Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2021/157 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/564
KARAR NO :2021/157

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:27/05/2016
KARAR TARİHİ:23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin elektrik hizmeti satın aldığını, aboneliği nedeniyle düzenlenen ve kayıp kaçak ve benzeri adlar altında bedellerin yansıtıldığı faturaları ödemek zorunda kaldığını, EPDK ile EPDK’ya tüketicilere yapılan satışlarda uygulanacak fiyatlamayı tespit etme yetkisinin verildiğini, ancak verilen bu yetkinin sınırsız olmadığını, kayıp kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsilinin hukuk devleti ve adalet ile bağdaşmadığını, Yargıtay HGK’nun 21/05/2014 tarihli 2013/7-2454 Esas ve 2014/679 Karar sayılı ilamının da iddialarını doğruladığından bahisle faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, psh sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedelinin şimdilik 1.000,00TL’sinin tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekili …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemenin belirlendiğini ve söz konusu yetkisinin kesin yetki olduğunu, sözleşmeye göre İStanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, mahkemece kabul görmediği takdirde de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalı … şirketinin abonesi olan davacı … A.Ş’den kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve dağıtım ve iletim bedeli adları altında haksız tahsil edilen miktarların tespitine ilişkin olduğu görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas… Karar sayılı 18/05/2017 tarihli karar ile yetkisizliğine karar verilmiş olup, dava Mahkememiz esasına kayıt edilmitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
Taraflar arasında elektrik enerjisi teminine ilişkin yazılı sözleşme bulunduğu ve sözleşme uyarınca davacının, davalıdan elektrik enerjisi satın aldığı sabittir. Uyuşmazlık kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH, sayaç okuma bedeli gibi değişik adlar altında haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava Konusu Asıl Alacak Yönünden Yapılan Değerlendirme:
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye 10. fıkra eklenmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19. Madde; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici 20. Maddenin ise; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
15.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı ile 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesinin (6) numaralı fıkrasının değiştirilen (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile Geçici 19. ve geçici 20. Maddelerinin Anayasaya aykırı olmaması nedeniyle iptal talebinin reddine dair karar verilmiş, 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen 10. fıkranın ise Anayasa aykırı olması nedeniyle iptaline dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa değişiklikleri, emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamı ve Anayasa Mahkemesi’nin 28.12.2017 tarih, 2016/150 Esas, 2017/179 Karar Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle mahkememizde açılan davanın konusuz kalmış olduğu sabit olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekâlet Ücreti Bakımından Yapılan Değerlendirme:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekmektedir.(Yargıtay 3. H.D. 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar Sayılı Emsal İlamı)
Yukarıdaki açıklamalara göre dava dosyası incelendiğinde somut olayda, davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar Sayılı ilamı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin kararları gereğince davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereğince davanın kabul edilmemesine rağmen davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30TL maktu karar harcının peşin alınan 29,20TL harcın mahsubu ile eksik 30,10TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 553,95TL (29,30TL BH, 29,20TL PH, 4,30TL VH, 494,25TL posta ve tebliğler) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır