1.570.000.-TL. bedelli çekin müşterek imza ile temsil edildiği halde tek imza ile keşide edildiği için banka tarafından işlemsiz iade edilmesi üzerine müvekkileri tarafından cirolar iptal edilmeden 10.09.2020 tarihinde keşideciye iade edilmiş karşılığında 10.09.2020 tanzim tarihli ileri tarihli senetler alındığını, keşideci ile davalılar iş birliği yaparak müvekkillerinin ciroları iptal edilmeyen çekin 25.08.2020 keşide tarihini 07.10.2020 tarihi olarak paraf ederek müvekkilerini dolandırmak maksadı ile bankaya ibraz edilmiş ve çekte ciroları bulunan fakat borcu bulunmadığı gibi alacaklılar ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan müvekkilleri hakkında …. İcra Dairesi Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdadına ve % 20’den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesi ile birlikte müvekkilleri açısından telafisi zor ve imkansız zararların doğmaması için takipten ve çekin bankaya ibrazından önce 05.10.2020 tarihinde … 20. Noterliğinin 05.10.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtar çekildiğini ve yine 05.10.2020 tarihinde … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliğinin… Esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, keşideci tarafından 25.08.2020 tarihi olan keşide tarihinin 07.10.2020 tarihi olarak değiştirilerek kötü niyetli olarak davalılara verildiğini, davalıların çeki müvekkilerinden almadığı ve müvekkillerin davalılara ciro edilmiş gibi görülse de müvekkilleri … şirketi ile davalı … arasında ticari ilişki bulunmadığı çeki bilerek aldıklarından ağır kusurlu bulundukları 6102 Sayılı TTK’nın 792. Maddesine göre çeki iade etmekle yükümlü bulunduklarını, çekin keşidecisinin müşterek imza ile düzenlenmesi gerektiğini, müşterek imza ile düzenlenmediği gibi keşide tarihinde müşterek imza ile değiştirilmesi mümkün iken müşterek imza ile düzenlenmediği gibi müvekkillerin ciroları iptal edilmeden iade edildiği için davacıları dolandırmak ve sebepsiz yere zenginleşmek amacı ile keşideci ile davalıların iş birliği içerisinde ve bilerek hareket ettiklerinden ağır kusurlu bulunduklarını, yasanın kötü niyetli kişileri korumasının mümkün olmadığını, borçlu olmadıklarının tespiti ile takip konusu çekin istirdadına ve %20’den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların kişisel defi niteliğinde olduğunu, bu iddiaların hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülmesinin mümkün olmayacağı gibi davacıların bu iddilarının takip konusu çek üzerinde yazılı olmadığından müvekkilince bilinmesinin de mümkün olmadığını, davacıların ciroları unutarak çeki iade ettikleri hususunun hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, basiretli birer tacir gibi davranmak zorunda olan davacıların bunun sonucuna katlanmaları gerektiğini, davacılar vekilinin dava dilekçesinde keşideci şirketin çift imza ile temsil edildiğini bu sebeple paraf imzasının da çift imza ile atılması gerektiğini ve paraf imzasının çift imza ile atılmaması nedeniyle takip konusu çekin kambiyo vasfında olmadığını iddia ettiğini, “imzaların bağımsızlığı ilkesi” karşısında bu iddianın hukuki dayanağının bulunmadığını, şirketin çift imza ile temsil olunuyor olması ve buna karşın çekin tek imza ile tedavüle sokulmuş olmasının çekin kambiyo vasfına bir etkisi bulunmadığını, söz konusu durumun yani keşideci şirketin çift imza ile temsil edilmesi hususu imzaların istiklali ilkesi uyarınca şahsi defi olduğunu, bu itirazın sadece keşideci şirketi sorumluluktan kurtaracağını, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hikâye tadındaki hususların davanın esasına bir etkisinin bulunmadığını, davacıların kendi iddialarında bile çelişkiye düştüğünü, huzurdaki davada davacıların tek amacının ödemekle sorumlu oldukları takip konusu çeki ödemekten nasıl kuruturlurum mantığından öteye gidemediğini, davacıların iddiası karşısında taraf defter ve kayıtlarının incelenmesinin ve bu hususta tanık dinlenmesinin davanın esasına bir etkisi olmayacağını, bu kapsamda gerek usul ekonomisi ve gerekse müvekkilinin alacağının kötü niyetli ve haksız iddialar karşısında sürüncemede kalmaması için ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesini, davacıların % 20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahküm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı dosyası, … Bankası cevabi yazısı, … 20.Noterliği’nin 05/10/2020 tarih ve … yevmiye sayılı belge aslı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, T.C. … Bankası’nın … Çek No’lu 25/08/2020 tarihli 1.570.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacıların borçlu olup olmadığı, çekin istirdatının mümkün olup olmadığı yönünden yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 27/10/2021 tarihli raporda ” Davacı … San. Ve Tic, Ltd. Şti.’ne ait ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, Davacı tarafın çekte cirosu bulunan, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti., diğer davacı … … San. Tic. Ltd. Şti. ve çek keşidecisi … San. Ve Tic. A.Ş ile ticari ilişkisinin bulunduğu, diğer cirantalarla ticari ilişkisine rastlanmadığı, Davacı … … Sanayi Ticaret Lid, Şti.’ne ait ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, Davacı tarafın çekte cirosu bulunan, diğer davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin bulunduğu, diğer cirantalarla ticari ilişkisine rastlanmadığı, Davalı … … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, Davalı tarafın çekte cirosu bulunan, dava dişi …. Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin bulunduğu, diğer cirantalarla ticari ilişkisine rastlanmadığı, Davaya konu … Bankası A.Ş …/… Şubesi, … numaralı 1.570.000,00 TL. bedelli çekin,davacılar ve davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davaya konu çekin borç doğurup doğurmadığının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit ve çek istirdatı davasıdır. Davaya konu T.C. … Bankası’na ait … çek numaralı 25.08.2020 tarihli 1.570.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi … San ve Tic.A.Ş olup müşterek imza ile temsil edildiği halde tek imza ile keşide edildiği için banka tarafından iade edildiği bu nedenle davacıların çekteki cirolarını iptal etmeyi unutarak çeki keşideciye iade edip yerine ileri tarihli çekler aldıklarını, çekin tedavüle yeniden çıkarılmaması için keşideciye ihtarname çektiklerini ve çek iptal davası açtıklarını fakat çekin tarih kısmının paraflanarak yeniden tedavüle konulduğu ve kötüniyetli davalıların çeki iade etmeye mecbur oldukları iddia edilmiş ise de öncelikle belirtmekte fayda vardır ki ileri sürülen çekin bedelsizliği ve çekteki ciroların iptal edilmesinin unutulması şahsi bir defi olup TTK 792 Md.’de “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 Md.’ye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü ihtiva etmektedir. Buna göre çekin istirdatı ancak kötüniyet veya ağır kusurun ispatı halinde mümkün olmaktadır. …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan dava konusu çekte keşidecisi … … … Ürn. Deri San. Ve Tic. A.Ş. lehtarı … … San. Ve Tic. Ltd. Şti., cirantalar …San. Ve Tic. Ltd. Şti., … … San. Ve Tic. Ld. Şti., …, …. Ltd. Şti. Ve son ciranta ve yetkili hamil ise … … San. Tic. Ltd. Şti. Olup TTK 790 Md. Uyarınca hamil kendi hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla ispatlamaktadır. İleri sürülen ilk şahsi defi yönünden dosya incelendiğinde çekteki davacılara ait ciroların, iptalinin unutulması hususu senet metninden veya arkasına atılan cirolardan anlaşılmamakta olup davalıların da bu konuyu bilmelerine imkan yoktur. Keşideciye ihtarname çekilmiş olması bunun cirantalar veya yetkili hamil tarafından da biliniyor olduğu anlamına gelmemektedir. İleri sürülen 2. Şahsi defi ise çekteki tarihin paraflanarak değiştirilirken müşterek imza ile değiştirilmesi gerektiği halde tek imza ile değiştirildiği hususu keşideci şirket yönünden önem ihtiva etmekte olup eksik şekilde temsile yetkili kişinin koyduğu imza onun şahsi sorumluluğunu doğurmakta ise de kambiyo senedinin niteliğine halel vermemektedir. Cirantalar ve yetkili hamil yönünden bu definin ileri sürülmesi mümkün değildir. Davalıların kötüniyetle hareket ettikleri veya iktisapla ağır kusurlu oldukları hiçbir şekilde ispat edilememiş olduğundan açılan davanın reddine ve ayrıca talep edilen fakat şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 26.811,68 TL harçtan mahsubu ile artan 26.730,98‬ TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 87.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ye verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …