Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2022/417 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/565
KARAR NO:2022/417

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/10/2020
KARAR TARİHİ:21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre …’nun işletme hakkı sahibi; davalının ise, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olduğunu, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 Sayılı Kanun kapsamında ücretlendirildiğini, davalının maliki bulunduğu … plakalı araçların ücret ödemeksizin yaptığı köprü ve otoyol geçişini gösteren ihlalli geçiş listesinin sunulduğunu, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan 19.461,70 TL (Geçiş Ücreti–Para Cezası), 5.129,02 TL Faiz – (Ticari-Yıllık) ve 923,20 TL KDV olmak üzere toplam 25.513,92 TL’nin müvekkili şirket alacağı ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilmiş ve yasal süresi içinde borçlu tarafından itiraz edildiğini, mezkur davanın ikame edilmeden önce davalı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve borcun ödenmesine ilişkin arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak; davalı taraf ile yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, ihlalli geçişlere ilişkin kayıtların sunulduğunu, davalının maliki olduğu araçların geçiş yaptığının sabit olduğunu, davalının otoyoldan geçiş yapmadığı yönünde bir savunmasının da bulunmadığını, ödenmeyen geçiş ücreti ve cezalarına işletilen ticari faizin kazancının kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu faiz alacağı KDV’ye tabi olduğundan, KDV Kanunu md. 24/c uyarınca faiz alacağına ayrıca KDV tahakkuk etmekte olup, bu tutarının da borçludan tahsil edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini, ispat yükünün davalıya ait olduğunu, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun açıkça anlaşıldığını, diğer taraftan alacağın likit olduğunun da görüldüğünü, bu nedenle, müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacağının rehinle de temin edilmemiş olup, İİK md. 257 ile belirlenmiş olan ihtiyati haciz şartlarının oluşmuş durumda olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının müvekkili şirket alacağını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, açıklanan nedenler ve toplanacak deliller doğrultusunda, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulünü, davalı tarafın İstanbul 6.İcra Müdürlüğü’nün 2019/6467 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini ve takibin 19.461,70 TL (Geçiş Ücreti–Para Cezası), 5.129,02 TL Faiz – (Ticari-Yıllık) ve 923,20 TL KDV olmak üzere toplam 25.513,92 TL üzerinden işleyecek yıllık ticari faiz ve KDV ile birlikte devamını, davalı tarafça ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesini, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, müvekkili şirket alacağını ve ferilerini karşılayacak miktarının ihtiyaten haczini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma … LTD. ŞTİ.’nin nakliyat sektöründe faaliyette bulunan bir firma olduğunu, müvekkili firmanın belli başlı nakliye işlerini aldığını, bu işleri kendi araçları ile veya piyasada bulunan araçlarla yaptığını, bu esnada davacı firmanın işletme hakkı olan köprü ve otoyolları, bedelini ödeyerek kullandığını, davacı firmanın işletme hakkı olan … ve bağlantılı otoyolların 31.08.2016 tarihinde açıldığını, bu surette köprü ve otoyollardan müvekkili firmanın araçları geçtiğini, geçişler esnasında, müvekkili firmanın araçlarının OGS veya HGS’leri yeterli bakiyeye sahip olmadıkları takdirde, geçiş ücretleri takip eden 15 gün içerisinde ödendiğini, bu şekilde cezasız olarak ödeme gerçekleştiğini, davacı firmanın, müvekkili firma gibi, birden fazla aracı olan firmalar için bir dijital sistemi devreye koyduğunu ve müvekkili firmaya, davacının internet sitesinden, araçlarının plakasından sorgu yaparak sistemden borç ödenmesi imkanı tanıdığını, ancak bu sistemin, ilk zamanlar başladığında sağlıklı çalışmadığını, pek çok aksaklıkla karşılaşıldığını, bir nevi deneme yanılma yöntemi ile sistem meydana getirilmeye çalışıldığını, sistemdeki en büyük sorunun, geçmiş döneme ilişkin listelenen ihlalli geçişlerin tam olarak listelenmemesi olduğunu, konu ile ilgili 20 Aralık 2016 tarihinde davacı firmaya bir e-mail gönderildiğini ve ödeme yapılmak istendiğinin beyan edildiğini, ancak bu e-maile cevap verilmediğini, (Sadece Sistemin otomatik mesajı gelmiş), müvekkili Firma yetkililerinin bu listelenmeyen ödemelerin peşine düştüğünü, bu esnada davacı firma çalışanlarından ihbarlı geçiş modelini kullanabilecekleri bilgisinin öğrenildiğini, ancak sistemdeki bu aksaklıkların 2017 Yılı Nisan ayına kadar devam ettiğini, bu hususta bir çözüm sağlanamadığını, bu nedenle müvekkilinin, fişlerden tek tek seçerek ödeme yaptığını ve borcunu bitirdiğini, bu hususta ekte mübrez olan 17.04.2017 Tarihli E-mailin davcı firmaya gönderildiğini, sistemlerin kilitli olması hasebi ile Ziraat Bankası hesabına ödeme yapıldığının izah edildiğini, ancak bu esnada sistemde görünmeyen ödemelerın, halen daha ödenemediğini, Eylül ayına gelindiğinde halen daha sistemin düzelmediğini, 22 Eylül 2017 tarihinde davacı firmaya tekrar E-mail gönderildiğini, internet sisteminden ödemeleri takip ederek ödendiğini, ancak buna rağmen, 2 aracın listelenmeyen borçların sonradan çıktığını, bunların cezasız olarak ödenmesi gerektiğinin izah edildiğini, bu durumun davacı firmaca incelendiğini ve yanlışlıkla düzeltildiğini, yani asıl sorunun, davacı tarafından meydana getirilen sistemin oturmamış olması olduğunu, davacı firmanın yeni bir sistem oluşturmaya çalıştığını, ancak bir türlü sistemi oturtamadığını, müvekkili firmanın internet üzerinden 15 günlük ihlal sorgulaması esnasında bazı günlerdeki ihlalli geçişlerin listelemediğini, bu hata nedeniyle de ödeme yapılamadığını, sonrasında ise listelenmeyerek ödeme imkanı tanınmayan (ki sonraki tarihli ödemeler yapılırken, bu ödemelerin yapılmaması mantık dışıdır) bu geçişlere ceza tahakkuk edildiğini, yani kusurun davacıda olduğunu, davacının yeni oluşturmaya çalıştığı sisteminden kaynaklandığını, davacı tarafın da bu hatasını kabul ettiğini, Eylül 2016 tarihinde düzeltmenin gerçekleştiğini, davacı tarafça icra takibinin, 04.10.2018 tarihinde ikame edildiğini, ancak öncesinde bu borcun bir kısmının zaten ödendiğini, ihlalli geçiş listesi incelendiğinde, bunların bir kısmının (Karşılarında “Yıldız” işareti ile işaretlenenler) sunulan dekontlarla ödenmiş olduğunun anlaşıldığını, dekontlar incelendiğinde, geçiş ihlallerinin, takip öncesinde zaten ödendiğinin görüldüğünü, yine davacı firma ile müvekkili firmanın, 11.01.2019 tarihinde bir borç yapılandırmasına gittiğini, müvekkili firmanın, 1 Peşin, 4 Taksit olmak üzere, Toplam 5 Taksitte tüm ihlalli geçişleri ödemeyi taahhüt ettiğini, bu taahhütnameyi ve taahhütnameye ilişkin E-mail yazışmalarını sunduklarını, kaldı ki, işbu taahhütnameye ilişkin tüm ödemelerin de yapıldığını, 11.01.2019 tarihli taahhütnamede, tüm borçların ödendiğini, ancak içeriğinin davacı firmaca paylaşılmadığını, yani tam olarak hangi ihlallerin ödenmiş olduğu bilgisinin verilmedğiini, zira davacının bu şekilde çalıştığını, kendi takdirleri doğrultusunda bir borç çıkardıklarını ve yolu köprüyü kullanan firma ve şahısların ödemek zorunda kaldıklarını, ancak bu yapılandırma dahilinde borcun ödenmiş olduğunu düşündüklerini, ya da en azından davacı firmaca bu şekilde imaj verildiğini, bu nedenle bu 11.01.2019 tarihli yapılandırmanın hangi ihlalli geçişlere ilişkin yapıldığına dair listenin davacı firmadan celbini talep ettiklerini, ayrıca bu hususta şahit dinlenilmesini talep ettiklerini, müvekkili firmada çalışan bazı çalışanların davacının sisteminde eksiklikler olduğunu, tüm ihlalli geçişleri listelemediğini, ekranda sonradan görüldüğü hususunda tanıklık yapılabileceğini, yani fiili durumu ancak tanıkların ispat edebileceğini, davacı vekilince hazırlanan takip talebine göre gönderilmiş olan 04.10.2018 tarihli örnek 7 ilamsız takipte ödeme emrinin 4. bendindeki borcun sebebi olarak yazılan ihlalli geçişlerin bir kısmının zaten ödendiğini, hangisinin ödenip ödenmediğinin de işaretlenmediğini, bunların başka bir şekilde de müvekkili firmaya gönderilmediğini, bu halde müvekkili firmanın, mutabakat sağlamadan kendisine gelen bu icra takibine itiraz etmesinin gayet doğal olduğunu, davacının ticari faiz talep etmesinin de kabul edilemeyeceğini, davacının bir kurum niteliğinde işleten olduğunu, kanun gereği yetkilendirilmiş olup, yaptığı işin ticari olmadığını, bu durumda ancak yasal faiz talep edebileceğini, bu nedenle de davacının ticari faiz talebine de itiraz ettiklerini, davacı firma ile herhangi bir mutabakat olmadığını, davacı firma tarafından ihlalli geçiş listesinin müvekkili firmaya verilmediği ortadayken, bu şekilde bir takip yapılmasının kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle de öncelikle, müvekkili firmaya ait tüm geçişlere ilişkin belgelerin (İhlallerin, ödemelerin ve tahsilatların) davacı firmadan getirtilerek, konusunda uzman olan bir bilirkişinin de olduğu bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek müvekkilinin borcunun hesaplanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin cezasız olarak ana para alacağı borcunun hesaplanması gerektiğini, bu takdirde müvekkili firma borcunu ödeyeceğini, ancak icra takibi ile talep edildiği şekilde, borcun ödenmesinin mümkün olmadığını, zira her şeyden önce, müvekkiline ödeme imkanı sağlandığını, sonrasında haksız bir şekilde cezalı bir şekilde tahakkuk edilerek müvekkili firmadan talep edildiğini, davacı tarafın alacağının, kesin ve likid olmadığını, bu nedenle de icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın faizi nasıl ve ne şekilde hesapladığının da belli olmadığını, ayrıca, davacı tarafın müvekkil firmayı temerrüde düşürmediğinin de aşikar olduğundan faiz taleplerinin reddinin de gerektiğini, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin yerinde olmadığı gibi müvekkili firmayı zora sokma çabasını gösterdiğini, müvekkili firmanın faal ve güçlü bir sermaye yapısına sahip bir firma olduğunu, talep edilen paranın, müvekkili firmanın ödemeyeceği bir para da olmadığını, müvekkili firmanın, davacı firmanın ödeme taleplerini para olmadığı için değil, davacıdan kaynaklanan sebeplerle ödenemeyen ve üzerine haksız bir şekilde ceza konulduğu için ödemediğini, kaldı ki, bu hususta davacı firmanın, 22.09.2017 Tarihli E-maile konu ihlalli geçişleri düzeltirken, işbu davaya konu ihlalli geçişlere müdahale etmediğini ve bu şekilde haksız bir şekilde ceza tahakkuk ettirdiğini, müvekkili firmanın üzerine araç ve malvarlığı da bulunmadığını, bu halde müvekkili firmanın acze düştüğünün iddia edilemeyeceğini, kaldı ki en azından bunun için reel bir delil sunulması gerektiğini, müvekkil firmanın tek bir çekinin yazılmadığını, tek bir bonosunun dahi protesto olmadığını, bankalardaki kredibilitesinin de milyon TL’lerin üzerinde olduğunu, bunun aksine davacı tarafça ispatlanmadığını, buna rağmen davacı tarafın müvekkili firmanın kredibilitesini düşürerek zarara sokmak amacı ile bu şekilde haksız ve kötü niyetli bir şekilde ve herhangi bir somut delil sunmaksızın ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, bu taleplerin reddinin hakkaniyet gereği olduğunu, firma kayıtları üzerinde incelemelerinin devam ettiğini, bu hususta ileride, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmayacak şekilde, borca ilişkin ekran görüntülerini, kayıtları sunma haklarını da saklı tuttuklarını, tüm bunlara rağmen müvekkili firmanın borcunu ödemek istediğini, taahhütnamelerle yapılandırmalara gittiğini, ancak buna rağmen davacı firmanın, işbu davaya konu icra takibini açınca, meselenin yargıya intikal ettiğini ve hesaplamanın yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile yapıldıktan sonra, cezaların da düşüldükten sonra (Zira ödeme imkanı tanınmadığından ceza doğmayacaktır) ödeme yapılmasına karar verildiğini, müvekkili firmanın, herhangi bir mutabakat olmaksızın kendisinden fahiş olarak talep edilen bedellere itiraz ettiğini, davacı firma ile müvekkili firma arasında herhangi bir mutabakat bulunmadığını, davacı firmanın, sisteme yansıtmadığı ihlalli geçişleri, sonradan sisteme yansıtarak müvekkili firmaya ödeme imkanı tanımadığını, sonrasında ise müvekkiline haksız bir şekilde ceza tahakkuk ettirdiğini, bu cezalarıın kötü niyetli olup kabul edilemeyeceğini, davacı tarafça dosyaya sunulan ihlalli geçişlerin bir kısmının ödendiğinin ortada olduğunu, alacağın bu kadar olmadığını ve alanında uzman bilirkişilerce hesaplanması ve cezaların düşülmesi gerektiğinin ortada olduğunu, icra dosyası ile talep edilen faiz ve faiz oranının fahiş olduğunu, ayrıca, likit ve kesinleşmiş bir alacak olmadığından, müvekkili firmanın itirazının haklı olduğu değerlendirildiğinde, davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin de reddedilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, haksız icra takibi açılması nedeniyle müvekkili firma lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini, bu sebeplerle, haksız kazanç sağlamaya yönelik olarak müvekkili firmaya karşı açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesinin usul, yasa ve hakkaniyet gereği olduğunu, öncelikle şartları oluşmayan, müvekkil firmayı zor durumda bırakmaya yönelik olan ve haksız ihtiyati haciz talebinin reddini, davacı tarafça, ödeme imkanı verilmeksizin tahakkuk ettirilen ceza ile talep edilen, ayrıca mutabakat olmaksızın talep edilen farazi, fahiş ve haksız olan alacak taleplerin reddini, talep edilen faizin ve faiz oranının fahiş olması sebebi ile reddini, talep edilen %20 İcra inkar tazminatı taleplerinin, alacağın likit olmaması ve icra dosyasına vaki itirazın haklı olması sebepleri ile reddini, davacı tarafın haksız takip nedeniyle %20 İcra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalının davacının işlettiği otoyollardan ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, davacının geçiş ücreti ve ceza bedeline yönelik başlattığı takibe davalının itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; ihlalli geçiş listesi, ihlalli geçişlere ilişkin görüntü ve provizyon kayıtlarını Mahkeme dosyasına sunmuştur.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dava konusu taraflar arasındaki yazışmalar, üzeri işaretli ihlalli geçiş Listesi bir kısım ödemelere ilişkin dekontlar, 11.01.2019 tarihli taahhütname, 11.01.2019 tarihli taahhütnameye ilişkin ödeme dekontları Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
… İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın 24/09/2016 – 10/08/2018 tarihleri arasında kimin adına kayıtlı olduğu hususları sorulmuştur.
… İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı araçların 24/09/2016 – 10/08/2018 tarihleri arasında kimin adına kayıtlı olduğu hususları sorulmuştur.
… ve .. A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu 11.01.2019 tarihli taahhütnamenin ihlal listesi celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 27/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 18.772,95TL asıl alacak mevcut olduğu, 2.879,65 Faiz*518,34 TL KDV toplam 22.170,94 TL isteyebileceği, davalı .. Limited Şirketi’nin maliki olduğu, araçların ihlalli geçişlerinden sorumlu olduğu, ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 01/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının 18.772,95TL asıl alacak mevcut olduğu, 2.879,65 Faiz + 518,34TL KDV toplam 22.170,94TL isteyebileceği, davalı Hanzer Lojistik ve İnşat Ticaret Limited Şirketi’nin maliki olduğu araçların ihlalli geçişlerinden sorumlu olduğu, ancak Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30/5.maddesi gereğince; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (on katı ibaresi 16/5/2018 tarih ve 7144/18 maddesi ile 4 katına düşürülmüştür.) Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunda davalının sorumlu olduğu aracın ihlalli geçiş yaptığının tespit edildiği, toplam 19.536,70 TL geçiş ve gecikme cezasının icraya konulduğu, sunulan listeye ekli görüntüleri olmayan geçişlerin toplamının 252,40 TL’nin ve davalı tarafından dosyaya sunulan dekontların toplamı olan 511,35TL’nin mahsubu ile davalının ödenmemiş geçiş ücretinden ve gecikme cezasından dolayı 18.772,95 TL borcunun bulunduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür. Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alınarak, bu miktar alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından her ne kadar işlemiş faiz ve KDV talebinde de bulunulmuş ise de; otoyol işletmecisi ile sürücü arasında sözleşme benzeri ilişki mevcut olup takipten önce işlemiş faizin istenebilmesi için temerrüt ihtarı zorunlu olup davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyamızda delil bulunmadığından faiz talebi ile faiz üzerinden hesaplanacak KDV talebinin reddine karar verilmiş, ayrıca alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davanın itirazının kısmen iptali ile takibin 18.772,92 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 1.282,38TL harçtan peşin alınan 307,71TL’nin mahsubu ile eksik 974,67TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 360,91TL (54,40TL BH, 307,71TL PH, 7,80TL VSH, ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 993,50TL (3-800,00TL bilirkişi ücreti, 193,50TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 731,02TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan SERCAN SİMA’ya 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 971,25TL’nin davalıdan, 348,75TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır