Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2022/131 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/557
KARAR NO :2022/131

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/10/2020
KARAR TARİHİ:08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işi ile iştigal etmekte olduğunu, … plakalı … 2017 modelli aracın sahibi olduğunu, 19.09.2018 tarihinde saat 09:30 sıralarında, sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile İstanbul ili … ilçesi, … Mah. E-5 yan yol mevkiinde seyir halinde iken sürücü … yönetimindeki … plakalı vasıtaya arkadan çarptığını, bu kaza nedeniyle müvekkil şirketin aracında maddi hasar meydana geldiğini, işbu kaza ile ilgili olarak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden (TRAMER) alınan … kaza kayıt numaralı kusur durumu sonuç belgesinde maddi hasarlı işbu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın ikame edilmesi zarureti doğduğunu, bu kaza nedeniyle onarımda kalmış ve bu onarım süresince de müvekkilinin kardan mahrum kaldığını, bu kaza nedeniyle müvekkil şirketin uğramış olduğu zarardan %100 kusurlu olarak kazaya sebep olan …’ın yanı sıra aracın ruhsat sahibi olan şirket de Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” uyarınca sorumlu olduğunu, bu hususta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.04.2017 tarihli, 2016/10247 Esas 2017/4243 Karar sayılı ilamında; “Davacı vekili, müvekkili şirkete ait xxxxxxxx plakalı araç ile davalının ruhsat sahibi ve sürücüsü olduğu xxxxxxx plakalı araçlar arasında 18.09.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, xxxxxxxx plakalı aracın 30 gün boyunca kullanılamadığını ve 30 günlük kazanç kaybına uğranıldığını, aracın uluslararası bir araç kiralama şirketi olan … … firmasının …. şirketi olduğunu, kira tarifesine göre aracın günlük kira bedelinin 159,00 TL olduğunu, 30 günlük kira bedelinin 4.770,00 TL olduğunu, değer kaybının 2800,00 TL olduğunu, davalı hakkında İstanbul … 2. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takibe davalının itiraz ederek icra takibinin durmasına neden olduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının olayda tam kusurlu olduğu, araçtaki değer kaybının 3.000,00 TL olduğu, gelir kaybının ise 4.770,00 TL olduğu, davacının davalılardan değer ve zarar kaybı olarak 7.700,00 TL’nin tahsili gerektiği belirtilerek, davalının … 2.İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takibe yaptığu itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İşbu karar ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle aracın kullanılmadığı süre boyunca uğranılan zararın ödenmesi gerektiğine hükmedilmiş olup işbu ilam huzurdaki dava bakımından lehine emsal teşkil ettiğini, müvekkil şirketin uğradığı zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanarak müvekkile ödenmesi gerektiğini, … plakalı aracın aynına ve kaydına ve davalının malvarlığı sorgusu yapılarak tespit edildiği halde menkul ve gayrimenkul malvarlığının aynına ve kaydına, 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi işlenilmesini, 19.09.2018 tarihli kaza sebebiyle müvekkilin … plakalı aracında meydana gelen iş durması – kazanç kaybı bedelinin tespit edilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik belirsiz alacak olarak açtığımız 100,00.-TL iş durması-kazanç kaybı bedelinin 19.09.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Şirketi
vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK gereğince davalının ikametgahı Mahkemesinde ve trafik kazasının meydana geldiği yer Mahkemesinde dava açılması gerektiğini, dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde de tespit olunacağı üzere trafik kazasının … ilçesi sınırları dahilinde meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yer açısından … Adliyesi’nin müvekkili şirketin … İlçesinde faaliyet yürütmekte olması sebebi ile müvekkilinin aleyhine açılacak davalarda … Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, iş bu davanın yetkisiz yer Mahkemesinde ikame edilmiş olup yetki itirazında bulunduklarını beyanla davanın Yetkili … Mahkemeleri Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, iş bu davanın 14.10.2020 tarihinde ikame edilmiş olup davaya konu trafik kazasının ile 19.09.2018 tarihinde meydana geldiğini, davacının 19.09.2018 tarihinde … Plakalı araç ile … plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak … plakalı araca ilişkin iş durması nedeniyle kazanç kaybı bedelini talep ettiğini, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 25.12.2017 başlangıç tarihli … poliçe no ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, dava dilekçesinde dava konusu 19.09.2018 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda müvekkili şirketin araç şoförünün %100 kusurlu olduğu beyan edilerek iş bu yöndeki iddiaların sigorta şirketi hasar dosyası kapsamında alınan raporun dayanak gösterildiğini, genel kabule göre arkadan çarpan kişinin kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu yönündeki kabulün hukuka aykırı olmadığını, her trafik kazasının oluşumunda farklı etkenlerin söz konusu olması sebebi ile davacı tarafın müvekkili şirkete ait aracın şoförünün diğer davalıya yönelik kusur atfının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunun tartışmasız olduğunu, davaya konu trafik kazasının oluşmasında kimlerin kusurlu olduğunun dava dosyası kapsamında alınacak bilirkişi raporu neticesinde ortaya çıkacağını davacı tarafın aksi yöndeki beyanlarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafa ait www.yunusrent.com şeklindeki web stesinde kiralık araçların ekonomik sınıf, orta sınıf ve lüks sınıf olarak kategoriye ayrılmış olduğunu, hali hazırda günlük ekonomik sınır araçların 59,99TL, orta sınıf araçların 100,00TL, lüks sınıf araçların ise 150,00TL karşılığında kiralandığını, 19.09.2018 tarihli kazada hasarlanan … plakalı 2017 model araç … model 1,6 motor, dizel düz vites bir araç olup söz konusu aracın ekonomik sınıf kategorisinde yer aldığının tartışmasız olduğunu, davacı tarafın beyanlarını kabul ettikleri şekilde yorumlanmaması kaydıyla davacı tarafça aracın kaç gün süre ile çalışmadığına ilişkin olarak davacı tarafça bilgi verilmekten imtina edilmiş olmakla birlikte işdurması kazanç kaybı hesabında ekonomik sınıf araçlara ilişkin aracın tamir süresi içerisindeki kiralama bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame olunan davanın reddine karar verilmesini, davacının müvekkili … Sİgorta A.Ş’ye ihbarını, yetkisi itirazının kabulü ile; yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının yetkili … Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, itirazları doğrultusunda davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame olunan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davanın … Sigorta A.Ş’ye ihbarına karar verilmiş olmakla ihbar olunan … Sigorta A.Ş vekili ihbara cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket işbu davada taraf olmadığını, bu nedenle kendisi hakkında herhangi bir şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, ihbar ve ekli dava dilekçesinde 19.09.2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını iddia ettiği … plakalı aracın, 25.12.2017 başlangıç – 25.12.2018 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile … Saç ve Yapı Mlz.San.ve Tic. A.Ş adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 36.000,00TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinden, davaya konu trafik kazasında müvekkilinine ait aracın hasar gördüğünü, hasar neticesinde meydana gelen 100 TL kazanç kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep ettiğinin anlaşıldığını, ancak davacı vekilinin maddi tazminat talebine ilişkin taleplerinden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, zira, davacının söz konusu kaza sebebi ile müvekkili şirkete araç hasarı başvurusu üzerine müvekkili sigorta şirketi nezdinde 4100740810/1 numaralı hasar dosyası açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, neticede yapılan hesaplamalar doğrultusunda 4100740810/1 numaralı hasar dosyasından hasar bedeli olarak poliçe teminatı olan 36.000,00 TL’nin tamamının 10.01.2019 tarihinde, bizzat davacıya ödendiğini bu ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin kayıtsız şartsız ve rücu kabil olmamak üzere ibra edildiğini, davacıya araç hasarı nedeniyle poliçe teminatının tamamının 36.000,00 TL ödendiğini, müvekkili şirketin bakiye poliçe teminatı kalmadığını, bu nedenle müvekkili şirkete ihbar edilen davada gerek davacıya gerekse davalılara karşı hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını, dava konusu davacı vekilinin aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybı ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından müvekkili sigorta şirketinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, zira bu gibi zararların yansıma yoluyla oluşan zararlar olup trafik poliçesinin teminatı kapsamında olmadığını, nitekim yansıma yoluyla oluşan kazanç kaybı gibi zararların trafik poliçesinin teminatı kapsamında olmadığının gerek trafik poliçesi genel şartlarında ve gerekse yüksek yargıtayın yerleşik içtihatlarında sabit olduğunu, nitekim karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları’nın “teminat dışı haller başlıklı” a.6.k. maddesinde açıkça; “gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” teminat dışı tutulduğunu, işbu nedenle müvekkili sigorta şirketinin kazanç kaybı talepleri bakımından gerek davacıya gerekse diğer davalıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin görülmekte olan davanın taraflarından olmadığından hakkında herhangi bir hüküm kurulmamasını, diğer cevapları da göz önünde tutularak karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacıya ait araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı şirketin işleteni olduğu aracın karıştığı kazada tarafların sulh durumunun ne olduğu, hasara uğrayan davacıya ait aracın ne kadar süre kullanılmadığı, davacının kazanç kaybını talep edip edemeyeceği, kazanç kaybının ne kadar olduğunun tespitinden ibaret olduğu görülmüştü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu aracın plaka ve ruhsat örneği, kaza tespit tutanağı, tramer kaydı, dava konusu aracın hasar fotoğrafları, oto mecburi mali mesuliyet ekspertiz raporu, hasar araç tespit formu Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu araçların trafik poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu … ve … plakalı araçların trafik sicil kayıtları celp edilmiştir.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın 19/08/2018 tarihinden önce kaza kaydı olup olmadığı hususları sorulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 12.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2017- 2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasala uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin uzun dönem kira sözleşmesi ile kiracıda bulunan … plakalı aracın 19.09.2018 tarihinde kazaya karıştığı, hasar gören aracın onarımının 7 gün süreceği ve bu süreçte meydana gelecek kazanç kaybının 980,00TL + KDV olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazası sonucu hasara uğrayan araçta oluşan kazanç kaybına yönelik maddi tazminat davasıdır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109/1. Madde; ‘’Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar’’. şeklindedir.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 15.bendinde ”Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.”hükmü mevcuttur.
Dava konusu kazanın tarihi 19/09/2018 , arabuluculuğa başvuru tarihi 18/09/2020, son tutanağın düzenleme tarihi 09/10/2020, dava tarihi ise 14/10/2020 tarihidir.
Karayolları Trafik Kanunu 109/1. Maddesi dikkate alındığında davaya konu 19/09/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin olarak 2 yıllık dava açma süresi, 19/09/2020 tarihi itibari ile dolmuş olup, davacının süre dolmadan önce 18/09/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu, son tutanak düzenlenene kadar geçen sürede zamanaşımının durduğu ancak başvuru itibarı ile zamanaşımı süresinin dolmasına bir gün kaldığından; davacının, son tutanak düzenlendikten sonra 12/10/2020 tarihinde (10/10/2020 tarihi cumartesi gününe denk geldiğinden) dava açması gerekirken 14/10/2020 tarihinde dava açtığı anlaşılmakla; davalı şirketin zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70TL maktu karar harcının peşin alınan 54,40TL harçtan mahsubu ile eksik 26,30TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
2-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan NAİM TOPÇU’ya 1.360,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır